Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 181299

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
I was a lawyer. It's complicated.	Avukattım. Karışık biraz. Avukattim. Karisik biraz. Avukattım. Karışık biraz. I was a lawyer. It's complicated.	Wilfred Happiness-1	2011
I like "complicated".	Karışıklığı severim. Karisikligi severim. Karışıklığı severim. I like "complicated".	Wilfred Happiness-1	2011
You know, the only thing that I had time to unpacked were my wine glasses.	Açmaya vakit bulamadığım tek şey şarap bardaklarımdı. Açmaya vakit bulamadigim tek sey sarap bardaklarimdi. Açmaya vakit bulamadığım tek şey şarap bardaklarımdı. You know, the only thing that I had time to unpacked were my **** glasses.	Wilfred Happiness-1	2011
You want to come inside?	İçeri gelmek ister misin? You want to come inside?	Wilfred Happiness-1	2011
Some other time.	Başka bir zaman. Baska bir zaman. Başka bir zaman. Some other time.	Wilfred Happiness-1	2011
Okay. Say bye bye Wilfred.	Peki. Hoş çakal de Wilfred. Peki. Hos çakal de Wilfred. Peki. Hoş çakal de Wilfred. Okay. Say bye bye Wilfred.	Wilfred Happiness-1	2011
This isn't over. I want that ball.	Bu burada bitmedi. O topu istiyorum. This isn't over. I want that ball.	Wilfred Happiness-1	2011
See you later, champ.	Görüşürüz, şampiyon. Görüsürüz, sampiyon. Görüşürüz, şampiyon. See you later, champ.	Wilfred Happiness-1	2011
Better sleep with your eyes open.	Gözlerini kırpmadan uyursan iyi edersin. Gözlerini kirpmadan uyursan iyi edersin. Gözlerini kırpmadan uyursan iyi edersin. Better sleep with your eyes open.	Wilfred Happiness-1	2011
Give Ryan a kiss.	Ryan'ı öp. Ryan'i öp. Ryan'ı öp. Give Ryan a kiss.	Wilfred Happiness-1	2011
You broke my heart, Ryan.	Kalbimi kırdın, Ryan. Kalbimi kirdin, Ryan. Kalbimi kırdın, Ryan. You broke my heart, Ryan.	Wilfred Happiness-1	2011
You broke my heart! Okay!	Kalbimi kırdın! Peki! Kalbimi kirdin! Peki! Kalbimi kırdın! Peki! You broke my heart! Okay!	Wilfred Happiness-1	2011
Wilfred, down.	Wilfred, in. Wilfred, down.	Wilfred Happiness-1	2011
Down, Wilfred!	Down, Wilfred!	Wilfred Happiness-1	2011
You broke my heart, Ryan.	Kalbimi kırdın, Ryan. Kalbimi kirdin, Ryan. Kalbimi kırdın, Ryan. ****, Ryan.	Wilfred Happiness-1	2011
Better sleep with your eyes open.	Gözlerini kırpmadan uyursan iyi edersin. Gözlerini kirpmadan uyursan iyi edersin. Gözlerini kırpmadan uyursan iyi edersin. ****.	Wilfred Happiness-1	2011
Hello?	Alo? Hello?	Wilfred Happiness-1	2011
Are you gonna answer me?	Bana cevap verecek misin? Você vai me responder?	Wilfred Happiness-1	2011
What was the question?	Soru neydi ki? What was the question?	Wilfred Happiness-1	2011
Why do I bother? That's the question. Wait.	Neden uğraşıyorum ki? Soru buydu. Bekle. Neden ugrasiyorum ki? Soru buydu. Bekle. Neden uğraşıyorum ki? Soru buydu. Bekle. Why do I bother? That's the question. Wait.	Wilfred Happiness-1	2011
I'm having a problem. Really?	Bir sorunum var. Gerçekten mi? I'm having a problem. Really?	Wilfred Happiness-1	2011
Those pills you gave, I kind of... abuse them.	Verdiğin haplar var ya... Onları kötüye kullandım biraz. Verdigin haplar var ya... Onlari kötüye kullandim biraz. Verdiğin haplar var ya... Onları kötüye kullandım biraz. Those pills you gave, I kind of... abuse them.	Wilfred Happiness-1	2011
I've taken so many, I can't feel them anymore.	O kadar çok aldım ki, hissedemiyorum artık. O kadar çok aldim ki, hissedemiyorum artik. O kadar çok aldım ki, hissedemiyorum artık. I've taken so many, I can't feel them anymore.	Wilfred Happiness-1	2011
Ryan, you have any idea how dangerous that is?	Ryan, bunun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun? Ryan, bunun ne kadar tehlikeli oldugunu biliyor musun? Ryan, bunun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun? Ryan, you have any idea how dangerous that is?	Wilfred Happiness-1	2011
Abusing those pills can lead to very serious side effects.	O haplardan aşırı doz almak birçok yan etki yaratabilir. O haplardan asiri doz almak birçok yan etki yaratabilir. O haplardan aşırı doz almak birçok yan etki yaratabilir. Abusing those pills **** side effects.	Wilfred Happiness-1	2011
Paranoia, hallucinations, depression...	Paranoya, halüsinasyon, depresyon... Paranoia, hallucinations, depression...	Wilfred Happiness-1	2011
Hallucinations? And worse, much worse.	Halüsinasyon mı? Ve fazlası, çok daha kötüleri. Halüsinasyon mi? Ve fazlasi, çok daha kötüleri. Halüsinasyon mı? Ve fazlası, çok daha kötüleri. Hallucinations? And worse, much worse.	Wilfred Happiness-1	2011
Oh, my God.	Tanrım. Tanrim. Aman tanrım. Puxa vida...	Wilfred Happiness-1	2011
That's why I gave you sugar pills.	Bu yüzden sana şeker verdim. Bu yüzden sana seker verdim. Bu yüzden sana şeker verdim. That's why I gave you sugar pills.	Wilfred Happiness-1	2011
What?	Ne? Ryan, bir akrabama reçete yazamam. Bu etik olmaz. Ne? What?	Wilfred Happiness-1	2011
Ryan, I can't prescribe meds to a family member. That's unethical.	Ryan, bir akrabama reçete yazamam. Bu etik olmaz. Ryan, I can't prescribe meds to a family member. That's unethical.	Wilfred Happiness-1	2011
So... No side effects?	Yani yan etki falan yok? So... No ****?	Wilfred Happiness-1	2011
From sugar pills?	Şekerden mi? sekerden mi? Şekerden mi? From sugar pills?	Wilfred Happiness-1	2011
Adult onset diabetes? Tooth decay? Sugar rush?	Diyabet, diş çürüğü, enerjiklik. Diyabet, dis çürügü, enerjiklik. Diyabet, diş çürüğü, enerjiklik. **** diabetes? Tooth decay? Sugar rush?	Wilfred Happiness-1	2011
Ryan, why have you been so self destructive?	Ryan, neden kendine zarar veriyorsun? Ryan, why have you been so self destructive?	Wilfred Happiness-1	2011
You need to pull yourself together and stop wallowing in self pity.	Kendine gel ve kendine acımayı bırak. Kendine gel ve kendine acimayi birak. Kendine gel ve kendine acımayı bırak. You need to pull yourself together and stop ****.	Wilfred Happiness-1	2011
Get back on that horse! ****!	Tekrar başla artık! Tekrar basla artik! Tekrar başla artık! Get back on that **! **!	Wilfred Happiness-1	2011
Okay, so your whole career is over...	Tamam, tüm kariyerin bitti... Okay, so your whole career is over...	Wilfred Happiness-1	2011
Dad wanted me to be a lawyer.	Babam avukat olmamı istedi. Babam avukat olmami istedi. Babam avukat olmamı istedi. Dad wanted me to be a lawyer.	Wilfred Happiness-1	2011
I hate every minute of it. Then, what do you want?	Her anından nefret ettim. Ne istiyorsun o zaman? Her anindan nefret ettim. Ne istiyorsun o zaman? Her anından nefret ettim. Ne istiyorsun o zaman? ****. Then, what do you want?	Wilfred Happiness-1	2011
Give me a minute...	Bir dakika... Give me a minute...	Wilfred Happiness-1	2011
What do you want? I want my God damn ball.	Ne istiyorsun? Lanet topumu istiyorum. What do you want? I want my God damn ball.	Wilfred Happiness-1	2011
Really? This all about?	Gerçekten mi? Hepsi bu mu? Really? This all about?	Wilfred Happiness-1	2011
When I was a young man,	Ben küçükken,... When I was a young man,	Wilfred Happiness-1	2011
I had a bit of an oral fixation.	...ağzım hiç durmazdı. ...agzim hiç durmazdi. ...ağzım hiç durmazdı. **** oral fixation.	Wilfred Happiness-1	2011
Still do, I guess.	Devam ediyor ya, gerçi. Still do, I guess.	Wilfred Happiness-1	2011
Anyway, I was too dumb to know the difference	Dandik deriyle ve kaliteli İtalyan ayakkabısı arasındaki farkı... Dandik deriyle ve kaliteli italyan ayakkabisi arasindaki farki... Dandik deriyle ve kaliteli İtalyan ayakkabısı arasındaki farkı... Anyway, I was too dumb to know the difference	Wilfred Happiness-1	2011
between a knot of rawhide and a fine Italian loafer.	...ayıramayacak kadar aptaldım. ...ayiramayacak kadar aptaldim. ...ayıramayacak kadar aptaldım. between ** and a Italian **.	Wilfred Happiness-1	2011
Someone would adopt me,	Biri beni alsa bile,... Someone would adopt me,	Wilfred Happiness-1	2011
I'd have a bit of a chew, and then it was "back to the pound" we go.	...çiğnediğim zaman hemen barınağa geri dönerdim. ...çignedigim zaman hemen barinaga geri dönerdim. ...çiğnediğim zaman hemen geri dönerdim. ****.	Wilfred Happiness-1	2011
Italian loafer guy gave me a good beating.	İtalyan ayakkabılı adam beni bir güzel dövdü. italyan ayakkabili adam beni bir güzel dövdü. İtalyan ayakkabılı adam beni bir güzel dövdü. **, **.	Wilfred Happiness-1	2011
Kicked me so hard I got hip displersia.	Öyle dövdü ki kalça displersizi oldum. **** displersia.	Wilfred Happiness-1	2011
Displasia.	Displazisi. Displasia.	Wilfred Happiness-1	2011
No I didn't get that bad, but I was on death row.	O kadar kötüleşmedi, ama ölümcül durumdaydı. O kadar kötülesmedi, ama ölümcül durumdaydi. O kadar kötüleşmedi, ama ölümcül durumdaydı. No I didn't get that **, but **.	Wilfred Happiness-1	2011
And then one day,	Ve sonra bir gün, barınakta... Ve sonra bir gün, barinakta... Ve sonra bir gün, barınakta... And then one day,	Wilfred Happiness-1	2011
A kindly old woman at the shelter gave me a tennis ball.	...kibar yaşlı bir kadın bana tenis topu verdi. ...kibar yasli bir kadin bana tenis topu verdi. ...kibar yaşlı bir kadın bana tenis topu verdi. A ** old woman ** gave me a tennis ball.	Wilfred Happiness-1	2011
That tennis ball.	O tenis topunu. That tennis ball.	Wilfred Happiness-1	2011
I could chew, without shame,	Çiğneyebilirdim, hiç utanmadan,... Çigneyebilirdim, hiç utanmadan,... Çiğneyebilirdim, hiç utanmadan,... I could chew, without shame,	Wilfred Happiness-1	2011
and suddenly, I was lovable.	...ve aniden sevimli olmuştum. ...ve aniden sevimli olmustum. ...ve aniden sevimli olmuştum. and suddenly, I was lovable.	Wilfred Happiness-1	2011
That ball saved my life. I need her back.	O top hayatımı kurtardı. Ona ihtiyacım var. O top hayatimi kurtardi. Ona ihtiyacim var. O top hayatımı kurtardı. Ona ihtiyacım var. That ball saved my life. I need her back.	Wilfred Happiness-1	2011
And I can't get through that guy without you.	Ve bunu sen olmadan yapamam. And I can't get through that guy without you.	Wilfred Happiness-1	2011
So climb over the fence. With what arms?	Çitlerden atla işte. Hangi kolla? Çitlerden atla iste. Hangi kolla? Çitlerden atla işte. Hangi kolla? So climb over the fence. ****?	Wilfred Happiness-1	2011
What are those? Legs.	Onlar ne? Bacak. What are those? Legs.	Wilfred Happiness-1	2011
All right, I'll help you. And then you stay away from me.	Tamam, sana yardım edeceğim. Ama benden uzak duracaksın. Tamam, sana yardim edecegim. Ama benden uzak duracaksin. Tamam, sana yardım edeceğim. Ama benden uzak duracaksın. All right, I'll help you. And then you stay away from me.	Wilfred Happiness-1	2011
That's what you want... Shake on it.	İstediğin gerçekten bu... Elimi sık. istedigin gerçekten bu... Elimi sik. İstediğin gerçekten bu... Elimi sık. That's what you want... Shake on it.	Wilfred Happiness-1	2011
Yeah, I never learned that trick. But you have my word.	Evet, onu yapamıyorum hiç. Ama söz veriyorum. Evet, onu yapamiyorum hiç. Ama söz veriyorum. Evet, onu yapamıyorum hiç. Ama söz veriyorum. ****.	Wilfred Happiness-1	2011
I found it!	Buldum! I found it!	Wilfred Happiness-1	2011
What are you doing?	Ne yapıyorsun? Ne yapiyorsun? Ne yapıyorsun? What are you doing?	Wilfred Happiness-1	2011
The nose knows.	Burun kokluyor. The nose nose.	Wilfred Happiness-1	2011
Hey, this was not our deal.	Böyle anlaşmamıştık. Böyle anlasmamistik. Böyle anlaşmamıştık. Hey, this was not our deal.	Wilfred Happiness-1	2011
Well, I didn't shake on it, did I?	Sonuçta sıkmadım elini, değil mi? Sonuçta sikmadim elini, degil mi? Sonuçta sıkmadım elini, değil mi? Well, I didn't shake on it, did I?	Wilfred Happiness-1	2011
Here we go.	İşte. iste. İşte. Here we go.	Wilfred Happiness-1	2011
We're gonna need a bigger bong.	Daha büyük bir nargile gerekecek. We're gonna need a bigger ****.	Wilfred Happiness-1	2011
This was your plan the whole time.	İlk baştan beri planın buydu. ilk bastan beri planin buydu. İlk baştan beri planın buydu. This was your plan the whole time.	Wilfred Happiness-1	2011
Part of it.	Birazı. Birazi. Birazı. Part of it.	Wilfred Happiness-1	2011
This is the other part...	Bu da kalanı... Bu da kalani... Bu da kalanı... This is the other part...	Wilfred Happiness-1	2011
In his boot?	Çizmesine mi? In this boot?	Wilfred Happiness-1	2011
Well, they never check them first, do they?	Hemen buna bakmayacak ya? ****.	Wilfred Happiness-1	2011
What the hell. He deserves it.	Her neyse. Hak etti zaten. What the hell. He deserves it.	Wilfred Happiness-1	2011
Well, come on, let's go. Not so fast...	Neyse, haydi gidelim. Hemen değil. Neyse, haydi gidelim. Hemen degil. Neyse, haydi gidelim. Hemen değil. Well, come on, let's go. Not so fast...	Wilfred Happiness-1	2011
He has another boot.	Başka bir çizme daha var. Baska bir çizme daha var. Başka bir çizme daha var. He has another bud.	Wilfred Happiness-1	2011
You want me to...? No way.	Ben de mi?... Hayatta olmaz. You want me to...? No way.	Wilfred Happiness-1	2011
Why not? He'll never know that was you.	Neden ki? Senin yaptığını nereden bilecek? Neden ki? Senin yaptigini nereden bilecek? Neden ki? Senin yaptığını nereden bilecek? Why not? He'll never know that was you.	Wilfred Happiness-1	2011
