• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 181298

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
You're not her type. How can you say that? Onun tipi değilsin sen. Nasıl söylersin bunu? Onun tipi degilsin sen. Nasil söylersin bunu? Onun tipi değilsin sen. Nasıl söylersin bunu? You're not her type. How can you say that? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
You don't know anything about me. Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. Hakkimda hiçbir sey bilmiyorsun. Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. You don't know anything about me. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I know you think there's no hope. Hiç umut olmadığını düşündüğünü biliyorum. Hiç umut olmadigini düsündügünü biliyorum. Hiç umut olmadığını düşündüğünü biliyorum. I know you think there's no hope. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I know you feel like a diamond in the rough... Değeri bilinmeyen, hiç parlamayacak bir mücevher gibi... Degeri bilinmeyen, hiç parlamayacak bir mücevher gibi... Değeri bilinmeyen, hiç parlamayacak bir mücevher gibi... I know you feel like a diamond in the rough... Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
that's never going to shine. ...hissettiğini biliyorum. ...hissettigini biliyorum. ...hissettiğini biliyorum. that's never going to shine. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I know what you tried to do last night. Dün gece ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Dün gece ne yapmaya çalistigini biliyorum. Dün gece ne yapmaya çalıştığını biliyorum. I know what you tried to do last night. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
How do you... Because I am you. Nasıl... Çünkü ben senim. Nasil... Çünkü ben senim. Nasıl... Çünkü ben senim. How do you... Because I am you. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
We are one mind. Ben aklının içindeyim. Ben aklinin içindeyim. Ben aklının içindeyim. We are one mind. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Ah, just messing with you Kafa yapıyorum seninle... Kafa yapiyorum seninle... Kafa yapıyorum seninle... Ah, just messing with you Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I read the snuff letter when you were passed out. ...sen uyurken mektubunu okudum sadece. I read the **** when you were ****. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
What did she think of it? Ne düşünüyorsun? Ne düsünüyorsun? Ne düşünüyorsun? What did she think of it? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Well, "The Diamond in the rough" metaphor was a little flat. "Değeri bilinmeyen elmas" mecazı biraz zayıftı. "Degeri bilinmeyen elmas" mecazi biraz zayifti. "Değeri bilinmeyen elmas" mecazı biraz zayıftı. Well, "The Diamond in the rough" **** was a little ****. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Four drafts and that's the best you can come up with? Dört taslakta en fazla bunu mu çıkartabildin? Dört taslakta en fazla bunu mu çikartabildin? Dört taslakta en fazla bunu mu çıkartabildin? Four **** came up with? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I started with "a caged bird longing to be free", "Özgür olmak isteyen kafeslenmiş kuş"la başladım. "Özgür olmak isteyen kafeslenmis kus"la basladim. "Özgür olmak isteyen kafeslenmiş kuş"la başladım. I start with "**** to be free", Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
but that maybe sound a little ****. Efemine geldi biraz. but that maybe sound a little ****. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
So does using the word "****". Efemine kelimesini kullanmak da öyle. Efemine kelimesini kullanmakta öyle. So does using the word "****". Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Maybe I'll keep working on it. Biraz daha uğraşmalıyım belki. Biraz daha ugrasmaliyim belki. Biraz daha uğraşmalıyım belki. Maybe I'll keep working on it. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
You know Buck? Who? Buck'ı biliyor musun? Kim? Buck'i biliyor musun? Kim? Buck'ı biliyor musun? Kim? You know Buck? Who? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Black lab, like my age, great teeth. You know him? Siyah labrador, benim yaşlarımda, harika dişler. Tanıyor musun onu? Siyah labrador, benim yaslarimda, harika disler. Taniyor musun onu? Siyah labrador, benim yaşlarımda, harika dişler. Tanıyor musun onu? Black lab, like my age, great teeth. You know him? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I don't know Buck. And you won't. Buck'ı tanımıyorum. Tanımayacaksın da. Buck'i tanimiyorum. Tanimayacaksin da. Buck'ı tanımıyorum. Tanımayacaksın da. I don't know Buck. And you won't. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Because he is gone. Çünkü artık yok. Çünkü artik yok. Çünkü artık yok. Because he is gone. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
One day, running around by the tennis court to the park. Bir gün, tenis kortundan parka doğru koşuyorduk. Bir gün, tenis kortundan parka dogru kosuyorduk. Bir gün, tenis kortundan parka doğru koşuyorduk. One day, **** tennis court to the park. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
The next time... Hit by a car? Birden... Bam! Araba mı çarptı? Birden... Bam! Araba mi çarpti? Birden... Bam! Arabamı çarptı? The next time... Hit by a car? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
No, we just kind of lost touch. İrtibatı kaybettik, görüşemedik. irtibati kaybettik, görüsemedik. İrtibatı kaybettik, görüşemedik. No, we just kind of lost touch. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
You just kind of lost touch? Bam! İrtibatı kaybettiniz? Bam! irtibati kaybettiniz? Bam! İrtibatı kaybettiniz? You just kind of lost touch? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Life is short, Ryan. Hayat kısa, Ryan. Hayat kisa, Ryan. Hayat kısa, Ryan. Life is short, Ryan. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
****. Hazır oradayken gülleri toplamalısın. Hazir oradayken gülleri toplamalisin. Hazır oradayken gülleri toplamalısın. ****. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Speaking of rosebuds... Gül demişken... Gül demisken... Gül demişken... Speaking of rosebuds... Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Do you always feed your dog with nachos? Köpeğini hep nachoyla mı beslersin? Köpegini hep nachoyla mi beslersin? Köpeğini hep nachoyla mı beslersin? Do you always **** your dog ****? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Not all the time, but he worked out today. Her zaman değil, bugün egzersiz yaptı da. Her zaman degil, bugün egzersiz yapti da. Her zaman değil, bugün egzersiz yaptı da. Não o tempo todo, mas ele se exercitou bastante. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
What's your name? İsmin ne senin? What's your name? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Wilfred. Wilfred. Wilfred. Wilfred. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Hi, Wilfred. Selam, Wilfred. Hi, Wilfred. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Do you like that? Do you like that? You bet you do! Sevdin mi bunu? Sevdin mi? Eminim sevdin! Do you like that? Do you like that? You better do! Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I'll have what he's having. He likes me. Bana da aynısından. Sevdi beni. Bana da aynisindan. Sevdi beni. Bana da aynısından. Sevdi beni. ****. He likes me. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Wilfred. Get off. Wilfred. Bırak. Wilfred. Birak. Wilfred. Bırak. Wilfred. Get off. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Get off! I'm trying to! Bırak! Deniyorum! Birak! Deniyorum! Bırak! Deniyorum! Get off! I'm trying to! Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
He just really likes me. Beni çok sevdi sanırım. Beni çok sevdi sanirim. Beni çok sevdi sanırım. He just really likes me. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Sorry about that. Kusura bakmayın. Kusura bakmayin. Kusura bakmayın. Sorry about that. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Can we get the check? Yeah. Hesabı alabilir miyiz? Evet. Hesabi alabilir miyiz? Evet. Hesabı alabilir miyiz? Evet. ****? Yeah. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
There you go. Buyrun. ****. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Bye, Wilfred. Hoş çakal, Wilfred. Hos çakal, Wilfred. Hoş çakal, Wilfred. Bye, Wilfred. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I like you, Seni sevdim,... I like you, Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
