• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172969

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
before to be garnished with a shredded local seaweed. ...parçalanmış yerel deniz yosunu ile garnitürlenmeden önce. Kıyılmış yerli deniz yosunu ile süslenmiştir. parçalanmış yerel deniz yosunu ile garnitürlenmeden önce. The Trip-2 2010 info-icon
Thank you very much. Thank you. Çok teşekkürler. Teşekkürler. Çok teşekkürler. Teşekkür ederim. Çok teşekkürler. Teşekkürler. The Trip-2 2010 info-icon
I've never eaten a shellfish broth before. Bundan önce hiç kabuklu deniz suyu yememiştim. Deniz kabuklularından yapılmış sulu yemek yememiştim daha önce hiç. Bundan önce hiç kabuklu deniz suyu yememiştim. The Trip-2 2010 info-icon
He mentioned cooking in their own juices. Kendi suyunda piştiğinden bahsetti. Hepsini kendi özel sularıyla haşladıklarından bahsetti. Kendi suyunda piştiğinden bahsetti. The Trip-2 2010 info-icon
Imagine that, eh? It's a lovely thought, isn't it? Bir düşünsene. İyi bir düşünce, öyle değil mi? Düşünsene bi'? Düşüncesi bile güzel, öyle değil mi? Bir düşünsene, İyi bir düşünce,öyle değil mi? The Trip-2 2010 info-icon
Being cooked in your own juice. Kendi suyunda pişmiş olmak. Kendi suyunda haşlanmak. Kendi suyunda pişmiş olmak. The Trip-2 2010 info-icon
I'll be honest, Dürüst olacağım. Dürüst olayım, Dürüst olacağım, The Trip-2 2010 info-icon
I don't think I could muster more than a thimbleful. Daha fazla toplayabileceğimi düşünmüyorum. Bir gıdımdan daha fazla yetkin olacağımı sanmıyorum. Daha fazla toplayabileceğimi düşünmüyorum. The Trip-2 2010 info-icon
Then, of course, with this one, Elbette, bununla birlikte... Ama, elbette, bununla birlikte, Elbette, bununla, The Trip-2 2010 info-icon
you've got some little Manx Queenies, Küçük Manx Queenies alın. Küçük Manx Queniee'lerimiz var Küçük Manx Queenies alın, The Trip-2 2010 info-icon
which are baby queen scallops. Bebek kraliçe istiridyeden olmuş. Ki onlar da minik kraliçe midyeleri. bebek kraliçe istiridyeden olmuş. The Trip-2 2010 info-icon
They are resting on grilled baby gem Izgaranın üstünde pişiyorlar. Cızbız taşlarında dinleniyorlar. Izgaranın üstünde pişiyorlar. The Trip-2 2010 info-icon
and parsnip coulis Ve yaban havucu sosu. Ve kavzakökü oluklarında. ve yaban havucu sosu. The Trip-2 2010 info-icon
as well as a light, creamy horseradish sauce. Yanı sıra, bir ışık gibi, krem yaban turpu sos ile. Hafif olmakla birlikte, kaymaklı yabanturpu sosu da var. yanı sıra, bir ışık gibi, krem yaban turpu sos ile. The Trip-2 2010 info-icon
Thank you. Lovely. Teşekkür ederim. Güzel. Teşekkürler. Harika. Teşekkür ederim. Güzel. The Trip-2 2010 info-icon
Rather optimistic to say they're resting. Bilhakis dinlediklerini söylemek iyi. ''Dinleniyorlar'' demek ne kadar iyimser bir söz. Bilhakis dinlediklerini söylemek iyi. The Trip-2 2010 info-icon
Their days of resting have been and gone. Dinlenme günleri bitti ve gitti. Dinlendikleri günler geride kaldı. Dinlenme günleri bitti ve gitti. The Trip-2 2010 info-icon
They are dead. Onlar öldü. Öldüler artık. Onlar öldü. The Trip-2 2010 info-icon
So what we'll have at the base of the dish, Yani, yediğimiz yemeğin temeli ne olacak? Peki, ana yemek olarak ne yiyeceğiz... Yani,yediğimiz yemeğin temeli ne olacak? The Trip-2 2010 info-icon
