Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165966

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
No, actually, I do.	Hayır, aslında zorundayım.	The Ledge-1	2011
And when I'm gone,	Öldüğümde...	The Ledge-1	2011
you're gonna have to take care of something for me, okay?	...benim için bir şey yapman gerekecek tamam mı?	The Ledge-1	2011
If you got something that you need to handle,	Yapman gereken bir şey varsa...	The Ledge-1	2011
I suggest you climb in here	...sana tavsiyem buraya girmen...	The Ledge-1	2011
and you take care of it yourself.	...ve bunu kendi başına halletmen.	The Ledge-1	2011
You're not up here by choice, are you?	Buraya isteyerek çıkmadın, değil mi?	The Ledge-1	2011
I have to stay up here until noon	Öğlene kadar burada durmalı...	The Ledge-1	2011
and then jump.	...sonra da atlamalıyım.	The Ledge-1	2011
If I don't, someone else is gonna die.	Atlamazsam, başka birisi ölecek.	The Ledge-1	2011
Mornin'. How's it goin'?	Günaydın. Nasıl gidiyor?	The Ledge-1	2011
Morning, sir. Hey, guys.	Günaydın efendim. Çocuklar.	The Ledge-1	2011
Oh, please, come on in.	Gir lütfen.	The Ledge-1	2011
You used to be a teacher, right?	Eskiden öğretmendin değil mi?	The Ledge-1	2011
So I'm in this art history class,	Sanat tarihi dersi alıyorum...	The Ledge-1	2011
and we're studying religious art,	...ve dini sanat konusunu işliyoruz...	The Ledge-1	2011
and my assignment this week is to write about an object	...bu haftaki ödevim de duygusal olarak bağlandığımız...	The Ledge-1	2011
that's sacred to me to which I have an emotional attachment,	...özel bir nesne hakkında bir yazı yazmak...	The Ledge-1	2011
and I need your advice.	...bu yüzden tavsiyene ihtiyacım var.	The Ledge-1	2011
I found this in one of the rooms,	Bunu odaların birinde buldum...	The Ledge-1	2011
and I'm thinking, tonight,	...ve düşünüyorum da bu akşam...	The Ledge-1	2011
I'm gonna have a religious experience.	...dini bir tecrübe yaşayacağım.	The Ledge-1	2011
So your question is,	Yani sorun şu:	The Ledge-1	2011
"Does having a religious experience	"Göz korkutucu büyüklükteki bu dildoyla...	The Ledge-1	2011
"with this intimidatingly large dildo	...dini bir tecrübe yaşamak...	The Ledge-1	2011
transform it into a sacred object?"	...bunu özel bir nesneye dönüştürür mü?"	The Ledge-1	2011
You're so smart, Gavin.	Çok zekisin Gavin.	The Ledge-1	2011
Well, it's highly questionable.	Oldukça şüpheli.	The Ledge-1	2011
Maybe the real question here is,	Belki de asıl soru şudur:	The Ledge-1	2011
"Is your attachment to this going to be emotional?"	"Buna olan bağlılığın duygusal mı olacak?"	The Ledge-1	2011
Oh, my emotions get aroused pretty easily.	Duygularım oldukça kolay canlanır.	The Ledge-1	2011
I'll bet they do.	Eminim öyledir.	The Ledge-1	2011
Although looking at Buzz here and then looking at you,	Gerçi bu dildoya bakıp, bir de sana bakınca...	The Ledge-1	2011
I can't help but think "three way."	...grup düşünmeden edemiyorum.	The Ledge-1	2011
I always enjoy talking to you, Harper,	Seninle konuşmaktan zevk alıyorum Harper...	The Ledge-1	2011
but you're gonna get me fired.	...ama beni kovduracaksın.	The Ledge-1	2011
Come on, I'm just flirting with you.	Yapma, seninle sadece flört ediyorum.	The Ledge-1	2011
It's a slippery slope.	Riskli bir durum.	The Ledge-1	2011
Good one.	İyi birisinden.	The Ledge-1	2011
Haven't you got some work to do?	Yapacak işin yok mu senin?	The Ledge-1	2011
Oh. This is Shana Harris.	Bu, Shana Harris.	The Ledge-1	2011
She's in the art history class too.	O da sanat tarihi dersi alıyor.	The Ledge-1	2011
Looking for a job, so be nice to her.	İş arıyor, bu yüzden ona iyi davran.	The Ledge-1	2011
But not too nice.	Çok da iyi olmasın ama.	The Ledge-1	2011
I didn't realize you worked here.	Burada çalıştığını fark etmemiştim.	The Ledge-1	2011
No, I don't work very hard.	Hayır, çok sıkı çalışmıyorum.	The Ledge-1	2011
Does that make it less of a coincidence?	Bunu daha az mı tesadüfî yapar?	The Ledge-1	2011
I'm Gavin.	Ben Gavin.	The Ledge-1	2011
Assistant manager. Please have a seat.	Müdür yardımcısıyım. Otur lütfen.	The Ledge-1	2011
You live with that guy?	O adamla mı yaşıyorsun?	The Ledge-1	2011
Yeah. We only just moved in.	Evet. Yeni taşındık.	The Ledge-1	2011
How do you like it?	Evi beğendiniz mi?	The Ledge-1	2011
My husband's not so sure.	Kocam o kadar emin değil.	The Ledge-1	2011
Accounting.	Muhasebe.	The Ledge-1	2011
I always thought I'd do something in music.	Her zaman müzikle ilgili bir şey yapacağımı düşünmüştüm.	The Ledge-1	2011
I took lessons as a kid.	Çocukken ders almıştım.	The Ledge-1	2011
But got to earn a living, you know?	Fakat geçinmek zorundasın değil mi?	The Ledge-1	2011
People don't earn a living with music?	İnsanlar müzik yaparak geçinemiyor mu?	The Ledge-1	2011
I'm just looking for a part time job	Okul harcını çıkarmak için yarı zamanlı bir iş arıyorum.	The Ledge-1	2011
I'm a serious person, and I'm very hardworking.	Ciddi biriyimdir, sıkı çalışırım.	The Ledge-1	2011
I could do anything.	Ne olursa yaparım.	The Ledge-1	2011
What do you play?	Ne çalıyorsun?	The Ledge-1	2011
I play piano, but we don't have one right now,	Piyano ama şu anda piyanomuz yok...	The Ledge-1	2011
so I'm actually learning guitar.	...bu yüzden gitar öğreniyorum.	The Ledge-1	2011
Well, start when you want.	İstediğin zaman başla.	The Ledge-1	2011
Hey, it's not my hotel. What do I care?	Otel benim değil. Neden umurumda olsun ki?	The Ledge-1	2011
So I see this very pretty girl comin' out of 213.	213'ten çıkan şu hoş kızı gördüm.	The Ledge-1	2011
Yeah. Shana. Married.	Evet, Shana. Evli.	The Ledge-1	2011
Right, Shana.	Doğru, Shana.	The Ledge-1	2011
Little early for whiskey, don't you think?	Sence de viski için erken değil mi?	The Ledge-1	2011
It's Saturday. Yeah.	Bugün cumartesi. Doğru.	The Ledge-1	2011
I've spoken with her a couple times in the hallway.	Koridorda birkaç kez konuşmuştum.	The Ledge-1	2011
They just moved in.	Yeni taşındılar.	The Ledge-1	2011
Anyhow, I see her saying good bye to the guy,	Neyse, onu şu herife veda ederken gördüm...	The Ledge-1	2011
the husband.	...kocasına yani.	The Ledge-1	2011
Next thing I know, she's on the bus.	Sonra otobüste gördüm.	The Ledge-1	2011
Then she's at the hotel, wanting a job.	Sonrasındaysa otelde, benden iş istedi.	The Ledge-1	2011
I suppose you think that's all just coincidence, right?	Bunların hepsinin bir tesadüf olduğunu düşündüğünü sanıyorum, haksız mıyım?	The Ledge-1	2011
Well, yeah, Chris. Why else would I be telling you?	Evet Chris. Yoksa niye anlatayım?	The Ledge-1	2011
Why can't you just accept that things have meaning, Gavin?	Neden bazı şeylerin bir anlamı olduğunu kabullenmiyorsun Gavin?	The Ledge-1	2011
Meaning.	Anlamı mı?	The Ledge-1	2011
What possible meaning could that have?	Bunun nasıl bir anlamı olabilir ki?	The Ledge-1	2011
Connections. Destiny.	Bağlantılar. Kader.	The Ledge-1	2011
She's married.	Kız evli.	The Ledge-1	2011
Where's the destiny in that?	Kader bunun neresinde?	The Ledge-1	2011
Why do you always have to be so rational?	Niye her zaman bu kadar mantıklısın?	The Ledge-1	2011
Why is it wrong to be rational?	Mantıklı olmanın nesi yanlış?	The Ledge-1	2011
Okay, we're gonna get into a fight.	Tamam, şimdi kavga edeceğiz.	The Ledge-1	2011
So how was your week?	Peki haftan nasıldı?	The Ledge-1	2011
Full of light. Fuck off.	Işık dolu. Siktir oradan.	The Ledge-1	2011
Both: Hi.	Merhaba. Merhaba.	The Ledge-1	2011
My wife tells me you're her new boss.	Eşim onun yeni patronu olduğunu söyledi.	The Ledge-1	2011
I'm Joe Harris.	Ben Joe Harris.	The Ledge-1	2011
How's it goin'?	Nasılsınız?	The Ledge-1	2011
This is Chris.	Bu da Chris.	The Ledge-1	2011
Hey. Hi. Hi.	Merhaba. Merhaba.	The Ledge-1	2011
Both: Hi.	Selam. Selam.	The Ledge-1	2011
How are you, Shana?	Nasılsın Shana?	The Ledge-1	2011
You guys want to come in for a beer, sandwich?	Birayla sandviç için içeri gelmek ister misiniz?	The Ledge-1	2011
Uh, no, thank you.	Hayır, sağol.	The Ledge-1	2011