Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18468
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Icarian 4 drone, | Icarian 4 insansız hava aracı... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
we are go for launch. | ...başlamak için emir aldık. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, much better. | Evet, çok daha iyi. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Night, Rabbit. | İyi geceler, Tavşan. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Icarian 4, inbound two minutes. | Icarian 4, iki dakika içinde geliyor. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Give me eyes on the target. | Hedefin görüntüsünü açın. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
He's already been confirmed. Not by me! He hasn't! | Zaten doğrulandı efendim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
If I'm gonna drop a bomb on 52 American citizens, | 52 Amerikan vatandaşının olduğu bir yeri... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Inbound 90 seconds. | 90 saniye içinde geliyor. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Pulling up the bar security feed. | Barın güvenlik görüntülerini alıyoruz. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Move left. | Sola döndür. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Switch views. Yes, sir. | Görüntüyü değiştirin. Emredersiniz, efendim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Stop! There he is. Get me a better angle. | Dur! İşte orada. Daha iyi bir açı verin. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Switching cameras. | Kamera değiştiriliyor. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Push in. | Yaklaştır. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Target's in site, waiting for your go. | Hedef görüşümüzde, emrinizi bekliyoruz. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Launch. | Başlayın. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
My name is Molly Woods. | Benim adım Molly Woods. Benim adım Molly Woods. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I'm an astronaut. | Ben bir astronotum. Ben bir astronotum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
My husband John, a robotics engineer, | Bir robotik mühendisi olan kocam John... Bir robotik mühendisi olan kocam John... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
created a lifelike robot called a Humanich. | ...Humanich adında insanmış gibi görünen canlı bir robot yaptı. ...Humanich adında insanmış gibi görünen canlı bir robot yaptı. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
We adopted the prototype as our son. | İlk prototipi oğlumuz olarak kabul ettik. İlk prototipi oğlumuz olarak kabul ettik. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
His name is Ethan. | Adı Ethan. Adı Ethan. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Everything changed when I went to space | Her şey uzaya tek başıma on üç ay süren göreve gittiğimde değişti. Her şey uzaya tek başıma on üç ay süren göreve gittiğimde değişti. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I didn't come home alone. 1 | Eve tek başıma dönmemiştim. Eve tek başıma dönmemiştim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I'm pregnant. How is that even possible? | Hamileyim. Bu nasıl mümkün olabilir? 1 Hamileyim. Bu nasıl mümkün olabilir? 1 | Extant-1 | 2014 | ![]() |
The child, part human, part alien, | Çocuk, yarı insan, yarı uzaylıydı... Çocuk, yarı insan, yarı uzaylıydı... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
was unlike anything the world had ever seen. | ...dünya daha önce böyle bir şey görmemişti. ...dünya daha önce böyle bir şey görmemişti. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
How did you get so big so fast? | Nasıl bu kadar hızlı büyüdün? Nasıl bu kadar hızlı büyüdün? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
And he was dangerous. | Ve o tehlikeliydi. Ve o tehlikeliydi. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Eventually... Run! | Neticede... Kaç! Neticede... Kaç! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I lost both of my sons. | Oğullarımı kaybetmiştim. Oğullarımı kaybetmiştim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Ethan! Mom! | Ethan! Anne. Ethan! Anne. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
And my husband. | Ve kocamı. Ve kocamı. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Some people say I've gone crazy. | Bazı insanlar delirdiğimi söylüyor Bazı insanlar delirdiğimi söylüyor | Extant-1 | 2014 | ![]() |
This is a cover up! That's what this is! | Bu bir örtbas! Tam bir örtbas bu! Bu bir örtbas! Tam bir örtbas bu! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Get your hands off of me! | Çekin ellerinizi üstümden! Çekin ellerinizi üstümden! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I say there's more to the story. | Hikayenin daha fazlası olduğunu söylüyorum. Hikayenin daha fazlası olduğunu söylüyorum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
It's up to me to find the truth... | Gerçeği bulmak bana kalmış... Gerçeği bulmak bana kalmış... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
before it's too late. | ...çok geç olmadan. ...çok geç olmadan. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Previously on Extant... | Extant'ın önceki bölümlerinde... Extant'ın önceki bölümlerinde... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
This isn't a murder investigation. It's an invasion. | Bu, bir cinayet soruşturması değil. Bu bir istila. Bu, bir cinayet soruşturması değil. Bu bir istila. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
We thought he was dead, but we were wrong. | Onu öldü sanıyorduk, ama yanılmışız. Onu öldü sanıyorduk, ama yanılmışız. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
We've used an accelerated aging program | Şu anki görüntüsünü oluşturmak için hızlandırılmış... Şu anki görüntüsünü oluşturmak için hızlandırılmış... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I think I'm going crazy. | Sanırım deliriyorum. Sanırım deliriyorum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I'm blacking out and I'm ending up in places | Bayılmaya başladım ve nasıl gittiğimi bilmediğim... Bayılmaya başladım ve nasıl gittiğimi bilmediğim... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Get dressed! You're not my mom! | Giyin! Sen annem değilsin. Giyin! Sen annem değilsin. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
If you cannot get him under control, | Onu kontrol altına alamazsan, kontrol altına alacak birini veririz. Onu kontrol altına alamazsan, kontrol altına alacak birini veririz. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Okay, I can reprogram him. | Tamam, onu yeniden programlayabilirim. Tamam, onu yeniden programlayabilirim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Good night, Rabbit. Good night, Mom. | İyi geceler, Tavşanım. İyi geceler, anneciğim. İyi geceler, Tavşanım. İyi geceler, anneciğim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
We would like this new breed of Humanichs | Yeni tür Humanich'lerin bizden daha hızlı ve güçlü olmasını istiyoruz. Yeni tür Humanich'lerin bizden daha hızlı ve güçlü olmasını istiyoruz. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Let go! | Bırak şunu! Bırak şunu! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Taylor recommended a drone strike. | Taylor hava saldırısı önerdi. Taylor hava saldırısı önerdi. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Give me eyes on the target. | Hedefin görüntüsünü açın. Hedefin görüntüsünü açın. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
There's Molly Woods. Stop! | Orada Molly Woods var. Dur! Orada Molly Woods var. Dur! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Sir, what do we do? | Efendim, ne yapıyoruz? Başlayın! Efendim, ne yapıyoruz? Başlayın! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Extant 2. Sezon 3. Bölüm. Şeytanla Empati. Extant 2. Sezon 3. Bölüm. Şeytanla Empati. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
|
Beş ay önce. Beş ay önce. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
|
Some things are better left alone! That's all I'm saying. | Bazı şeyler tek başına çok daha iyi! Başka bir şey demiyorum. Bazı şeyler tek başına çok daha iyi! Başka bir şey demiyorum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Analog audio technology was developed at a time | Analog ses teknolojisi insanların coşmayı... Analog ses teknolojisi insanların coşmayı... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
It came of age when music defined people's lives | Müziğin insan hayatını belirlediği ve modern insanın yabancılaştığını... Müziğin insan hayatını belirlediği ve modern insanın yabancılaştığını... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Something must be pretty special here. | Burada çok özel bir şeyi olmalı. Burada çok özel bir şeyi olmalı. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
They're sending in the government spooks | Sabah hükümet adamları onu almak için gelecek. Sabah hükümet adamları onu almak için gelecek. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I got something more mellow right here. | Daha tatlı bir şey buldum burada. Daha tatlı bir şey buldum burada. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
This is a classic. | Bu bir klasik. Bu bir klasik. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You like sad songs? I work in a morgue, don't I? | Hüzünlü şarkıları sever misin? Morgda çalışıyorum, değil mi? Hüzünlü şarkıları sever misin? Morgda çalışıyorum, değil mi? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Here, take that off. | Çıkart şunu. Çıkart şunu. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Kamera 2 Kamera 2 | Extant-1 | 2014 | ![]() |
|
Oh, dude... | Yok artık adamım. Yok artık adamım. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Just put your eye up here for the key scan | İris taraması için gözünüzü buraya tutun sonrasında sizin olacak Bayan Nelson. İris taraması için gözünüzü buraya tutun sonrasında sizin olacak Bayan Nelson. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
This matter is, uh, well, uh, delicate. | Bu, çok hassas bir konu. Bu, çok hassas bir konu. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Ha! Isn't it always? | Her zaman öyle olmuyor mu ki? Her zaman öyle olmuyor mu ki? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Oh, I should've known you'd laugh at me. | Bana güleceğini bilmeliydim. Bana güleceğini bilmeliydim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Pull yourself together. I can't stand... | Kendine gel. Dayanamıyorum... Kendine gel. Dayanamıyorum... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
AG5, an asteroid 140 meters wide... | Bir asteroit olan AG5, 140 metre genişliğindedir Bir asteroit olan AG5, 140 metre genişliğindedir | Extant-1 | 2014 | ![]() |
American West. A lone coyote hunts for prey. | Batı Amerika. Yalnız bir çakal avlanıyor. Batı Amerika. Yalnız bir çakal avlanıyor. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Bugün. Bugün. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
|
Is this seat taken? | Burada oturan var mı? Burada oturan var mı? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Drone on final approach. | Hava aracı yanaşmak üzere. Hava aracı yanaşmak üzere. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Icarian 4, inbound 90 seconds. | Icarian 4, 90 saniye içinde menzile girecek. Icarian 4, 90 saniye içinde menzile girecek. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You haven't told me your name. | Bana adını söylemedin. Ahdu. Bana adını söylemedin. Ahdu. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
That's beautiful. | Bu çok güzelmiş. Bu çok güzelmiş. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I'm Molly. | Ben de Molly. Seni görmek güzel, Molly. Ben de Molly. Seni görmek güzel, Molly. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Have we met before? | Daha önce tanışmış mıydık? Gezegen küçük. Daha önce tanışmış mıydık? Gezegen küçük. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Sinyal yok. Sinyal yok. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
|
We've lost visual, sir. | Görüntüyü kaybettik, efendim. Görüntüyü kaybettik, efendim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I need eyes. Get me that picture back. | Görmeliyim. Görüntüyü geri getirin. Görmeliyim. Görüntüyü geri getirin. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Working on it, sir. | Çalışıyorum, efendim. Çalışıyorum, efendim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Seems to be some sort of interference. | Bir tür parazit var gibi görünüyor. Bir tür parazit var gibi görünüyor. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Just when I thought we had something special going on. | Ben de aramızda bir şeyler var sanıyordum. Ben de aramızda bir şeyler var sanıyordum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Hey, Molly. | Selam, Molly. Selam, Molly. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You move, I shoot your kneecap off. | Kımılda, yoksa diz kapaklarına sıkarım. Kımılda, yoksa diz kapaklarına sıkarım. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You think I was gonna let you get away from me twice? | Benden iki kez kaçmana izin vereceğimi mi sanıyordun? Benden iki kez kaçmana izin vereceğimi mi sanıyordun? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Now, the way I got it figured, | Şimdi, düşündüğüm şu ki; Şimdi, düşündüğüm şu ki; | Extant-1 | 2014 | ![]() |
you either really needed to get laid | Ya gerçekten düzüşmek istiyorsun, ya da katilin kim olduğunu biliyorsun. Ya gerçekten düzüşmek istiyorsun, ya da katilin kim olduğunu biliyorsun. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Hell, maybe you're even in on it. | Lanet olsun, belki de sen de işin içindesindir. İndir silahı. Lanet olsun, belki de sen de işin içindesindir. İndir silahı. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I don't think so. 1 | Hiç sanmıyorum. Hiç sanmıyorum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
It's you. | Bu sensin. Bu sensin. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
But how could this be possible? | Bu nasıl mümkün olabilir? Bu nasıl mümkün olabilir? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Oh, no, no, no! Don't... don't hurt him! | Hayır, hayır, hayır! Yapma! Ona zarar verme! Hayır, hayır, hayır! Yapma! Ona zarar verme! | Extant-1 | 2014 | ![]() |