Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 167368
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Either they leave their husbands... | Ya kocalarını bırakırlar... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
and come back with four children and move into your guest room... | ...ve dört çocukla geri gelip misafir odasına yerleşirler... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
or their husband loses his job and the whole caboodle comes back. | ...ya da kocaları işlerini kaybeder ve tüm ahali geri dönerler. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Or else they're so homely you can't get rid of them at all... | Ya da o kadar çirkin olurlar ki onlardan kurtulamazsın... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
and they hang around the house like Spanish moss... | ...ve İspanyol yosunu gibi eve yapışır kalır... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
and shame you into an early grave. | ...seni erkenden mezara gönderir. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I guess it's a good thing I didn't have any designs on you. | Senin üzerine komplo falan kurmamam iyi bir şey sanırım. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
The way Papa kept talking about marriage and all. | Babamın evlilik hakkında o şekilde konuşması falan. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
If you had any designs, they wouldn't be on me much anyway, I guess. | Eğer herhangi bir entrikan olsaydı bile çok fazla bana yönelik olmazdı sanırım. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I guess they would be, if I had any. | Eğer olsaydı, çok fazla olurdu. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Yes, but you haven't. That's what I mean. Like the night of the party... | Evet, ama yok işte. Ben de bunu kastetmiştim. Mesela partinin olduğu o gece... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
you could have stayed and gone to the show with me... | ...kalıp benimle beraber film izlemeye gidebilirdin... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
but instead, you didn't. I'm sorry I didn't, Norval. | ...ama yapmadın. Böyle olduğu için özür dilerim Norval. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
No fooling? No fooling. | Kafa bulmuyorsun ya? Bulmuyorum. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I wouldn't have got your car nicked up or anything. | Arabana o derece zarar vermemiş olurdum. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
It was only for the boys. | Sadece askere gidecek çocuklar içindi. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
You can't expect a girl to see much in a civilian these days... | Bu günlerde kızlardan, sivillerde bir şey görmesini bekleyemeyiz... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
even an unwilling civilian. | ...gönülsüz bir sivil olsa bile. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
If they had uniforms for them, it might be a little different. | Onlar için üniforma olsaydı, durum biraz daha farklı olabilirdi. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I'm not so crazy about uniforms. You're not? | Üniformalar için delirmiyorum. Öyle mi? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I'd give anything to wear one. | Bir tane giyebilmek için her şeyimi verirdim. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
That's because you're a man. | Çünkü sen bir erkeksin. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Lots of women wear them, too, like those WACos. | Bir çok kadın da onlardan giyiyor, ordu kadın sınıfındakiler gibi. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Woman's place is in the home. | Kadınların yeri evleridir. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
That sounds kind of old fashioned and domestic coming from you, Trudy. | Sen söyleyince kulağa çok demode ve evsel geliyor Trudy. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Sometimes you just naturally feel old fashioned and domestic, Norval. | Bazen insan doğal bir şekilde böyle hissedebiliyor Norval. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I guess no girl ever gets away from it, really. | Sanırım hiçbir kız gerçek anlamda bu duygulardan uzaklaşamıyor. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
She thinks she is, and then one day, something happens... | Uzaklaştığını düşünebilir ama gün gelir, bir şeyler olur... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
and she finds out she isn't. | ...ve aslında uzaklaşmadığını anlar. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Something like what, Trudy? | Ne gibi bir şey olabilir Trudy? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Something like falling in love, maybe, or something. | Aşık olmak ya da onun gibi bir şey işte. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Why, Trudy! | Vay anasını, Trudy! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
If I didn't know you so well... | Seni bu kadar iyi tanımıyor olsam... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
and know that nothing could be further from your mind... | ...ve aklının bu işlerden olabildiğince uzak olduğunu bilmesem... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
a fellow would almost swear you were giving him a hint. | ...bir insan ona ufaktan bir şeyler çıtlattığına yemin edebilirdi. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Would that be so terrible? | Çok mu kötü olurdu peki? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Terrible! It'd be marvelous! | Kötü mü! Harikulade olurdu! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
How much of a hint would you need? | Ne kadar bir çıtlatma gerekiyor peki? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Why, Trudy! I... | Şey, Trudy! Ben... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Norval, remember your blood pressure. | Norval, tansiyonun olduğunu unutma. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I wouldn't want anything to happen to you just before you said... | Söylemeye hazırlandığın şeyden önce... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
whatever you're getting ready to say. | ...sana bir şeyler olsun istemem. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
It's only the surprise of realizing that what you've been dreaming about... | Sadece hayalini kurduğun, bunca zaman düşünüp durduğun... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I mean, what you've been thinking about all these... | ...şeylerin şeyi anlamış olmamın yarattığı heyecan dalgası. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
It's not only not impossible, but even totally... | Bu imkansız bile olmamasının dışında tamamen... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Trudy, will you marry me? | Trudy, benimle evlenir misin? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Norval, this is so sudden! | Norval, bu çok ani oldu! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Trudy! Norval! | Trudy! Norval! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
What happened this time? Nothing, Papa. | Bu sefer ne oldu? Bir şey olduğu yok baba. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Norval just took a little fall. Come on, Papa. | Norval sadece ufaktan düştü. Hadi gidelim baba. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Don't tear the house down. It ain't paid for. | Evi başımıza yıkmayın. Daha borcu bile bitmedi. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
