Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 168474

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Please, put on your blindfolds.	Lütfen. Gözlerinizi bağlayın.	The Office The Job-2	2007
That person carrying the egg will go down, circle a torch,	Yumurtayı taşıyan kişi, şuraya kadar gidip, meşaleden dönüp..	The Office The Job-2	2007
come back, deposit their egg in the pail.	yumurtayı kovaya bırakacak.	The Office The Job-2	2007
First team back is the winner. All right, ready, set, go!	İlk gelen kazanır. Pekala, hazır, başla!	The Office The Job-2	2007
Come on, Phyllis, you can do it.	Hadi, Phyllis, yapabilirsin.	The Office The Job-2	2007
Thank you so much.	Allah razı olsun.	The Office The Job-2	2007
Phyllis is out. Yes! Follow my voice. Follow my voice.	Phyllis düşürdü. Evet! Sesimi izle. Sesimi izle.	The Office The Job-2	2007
Yeah, keep it moving, keep it moving right this way.	Evet. Devam et. Bu yoldan devam et.	The Office The Job-2	2007
Looking good. KELLY: I don't want to hit the big rock.	İyi gidiyorsun. Taşa falan vurmak istemiyorum.	The Office The Job-2	2007
Don't worry, you're not...	Endişelenme. Vurmayacaksın..	The Office The Job-2	2007
I know I'm near the big rock, I just know it. Nowhere near the big rock.	Biliyorum. Kayanın yanındayım. Biliyorum işte. Kayanın yakınında bile değilsin..	The Office The Job-2	2007
Andy, I don't wanna get hurt by the big rock.	Andy, kayaya çarpıp canım yansın istemiyorum.	The Office The Job-2	2007
What are you doing? No!	Ne yapıyorsun be? Hayır!	The Office The Job-2	2007
See, now we're disqualified.	Gördün mü? Diskalifiye olduk.	The Office The Job-2	2007
I am okay if I lose every single contest today.	Bütün yarışmalarıkaybetsek de bana koymaz.	The Office The Job-2	2007
Because I see these contests	Çünkü bu yarışmaları ne kadar sportmen biri..	The Office The Job-2	2007
as an opportunity for me to demonstrate what a good sport I am.	olduğumu göstermek için bir fırsat olarak görüyorum.	The Office The Job-2	2007
Mallard.	Yaban ördeği!	The Office The Job-2	2007
Stop, stop, stop. There's a hole. DWIGHT: Move it!	Dur dur dur. Çukur var! DWIGHT: Kımılda!	The Office The Job-2	2007
Just step over the hole. DWIGHT: Move your ass!	Çukura basma. DWIGHT: Kıçını kaldır!	The Office The Job-2	2007
Yup. Come on, lazy bones! Move it! Come on!	Hadi tembel teneke! Kımılda! Hadi!	The Office The Job-2	2007
Perfect. Just made it. Okay, turn left. Come on!	Harika. Başardın. Sola dön. Hadi!	The Office The Job-2	2007
Come on! Andale, Andale! Arriba!	Hadi! Andale, Andale! Arriba!	The Office The Job-2	2007
You have to stop this right now or I'm not gonna do this anymore.	Şunu kes yoksa daha fazla devam etmeyeceğim.	The Office The Job-2	2007
What are you saying? You have to stop yelling at me	Nasıl yani? Bana bağırmayı kes.	The Office The Job-2	2007
or I'm not gonna do the egg race.	Yoksa yumurta yarışını bırakırım.	The Office The Job-2	2007
Okay, I apologize for yelling at you.	Tamam. Bağırdığım için özür dilerim.	The Office The Job-2	2007
That's what being a good captain is about.	İyi kaptan olmanın yolu bu.	The Office The Job-2	2007
I'm trying to bring team spirit! It's about listening to your team.	Takımı canlandırmaya çalışıyorum. Takımındakileri nasıl dinlediğin önemli.	The Office The Job-2	2007
Whoa, stop. Another hole. Take a big step.	Yavaş, dur. Başka bir çukur. Büyük bir adım at.	The Office The Job-2	2007
DWIGHT: I am not hysterical. I am explaining...	DWIGHT: Ben coşkulu davranmıyorum. Sana nasıl...	The Office The Job-2	2007
Oh, my God. You ass.	Aman Tanrım. Seni adi!	The Office The Job-2	2007
There's nothing better than a beautiful day at the beach,	Kumsaldaki bir günden daha güzel birşey olamaz.	The Office The Job-2	2007
