Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 168599
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Ze is aan het spelen. We hebben het haar nog niet verteld. | Oyun oynuyor. Henüz ona söylemedik. Şu an oyun oynuyor. Henüz söylemedik. Oyun oynuyor. Henüz ona söylemedik. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ze zal in haar nieuwe thuis gelukkig zijn. Maak je geen zorgen. | Merak etmeyin. Yeni evinde çok mutlu olacaktır. Yeni evinde mutlu olacaktır. Endişeniz olmasın. Merak etmeyin. Yeni evinde çok mutlu olacaktır. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Je vrienden missen je erg, Laura. | Arkadaşların seni çok özleyecekler, Laura. Arkadaşların seni çok özleyecek, Laura. Arkadaşların seni çok özleyecekler, Laura. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik heb je. | Yakaladım! Elim sende! Yakaladım! | The Orphanage-9 | 2007 | |
| HET WEESHUIS | "Bana Arkadaşını Söyle." YETİMHANE "Bana Arkadaşını Söyle." | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Mammie. | Anne! | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik ga wel, het is mijn beurt. | Ben giderim. Benim sıram. Ben giderim, sıra bende. Ben giderim. Benim sıram. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ze zijn buiten. Luister. | Onlar dışarıda. Dinle bak. Dışarıdalar. Dinle bak. Onlar dışarıda. Dinle bak. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ga slapen. | Hadi uyu. Yat, uyu sen bakayım. Hadi uyu. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Sim�n, lieverd. | Simón, yapma bir tanem. Simón, canım. Simón, yapma birtanem. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik snap het. | Oh, anladım. Tamam, anladım! Anlaşıldı. Oh, anladım. Oh, anladım. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Watson en Pepe hebben tot laat gespeeld, | Watson ile Pepe geç saate kadar oynadılar, şimdi de içeri giremiyorlar mı? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| nu kunnen ze niet naar binnen. | ...ve içeri giremiyorlar, değil mi? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ben je hier niet een beetje te oud voor? | Artık bunun için büyümedin mi? Bu oyunlar için artık büyümedin mi sen? Artık bunun için büyümedin mi? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Was u niet een beetje bang toen je klein was? | Sen küçükken buradan korkmaz mıydın? Küçükken burada kaldığında korkmuyor muydun? Sen küçükken buradan korkmaz mıydın? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Je kon niet bang zijn we waren met een groep, | Korkmazdım. Çünkü çok kalabalıktık... Korkmak için sebep yoktu. Biz gruptuk ve deniz feneri vardı... Korkmazdım. Çünkü çok kalabalıktık... | The Orphanage-9 | 2007 | |
| en er was de vuurtoren... | ...ve bir de deniz feneri vardı. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Vuurtoren? Die is er nog maar die werkt niet meer. | Enrique. Deniz feneri mi? Hâlâ orada aslında, ama çalışmıyor artık. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik zal het je morgen laten zien. | Yarın sana gösteririm. Yarın sana gösteririm. Niçin çalışmıyor? Yarın sana gösteririm. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Waarom doet hij het niet meer? | Neden çalışmıyor ki? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Kun je een geheim bewaren? | Sır tutabilir misin? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Eigenlijk werkt het wel. | Aslında, çalışıyor. Aslında çalışıyor. Aslında, çalışıyor. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Maar het onzichtbare licht beschermt ons. | Ama ışığı görünmez bir ışık. Ve bizi koruyor. Ama ışığı görünmezdir. Bizi korur. Nasıl oluyor görünmez ışık? Ama ışığı görünmez bir ışık. Ve bizi koruyor. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Onzichtbare licht? | Nasıl görünmez yani? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ok�, probeer dit. | Pekâlâ, bak şimdi. Şöyle göstereyim. Pekâlâ, bak şimdi. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Kijk door het raam, daarheen. | Pencereden dışarı bak. Pencereye doğru bak. Tam şöyle. Pencereden dışarı bak. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Beweeg je niet. | Kımıldama. Hareket etme. Kımıldama. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Zie je het? | Görüyor musun? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Heb je het gezien? | Gördün mü, bak? Gördün mü? Gördün mü, bak? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Die kinderen die komen waarom kunnen ze niet thuis blijven? | Şu gelecek olan çocuklar... Buraya gelen çocuklar neden bizim evde kalamıyorlar? Şu gelecek olan çocuklar... | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ze kunnen niet komen en gaan, Ze hebben een thuis nodig. Begrijp je? | Onların sıcak bir yuvaya ihtiyaçları var. Gelip gidemezler. Bir evde kalmalılar. Anlıyor musun? Onların sıcak bir yuvaya ihtiyaçları var. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Je dringt het op, knul. | Şansını fazla zorluyorsun, ufaklık. Şansını fazla zorluyorsun ufaklık. Şansını fazla zorluyorsun, ufaklık. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Pap, ga je mee naar het strand? | Baba, sahile geliyor musun? Baba, kumsala geliyor musun? Watson ile Pepe gitmediler mi? Baba, sahile geliyor musun? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Gaan Watson en Pepe niet? | Watson ve Pepe gelmiyorlar mı? Watson ve Pepe gelmiyor mu? Watson ve Pepe gelmiyorlar mı? Watson ve Pepe gelmiyorlar mı? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Nee, ze hebben vannacht geen oog dichtgedaan. | Hayır, dün gece bir damla uyku uyumamışlar. Hayır, dün gece gözlerine bir türlü uyku girmedi. Hayır, dün gece bir damla uyku uyumamışlar. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Je bent zo'n wijsneus. Alleen vrienden als het uitkomt. | Seni gidi seni. Onlar ancak işine gelince arkadaşların, değil mi? Seni akıllı seni! Sadece işine geldiğinde arkadaşlık ediyorsun. Seni gidi seni. Onlar ancak işine gelince arkadaşların, değil mi? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ok�, wijsneus, neem je pil. | Peki, kurnaz çocuk, ilaçlarını al bakalım. Pekâlâ kurnaz bey, önce ilacınızı alın. Peki, kurnaz çocuk, ilaçlarını al bakalım. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| 'S' van Sim�n. | Simón'un 'S' si. "S" Simón için. Simón'un 'S' si. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ga naar boven en haal je tas. Pap zal ons hier later ontmoeten. | Yukarı çık, çantanı al. Baban sonra gelecek, tamam mı? Yukarı çıkıp çantanı al. Baban bizimle orada buluşacak. Yukarı çık, çantanı al. Baban sonra gelecek, tamam mı? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Een van ons moet met hem praten. | Birimizin onunla konuşması gerek. İkimizden biri onunla konuşmalı. Birimizin onunla konuşması gerek. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Over zijn onzichtbare vrienden. | Görünmeyen arkadaşları hakkında. Görünmez arkadaşları hakkında. Görünmeyen arkadaşları hakkında. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Hij is eenzaam, verveelt zich. Het is normaal. | Sadece yalnız ve sıkılıyor. Bu normal. Çocuk bir başına sıkılıyor. Normaldir. Gerçekleri gelince eskileri unutacaktır. Sadece yalnız ve sıkılıyor. Bu normal. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Hij zal ze vergeten zo gauw de echte kinderen aankomen. | Gerçek çocuklarla tanışır tanışmaz onları unutacak. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Alles komt goed. | Her şey rayına oturacak. Her şey yolunda gidecek. Harika bir evimiz olacak. Herşey rayına oturacak. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| We zullen een geweldig thuis hebben. | Harika bir yuvamız olacak. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik ben zo blij dat we hier samen zijn. | Burada seninle olduğuma çok memnunum. Birlikte buraya taşındığımız için çok mutluyum. Birlikte olduğumuza çok memnunum. Burada seninle olduğuma çok memnunum. Burada seninle olduğuma çok memnunum. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Piraten. | Korsan. Korsan! Korsan. Korsan. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| En vuurtoren. | Ve deniz feneri. Ve deniz feneri! Ve deniz feneri! Ve deniz feneri. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Er was een erg, erg slechte piraat... | Bir zamanlar, çok çok kötü bir korsan varmış. Evvel zaman içinde çok ama çok kötü bir korsan varmış. Bir zamanlar, çok çok kötü bir korsan varmış. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Welke schatten? Gestolen schatten. | Ne hazinesi? Çaldığı hazineleri. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Maar het was niet makkelijk om ze in een grot te krijgen. | Ama mağara girmek hiç de kolay değilmiş. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Hoe zijn ze erin gekomen? | Peki nasıl girmişler? Nasıl girmişler? Peki nasıl girmişler? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ze hebben met een steen een opening in de rotsen geslagen... | Bir taşı oradaki bir boşluğa yerleştirmişler... Bir taşı orada ki bir boşluğa yerleştirmişler... | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Sim�n. | Simón! | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Sim�n, kom op. | Simón, hadi gel. Simón, hadi gidiyoruz! Simón, hadi gel. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Wat is je naam? | Adın ne senin? Senin adın ne? Adın ne senin? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik ben Sim�n. Wil je spelen? | Ben Simón. Oyun oynamak ister misin? Simón. Oynamak ister misin? Ben Simón. Oyun oynamak ister misin? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Waarom kun je niet spelen? | Neden oynayamıyorsun ki? Niçin oynayamazsın? Neden oynayamıyorsun ki? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Wil je naar mijn huis komen om later te spelen? | Sonra bir ara evime gelip oynamak ister misin? Sonra bizim eve gelip oynamak ister misin? Sonra bir ara evime gelip oynamak ister misin? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Wat ben je aan het doen? Spelen. | Simón, ne yapıyorsun? Oyun oynuyorum. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Maar Watson en Pepe zijn niet gekomen. | Ama Wetson'la Pepe gelmedi ki. Hani Watson ve Pepe gelmiyordu? Ama Wetson'la Pepe gelmedi ki. Ama Wetson'la Pepe gelmedi ki. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Het is een andere jongen. | Bu başka biri. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Hij zou hier niet moeten spelen. Het is gevaarlijk. | Burada oynamamalı ama. Burası çok tehlikeli. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Kom op, laten we gaan. | Hadi, gidelim. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Kan hij niet mee naar huis om te spelen? | Evimize oynamaya gelebilir mi? Oynamaya eve gelebilir mi? Evimize oynamaya gelebilir mi? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Waarom laat je schelpen vallen? | O kabukları neden yere atıyorsun? Kabukları niye yere atıyorsun? Arkadaşım yolu takip edebilsin diye. O kabukları neden yere atıyorsun? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Het is een pad voor mijn vriend zodat hij kan komen en spelen. | Arkadaşım için iz bırakıyorum. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Hij heeft een nieuwe vriend gemaakt. Hoe is dat? Een andere? | Yeni bir arkadaş buldu. Buna ne demeli? Yeni bir arkadaş mı? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| We hebben voor al deze kinderen geen ruimte. | Ama evde yeterince yerimiz yok ki. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Goedemiddag. | İyi günler. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Het spijt me dat ik niet heb gebeld maar ik kon uw nummer niet krijgen. | Haber veremediğim için kusura bakmayın... Kusura bakmayın, aramadan geldim, ama numaranızı bulamadım. Haber veremediğim için kusura bakmayın... | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik ben een sociaalwerker. | Sosyal hizmetliyim. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Het spijt me dat u van zover bent gekomen maar er zijn vandaag geen interviews. | Buraya kadar gelmişsiniz ama... Altı. Bunca yolu gelmişsiniz, ama bugün mülakat yapmıyoruz. Buraya kadar gelmişsiniz ama... | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Interviews? Nee, ik ben hier voor Sim�n. | Görüşme mi? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Wat een zitkamer. | Harika bir misafir odası. Ne kadar güzel bir salon! Harika bir misafir odası. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Het is een prachtig huis. | Eviniz hakikaten güzel. Eviniz çok güzel. Eviniz hakikaten güzel. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Hoe hebt u het gevonden? | Nerden buldunuz burayı? Nereden buldunuz burayı? Nerden buldunuz burayı? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik ben hier opgegroeid. Het was een weeshuis. | Ben burada büyüdüm. Burası bir yetimhaneydi. Çocukluğum burada geçti. Yetimhaneydi eskiden. Ben burada büyüdüm. Burası bir yetimhaneydi. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik wilde terugkeren, dus dacht ik aan het tehuis. | Geri dönüp burayı bir yuva haline getirmek istedim. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Tehuis? | Yataklar, oyuncaklar, dekor, her şey çok eskiydi. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| U hebt daar veel mensen voor nodig. | Bunun için çok kişiye ihtiyacınız var. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| We zullen blij zijn met 5 of 6 kinderen. | 5 veya 6 çocuğa rahat rahat bakabiliriz. Fazlası çok zor olurdu zaten. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Meer wordt te gecompliceerd. | Zaten ne kadar çok, o kadar dert, öyle değil mi? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Hoe zit het met Sim�n? Ja. | Peki ya Simón konusu? Simón'la ilgili ne diyecektiniz? Peki ya Simón konusu? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ja, natuurlijk. | Evet, tabii. Evet, elbette. Evet, tabi. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik heb gisteren zijn dossier ontvangen en dacht: | Dosyası dün elime geçti... Dosyası elime dün geçti. Ben de gidip göreyim, belki bir ihtiyaçları vardır dedim. Dosyası dün elime geçti... | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Zult u vele veranderingen aanbrengen? | Çok fazla değişiklik yapacak mısınız? Fazla değişiklik yapacak mısınız? Pardon, ama neden geldiğinizi anlayamadım. Çok fazla değişiklik yapacak mısınız? | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Sorry, ik begrijp niet waarom u hier bent. | Pardon ama ben sizin neden geldiğinizi hâlâ anlamış değilim. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Deze informatie is oud. | Bu eski bir bilgi. Bu bilgiler eski. Farkındayım, ama elime yeni geçti. Bu eski bir bilgi. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik weet het, maar ik heb het ontvangen. | Biliyorum ama bana gelen bu. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Er zijn nieuwe behandelingen, een experimenteel programma... | Çok yeni tedavi yöntemleri ve programlar mevcut. Yeni tedaviler ile başvuru gerektiren... Çok yeni tedavi yöntemleri ve programlar mevcut. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| dat vereist een toepassing, het zou u misschien kunnen interesseren. | Bir tek başvurunuza bakar. Belki ilginizi çeker. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Mijn man is een dokter. | Kocam doktor. Kocam doktordur. Simón'un hastalığıyla ilgili tüm tedavilerden haberdarız. Kocam doktor. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Wij zijn ons bewust van alle behandelingen voor de ziekte van Sim�n. | Simón'un hastalığı için olan bütün tedavilerden haberimiz var. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Alstublieft, gaat u nu weg. | Lütfen, şimdi gidin. Artık gitmenizi isteyeceğim. Lütfen, şimdi gidin. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Sim�n weet niet dat hij is geadopteerd, of over zijn ziekte, | Simón ne evlatlık olduğunu ne de hastalığını biliyor. Simón ne evlatlık olduğunu ne de hastalığını bilmiyor. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| en ik heb het er liever met mijn man over. | Ve bu konuyu kocama danışmayı tercih ederim. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| VERANDERING VAN WOONPLAATS | İkamet Değişimi. ADRES DEĞİŞİKLİĞİ MESKEN DEĞİŞİMİ İkamet Değişimi. İkamet Değişimi. | The Orphanage-9 | 2007 | |
| HIV POSITIEF | "HIV virüsü" HIV POZİTİF "HIV virüsü" | The Orphanage-9 | 2007 | |
| Ik zal gaan. Het is mijn beurt. | Ben giderim. Benim sıram. Ben giderim, sıra bende. Ben giderim. Benim sıram. | The Orphanage-9 | 2007 |