Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172446
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
What do you know about him? Stop it! | Onun hakkinda ne biliyorsun? Kes sunu. Onun hakkında ne biliyorsun? Kes şunu. Ne biliyorsun? Yapma. Onun hakkında ne biliyorsun? Kes şunu. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I'll call the police if you don't leave! Not a goddamn thing! | Gitmezsen polisi arayacagim. Lanet olasi, herif. Gitmezsen polisi arayacağım. Lanet olası, herif. Gitmezsen polis çağıracağım! Bir bok bilmiyorsun! Gitmezsen polisi arayacağım. Lanet olası, herif. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Talk to me for a second, will you? What do you want? | Benimle konusmayacak misin? Ne istiyorsun? Benimle konuşmayacak mısın? Ne istiyorsun? Konuş benimle biraz, olur mu? Ne konuşmak istiyorsun? Benimle konuşmayacak mısın? Ne istiyorsun? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Well, what... No, it wasn't your fault, Sean. | Ne? Hayir, senin hatan degildi, Sean. Ne? Hayır, senin hatan değildi, Sean. Bu... Hayır, senin bir hatan yok, Sean. Ne? Hayır, senin hatan değildi, Sean. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Friends. Yeah. All right. | Arkadasiz. Evet, pekala. Arkadaşız. Evet, pekala. Dostuz. Tamam. Pekâlâ. Arkadaşız. Evet, pekala. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
David. Yes. Something wrong? | David. Evet, bir sorun mu var? David. Evet. Bir sorun mu var? David. Evet, bir sorun mu var? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
We need these filled out. What are they? | Bunu doldurman gerekiyor. Nedir bu? Bunları doldurman gerekiyor. Bunlar ne? Bunu doldurman gerekiyor. Nedir bu? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
And we need a picture ID. Personnel said that they gave you the forms to fill out, | Ayrica fotografli kimlik lazim. calisanlar doldurman icin sana form vermisler... Ayrıca fotoğraflı kimlik lazım. Çalışanlar doldurman için sana form vermişler... Bir de resmine ihtiyacımız var. Ayrıca fotoğraflı kimlik lazım. Çalışanlar doldurman için sana form vermişler... | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
but they just never got them back. No, no, I never got anything. | ...ama onlara geri vermemissin. Hayir bana bir sey vermediler. ...ama onlara geri vermemişsin. Hayır bana bir şey vermediler. ...ama onlara geri vermemişsin. Hayır bana bir şey vermediler. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I'll get all this done right away. Great. | Bunu usulune uygun yapacagim. Harika. Bunu usulüne uygun yapacağım. Harika. Hemen hepsini hallediyorum. Güzel. Bunu usulüne uygun yapacağım. Harika. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I don't know. We'll see. We'll see. No, wait. I... | Bilmiyorum, yakinda anlariz. Hayir, bekle. Ben... Bilmiyorum, yakında anlarız. Hayır, bekle. Ben... Bilemiyorum. Bakacağız. Bakacağız. Hayır, bekle. Ben... Bilmiyorum, yakında anlarız. Hayır, bekle. Ben... | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Dude, you better turn it down. Are you worried about David? | Ahbap, sesini kissan iyi olur. David'ten mi korkuyorsun? Ahbap, sesini kıssan iyi olur. David'ten mi korkuyorsun? Dostum, sesini biraz kızsan iyi edersin. David'den mi çekiniyorsun? Ahbap, sesini kıssan iyi olur. David'ten mi korkuyorsun? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Would you like to come? I don't think so. | Gelmek ister misin? Hayir, sanmiyorum. Gelmek ister misin? Hayır, sanmıyorum. Gelmek ister misin? Hayır, sanmıyorum. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Susan's not here. How about the kids? | Susan burada degil. cocuklar ne yapiyor? Susan burada değil. Çocuklar ne yapıyor? Susan evde değil. Çocuklar? Susan burada değil. Çocuklar ne yapıyor? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Yeah? What year? '92. | Hangi yil? 92'de. Hangi yıl? 92'de. Öyle mi? Kaç senesi? 1992. Hangi yıl? 92'de. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I got to grab that. Excuse me. Sure. Sure. | suna bakmam lazim, affedersin. Tabii, tabii. Şuna bakmam lazım, affedersin. Tabii, tabii. Şuna bakmalıyım. Affedersin. Tabi. Tabi. Şuna bakmam lazım, affedersin. Tabii, tabii. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Hello. Hey. | Alo. Merhaba. Alo Merhaba. Alo. Merhaba. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Did he come yet? No. Not yet. | Geldi mi? Hayir, daha gelmedi. Geldi mi? Hayır, daha gelmedi. Geldi mi? Hayır. Gelmedi. Geldi mi? Hayır, daha gelmedi. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