She knows that, you tell her twice a day! Twice today ain't enough. | Zaten biliyor, günde iki defa söylediğin için! Bugün iki kere söylemiş olmam yetmiyor ama! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I'm sorry I was so clumsy. That's all right. | Bu kadar sakarlık ettiğim için özür dilerim. Hiç önemli değil. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Are you comfortable? Fine, thanks. | Bir sıkıntı yok ya? İyiyim, teşekkür ederim. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Say, did I just propose to you or something? | Söylesene, demin sana evlilik falan mı teklif ettim? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Yes, you did, Norval. How did I come out? | Evet, öyle yaptın Norval. Nasıl oldu peki? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
It was so sudden. So sudden? | Çok ani gelişti. Ani mi? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
What do you mean it was so sudden? | Ne demek çok ani oldu? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
How can anything be sudden that's gone on since you were little kids together? | Daha küçük çocukluktan beri devam eden bir şey nasıl ani olabilir ki? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Almost since I can remember. | Neredeyse kendimi bildim bileli. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I can tell you what dress you wore at the first Fourth of July party... | İlk 4 temmuz partisinde ne giydiğini söyleyebilirim... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
and you weren't hardly any bigger than the firecrackers. | ...hem de sen daha el kadar bir şeyken. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Then you remember the church lawn party when you sat in the apple butter... | Sonra kilisenin düzenlediği bahçe partisinde elma marmeladının üzerine oturuşunu... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
and they blamed me for it? | ...ve bunun için benim suçlandığımı hatırlarsın. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Then later, at high school, when I took all kinds of subjects... | Sonra lisedeyken hiç ilgimin olmadığı derslere katılmam... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I didn't give a hoot about, it was just to be near you, Trudy. | ...tamamen sana yakın olmak istememdendi Trudy. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
The cooking wasn't so bad, but the sewing! | Aşçılık o kadar kötü değildi, ama dikiş nakış dersi! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
And then the older I got, the uglier I got. | Sonrasındaysa, büyüdükçe çirkinleşmeye başladım. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
When I was a kid they said, "He'll grow out of it." | Çocukken bu halimden kurtulacağımı söylerlerdi. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
But I guess a face like mine, you just can't grow out of so easy. | Ama sanırım benimki gibi bir surattan insan kolay bir şekilde kurtulamıyor. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
It's like it's cast in iron. | Sanki dökme demirdenmiş gibi. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
So I really didn't blame you... | Bu sebeple, Yunan tanrıları gibi fizikleri... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
when you began looking at the personality kids with the Greek profiles... | ...ve kıvır kıvır saçları olan hoş görünümlü oğlanlara... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
and the curly haircuts. | ...bakmaya başladığın için seni suçlamadım. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I did not! I didn't blame you. | Öyle bir şey yapmadım! Seni suçlamadım ki. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I even bought a thing once for my nose but it kept me awake nights... | Burnum için, bir keresinde beni boğarak öldürmek dışında... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
except once when I almost smothered. | ...her gece ayık tutan bir şey bile almıştım. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
It was only for you. | Sadece senin içindi. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
It's always been for you and nobody but you. | Her zaman ve sadece senin için oldu. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
That's what I went into the bank for, to get rich and to buy you things someday. | Bu yüzden bankaya girdim, zengin olup bir gün sana bir şeyler alabilmek için. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Anything your heart desired. | Kalbinin arzuladığı herhangi bir şey. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
And then it began to look as if everything I ever hoped for wasn't going to be. | Sonra umut beslediğim tüm o şeyler istediğim gibi olmayacak gibi görünmeye başladı. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
You had less and less time for me... | Bana ayırdığın zaman gittikçe azaldı... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
and then not having a uniform and all. | ...sonra orduya girememem falan filan işte. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
But now, Trudy, now that everything in the world is right here beside me... | Ama şimdi Trudy, dünyadaki her şey benim lehime gelişirken... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
how can you say it's so sudden? Norval! | ...nasıl çok ani oldu diyebilirsin? Norval! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Why, Trudy, what's the matter? I can't do it to you, Norval! | Trudy, sorun ne? Sana bunu yapamam Norval! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Trudy, if I've said anything to hurt your feelings... | Trudy, eğer seni incitecek bir şey söylediysem... | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I wouldn't hurt your feelings. I can't do it, Norval! | Böyle bir şey hayatta yapmam. Bunu yapamam Norval! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
You can't do what to me, Trudy? | Bana ne yapamazsın Trudy? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
What have you done to my daughter now? | Kızıma şimdi ne yaptın? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Papa! Please, the neighbors! What have you done to her? | Baba! Lütfen, komşular duyacak! Kızıma ne yaptın? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Papa, please. It wasn't his fault! Then what are you crying about? | Baba, lütfen. Onun suçu değildi! O zaman ne diye ağlıyorsun? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
I can cry if I want to! I'm gonna give you one more chance! | Canım ne zaman isterse ağlarım! Sana bir şans daha vereceğim! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Papa, please! | Baba, lütfen! | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Papa, can't you learn to be a little more refined? | Baba, biraz daha kibar olmayı öğrenemez misin? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
Refined? | Kibar mı? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
How do you feel? How do you feel? | Nasıl hissediyorsun? Esas sen nasıl hissediyorsun? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
It doesn't matter about me. Thank you, Norval. | Benim nasıl hissettiğim önemli değil. Teşekkür ederim Norval. | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |
What made you cry? | Neden ağladın peki? | The Miracle of Morgan's Creek-1 | 1944 | ![]() |