we've got a goat cheese mousse and a globe artichoke puree, Enginar püresiyle keçi peynirimiz var. Keçi peynirinden yapılmış kremamız ve bir top enginar püremiz var. Enginar püresiyle keçi peynirimiz var. The Trip-2 2010 info-icon
and that is garnished Garnitürlendi. Fritözde kızartılmış enginar yapraklarıyla ve garnitürlendi. The Trip-2 2010 info-icon
with deep fried globe artichoke leaves Çok pişmiş enginar yaprağıyla. Ve minik yer elması çok pişmiş enginar yaprağıyla. The Trip-2 2010 info-icon
as well as baby Jerusalem artichoke. Ayrıca bebek yer elması. İle süslendirildi. yanı sıra bebek yer elması The Trip-2 2010 info-icon
Thank you very much. Thank you. Teşekkür ederim. Çok teşekkürler. Çok teşekkürler. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Çok teşekkürler. The Trip-2 2010 info-icon
Um... I don't like artichoke. I should just say that. Artikot sevmiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim. Peşinen söyleyeyim. Enginar sevmem. Artikot sevmiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim. The Trip-2 2010 info-icon
Drinking the wine makes me feel quite sophisticated. Şarap içmek beni oldukça karmaşık yapıyor. Şarap içmek beni oldukça kültürlü hissettiriyor. Şarap içmek beni oldukça karmaşık yapıyor. The Trip-2 2010 info-icon
A bit like, you know, James Bond ordering a martini. James Bond'un martini sipariş etmesini bilirsin. Bir tür, bilirsin, James Bond'un martini söylemesi gibi. James Bond'un martini sipariş etmesini bilirsin. The Trip-2 2010 info-icon
[as Sean Connery] I'd like a... Biliyorum... Ben acaba... Biliyorum... The Trip-2 2010 info-icon
Like a martini, shaken... not stirred. Bir martini isterim, çalkalanmış. Karıştırılmamış. Bir martini alabilir miyim? Çalkalanmış... Ama karıştırılmamış... Bir martini isterim, çalkalanmış. karıştırılmamış The Trip-2 2010 info-icon
Don't make me wait. Beni bekletme. Bekletme beni. Beni bekletme. The Trip-2 2010 info-icon
[as Connery] I'll have a vodka martini, Vodka Martini alacağım. Vodka Martini istiyorum, Vodka Martini alacağım. The Trip-2 2010 info-icon
shaken, but not stirred. Çalkalanmış, fakat karıştırılmamış. Çalkalanmış ama karıştırılmamış. Çalkalanmış,fakat karıştırılmamış. The Trip-2 2010 info-icon
shaken, not stirred. Çalkalanmış, fakat karıştırılmamış. Çalkalanmış ama karıştırılmamış. Çalkalanmış,fakat karıştırılmamış. The Trip-2 2010 info-icon
I'll have a vodka... I'll have a vodka... Bir Vodka alacağım. Bir Vodka alacağım. Bir vodka... Bir vodka... Bir Vodka alacağım. Bir Vodka alacağım. The Trip-2 2010 info-icon
[normal voice] You look very worried. Çok endişeli görünüyorsun. Çok endişeli gözüküyorsun. Çok endişeli görünüyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
[as Connery] So do you. No. Sen de öyle. Hayır. Sen de öyle. Yo. Sen de öyle. Hayır. The Trip-2 2010 info-icon
You should take a look at your face. Yüzüne bir bakmalısın. Yüzünün halini görmelisin. Yüzüne bir bakmalısın. The Trip-2 2010 info-icon
[as Connery] I'll have a vodka martini, shaken, not stirred. Bir Vodka martini alacağım, çalkalanmış ama karıştırılmamış. Çalkalanmış ama karıştırılmamış vodka martini istiyorum. Bir Vodka martini alacağım, çalkalanmış ama karıştırılmamış. The Trip-2 2010 info-icon
You look like you're recovering from a stroke Felçten kurtuluyor gibi görünüyorsun. Sanki bir kaza atlatmışsın da Felçten kurtuluyor gibi görünüyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