What? I heard something. | Ne oldu? Bir sey duydum. Ne oldu? Bir ses duydum. Ne oldu? Bir ses duydum. Ne oldu? Bir şey duydum. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Pop the trunk? You got it. | Bagaji acar misin? Tamamdir. Bagajı açıkmı? Alabilirsin. Bagajı aç. Tamamdır. Bagajı açar mısın? Tamamdır. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
This is Jay Harding. Leave a message. | Ben Jay Harding. Lutfen mesajinizi birakin. Ben Jay Harding. Lütfen mesajınızı bırakın. Jay Harding. Mesajınızı bırakın. Ben Jay Harding. Lütfen mesajınızı bırakın. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
You don't find that strange? No, I don't. | Bu sana garip gelmiyor mu? Hayir gelmiyor. Bu sana garip gelmiyor mu? Hayır gelmiyor. Sen tuhaf bulmuyor musun? Hayır, bulmuyorum. Bu sana garip gelmiyor mu? Hayır gelmiyor. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
and have one of those 10 minute weddings. Nice. | ...10 dakika icinde onunla evlenmek istiyorum. ...10 dakika içinde onunla evlenmek istiyorum. ...10 dakika da düğünü halletmek. Hoş. ...10 dakika içinde onunla evlenmek istiyorum. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
He's made my life worth living again. I mean, I... | Hayatimi tekrar yasanir hale getirdi. Demek istedigim, ben... Hayatımı tekrar yaşanır hale getirdi. Demek istediğim, ben... Hayatımı tekrar yaşamaya değer kıldı. Demek istediğim... Hayatımı tekrar yaşanır hale getirdi. Demek istediğim, ben... | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Go! Go! Go! Watch it! Wow! I just missed that car. | Bas, bas, bas. Dikkat et. Arabayi solladim. Bas, bas, bas. Dikkat et. Arabayı solladım. Bas! Bas! Bas! Dikkat et! Vay! Arabayı ıskaladım. Bas, bas, bas. Dikkat et. Arabayı solladım. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Hey, guys. Hey. | Selam cocuklar. Merhaba. Selam çocuklar. Merhaba. Merhaba çocuklar. Merhaba. Selam çocuklar. Merhaba. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Hey, Mom. How'd it go with Jackie and Leah? | Merhaba anne. Jackie ve Leah'le gorusmen nasil gecti? Merhaba anne. Jackie ve Leah'le görüşmen nasıl geçti? Merhaba, anne. Jackie ve Leah'la nasıl gitti? Merhaba anne. Jackie ve Leah'le görüşmen nasıl geçti? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I'll be right back. Where's Michael? | Hemen donerim. Michael nerede? Hemen dönerim. Michael nerede? Hemen geliyorum. Michael nerede? Hemen dönerim. Michael nerede? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Honey? Yeah. | Tatlim? Evet. Tatlım? Evet. Tatlım. Evet. Tatlım? Evet. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Or her. Then I don't feel so bad. | Kardesini de. O zaman uzulmedim. Kardeşini de. O zaman üzülmedim. Kardeşinden de olabilir. Öyleyse kendimi kötü hissetmiyorum. Kardeşini de. O zaman üzülmedim. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
That's okay. No, it's not okay. | onemli degil. Hayir, onemli. Önemli değil. Hayır, önemli. Önemli değil. Hayır, önemli. Önemli değil. Hayır, önemli. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Do you understand that, Michael? Yeah. I understand. Okay? | Anliyor musun, Michael? Evet, anladim. Tamam mi? Anlıyor musun, Michael? Evet, anladım. Tamam mı? Anlıyor musun, Michael? He he. Anlıyorum? Bitti mi? Anlıyor musun, Michael? Evet, anladım. Tamam mı? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