but you are a shit wingman. ...ama berbat bir ekürisin. but you are a shit wingman. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Look, Ryan, if you want my advice... Actually, I don't. Ryan, bana soracak olursan... Sormuyorum. Look, Ryan, if you want my advice... Actually, I don't. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I've got enough people telling me what to do. Bana ne yapmamı söyleyen yeteri kadar insan var. Bana ne yapmami söyleyen yeteri kadar insan var. Bana ne yapmamı söyleyen yeteri kadar insan var. I've got enough people telling me what to do. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I'm just trying to help. You don't have to be a dick. Yardım etmeye çalışıyordum. Götlük yapmana lüzum yoktu. Yardim etmeye çalisiyordum. Götlük yapmana lüzum yoktu. Yardım etmeye çalışıyordum. Götlük yapmana Iüzum yoktu. I'm just trying to help. You don't have to be a dick. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Kristen was right. What I want doesn't matter. Kristen haklıydı. Benim ne istediğim önemli değil. Kristen hakliydi. Benim ne istedigim önemli degil. Kristen haklıydı. Benim ne istediğim önemli değil. Kristen was right. What I want doesn't matter. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I have to get to work. İşe gitmeliyim. ise gitmeliyim. İşe gitmeliyim. I have to get to work. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Hey, poochy pooch... Piss off! Hanimiş... Git be! Hanimis... Git be! Hanimiş... Git be! Hey, poochy pooch... Piss off! Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
See, it's like me when I'm eating the ass of a dead possum. Sıçanın kıçını yemeye benziyor bu. Siçanin kiçini yemeye benziyor bu. Sıçanın kıçını yemeye benziyor bu. See, it's like me when I'm eating the ass of a dead possum. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
While I'm eating at his guts through his ass, and I'm getting my teeth right in there. Bağırsaklarını yerken birden dişlerim oraya geldi. Bagirsaklarini yerken birden dislerim oraya geldi. Bağırsaklarını yerken birden dişlerim oraya geldi. **** to his ass, and I get my teeth right in there. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
No one ever told me that. I just did it one day. It happened. Kimse söylememişti. Bir kere oldu bana bu. Oldu. Kimse söylememisti. Bir kere oldu bana bu. Oldu. Kimse söylememişti. Bir kere oldu bana bu. Oldu. No one ever told me that. I just did it one day. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
And do it ever since. Interesting. Have you tried Korean? O zamandan beri yapıyorum. İlginç. Koreli denedin mi hiç? O zamandan beri yapiyorum. ilginç. Koreli denedin mi hiç? O zamandan beri yapıyorum. İlginç. Koreli denedin mi hiç? And do it ever since. Interesting. Have you tried Korean? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I think you'd like it. You're missing the point. Seversin bence. Olayı kaçırıyorsun. Seversin bence. Olayi kaçiriyorsun. Seversin bence. Olayı kaçırıyorsun. I think you'd like it. You're missing the point. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I'm not just saying possum ass is delicious. Sıçan kıçının lezzetli olduğunu söylemiyorum. Siçan kiçinin lezzetli oldugunu söylemiyorum. Sıçan kıçının lezzetli olduğunu söylemiyorum. I'm not just saying possum ass is delicious. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
It is. Öyle zaten. It is. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
What I'm saying is I'm true to my nature. Söylediğim şey; bu benim doğamda var. Söyledigim sey; bu benim dogamda var. Söylediğim şey; bu benim doğamda var. What I'm saying **** nature. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
And I don't overthink everything. I act on instinct. Üzerinde düşünmüyorum. İçgüdülerimle hareket ediyorum. Üzerinde düsünmüyorum. içgüdülerimle hareket ediyorum. Üzerinde fazla düşünmüyorum. İçgüdülerimle hareket ediyorum. Não meço as consequências. Ajo com o instinto. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
You're an animal. We're all animals, Ryan. Sen hayvansın ama. Hepimiz hayvanız, Ryan. Sen hayvansin ama. Hepimiz hayvaniz, Ryan. Sen hayvansın ama. Hepimiz hayvanız, Ryan. You're an animal. We're all animals, Ryan. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I'll kill you! Sen öldüreceğim lan! Sen öldürecegim lan! Sen öldüreceğim Ian! I'll kill you! Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Wilfred, wait. Stay! Come! Wilfred, bekle. Dur! Gel buraya! Wilfred, wait. Stay! Come! Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Where is his leash? He's lucky I didn't kick his teeth in! Tasması nerede bunun? Dişlerini dökmediğime dua etsin! Tasmasi nerede bunun? Dislerini dökmedigime dua etsin! Tasması nerede bunun? Dişlerini dökmediğime dua etsin! Where is his leash? He's looking like ****! Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