filled with sun, surf and diligent note taking.	güneşe karşı uzanmak, sörf yapmak ve not tutmak.	The Office The Job-2	2007
MICHAEL: Pam, you're missing things!	MICHAEL: Pam, kaçırdığın şeyler var.	The Office The Job-2	2007
Let's go! Let's go! Come on! Mush! Mush!	Yürü be! Yürü be! Hadi! Parçala!	The Office The Job-2	2007
Come on, you bastard! What the...	Hadi seni şerefsiz! N'apıyor	The Office The Job-2	2007
Damn it, temp!	Kahretsin stajer!	The Office The Job-2	2007
Great job, everyone, that was fantastic.	Aferin millet. Süperdi!	The Office The Job-2	2007
Okay, Pam, I have another little project for you.	Pekala Pam. Sana yeni bir görev vereceğim.	The Office The Job-2	2007
Does it have to do with these shopping bags filled with hot dogs?	Bunun bir çanta dolusu sosis almamla bir ilgisi var mı?	The Office The Job-2	2007
Smart as a whip! Yes.	Zeka fışkırıyor! Evet.	The Office The Job-2	2007
These are pre cooked, so it's not absolutely necessary,	Bunları yarı pişmiş. Yani çok gerekmez ama..	The Office The Job-2	2007
but I would appreciate it if you could heat up 800 hot dogs	şu 800 sosisi pişirirsen çok minnettar olurum.	The Office The Job-2	2007
for a little contest I'm going to be having. I would greatly appreciate it.	Küçük bir yarışma düzenleyeceğim de... Çok minnettar olurum.	The Office The Job-2	2007
When's the contest? Like, 10 minutes?	Yarışma ne zaman başlıyor? 10 dakika içerisinde.	The Office The Job-2	2007
How am I supposed to get... Thanks a bunch.	Bunları nasıl Çok sağolasın.	The Office The Job-2	2007
A good manager has got to be hungry. Hungry for success.	İyi bir müdür aç olmalı. Başarıya aç.	The Office The Job-2	2007
Okay, who's hungry?	Peki kimler aç?	The Office The Job-2	2007
No, no, no, do not touch the food. Please, not yet.	Hayır hayır hayır. Dokunmayın! Lütfen. Şimdi değil.	The Office The Job-2	2007
That is our next event. A hot dog eating contest.	Şimdiki yarışmamız bu. Sosisli yeme yarışması!	The Office The Job-2	2007
STANLEY: Oh, God.	STANLEY: Hayda!	The Office The Job-2	2007
For those of you who are curious,	Merak edenleriniz için söyleyeyim..	The Office The Job-2	2007
the world record is 54 and one half hot dogs.	dünya rekoru 54 sosisli.	The Office The Job-2	2007
Wow. And you know what?	Vay be. Biliyor musunuz?	The Office The Job-2	2007
I personally have cooked up enough	Hepsini kendi ellerimle pişirdim.	The Office The Job-2	2007
so that each and every one of you could break that record.	Tek başınıza rekor kıraca kadar sosisli var.	The Office The Job-2	2007
So shoot for the stars, okay? All right!	Rekoru kırmaya çalışın tamam mı? Pekala.	The Office The Job-2	2007
The team that eats the most hot dogs in 10 minutes will be declared the winner!	10 dakikada en fazla sosisliyi yiyen takım kazanacaktır.	The Office The Job-2	2007
On your mark, get set...	Yerlerinize! Hazır!	The Office The Job-2	2007
Can I have a turkey burger? No. I have the only one. I claimed it.	Hindi burgerini alabilir miyim? Hayır. Tek bende var. Ben hakettim.	The Office The Job-2	2007
Ready? OSCAR: Turkey is a healthy meat.	Hazır! Hindi sağlıklı bir yiyecek.	The Office The Job-2	2007
RYAN: Yeah, it's very good for you.	Evet. Çok sağlıklı.	The Office The Job-2	2007
I don't eat meat, Michael. I'm not gonna eat this.	Ben et yemem, Michael. Yemeyeceğim.	The Office The Job-2	2007
JIM: It has L tryptophan. Guys, guys.	JIM: Bunda L tryptophan var. Beyler, beyler!	The Office The Job-2	2007
Come on... KEVIN: What's L tryptophan?	Hadi! KEVIN: L tryptophan ne?	The Office The Job-2	2007
Please! Let's just...	Lütfen! Hadi artık!	The Office The Job-2	2007
Okay, it's very important that you all try to eat as many hot dogs as you can.	Yiyebildiğiniz kadar sosisli yemeniz sizin için çok önemli.	The Office The Job-2	2007
On your mark, get set, eat!	Yerlerinize! Hazır! Ye!	The Office The Job-2	2007
Is there any mustard? No mustard! No mustard! Just eat it!	Hardal var mıydı? Hardal yok. Hardal yok. Yiyin işte!	The Office The Job-2	2007
Eat it, Phyllis. Dip it in the water so it'll slide down your gullet more easily.	Yesene, Phyllis. İyice çiğne ki boğazından kolay geçsin.	The Office The Job-2	2007
Come on, the winner gets a big, big prize. What is it?	Hadi! Kazanana çok büyük bir ödül var. Nedir?	The Office The Job-2	2007
I can't say. You can't say? Or you can't pronounce it?	Söyleyemem. Söyleyemez misin yoksa telaffuz mu edemezsin?	The Office The Job-2	2007
The winner gets regional manager salary for a year and a Sebring	Kazanan, bir senelik bölge müdürü maaşını ve..	The Office The Job-2	2007
and the feeling that they're making a difference in the world.	dünyada bir farklılık yaratmak için Sebring marka otomobil alacak.	The Office The Job-2	2007
Can we just take those first two things?	Bunları yapmadan veremez misin?	The Office The Job-2	2007
The winner of today gets my job.	Günün kazananı, işimi alır.	The Office The Job-2	2007
Okay? I'm interviewing for a job at corporate.	Tamam mı? Merkez bürodan iş görüşmesi için çağırdılar.	The Office The Job-2	2007
And they're only interviewing a handful of people,	Ve sadece yararlı kişilerle görüşüyorlar.	The Office The Job-2	2007
and I'm the most qualified, and I'll probably get it, all right?	ve aranızdaki en yetkin kişi ben olduğumdan işi büyük ihtimal ben alacağım tamam mı?	The Office The Job-2	2007
You're leaving? I didn't wanna tell anybody.	Ayrılıyor musun? Kimseye söylemek istemedim.	The Office The Job-2	2007
I didn't wanna cast a pall over our fun Beach Day.	Kumsal gününe gölge düşürmek istemedim.	The Office The Job-2	2007
But you know what? I don't know who to recommend,	Aslında yerime kimi önereceğimi blimiyorum.	The Office The Job-2	2007
because, frankly, nobody's stepping up.	açıkçası kimse birşey yapmıyor.	The Office The Job-2	2007
I am so hungry.	Çok acıkmışım!	The Office The Job-2	2007
Do you expect me to believe	Bu esaslara göre..	The Office The Job-2	2007
that you're truly making your recommendations on this basis?	birisini tavsiye edeceğine inanacağımı mı bekliyorsun?	The Office The Job-2	2007
Word.	Söz veriyorum.	The Office The Job-2	2007
Here we go. Let's see it.	Hadi bakalım! Görelim!	The Office The Job-2	2007
I would rather work for an upturned broom with a bucket for a head	Başımda kova, elimde süpürge ile temizlik yapmayı..	The Office The Job-2	2007
than work for somebody else in this office besides myself. Game on.	bu ofiste başkasının altında çalışmaya yeğlerim. Ben de varım!	The Office The Job-2	2007
RYAN: Come on. Come on. Four seconds. Three, two, one...	Hadi hadi! 4, 3, 2, 1...	The Office The Job-2	2007
Stop your eating!	Yemeği kesin!	The Office The Job-2	2007
And the winner is Andy Bernard... KELLY: Team USA!	Kazanan: Andy Bernard... ABD takımı!	The Office The Job-2	2007
...with 1 4 hot dogs!	...14 sosisli ile!	The Office The Job-2	2007
One came up.	Birini kustum.	The Office The Job-2	2007
Thirteen hot dogs, everybody.	13 sosisli millet!	The Office The Job-2	2007
Nobody told me we were gonna have hot dogs.	Kimse bana sosis olduğunu söylemedi.	The Office The Job-2	2007
What? What are you saying? Did you say sandwich?	Ne? Ne diyorsun? Sandöviç mi dedin?	The Office The Job-2	2007
No. I was saying that before. Not now. Now I am saying sabotage.	Hayır. Önce dedim onu. Şimdi değil. Şimdi ise sabotaj diyorum.	The Office The Job-2	2007