David, are you down... I'm just putting some things away. | David, asagida... Bazi esyalari yerine koyuyorum. David, aşağıda... Bazı eşyaları yerine koyuyorum. David, aşağıda mı... Ortalığı topluyorum. David, aşağıda... Bazı eşyaları yerine koyuyorum. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I'll be right up. Okay. | Birazdan gelirim. Tamam. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Sorry I didn't make it. | uzgunum gelemedim. Üzgünüm gelemedim. Özür dilerim, gelemedim. Üzgünüm gelemedim. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Definitely next time. But I did check out your soon to be stepfather. | Baska sefere kaldi. Ama uvey babana karsi dikkatli ol. Başka sefere kaldı. Ama üvey babana karşı dikkatli ol. Bir dahaki sefer kesin kes geleceğim. Ama üvey baban olacak adamı araştırdım. Başka sefere kaldı. Ama üvey babana karşı dikkatli ol. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I still don't like him, but at least he seems to be who he says he is. | Ona hala guvenmiyorum ama eninde sonunda kim oldugu ortaya cikacak. Ona hala güvenmiyorum ama eninde sonunda kim olduğu ortaya çıkacak. Ondan hâlâ hoşlanmıyorum ama en azından doğru söylüyor. Ona hala güvenmiyorum ama eninde sonunda kim olduğu ortaya çıkacak. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
It was good seeing you, Michael. Dad. | Seni gormek guzeldi, Michael. Baban... Seni görmek güzeldi, Michael. Baban... Seninle görüşmek güzeldi, Michael. Baban. Seni görmek güzeldi, Michael. Baban... | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
That's sad. Have a good one. | cok uzucu. Çok üzücü. Üzücü. İyi günler. Çok üzücü. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Mrs. Cutter? Yeah. | Bayan Cutter mi? Bayan Cutter mı? Evet. Bayan Cutter mi? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Yeah, I will. Okay, guys. Bye. | Tamam, unutmam. Pekala, cocuklar. Tamam, unutmam. Pekala, çocuklar. Tamam, unutmam. Hadi çocuklar. Hoşça kal. Tamam, unutmam. Pekala, çocuklar. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
See you. I'll see you. | Gorusuruz. Gorusuruz. Görüşürüz. Görüşürüz. Görüşürüz. Görüşürüz. Görüşürüz. Görüşürüz. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Hello. David, it's Jackie. | Alo. David, benim Jackie. Alo. David benim, Jackie. Alo. David, benim Jackie. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I'm just calling to remind you about those forms. | Formlari doldurmani hatirlatmak icin aradim. Formları doldurmanı hatırlatmak için aradım. Sana şu formları hatırlatmak için aramıştım. Formları doldurmanı hatırlatmak için aradım. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I'm not working there anymore. I know. | Artik orada calismiyorum. Biliyorum. Artık orada çalışmıyorum. Biliyorum. Artık orada çalışmıyorum. Biliyorum. Artık orada çalışmıyorum. Biliyorum. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
It'll only take a few minutes. | Sadece 5 dakikani alir. Sadece 5 dakikanı alır. Sadece bir iki dakikanı alır. Sadece 5 dakikanı alır. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I'll see what I can do. Thanks... | Ne yapabilecegime bir bakayim. Tesekkurler. Ne yapabileceğime bir bakayım. Teşekkürler. Elimden geleni yaparım. Teşekkür... Ne yapabileceğime bir bakayım. Teşekkürler. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Hey. College applications. | universite basvuru formu. Üniversite başvuru formu. Hey. Üniversite kabul mektupları. Üniversite başvuru formu. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Come on. I'm coming. | Hadi gel. Geliyorum. Hadi. Geliyorum. Hadi gel. Geliyorum. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I said he said that. But you weren't there. Right? | oyle dedigini ben soyledim. Ama sen orada degildin. Öyle dediğini ben söyledim. Ama sen orada değildin. Öyle dedi ama sen orada değildin. Öyle mi? Öyle dediğini ben söyledim. Ama sen orada değildin. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
The neighborhood weirdo... Yeah. | Komsunun basina gelen tuhaf... Evet. Komşunun başına gelen tuhaf... Evet. Şu tuhaf komşunuz... Komşunun başına gelen tuhaf... Evet. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I don't know. Yeah, that all adds up to me. | Bilmiyorum. Evet, akla mantikli geliyor. Bilmiyorum. Evet, akla mantıklı geliyor. Bilmiyorum. Evet, bana da biraz zorlama geldi. Bilmiyorum. Evet, akla mantıklı geliyor. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
And everything was cool. Yeah. | Sen de kontrol ettin. Evet. Ve her şey de yolundaymış. Evet. Sen de kontrol ettin. Evet. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Will you two be all right? Yeah, why wouldn't we be? | Sizin icin sakincasi olur mu? Neden olsun ki? Sizin için sakıncası olur mu? Neden olsun ki? Siz ikiniz iyi misiniz? Evet, neden olmayalım ki? Sizin için sakıncası olur mu? Neden olsun ki? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
What are you gonna do? I'm just gonna look through his stuff. | Ne yapacaksin? Esyalarina bakacagim. Ne yapacaksın? Eşyalarına bakacağım. Ne yapacaksın? Eşyalarına bakacağım. Ne yapacaksın? Eşyalarına bakacağım. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
You're so gonna regret doing this. Only if I get caught. | Bunu yaptigin icin pisman olursun. Eger yakalanirsam. Bunu yaptığın için pişman olursun. Eğer yakalanırsam. Bunu yaptığına pişman olacaksın. Ancak yakalanırsak. Bunu yaptığın için pişman olursun. Eğer yakalanırsam. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Hello. Hey, you. | Alo. Merhaba. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I just finished shopping, so I'm gonna pick the kids up after all. | Alisverisi bitirdim. cocuklari almaya gidiyorum. Alışverişi bitirdim. Çocukları almaya gidiyorum. Alış verişi bitirdim, çocukları almaya gidiyorum. Alışverişi bitirdim. Çocukları almaya gidiyorum. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I just left the house. I'm on my way. That's okay 'cause I'm so much closer. | Evden yeni ciktim, yoldayim. Tamam, ben daha yakinim onlara. Evden yeni çıktım, yoldayım. Tamam, ben daha yakınım onlara. Ben çıkmıştım. Olsun ben senden daha yakınım. Evden yeni çıktım, yoldayım. Tamam, ben daha yakınım onlara. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
But thank you. Well, okay then. | Yine de sagol. Iyi, o zaman. Yine de sağol. İyi, o zaman. Ama yine de teşekkürler. Tamam o zaman. Yine de sağol. İyi, o zaman. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I'll see you at home. Bye. Okay. Bye. | Evde gorusuruz. Tamam, gorusuruz. Evde görüşürüz. Tamam, görüşürüz. Evde görüşürüz. Hoşça kal. Tamam. Görüşürüz. Evde görüşürüz. Tamam, görüşürüz. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
You know, that's not a turn on, by the way. Michael, shut up. I'm being serious. | Bu fazla tahrik edici degil. Michael, kapat ceneni. Ciddiyim. Bu fazla tahrik edici değil. Michael, kapat çeneni. Ciddiyim. İyi ki yapmamışsın, hiç tahrik edici değil. Bu fazla tahrik edici değil. Michael, kapat çeneni. Ciddiyim. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I know. I know. You do? | Biliyorum. oyle mi? Biliyorum. Öyle mi? Biliyorum. Biliyorum. Öyle mi? Biliyorum. Öyle mi? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
You think? I mean, my dad said he was all right, so... | oyle mi dusunuyorsun? Babam onun iyi biri oldugunu soylemisti. Öyle mi düşünüyorsun? Babam onun iyi biri olduğunu söylemişti. Sahi mi? Babam onun iyi olduğunu söylemişti. Öyle mi düşünüyorsun? Babam onun iyi biri olduğunu söylemişti. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
No more obsessing? No, no, no, I swear on my life. | Kuruntularin bitti mi? Hayatimin ustune yemin ederim, bitti. Kuruntuların bitti mi? Hayatımın üstüne yemin ederim, bitti. Başka saplantı yok ama? Hayır, hayır, yok, söz veriyorum. Kuruntuların bitti mi? Hayatımın üstüne yemin ederim, bitti. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
All right? So I'll see you tomorrow. Okay. Good night. | Tamam mi? Peki yarin gorusuruz. Tamam, iyi geceler. Tamam mı? Peki yarın görüşürüz. Tamam, iyi geceler. Tamam. Yarın görüşürüz. Tamam. İyi geceler. Tamam mı? Peki yarın görüşürüz. Tamam, iyi geceler. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Hey, you got a sec? Sure. What's up? | Merhaba, bir dakikan var mi? Tabii. Ne haber? Merhaba, bir dakikan var mı? Tabii. Ne haber? Bir saniyen var mı? Tabi. Ne oldu? Merhaba, bir dakikan var mı? Tabii. Ne haber? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
How you doing? Fine. | Nasil gidiyor? Iyi. Nasıl gidiyor? İyi. Nasıl gidiyor? İyi. Nasıl gidiyor? İyi. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Yeah, I do. I know. Good. | Evet, ben de umuyorum. Guzel. Evet, ben de umuyorum. Güzel. Evet, anlıyorum. Güzel. Evet, ben de umuyorum. Güzel. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
You swore on your life. Just look at the police sketches. | Hayatinin ustune yemin ettin. Sadece su robot resme bak. Hayatının üstüne yemin ettin. Sadece şu robot resme bak. Söz vermiştin. Robot resmine bir göz at. Hayatının üstüne yemin ettin. Sadece şu robot resme bak. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
No, you hardly looked at it. All right. It could be anybody. | Hayir, benzetmelerin cok kotu. Pekala. Her hangi biri olabilir. Hayır, benzetmelerin çok kötü. Pekala. Her hangi biri olabilir. Hayır, doğru düzgün bakmadın bile. Pekâlâ. Herhangi biri olabilir. Hayır, benzetmelerin çok kötü. Pekala. Her hangi biri olabilir. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Look, this is Grady Edwards. The police couldn't match his ID. | Bak, bu adam Grady Edwards. Polis, eslesen bir kimlik bulamadi. Bak, bu adam Grady Edwards. Polis, eşleşen bir kimlik bulamadı. Bak, bu Grady Edwards. Polis kimliğini teşhis edemedi. Bak, bu adam Grady Edwards. Polis, eşleşen bir kimlik bulamadı. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
So what? Neither do I. But I swear I didn't kill that woman and her kids. Okay? | Ne olmus yani? Ben de sevmiyorum. Ama yasli kadini da ben oldurmedim, tamam mi? Ne olmuş yani? Ben de sevmiyorum. Ama yaşlı kadını da ben öldürmedim, tamam mı? Ne yani? Ben de sevmem. Ne olmuş yani? Ben de sevmiyorum. Ama yaşlı kadını da ben öldürmedim, tamam mı? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
It doesn't prove anything. The website was in the browser history. | Bu hicbir seyi kanitlamaz. Siteye daha once girilmis. Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz. Siteye daha önce girilmiş. Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz. Site, tarayıcı geçmişinde bulunuyordu. Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz. Siteye daha önce girilmiş. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
He was checking it out. So what if he was? | Siteye girip bakmis. Bakmissa ne olmus? Siteye girip bakmış. Bakmışsa ne olmuş? Siteye bakmış. Ne olmuş baktıysa? Siteye girip bakmış. Bakmışsa ne olmuş? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Are we gonna finish these, Michael? Hold on one second. | Buna son verecek miyiz, Michael? Bir saniye bekle. Bunları bitirecek miyiz, Michael? Bir saniye bekle. Buna son verecek miyiz, Michael? Bir saniye bekle. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
No, it's cool. You sure? | Hayir, boyle iyiyim. Emin misin? Hayır, böyle iyiyim. Emin misin? Hayır, sorun yok. Emin misin? Hayır, böyle iyiyim. Emin misin? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Hi. I'm not here, I'm there. Leave a message. | Merhaba, su an yokum. Bana mesaj birakin. Merhaba, şu an yokum. Bana mesaj bırakın. Merhaba. Yokum, başka bir yerdeyim. Mesajınızı bırakın. Merhaba, şu an yokum. Bana mesaj bırakın. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Sorry it took so long to get back. I'll try to call you in the next few days. | Sana gec dondugum icin uzgunum. Bir kac gun icinde seni arayacagim. Sana geç döndüğüm için üzgünüm. Bir kaç gün içinde seni arayacağım. Özür dilerim, tekrar dönüşüm çok zaman aldı. Birkaç güne seni aramaya çalışacağım. Sana geç döndüğüm için üzgünüm. Bir kaç gün içinde seni arayacağım. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Hope all is well. Dad. | Umarim her sey yolundadir. Baban... Umarım her şey yolundadır. Baban... Umarım iyisindir. Baban. Umarım her şey yolundadır. Baban... | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I've tried to reach you on your phone. Want to talk to you about David. | Sana telefonla ulasmaya calistim. David hakkinda konusmak istiyorum. Sana telefonla ulaşmaya çalıştım. David hakkında konuşmak istiyorum. Sana ulaşmaya çalıştım. David hakkında konuşmak istiyorum. Sana telefonla ulaşmaya çalıştım. David hakkında konuşmak istiyorum. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Call me. Jackie. | Beni ara. Jackie... Beni ara. Jackie. Beni ara. Jackie... | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
This is Jay Harding. Leave a message. | Jay Harding'in telefonu. Mesajinizi birakin. Jay Harding'in telefonu. Mesajınızı bırakın. Jay Harding. Mesajınızı bırakın. Jay Harding'in telefonu. Mesajınızı bırakın. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
No, I... | Hayir ben... Hayır ben... Hayır, ben... Hayır ben... | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Hey, honey. Hey, guys. | Merhaba tatlim. Merhaba millet. Merhaba tatlım. Merhaba millet. Merhaba, hayatım. Selam, çocuklar. Merhaba tatlım. Merhaba millet. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
I like that. I thought you would. | Bu hosuma gitti. Hosuna gidecegini dusunmustum. Bu hoşuma gitti. Hoşuna gideceğini düşünmüştüm. Sevindim. Ben de öyle düşünmüştüm. Bu hoşuma gitti. Hoşuna gideceğini düşünmüştüm. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Let's celebrate. Okay. | Bunu kutlayalim. Tamam. Bunu kutlayalım. Tamam. Hadi kutlayalım. Tamam. Bunu kutlayalım. Tamam. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Maybe you should get a job this summer. He's already got one. | Bu yaz kendine is bulmalisin. Zaten bir isi var. Bu yaz kendine iş bulmalısın. Zaten bir işi var. Bence yazın kendine bir iş bulmalısın. Onun var bile. Bu yaz kendine iş bulmalısın. Zaten bir işi var. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Wait, Mom. Are you serious? | Bekle anne. Sen ciddi misin? Bir dakika, anne. Sen ciddi misin? Bekle anne. Sen ciddi misin? | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Wait, do you mean that? Yeah, I think David's right. | Ne demek istiyorsun? Evet, bence David hakli. Ne demek istiyorsun? Evet, bence David haklı. Sahi mi diyorsun? Evet, bence David haklı. Ne demek istiyorsun? Evet, bence David haklı. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Who wants dessert? Me. I do. | Kim tatli istiyor? Ben istiyorum. Kim tatlı istiyor? Ben istiyorum. Kim tatlı ister? Ben. Ben isterim. Kim tatlı istiyor? Ben istiyorum. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Want to ride with me? I wish I could. | Benimle gelmek ister misin? Keske gelebilseydim. Benimle gelmek ister misin? Keşke gelebilseydim. Arabada bana eşlik eder misin? Çok isterdim. Benimle gelmek ister misin? Keşke gelebilseydim. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
But I need to get back on the Internet and finalize this job. | Ama bu is meselesini netlestirmek icin internete girmem lazim. Ama bu iş meselesini netleştirmek için internete girmem lazım. Ama internetten şu işe bir nihayet vermeliyim. Ama bu iş meselesini netleştirmek için internete girmem lazım. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Well, have fun, guys. Bye. | Iyi eglenceler, cocuklar. Hosca kal. İyi eğlenceler, çocuklar. Hoşça kal. İyi eğlenceler çocuklar. Hoşça kal. İyi eğlenceler, çocuklar. Hoşça kal. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Bye. Bye, David. | Gorusuruz. Gorusuruz, David. Görüşürüz. Görüşürüz, David. Hoşça kal. Hoşça kal, David. Görüşürüz. Görüşürüz, David. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Susan. Yeah. | Susan. Evet. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
What? The shot I took of him before? | Ne? Daha once cektigim fotografi. Ne? Daha önce çektiğim fotoğrafı. Ne? Hani onun fotoğrafını çekmiştim ya? Ne? Daha önce çektiğim fotoğrafı. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
Well, maybe you deleted it by accident. No, I didn't... | Belki sen kazayla sildin. Hayir, silmedim. Belki sen kazayla sildin. Hayır, silmedim. Belki kazayla kendin silmişsindir. Hayır, silmedim... Belki sen kazayla sildin. Hayır, silmedim. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
He doesn't want his picture taken. That doesn't mean he's a killer. | Fotografinin cekilmesini istemiyor. Bu onun katil oldugu anlamina gelmez. Fotoğrafının çekilmesini istemiyor. Bu onun katil olduğu anlamına gelmez. Fotoğrafının çekilmesini istemiyor. Bu onu katil yapmaz. Fotoğrafının çekilmesini istemiyor. Bu onun katil olduğu anlamına gelmez. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |
All you're gonna need is a bikini and a smile. | Tek ihtiyacin olan bir bikini ve bir gulumseme. Tek ihtiyacın olan bir bikini ve bir gülümseme. Tüm ihtiyacın olan bir bikini ve gülümsemek. Tek ihtiyacın olan bir bikini ve bir gülümseme. | The Stepfather-2 | 2009 | ![]() |