* Loser! Fuck! No! I mean it! Siktir! Mal! Göt! Hayır! Ciddiyim! Siktir! Mal! Göt! Hayir! Ciddiyim! Siktir! Göt! Hayır! Ciddiyim! ****? No! ****! Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
It won't happen again. Bakın, tekrar olmayacak. Bakin, tekrar olmayacak. Bakın, tekrar olmayacak. It won't happen again. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Yeah it does, or someone's getting nuts cut off. Eğer olursa, birileri dayağı yiyecek. Eger olursa, birileri dayagi yiyecek. Eğer olursa, birileri dayağı yiyecek. Yeah it does, someone's getting ****. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
He means me. You obviously haven't got anything. Bana dedi. Sen de iş yok ki. Bana dedi. Sen de is yok ki. Bana dedi. Sen de iş yok ki. He **** me. You obviously haven't got anything. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Yeah, you're right. I should have challenged him into a knives fight. Evet, tabii ya. Bıçak düellosuna davet etseydim hemen. Evet, tabii ya. Biçak düellosuna davet etseydim hemen. Evet, tabii ya. Bıçak düellosuna davet etseydim hemen. Yeah, you're right. **** change to a knives fight. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
You let that shit stain walk all over us. Bizi ezmesine izin verdin. You let that shit **** walk all over us. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Your father was right. You're a pussy. Baban haklıydı. Korkaksın sen. Baban hakliydi. Korkaksin sen. Baban haklıydı. Korkaksın sen. The fellow was right. You're a pussy. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Why did you say that? Neden dedin ki bunu? Why did you say that? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
All right, he didn't, I made that up, but you are a pussy. Peki, baban demedi, orasını uydurdum, ama yine de korkaksın. Peki, baban demedi, orasini uydurdum, ama yine de korkaksin. Peki, baban demedi, orasını uydurdum, ama yine de korkaksın. ****, but you are a pussy. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I will not listen to this. Ryan, fear has made you weak. Bunu dinlemeyeceğim. Ryan, korku seni zayıflatıyor. Bunu dinlemeyecegim. Ryan, korku seni zayiflatiyor. Bunu dinlemeyeceğim. Ryan, korku seni zayıflatıyor. I will not listen to this. Ryan, fear has made you weak. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Fear is the mind killer. Korku akıl katilidir. Korku akil katilidir. Korku akıl katilidir. Fear is the mind killer. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Fear is the little death that brings total obliteration. Korku toptan yok oluşu getiren küçük ölümdür. Korku toptan yok olusu getiren küçük ölümdür. Korku toptan yok oluşu getiren küçük ölümdür. Fear is the little death that brings total obliteration. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
That's from "Dune". How do you know that? Bu Dune'dan. Nereden biliyorsun bunu? That's from "Dune". How do you know that? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
How do you know that? Nereden biliyorsun bunu? How do you know that? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Come on, man. Throw the ball. Haydi, dostum. Fırlat şu topu. Haydi, dostum. Firlat su topu. Haydi, dostum. Fırlat şu topu. Come on, man. Throw the ball. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
What are you afraid of? I'm not afraid. Neden korkuyorsun? Korkmuyorum. What are you afraid of? I'm not afraid. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
But I know that's not just a ball. Of course it is. Ama onun sadece bir top olmadığı biliyorum. Tabii ki öyle. Ama onun sadece bir top olmadigi biliyorum. Tabii ki öyle. Ama onun sadece bir top olmadığı biliyorum. Tabii ki öyle. But I know that's not just a ball. Of course it is. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
See? It's a ball. Why are you pushing so hard? Gördün mü? Top işte. Neden bu kadar zorluyorsun? Gördün mü? Top iste. Neden bu kadar zorluyorsun? Gördün mü? Top işte. Neden bu kadar zorluyorsun? See? It's a ball. Why are you pushing so hard? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I'm feeling playful. No more questions. Oynamak istiyorum. Soru yok artık. Oynamak istiyorum. Soru yok artik. Oynamak istiyorum. Soru sormak yok artık. I'm feeling playful. No more questions. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Stop thinking and throw the damn ball! Düşünmeyi bırak ve şu lanet topu fırlat! Düsünmeyi birak ve su lanet topu firlat! Düşünmeyi bırak ve şu lanet topu fırlat! Pare de pensar e arremesse a bola! Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
No! Hayır! Hayir! Hayır! No! Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
What did you do? I'm sorry, I didn't mean that... Ne yaptın sen? Özür dilerim, yanlışlıkla... Ne yaptin sen? Özür dilerim, yanlislikla... Ne yaptın sen? Özür dilerim, yanlışlıkla... What did you do? I'm sorry, I didn't mean that... Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
You're a naughty boy! I'll give you another ball. Haylaz bir çocuksun sen! Başka bir top alırız. Haylaz bir çocuksun sen! Baska bir top aliriz. Haylaz bir çocuksun sen! Başka bir top alırız. You're a naughty boy! I'll give you another ball. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I don't want another ball. Hey! Başka top istemiyorum. Baska top istemiyorum. Başka top istemiyorum. I don't want another ball. Hey! Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Hey! Look Wilfred, it's Jenna. Bak Wilfred, Jenna geldi. Hey! Look Wilfred, it's Jenna. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Hey, I hope he wasn't in any trouble. Umarım sorun çıkarmamıştır. Umarim sorun çikarmamistir. Umarım sorun çıkarmamıştır. Hey, I hope he wasn't in any trouble. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Not at all. He is adorable. Hiç de bile. Çok tatlı. Hiç de bile. Çok tatli. Hiç de bile. Çok tatlı. Not at all. He is adorable. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Wilfred, did you make a new firend? He did, he really did. Wilfred, yeni bir arkadaş mı edindin? Edindi, gerçekten edindi. Wilfred, yeni bir arkadas mi edindin? Edindi, gerçekten edindi. Wilfred, yeni bir arkadaş mı edindin? Edindi, gerçekten edindi. Wilfred, did you make a new firend? He did, he really did. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I will not be ignored, Ryan. Beni gözden gelemezsin, Ryan. I will not ignore, Ryan. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
So, Wilfred tells me, hum... Wilfred dedi ki... So, Wilfred tells me, hum... Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I mean, what brings you to L.A.? Şey, neden Los Angeles'a geldiniz? sey, neden Los Angeles'a geldiniz? Şey, neden Los Angeles'a geldiniz? I mean, what brings you to L.A.? Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I got a job as assignment(?) producer for Channel 13 News. Kanal 13 Haberlerinde haber yazarı olarak çalışıyorum. Kanal 13 Haberlerinde haber yazari olarak çalisiyorum. Kanal 13 Haberlerinde atama görevlisi olarak çalışıyorum. I got a job **** Canal 13 News. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
It's a big step up for me work wise. Kariyerimde çok önemli bir adım. Kariyerimde çok önemli bir adim. Kariyerimde çok önemli bir adım. It's a big step up for ****. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Although I'm doing **** pieces right now, but that will change. Şu an fazla şey yapamıyorum, ama bu değişecek. su an fazla sey yapamiyorum, ama bu degisecek. Şu an fazla şey yapamıyorum, ama bu değişecek. **** that will change. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
What about you? What do you do? Ball, ball, ball. Peki ya sen? Sen ne yapıyorsun? Top, top, top. Peki ya sen? Sen ne yapiyorsun? Top, top, top. Peki ya sen? Sen ne yapıyorsun? Top, top, top. What about you? What do you do? Ball, ball, ball. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
I play ball. Top oynuyorum. I play ball. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
Not professionally. I'm a lawyer. Amatör olarak. Avukatım. Amatör olarak. Avukatim. Amatör olarak. Avukatım. Not professionally. I'm a lawyer. Wilfred Happiness-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 181293
  • 181294
  • 181295
  • 181296
  • 181297
  • 181298
  • 181299
  • 181300
  • 181301
  • 181302
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim