Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 168631
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Good luck, guys. Have a good one. Allen, let's go. | İyi şanslar, çocuklar. Allen, gidelim İyi şanslar çocuklar. Kolay gelsin. Allen, gidelim. İyi şanslar çocuklar. Kolay gelsin. Allen, gidelim. İyi şanslar çocuklar. Kolay gelsin. Allen, gidelim. İyi şanslar, çocuklar. Ne duruyorsun, gidiyoruz! | The Other Guys-3 | 2010 | |
| These guys are pros. Let's go! | Bu herifler profesyonel. gidelim Bu adamlar profesyonel. Gidelim! Bu adamlar profesyonel. Gidelim! Bu adamlar profesyonel. Gidelim! Bu herifler profesyonel. Hadi gidelim. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| We're at a funeral. Show some respect. What? | Cenazedeyiz. Az saygı göster. Cenazedeyiz. Biraz saygı göster. Ne? Cenazedeyiz. Biraz saygı göster. Ne? Cenazedeyiz. Biraz saygı göster. Ne? Cenazedeyiz. Az saygı göster. Ne? | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Very sorry for your loss, ma'am. What a lovely hat. | Başınız sağ olsun. Güzel şapka. Kaybınız için çok üzgünüz, hanımefendi. Ne güzel bir şapka. Kaybınız için çok üzgünüz, hanımefendi. Ne güzel bir şapka. Kaybınız için çok üzgünüz, hanımefendi. Ne güzel bir şapka. Başınız sağ olsun. Şapkanız ne güzelmiş.; | The Other Guys-3 | 2010 | |
| It's fine, it's fine. Go, go. | Geçti, geçti. Devam! Tamam, tehlike geçti. Devam, devam. Tamam, tehlike geçti. Devam, devam. Tamam, tehlike geçti. Devam, devam. Geçti, geçti. Devam! | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Punish him. That's not even a move. | Kazan hadi. Kimse görmeden. Hallet şunu. Bu bir hamle bile değil. Hallet şunu. Bu bir hamle bile değil. Hallet şunu. Bu bir hamle bile değil. Cezalandır onu. Hareket bile etmiyor. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Too soon? Why'd you say that? | Too soon? Why'd you say that? Bu kadar çabuk mu asılıyorsun? Bunu neden söyledin ki? Bu kadar çabuk mu asılıyorsun? Bunu neden söyledin ki? Bu kadar çabuk mu asılıyorsun? Bunu neden söyledin ki? Daha erken mi? Niye böyle söyledin? | The Other Guys-3 | 2010 | |
| You are... I'm the winner! | sen... Ben kazandım. Sen... Ben kazandım! Sen... Ben kazandım! Sen... Ben kazandım! Sen... Ben kazandım. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| 9:15, let's have a great day, everybody! Cut the shit! | 9:15, herkese iyi günler. Kes şu zırvayı! Saat 09.15, iyi bir gün dileğiyle millet! Kes şu sesini! Saat 09.15, iyi bir gün dileğiyle millet! Kes şu sesini! Saat 09.15, iyi bir gün dileğiyle millet! Kes şu sesini! 9:15, herkese iyi günler. Kes ulan sesini. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| That's right. You girls stay here and get your type on. | Siz burada kalıp, karalamaya devam edin. Doğru. Siz kızlar burada kalın ve dalganıza bakın. Doğru. Siz kızlar burada kalın ve dalganıza bakın. Doğru. Siz kızlar burada kalın ve dalganıza bakın. Doğru. Siz burada kalıp, karalamaya devam edin. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| You're not gonna shoot me. I won't? | Beni vurmayacaksın. Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? | The Other Guys-3 | 2010 | |
| G'day, mate. Hey. | İyi akşamlar. Hey. Merhaba, dostum. Merhaba, dostum. Merhaba, dostum. İyi akşamlar. Selam. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| That's your big case? Scaffolding permits? Yeah. | Büyük dosyadan anladığın bu mu? Yeah. Büyük dosyan bu mu? Kaçak bina iskelesi? Evet. Büyük dosyan bu mu? Kaçak bina iskelesi? Evet. Büyük dosyan bu mu? Kaçak bina iskelesi? Evet. Büyük dosyadan anladığın bu mu? Evet. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Hey, Douglas. How's the wife? She died. | Eşin nasıl Douglas? O öldü. Douglas. Karın nasıl? Öldü. Douglas. Karın nasıl? Öldü. Douglas. Karın nasıl? Öldü. Eşin nasıl Douglas? O öldü. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Excuse me, but you're under arrest, okay? What? | Pardon ama, tutuklusunuz. ne Affedersin ama tutuklusun, tamam mı? Ne? Affedersin ama tutuklusun, tamam mı? Ne? Affedersin ama tutuklusun, tamam mı? Ne? Pardon ama, tutuklusunuz. Ne? | The Other Guys-3 | 2010 | |
| What's the next part? As a floatation device. | Devamı neydi? Delil olarak kullanılabilir. Ondan sonra ne diyorduk? Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Ondan sonra ne diyorduk? Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Ondan sonra ne diyorduk? Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Devamı neydi? Sermaye kurma aracı olarak. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Couldn't see the car. It's big enough, mate. What? | Arabadan belli değil mi? Ne? Arabayı göremedin mi? Aslında çok büyüktür, dostum. Ne? Arabayı göremedin mi? Aslında çok büyüktür, dostum. Ne? Arabayı göremedin mi? Aslında çok büyüktür, dostum. Ne? Arabayı göremedin mi, koçum? Ne? | The Other Guys-3 | 2010 | |
| What the hell just happened? Where's my iPhone? | Ne oldu lan biraz önce? İphone'um nerede? Az önce ne oldu öyle? İphone'um nerede benim? Az önce ne oldu öyle? İphone'um nerede benim? Az önce ne oldu öyle? İphone'um nerede benim? Ne oldu lan biraz önce? İphone'um nerede? | The Other Guys-3 | 2010 | |
| That's the guy who took our guns, Captain. And my shoes! | Silahlarımızı alan adam bu amirim. Ve benim ayakkabılarımı da aldı. Silahlarımızı alan adam bu, Komiser. Ayrıca ayakkabılarımı. Silahlarımızı alan adam bu, Komiser. Ayrıca ayakkabılarımı. Silahlarımızı alan adam bu, Komiser. Ayrıca ayakkabılarımı. Silahlarımızı alan adam bu, amirim. Ve benim ayakkabılarımı da aldı. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| It's not dinner. Fine. | Bu bir akşam yemeği değil. güzel Akşam yemeği değil. Tamam. Akşam yemeği değil. Tamam. Akşam yemeği değil. Tamam. Bu bir akşam yemeği değil. Peki. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Yeah. ...and the lead singer of Maroon 5. | ve Maroon 5 solistinin etrafında bulunur. ...ya da Maroon 5 solistinin çevresinde bulunur. ...ya da Maroon 5 solistinin çevresinde bulunur. ...ya da Maroon 5 solistinin çevresinde bulunur. Evet. ve Maroon 5 solistinin etrafında dolanır. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Who are you? I'm Dr. Sheila Gamble, his wife. | Sen kimsin? Ben Dr. Sheila Gamble, Allen'ın eşiyim. Sen kimsin? Dr. Sheila Gamble, karısıyım. Sen kimsin? Dr. Sheila Gamble, karısıyım. Sen kimsin? Dr. Sheila Gamble, karısıyım. Sen kimsin? Ben Dr. Sheila Gamble, Allen'ın eşiyim. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Sweetie, it's a workstation. Got it. | Burada çalışıyoruz, tatlım. Tatlım, burada çalışıyoruz. Anladım. Tatlım, burada çalışıyoruz. Anladım. Tatlım, burada çalışıyoruz. Anladım. Burada çalışıyoruz, tatlım. Anladım. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Are you really Allen's wife? I know. | Gerçekten Allen'ın karısı mısın? biliyorum Gerçekten, Allen'in karısı mısın? Biliyorum. Gerçekten, Allen'in karısı mısın? Biliyorum. Gerçekten, Allen'in karısı mısın? Biliyorum. Gerçekten Allen'ın karısı mısın? Biliyorum. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| It's gonna hit. It's gonna catch. | Pek tutmadı. Ama tutacak. Ama tutacak. Çok moda olacak. Ama tutacak. Çok moda olacak. Ama tutacak. Çok moda olacak. Ama tutacak. Çok fena tutacak. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| and, to be honest, we didn't speak. Three days | ...ve dürüst olmak gerekirse hiç konuşmadık. Üç gün boyunca... Dürüst olacağım, hiç konuşmadık. Üç gün... ...ve dürüst olmak gerekirse hiç konuşmadık. Üç gün boyunca... ...ve dürüst olmak gerekirse hiç konuşmadık. Üç gün boyunca... | The Other Guys-3 | 2010 | |
| I'll think of it. I'll think of it. Okay. | O zaman ben biraz daha düşüneyim Okay. Biraz düşüneyim. Biraz düşüneyim. Tamam. Biraz düşüneyim. Biraz düşüneyim. Tamam. Biraz düşüneyim. Biraz düşüneyim. Tamam. O zaman ben biraz daha düşüneyim. Tamam. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| and I say, " Listen, my little sugar balls, whatever you do today, | ...ne yaparsan yap, kendine zarar verecek bir şey yapma tatlişkom, derim. ...ve derim ki, "dinle, benim tatlı topum, bugün ne yaparsan yap... ...ve derim ki, "dinle, benim tatlı topum, bugün ne yaparsan yap... ...ve derim ki, "dinle, benim tatlı topum, bugün ne yaparsan yap... ...ne yaparsan yap, kendine zarar verecek... | The Other Guys-3 | 2010 | |
| And then I show him my breasts, and I say, " These are waiting for you | Sonra göğüslerimi tutturup" bunlar eve geldiğinde Sonra da ona göğüslerimi gösterir ve derim ki, "Eve döndüğün zaman... Sonra da ona göğüslerimi gösterir ve derim ki, "Eve döndüğün zaman... Sonra da ona göğüslerimi gösterir ve derim ki, "Eve döndüğün zaman... Sonra göğüslerimi tutturup... | The Other Guys-3 | 2010 | |
| "when you get back home." Right. | seni bekliyor olacak, derim. doğru ...bunlar seni bekliyor olacak." Evet. ...bunlar seni bekliyor olacak." Evet. ...bunlar seni bekliyor olacak." Evet. ...bunlar eve geldiğinde seni bekliyor olacak, derim. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| And they are firm, and they are yours. You're a nice lady. | sert ve senin. Ne hoş bir eş. Çok diriler ve sana aitler. Çok tatlı bir bayansın. Çok diriler ve sana aitler. Çok tatlı bir bayansın. Çok diriler ve sana aitler. Çok tatlı bir bayansın. ...sert ve senin derim. Ne hoş bir eş. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Bye, Terry! Bye, Sheila! I'll never forget tonight. | Hoşça kal, Terry. Hoşça kal, Shelia. Bu akşamı hiç unutmayacağım. Hoşça kal, Terry! Hoşça kal, Sheila. Bu geceyi asla unutmayacağım. Hoşça kal, Terry! Hoşça kal, Sheila. Bu geceyi asla unutmayacağım. Hoşça kal, Terry! Hoşça kal, Sheila. Bu geceyi asla unutmayacağım. Hoşça kal, Terry. Sen de. Bu akşamı hiç unutmayacağım. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Nope, couldn't get a one. Found a cell phone. | Bir tane bile bulamadık. Bir telefon bulduk. Hayır, hiç bulamadık. Cep telefonu bulduk. Hayır, hiç bulamadık. Cep telefonu bulduk. Hayır, hiç bulamadık. Cep telefonu bulduk. Bir tane bile bulamadık. Bir telefon bulduk. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Nothing? It's the only lead we have. It's nothing. It's nothing. | Hayır, önemli bir şey değil o. Önemli değil mi? Değil mi? Elimizdeki tek ipucu bu. Önemli değil. Boş ver. Değil mi? Elimizdeki tek ipucu bu. Önemli değil. Boş ver. Değil mi? Elimizdeki tek ipucu bu. Önemli değil. Boş ver. Ne gereği mi var. Elimizdeki tek kanıt o. Önemli bir şey değil. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| That's my partner, Terry. Hi, Telly. | Bu ortağım, Terry. Merhaba, Terry. Bu, ortağım Terry. Merhaba, Terry. Bu, ortağım Terry. Merhaba, Terry. Bu, ortağım Terry. Merhaba, Terry. Bu ortağım, Terry. Merhaba, Terry. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Christinith, your husband, it's awkward. Oh, no, he knows all of this. | Christinith, o senin kocan. Merak etme, o da biliyor. Christinith, kocan burada. Hayır, o her şeyi biliyor. Christinith, kocan burada. Hayır, o her şeyi biliyor. Christinith, kocan burada. Hayır, o her şeyi biliyor. Christinith, o senin kocan. Merak etme, o da biliyor. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| You're a lucky dog. It's true. | Ne şanslı herifmişsin sen. Çok şanslı bir herifsin. Doğru. Çok şanslı bir herifsin. Doğru. Çok şanslı bir herifsin. Doğru. Ne şanslı herifmişsin sen. Öyleydi. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| There's my phone. Great, thank you for... | İşte cep telefonum. Mükemmel, teşekkür... İşte telefonum. Harika, çok teşekkür... İşte telefonum. Harika, çok teşekkür... İşte telefonum. Harika, çok teşekkür... İşte cep telefonum. Mükemmel, teşekkür... | The Other Guys-3 | 2010 | |
| You're so strong. I'm stronger than you will ever know! | Sandığından daha çok nefret ediyorum. Çok güçlüsün. Artık çok daha güçlüyüm! Çok güçlüsün. Artık çok daha güçlüyüm! Çok güçlüsün. Artık çok daha güçlüyüm! Çok güçlüsün. Bildiğinden daha güçlüyüm artık! | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Allen! He's fine. | Allen, işin bitmedi mi? tamamm Allen! O iyi. Allen! O iyi. Allen! O iyi. Allen! Bir şey yok! | The Other Guys-3 | 2010 | |
| I don't care. I wanna be | Umurumda değil. Ben bir... Umrumda değil. Ben... Umurumda değil. Ben bir... Umurumda değil. Ben bir... | The Other Guys-3 | 2010 | |
| This is police evidence. Terry! Let's go! Hey! | Bu bir polis kanıtıdır. Terry, gidelim! Polis delilidir bu. Gidelim Terry! Bu bir polis kanıtıdır. Terry, gidelim! Bu bir polis kanıtıdır. Terry, gidelim! | The Other Guys-3 | 2010 | |
| He's talking to Ershon. ...to invest $32 billion. | Bu David Ershon. 32 milyarlık yatırım. Ershon ile konuşuyor. ...yatırım yapacak bir salak buldum. Ershon ile konuşuyor. ...yatırım yapacak bir salak buldum. Ershon ile konuşuyor. ...yatırım yapacak bir salak buldum. Bu David Ershon. 32 milyarlık yatırım yapacak. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| I love you, Francine. You don't know what love is. | Seni seviyorum, Francine. Sen aşkın ne olduğunu bile bilmezsin. Seni seviyorum, Francine. Sen sevgiyi tanımıyorsun. Seni seviyorum, Francine. Sen sevgiyi tanımıyorsun. Seni seviyorum, Francine. Sen sevgiyi tanımıyorsun. Seni seviyorum, Francine. Sen aşkın ne olduğunu bile bilmezsin. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| You okay? Yeah, I'm fine. | İyi misin? İyiyim. İyi misin? Evet, iyiyim. İyi misin? Evet, iyiyim. İyi misin? Evet, iyiyim. İyi misin? İyiyim. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| Okay. Don't do that shit any more. | Bir daha böyle şeyler istemiyorum. Tamam. Sakın bir daha bunu yapma. Tamam. Sakın bir daha bunu yapma. Tamam. Sakın bir daha bunu yapma. Tamam. Bir daha böyle şeyler istemiyorum. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| It's gonna be a good time. Thanks so much for asking me. | İyi zaman geçireceğiz. Ona randevularında yardım ederdim Çok iyi olacak. Bana geldiğin için teşekkürler. Çok iyi olacak. Bana geldiğin için teşekkürler. Çok iyi olacak. Bana geldiğin için teşekkürler. İyi zaman geçireceğiz. Bana sorduğun için teşekkürler. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| I'm tired of all this tippy toeing around. Okay. | Ağır ilerlemekten sıkıldım. Tamam. Etrafta boş boş dolanmaktan sıkıldım artık. Tamam. Ağır ilerlemekten sıkıldım. Tamam. Ağır ilerlemekten sıkıldım. Tamam. | The Other Guys-3 | 2010 | |
| How great is Jersey Boys? It's not great. It's fantastic! | Jersey Boys ne kadar harikaydı? Harika değildi, muhteşemdi. Jersey Boys harikaydı, değil mi? Harika değildi. İnanılmazdı! | The Other Guys-4 | 2010 | |
| What's wrong with you? What? | Neden bahsediyorsun sen? Ne? Senin sorunun ne? Ne? | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Okay, I'll talk to you, you're reasonable! No, no, look at me! | Senin gibi mantıklı biriyle konuşurum. Hayır, bana bak bana. Seninle konuşayım, sen daha mantıklısın! Hayır, hayır bana bak! | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Think it's his phone sheet. Nice. | Bu onun telefon faturası. İyiymiş. Sanırım onun telefon kayıtları. Güzel. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Hello? Hello, Gene? I mean, Captain. | Alo? Alo, Gene, yani amirim. Ben Allen Gamble. Alo? Alo, Gene? Yani, Komiserim. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| You know, I was talking to Gene here. He prefers "Captain." | Gene ile konuşuyordum da. Amir demenizi tercih eder. Az önce Gene ile konuşuyordum. Komiser denmesini tercih eder. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Gene, how's the family? Good, good, Louis, thanks for asking. | Ailen nasıl Gene? İyiler, Louis sorduğun için teşekkürler. Gene, ailen nasıl? İyi, iyiler Louis. İlgin için teşekkürler. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| My son's bisexual, so... Tremendous. | Oğlum biseksüel. Muhteşem. Oğlum biseksüel, yani... Çok güzel. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| He's a heavyweight cat, that guy. He was sitting right here. | O adam bir nevi efsanedir. Tam burada oturuyordu. O çok önemli birisidir. Tam burada oturuyordu. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| You don't understand what you said? I don't know what that is. | Kendi dediğini mi? Onun ne olduğunu bilmiyorum. Söylediğin şeyin anlamını bilmiyor musun? Ne söylediğimi hiç bilmiyorum. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| This coffee table? Yes. We don't put drinks on it. | Bu kahve masası mı? Evet. Üstüne içkilermizi koyamayız. Bu kahve masası mı? Evet. Üzerine içki koymayız. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| What? I'm sorry, are you in the right place? | Ne? Doğru yere geldiğine emin misin? Ne? Üzgünüm, doğru yerde olduğuna emin misin? | The Other Guys-4 | 2010 | |
| I want to be with you. No, Terry, that's not gonna happen. | Seninle birlikte olmak istiyorum. Hayır, Terry böyle bir şey olmayacak. Seninle olmak istiyorum. Hayır Terry, bu olmayacak. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Terry, lower your voice! I don't have to lower my voice. | Terry, sesini biraz kısar mısın lütfen? Sesimi kısmak zorunda değilim. Terry, sesini alçalt! Sesimi alçaltmama gerek yok. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Terry, don't touch that! Terry! Oh, my God! | Terry! Dokunma ona! Terry. Aman tanrım. Terry, ona dokunma! Terry! Aman tanrım! | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Oh, boy! Over the top! How outr�! | Aman ne yazık. Tanrım! Çok cesurmuş! Ne abarttı ama! | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Sweetie. You know what, I'm sitting here thinking, | Tatlım. Burada oturmuş kim kocasına... Tatlım. Burada otururken düşünüyorum da... | The Other Guys-4 | 2010 | |
| You would. You are being awful. What's wrong? | Cevabı buldum. Sen! İyice iğrençleşiyorsun. Neyin var? Sen. Kırıcı oluyorsun. Sorun ne? | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Captain took us off the case. I'm sorry. | Amirim bizi davadan aldı. Çok üzgünüm. Komiser bizi davadan aldı. Çok üzüldüm. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Sweetie, I'm sorry. It's okay. | Özür dilerim, Balım. Önemli değil. Tatlım, özür dilerim. Önemli değil. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Police, shithead. He's a copper. We gotta go. Come on! | Herifler polismiş, gitmemiz lazım. Polis, bok kafa. Aynasızmış. Gidelim. Hadi! | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Would you like a seat, or you're fine? No, I'm good. | Oturmayacak mısın? Hayır. Oturmak ister misin yoksa iyi misin? Hayır, iyiyim. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| I'm talking to you. What? | Sana söylüyorum! Ne? Seninle konuşuyorum. Ne? | The Other Guys-4 | 2010 | |
| "I've got big boy pants on!" No! | Çünkü ağa pantalonumu giydim. Hayır. "Üzerimde büyük bir pantolon var!" Hayır. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Stop! We don't, we don't do this! | Ağır ol! Biz böyle yapmayız. Kes şunu! Ama yapamayız, biz bunu yapmayız! | The Other Guys-4 | 2010 | |
| SEC. Beaman's office. | S.S.C.'nin olduğu yer orası. Beaman'ın ofisi. Komisyon Bölümü. Beaman'in ofisi. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| He's gotta know something. Wesley! | Muhtemelen bir şeyler öğrenmiştir. Wesley! Bir şey biliyor olmalı. Wesley! | The Other Guys-4 | 2010 | |
| I don't care! Yeah. | Banane! Umurumda değil! Evet. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Can't be. You guys are getting transferred. | Olamaz. Sizi farklı şubelere gönderiyorum. Olamaz. Başka bir göreve verildiniz. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| It's done. No, no. It's done. Captain, what are you talking about? | Konuşma burada bitmiştir. Amirim, ne hakkında konuşuyorsunuz? Bitti. Hayır, hayır. Buraya kadar. Komiserim, siz neden bahsediyorsunuz? | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Excuse me. Where's my car? They towed it. | Pardon, Arabam nerede acaba? Çekildi. Affedersiniz. Arabam nerede? Çekildi. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| That's an official police car. Could have fooled me. | O resmi bir ekip otosuydu. Beni salak mı sandın sen? O resmi bir polis arabasıdır. Hiç belli olmuyordu. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Tap out. Tap out. It's me, Allen. | Bırak beni. Benim, Allen. Pes et. Pes et. Benim, Allen. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| They might be watching us. Could've killed you. | Bizi izliyor olabilirler. Seni öldürmem gerekirdi. Bizi izliyor olabilirler. Seni öldürebilirdim. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| We can't be too careful. What are you talking about? | Çok dikkatli olamayız. Neden bahsediyorsun sen? Çok dikkatli davranamayız. Neden bahsediyorsun sen? | The Other Guys-4 | 2010 | |
| This place might be bugged. There's no bugs in here. | Evi dinliyor olabilirler. Dinleme aygıtı yok burada? Bu ev dinleniyor olabilir. Hayır burada hiç dinleme cihazı yok. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| What's going on? Did you hear what I said? | Neler oluyor? Ne dediğimi duydun mu? | The Other Guys-4 | 2010 | |
| It's Lendl Global. What? | Global Lendl sayesinde yapacak. Ne? Lendl Global. Ne? | The Other Guys-4 | 2010 | |
| That's why they killed him. Man. | ...başladığı için öldürmüşlerdir. Adamım. Onu bu yüzden öldürdüler. Dostum. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| What are you talking about? I'm talking about my life. | Neden bahsediyorsun sen? Hayatımdan. Sen neden bahsediyorsun? Hayatımdan bahsediyorum. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Get in the car. Come on, Allen. We both know it's wooden. | Bin lan arabaya. Allen, tabancanın ahşap olduğunu biliyorum. Arabaya git. Hadi Allen. Onun tahta olduğunu biliyoruz. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Apartment pop. Now get in the car. You're not gonna shoot me. | Biniyon mu, binmiyon mu? Beni vurmayacaksın ki. Gerçek tabanca. Şimdi arabaya bin. Beni vurmayacaksın. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Besides, partners' code, right? Thanks. | Ayrıca, ortaklar ne için var? Sağ ol. Ayırca, ortak kuralı budur değil mi? Teşekkürler. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Nice. That's very nice. | Hoş. Bayağı hoş. Güzel. Bu çok iyiydi. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| You're not aware that's a TLC song? I have no idea what you're talking about. | TLC şarkısı değil miydi bu? Neden bahsediyorsun sen? TLC'nin o şarkısını bilmiyor musun? Neden bahsettiğin hakkında hiç fikrim yok. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| I don't even understand the reference. It's like a tic. | Tik gibi bir şey bu sende. Neden bahsettiğini bilmiyorum. Ne dediğim hakkında hiç bilgim yok. Adamda sanki tik olmuş. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Yeah. Let's go. | Evet. Hadi gidelim. Evet. Gidelim. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| You're a piece of work. Thank you. | İşinin bir numarasısın. Eyvallah. İnanılmaz bir adamsın. Teşekkürler. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Well, I'm gonna kill you first! And then they will kill me. | Önce ben seni öldüreceğim. Tamam, senden sonra beni öldürecekler. Önce ben seni öldüreceğim! O zaman sonra beni öldürürler. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| It's us, we're good guys! Exactly. They're the good guys. | Bizler iyi adamlarız. Kesinlikle iyi adamlar onlar. Biziz, bizler iyi adamlarız! Kesinlikler. Onlar iyi adamlar. | The Other Guys-4 | 2010 | |
| Well, what if we stop the transfer? But you can't. I mean, there's a... | Ya havaleyi durdurursak? Durduramazsınız. Peki ya aktarımı durdurursak? Ama yapamazsınız. Yani ortada... | The Other Guys-4 | 2010 | |
| It's not a bribe. Of course it's a bribe. | Rüşvet değil. Bal gibi rüşvet. Bu rüşvet değil. Tabii ki rüşvet. | The Other Guys-4 | 2010 |