and learning how to get mobility again. Ve nasıl hareket edeceğini öğreniyor gibisin. Yeniden hareket etmeyi öğreniyor gibisin. ve nasıl hareket edeceğini öğreniyor gibisin. The Trip-2 2010 info-icon
I'd like a vodka martini, shaken, but not stirred. Bir Vodka martini istiyorum çalkalanmış ama karıştırılmamış. Çalkalanmış ama karıştırılmamış vodka martini istiyorum. Bir Vodka martini istiyorum çalkalanmış ama karıştırılmamış. The Trip-2 2010 info-icon
I can feel my legs. It's a miracle. Bacaklarımı hissediyorum. Bu bir mucize! Bacaklarımı hissedebiliyorum. Bu bir mucize! Bacaklarımı hissediyorum Bu bir mucize! The Trip-2 2010 info-icon
[as Roger Moore] I'd like a vodka martini, Bir Vodka martini istiyorum,... Vodka martini istiyorum. Bir Vodka martini istiyorum, The Trip-2 2010 info-icon
shaken, but not stirred. ...çalkalanmış ama karıştırılmamış. Çalkalanmış ama karıştırılmamış. çalkalanmış ama karıştırılmamış. The Trip-2 2010 info-icon
[as Moore] I'd like a vodka martini, Bir Vodka martini istiyorum,... Vodka martini istiyorum. Bir Vodka martini istiyorum, The Trip-2 2010 info-icon
shaken, not stirred. ...çalkalanmış ama karıştırılmamış. Çalkalanmış ama karıştırılmamış. çalkalanmış ama karıştırılmamış. The Trip-2 2010 info-icon
[as Francisco Scaramanga] Come, come, Mr. Bond, Gel, gel, Bay Bond. Haydi, ama Bay Bond Gel,gel, Bay. Bond, The Trip-2 2010 info-icon
You derive just as much pleasure from killing as I do. Öldürmekten benim kadar çok zevk alıyorsun. Öldürmekten tıpkı benim gibi zevk alıyorsunuz siz de. Öldürmekten benim kadar çok zevk alıyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
[as Scaramanga] Come, come, Mr. Bond, Gel, gel, Bay Bond. Haydi ama Bay Bond Gel, gel, Bay Bond, The Trip-2 2010 info-icon
you get just as much pleasure from killing as I do. Öldürmekten benim kadar çok zevk alıyorsun. Öldürmekten tıpkı benim gibi zevk alıyorsunuz siz de. Öldürmekten benim kadar çok zevk alıyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
I'm saying that bit. I know. Biraz diyebiliyorum. Biliyorum. Onu ben söylüyorum Biliyorum. Biraz diyebiliyorum. Biliyorum. The Trip-2 2010 info-icon
When you say it, just don't caricature it. Onu söylediğinde, sadece karikatürize etme. Sen söylerken karikatürleştirme ama. Onu söylediğinde, sadece karikatürize etme. The Trip-2 2010 info-icon
Try and do it real. Dene ve yap. Gerçekten yapmaya çalış. Dene ve yap. The Trip-2 2010 info-icon
[as Scaramanga] Come, come, Mr. Bond. Gel, gel, Bay Bond. Haydi ama Bay Bond. Gel, gel, Mr. Bond. The Trip-2 2010 info-icon
Shut up. Don't tell me how to act. Kapa çeneni! Bana nasıl hareket edeceğimi söyleme. Kapa çeneni. Bana nasıl davranacağımı söyleme. Kapa çeneni! Bana nasıl hareket edeceğimi söyleme. The Trip-2 2010 info-icon
Well, I bloody should do. Why? Peki, kahrolası yapacağım. Neden? Eh, korkarım ki bunu yapmalıyım. Neden? Peki,kahrolası yapacağım. Neden? The Trip-2 2010 info-icon
Because sometimes you tend to sort of, Çünkü bazen; bir tür eğilimde oluyorsun. Çünkü bazen, bilirsin, bir tür Çünkü bazen Bir tür eğilimdesin, The Trip-2 2010 info-icon
you know, crank it up a bit. Biraz saplantı yaptın. biraz canlandırmaya yüz tutabiliyorsun. Biraz saplantı yaptın. The Trip-2 2010 info-icon
Yeah, whereas you are widely regarded Peki, madem ki geniş çapta saygı görüyorsun. Ayrıca bunun yanı sıra, bayağılığın kralı Peki,madem ki geniş çapta saygı görüyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
as the king of understatement. Pireyi deve yaparak. olarak biliniyorsun. Pireyi deve yaparak. The Trip-2 2010 info-icon
All right, I would do it like this. Pekâlâ. Bunu böyle yapmak isterdim. Peki, şöyle yapayım. Pekâlâ, Bunu böyle yapmak isterdim. The Trip-2 2010 info-icon
[as Scaramanga] Come, come, Mr. Bond, Gel, gel, Bay Bond. Hadi ama Bay Bond. Gel, gel, Bay Bond. The Trip-2 2010 info-icon
you get just as much of... Benim kadar çok... Siz de en az benim kadar... Benim kadar çok... The Trip-2 2010 info-icon
Try and get the lines right. All right. I know. Dene ve sözleri doğru yerleştir. Tamam.Biliyorum. Yeniden dene ve repliklerini düzgün oku. pekâlâ. Biliyorum. Dene ve sözleri doğru yerleştir. Tamam.Biliyorum. The Trip-2 2010 info-icon
As a rule, it's more effective if you don't fluff the line. Kural olarak, Sırayı bozmadan söylersen daha etkili olur. Bu bir kuraldır, konuşurken takılmazsan daha etkili gelir kulağa. Kural olarak, Sırayı bozmadan söylersen daha etkili olur. The Trip-2 2010 info-icon
I'll deliver it with a nice bit of understatement. Olduğundan az göstererek teslim edeceğim. Bir tutam bayağılık katarak söyleyeceğim bu defa. Olduğundan az göstererek teslim edeceğim. The Trip-2 2010 info-icon
[as Scaramanga] Come, come, Mr. Bond, Gel, gel, Bay Bond, Haydi ama Bay Bond, Gel, gel, Bay Bond, The Trip-2 2010 info-icon
you get just as much pleasure from killing as I do. Öldürmekten en az benim kadar zevk alıyorsun. Öldürmekten tıpkı benim kadar zevk alıyorsunuz siz de. Öldürmekten en az benim kadar zevk alıyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
That was the worst... Okay. All right. Bu en kötüsüydü. Tamam. Tamam. Bu en berbatıydı. Peki. Pekâla. Bu en kötüsüydü. Tamam. Tamam. The Trip-2 2010 info-icon
This is it. This is it. İşte böyle. İşte böyle. Şimdi olacak. Şimdi olacak. İşte böyle. İşte böyle. The Trip-2 2010 info-icon
[as Scaramanga] Come, come, Mr. Bond, Gel, gel, Bay Bond. Haydi ama, Bay Bond, Gel, gel, Bay Bond, The Trip-2 2010 info-icon
you get just as much pleasure from killing as I do. Öldürmekten en az benim kadar zevk alıyorsun. Öldürmekten tıpkı benim kadar zevk alıyorsunuz siz de. Öldkürmekten en az benim kadar zevk alıyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
[as Scaramanga] Come, come, Mr. Bond, Gel, gel, Bay Bond, Haydi ama, Bay Bond Gel, gel, Bay Bond, The Trip-2 2010 info-icon
you get just as much pleasure from killing as I do. Öldkürmekten en az benim kadar zevk alıyorsun. Öldürmekten tıpkı benim kadar zevk alıyorsunuz siz de. Öldkürmekten en az benim kadar zevk alıyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
[normal voice] Fucking yeah. Allah'ın belası! Heyt be! Allah'ın belası! The Trip-2 2010 info-icon
No, you went up at the end like you watch Australian soaps. Sonunda berbat ettin, Avustralyalı sabunları izliyor gibi yap. Hayır, en sonda sesini fazla yükselttin, Avusturalyan pembe dizileri izler gibi. Sonunda berbat ettin, Avustralyalı sabunları izliyor gibi yap. The Trip-2 2010 info-icon
Yes, did you see I did on my face? Evet, yüzümde yaptım gördün mü? Evet, yüzümle nasıl yaptığımı gördün mü? Evet,yüzümde yaptım gördün mü? The Trip-2 2010 info-icon
[stammering] you get just as much pleasure Benim kadar zevk alıyorsun... Öldürmekten tıpkı benim kadar Benim kadar zevk alıyorsun, The Trip-2 2010 info-icon
from killing as I do? ...öldürmekten. zevk alıyorsunuz siz de? öldürmekten The Trip-2 2010 info-icon
you derive just as much pleasure from killing Öldkürmekten en az benim kadar zevk alıyorsun. Tıpkı benim kadar Öldkürmekten en az benim kadar zevk alıyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
[muffled] as I do. Evet alıyorum. Zevk alıyorsunuz. Evet alıyorum. The Trip-2 2010 info-icon
[as Connery] When I kill, I kill for queen and country, Öldürdüğümde, Kraliçe ve ülkem için. Ben öldürdüğüm zaman ülkem ve kraliçem için öldürürüm, Öldürdüğümde, Kraliçe ve ülkem için. The Trip-2 2010 info-icon
though I admit, killing you... Kabul etmeme rağmen, seni öldürmek... Gerçi seni öldürmek de... kabul etmeme rağmen,seni öldürmek... The Trip-2 2010 info-icon
Come, come, Mr. Bond, you derive just as much... Gel, gel, Bay Bond. Sadece daha fazla. Haydi ama, Bay Bond. Siz de benim... Gel, gel, Bay Bond. Sadece daha fazla, The Trip-2 2010 info-icon
Sorry, you derive just as much Pardon, biraz daha fazla... Pardon, benim kadar Pardon,çok daha fazla, The Trip-2 2010 info-icon
[belching] pleasure from killing as I do. ...öldürdüğünden benim kadar fazla... zevk alıyorsunuz öldürmekten. öldürdüğünden benim kadar fazla The Trip-2 2010 info-icon
Hello? Selam? Alo? Selam? The Trip-2 2010 info-icon
Hey. Hey. Selam Selam. Selam. Selam. Selam Selam. The Trip-2 2010 info-icon
Hey, how's it going? Nasıl gidiyor? Selam, nasıl gidiyor? Nasıl gidiyor? The Trip-2 2010 info-icon
It's great. It's great. I mean, yeah... yeah. Harika, her şey harika. İyi demek istedim. Harika... Harika! Yani, evet evet. Harika,her şey harika. İyi demek istedim. The Trip-2 2010 info-icon
Where are you now? Şuan neredesin? Şimdi neredesin? Şuan neredesin? The Trip-2 2010 info-icon
I'm in L'enclume. L'enclume'dayım. L'enclume'de. L'enclume'dayım. The Trip-2 2010 info-icon
No way. Olamaz! Hadi canım!. Olamaz! The Trip-2 2010 info-icon
Yeah, I'm at the fancy schmancy restaurant. Evet oradayım. Çok kaliteli pahalı restaurant. Evet, şimdi bir entel restoranındayım. Evet oradayım. çok kaliteli pahalı restaurant. The Trip-2 2010 info-icon
Oh, I really wanted to go there. Gerçekten oraya gitmek isterdim. Oh, gerçekten orada olmak istedim şimdi. Gerçekten oraya gitmek isterdim. The Trip-2 2010 info-icon
What's happening with that editing thing, O adamla işler nasıl gidiyor? Şu dergi işleriyle ilgili ne var ne yok? O adamla işi düzenleme The Trip-2 2010 info-icon
the job with the guy, you know, and the... Hani şu adamın olduğu iş. Bilirsin. nasıl gidiyor,ve The Trip-2 2010 info-icon
It's going really well, I think. Çok iyi gidiyor. Bence... Çok iyi gidiyor. Sanırım. Çok iyi gidiyor. Bence The Trip-2 2010 info-icon
They gave me an assignment in Las Vegas. Beni Las Vegas'a atadılar. Bana Las Vegas'ta bir sözleşme verdiler. Beni Las Vegas'a atadılar. The Trip-2 2010 info-icon
Las Vegas? What are you going there for? Las Vegas mı? Oraya ne yapmaya gideceksin? Las Vegas? Oraya ne diye gidesin ki? Las Vegas? Oraya ne yapmaya gideceksin? The Trip-2 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 172964
  • 172965
  • 172966
  • 172967
  • 172968
  • 172969
  • 172970
  • 172971
  • 172972
  • 172973
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim