Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 182050
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Get prepped, all right? | Hazırlattır, tamam mı? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
I've been working here for eight years. | Sekiz yılımı buraya verdim. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
(phone rings) Noted. | Farkındayım. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Bottom line... you cost the firm money. | Sonuçta; şirketi zarara uğrattın. Sonuçta; şirketi zarar ettirdin. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Yeah? What's up? | Ne var? Ne oldu? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Nah, just putting out fires. | Yok, işiyorum. Yok, yangın söndürüyorum. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Woman on tv: Well, then, i guess this is goodbye. | O halde veda zamanı geldi. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Man on tv: Have you been injured? Fired unlawfully? | İncitildin mi? Yasadışı şekilde mi kovuldun? İncitildin mi? Yasadışı yolla mı kovuldun? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Victim of asbestos? Harassment in the workplace? | Asbest kurbanı mısın? İş yerinde sıkıntı mı var? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Never bring a knife to a gunfight. | Silahlı kavgaya bıçak getirilmez. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
We come armed to the teeth with every legal weapon available. | Baştan aşağı yasal haklara sahibiz. Her türlü yasal silahla baştan aşağı donandık. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
We are lawyers, investigators, specialists... | Bizler avukatız, müfettişiz, uzmanız. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
everyone to even the odds. Even the odds! | Herkese eşitlik. Eşitlik! | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Call this number on the screen. | Ekrandaki numarayı arayın. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Marty rowe... the voice of the victim. | Marty Rowe. Kurbanın sesi. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
You're accusing the city of depraved indifference? | Görev ahlâkına aykırılık suçlamasında mı bulunuyorsunuz? Devleti ahlâk dışı ayrımcılıkla mı suçluyorsunuz? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
The city employee who impounded my car | Arabamı çeken görevli şeker hastalığından... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
was apprised of mr. N'diyae's diabetic condition | ...sokak ortasında yarı baygın halde yatan... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
just before leaving him half conscious in the street. | ...Bay N'diyae'nin durumunu gözüyle görmüştü. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
To prove depraved indifference, you'd have to first prove | Görev ahlâkına aykırılığı kanıtlamak için önce... Ahlâk dışı ayrımcılığı kanıtlamak için önce... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
that the city's lack of compassion is systemic. | ...bunun her kademede yapıldığını kanıtlamanız gerek. ...devletin her kademesinde yapıldığını kanıtlamanız gerek. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Or you could prove the opposite | Ya da davama bakmayı kabul ederek... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
by agreeing to hear my case. | ...bunu siz kanıtlayabilirsiniz. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
The presumption being that if i refuse | Davanıza bakmayı reddetsem,... Davanıza bakmayı ret kararına bağlarsam,... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
i'm guilty of depraved indifference? | ...bu beni görev ahlâkına aykırı davrandığımı mı gösterir? ...bu beni ahlâk dışı ayrımcı mı yapar? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Your honor, motion to dismiss. | Sayın yargıç, duygu katılıyor. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
This is a waste of the court's time. | Mahkeme için tam bir vakit kaybı. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
May 3rd, 12:00 p.m. | 3 Mayıs, öğlen 12:00. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Your honor, this whole lawsuit is completely frivolous. | Sayın yargıç, dava tamamıyla adaleti yanıltıcı nitelikte. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
How can it hurt to hear the case? | Bu davaya bakmaktan ne zarar gelir ki? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Oh, you must be ben. | Siz Ben olmalısınız. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
I am khadi. | Adım khadi. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
So this is your side of the room. | Burası odanıza düşen kısım. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
I'm behind the curtains. | Ben perdelerin arkasındayım. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Sorry, we only have one bathroom. | Kusura bakmayın, sadece tek banyomuz var. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Tomorrow... ben? | Yarın... Ben... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Tomorrow, i... | Yarın ben... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
i cook you senegalese meal, | ...size Senegal yemeği yapacağım,... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
tiebou dienne. | ...Tiebou Dienne. Bu bizim ulusal yemeğimizdir. ...Tiebou Dienne. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
It is our national dish. | Ulusal yemeğimizdir. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
You eat it and you are wolof for an hour. | Yediğiniz zaman bir saatliğine Senegalli sayılırsınız. Yediğinizde bir saatliğine Senegalli olursunuz. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
You are what you eat, right? | Ülkeler yemekleriyle tanınır, değil mi? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Look, this isn't quid pro quo. | Bak, bu karşılıksız bir durum. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Just 'cause i'm giving you a roof over your head | Sana bir göz oda verince... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
doesn't mean you have to cook for me. | ...bana yemek yapacaksın anlamına gelmez. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Oh, you have a wonderful country. | Ah, ülkeniz bir harika. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Anything you ever dreamed of is there for your fingertips | Hayalini ettiğin ne varsa parmaklarının ucunda,... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
if you have money. | ...paran varsa tabii. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Oh! Are we opening a foot locker? | Kundura dükkanı mı açacağız? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
I do not understand. | Tam anlayamadım. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Even the fruit is beautiful here. | Meyveleri bile güzel buranın. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
genetically engineered not to bruise. | Çürümeyen genetik geliştirme. Genetiği değiştirilmiş, çürüme yok. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
But it tastes like cardboard... | Ama tadı tahta gibi, esas adam'ın sayesinde. Ama tadı karton gibi, Adam'ın sayesinde. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
I think i like your man. | Sanırım esas adam'ı sevdim. Sanırım senin Adam'ı sevindim. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Why are you dressed like a pizza delivery boy? | Neden pizza dağıtan çocuklar gibi giyindin? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
I just got off work. | İşten ayrıldım. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Well, what happened to proofreading? | Düzeltme işine ne oldu? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
I wanted something more challenging. Where's sandra? | Daha ilgi çekici bir şeyler yapmak istedim. Sandra nerede? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Um, oh, didn't you get the message? | Şey... Mesajı almadın mı? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Oh, no, she's at a sleepover at a friend's, yeah. | Ah, hayır, bir arkadaşına yatıya gitti. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
I mean, she didn't want to go 'cause it was your weekend, | Hafta sonu sırası sende olduğu için gitmek istemedi... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
no, that's all right. I'm glad she went. | Yok, önemli değil. Gittiğine sevindim. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Okay, good. I'll see her next weekend. | Tamam, oldu. Gelecek hafta görüşürüz onunla. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Actually, you won't because we have the school camping trip, so... | Aslında görüşemeyeceksiniz çünkü okul kamp gezisi var, yani... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
you want to... um, you want to come in for a sec? | Bir dakika içeri... Bir dakika içeri gelmek ister misin? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
I'll see you later, eliza. | Sonra görüşürüz Eliza. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
What is... what is happening? | Ne... Neler oluyor? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
His blood pressure went down. | Tansiyonu düştü. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Can we clear the room, please? | Odayı boşaltabilir misiniz? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
I will stay here. | Ben burada kalacağım. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
So what's with the sneakers? | Spor ayakkabıların nesi var? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Sneakers? | Spor ayakkabılar mı? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
The nikes. | Nike'ler. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Oh, yes. The nikes. | Ah evet. Nike'ler. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
It is very hard to get nikes | Dünyada minik azıcık gelirimizle... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
in our tiny little spot | ...Nike sahibi olmak çok zor. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
It is a wolof expression. | Bir Senegal deyimi. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
"If you do not have it, it is a treasure." | "Sende yoksa, sana göre hazine." | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Now you tell me, please, american phrase. | Şimdi sen söyle lütfen, Amerikan deyimi. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
in america, we have a phrase, "bottom line." | Amerika'da "Sonuçta" diye deyim vardır. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Bottom line? | Sonuçta mı? | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Yeah. Yeah, it's the line from an accountant's form | Evet. Evet, bir muhasebecinin sözlerinden çıkan bir cümle,... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
that tells you your net value, | ...senin net kıymetini ifade eder,... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
but we use it when we're about to do something | ...ama yanlış olduğunu bile bile yapmak üzere olduğumuz... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
that we know is wrong. Like, we'll say, | ...bir şey için kullanırız. Şöyle mesela;... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
"bottom line... she isn't pretty enough," before we dump a girlfriend | Kız arkadaşımızı sepetlemeden önce: "Sonuçta; yeterince çekici değil." Kız arkadaşımızı sepetlemeden önce: "Sonuçta yeterince alımlı değil." | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
or, "bottom line... he doesn't fit into the company," | Ya da üç çocuklu birini işyerinden kovmadan önce... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
before we fire a guy with three kids. | ..."Sonuçta; şirkete uygun biri değil." deriz. ..."Sonuçta, şirkete uygun biri değil." deriz. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
"Bottom line... | "Sonuçta... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
he does not fit into the company." | ...şirkete uygun biri değil." | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Right. You understand bottom line, | Doğru. "Sonuçta"yı anladıysan,... | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
you understand america. | ...Amerika'yı da anladın demektir. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
In dakar, we all have eye on america. | Dakar'da, hepimizin gözü Amerika'dadır. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
We see it on tv, in the magazines. | TV'den izler, dergilerden takip ederiz. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
It is truly the land of more. | Gerçekten "daha fazlasının" ülkesi. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Senegal is a very very small country. | Senegal çok ama çok küçük bir ülke. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
We all are poor, except a very very few. | Çok azımız haricinde hepimiz fakiriz. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Bottom line. | Sonuçta. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
Back to his rugged self. | Normale döndü. | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |
That doctor is... (speaks wolof). | O doktor tam bir ??? . O doktor tam bir ... .(Senegal’ce) | Wonderful World-2 | 2009 | ![]() |