That's not the point. You said yourself he deserves this.	Olay bu değil ki. Hak ettiğini söylemiştin ama. Olay bu degil ki. Hak ettigini söylemistin ama. Olay bu değil ki. Hak ettiğini söylemiştin ama. That's not the point. You said yourself he deserves this.	Wilfred Happiness-1	2011
The bloody bike, the trash in the alley,	O lanet motor, sokaktaki çöp,... The bloody bike, the trash in the alley,	Wilfred Happiness-1	2011
do why he treat you like some insignificant limp dick wanker.	...sana önemsiz bir ibne gibi davranışı. ...sana önemsiz bir ibne gibi davranisi. ...sana önemsiz bir ibne gibi davranışı. do why he treat you like some insignificant lip dick wanker.	Wilfred Happiness-1	2011
How does that make you feel? Angry!	Nasıl hissettiriyor bu seni? Kızgın! Nasil hissettiriyor bu seni? Kizgin! Nasıl hissettiriyor bu seni? Kızgın! How does that make you feel? Angry!	Wilfred Happiness-1	2011
Well, it's time to return the favor. You know you want too.	Cevabını verme vakti geldi. Sen de istiyorsun. Cevabini verme vakti geldi. Sen de istiyorsun. Cevabını verme vakti geldi. Sen de istiyorsun. Well, it's time to return the favor. You know you want too.	Wilfred Happiness-1	2011
I'm not an animal. Then be a man!	Ben hayvan değilim. Adam ol o zaman! Ben hayvan degilim. Adam ol o zaman! Ben hayvan değilim. Adam ol o zaman! I'm not an animal. Then be a man!	Wilfred Happiness-1	2011
For once in your life, be a man and shit in that boot!	Bir kereliğine de olsa da adam ol ve sıç o çizmeye! Bir kereligine de olsa da adam ol ve siç o çizmeye! Bir kereliğine de olsa da adam ol ve o çizmeye sıç! For once in your life, be a man and shit in that boot!	Wilfred Happiness-1	2011
It was so awesome! Well done, Ryan.	Süperdi! İyi işti, Ryan. Süperdi! iyi isti, Ryan. Süperdi! İyi işti, Ryan. It was so awesome! ****, Ryan.	Wilfred Happiness-1	2011
Primo coiler, one of the best I've seen.	Tebrikler, gerçekten harikaydı. Tebrikler, gerçekten harikaydi. Tebrikler, gerçekten harikaydı. ****.	Wilfred Happiness-1	2011
What the hell?	Bu ne lan? Hayır! Hayır! Hayır! Hayır! Bu ne Ian? What the hell?	Wilfred Happiness-1	2011
No! No! No! No! No! No! No!	Hayır! Hayır! Hayır! Hayır! Hayir! Hayir! Hayir! Hayir! Hayır! Hayır! Hayır! Hayır! No! No! No! No! No! No! No!	Wilfred Happiness-1	2011
Hey, Ryan...	Ryan... Hey, Ryan...	Wilfred Happiness-1	2011
When was the last time you felt this good?	En son ne zaman bu kadar iyi hissetmiştin? En son ne zaman bu kadar iyi hissetmistin? En son ne zaman bu kadar iyi hissetmiştin? When was the last time you felt this good?	Wilfred Happiness-1	2011
Never. It's call living, mate.	Hiç bir zaman. Buna yaşamak denir, dostum. Hiç bir zaman. Buna yasamak denir, dostum. Hiç bir zaman. Buna yaşamak denir, dostum. Never. It's cool living, mate.	Wilfred Happiness-1	2011
You can feel this way forever.	Hep böyle hissedebilirsin. You can feel this way forever.	Wilfred Happiness-1	2011
Trust our instincts.	İçgüdülerine güven. Trust our instincts.	Wilfred Happiness-1	2011
No more doubt. No fear.	Şüphe yok artık. Korku yok. süphe yok artik. Korku yok. Şüphe yok artık. Korku yok. No more doubt. No fear.	Wilfred Happiness-1	2011