Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165094
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Then why doesn't it saythat? | O zaman neden öyle yazmıyor? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It says here that they got a tip from an anonymous caller. | Burada isimsiz bir telefon geldi yazıyor. Burda isimsiz bir telefon geldi yazıyor. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
If you were the one that found the dead body, | Eğer, cesedi bulan şayet sensen,... Ceseti bulan şayet sensen,... Ceseti bulan şayet sensen,... Ceseti bulan şayet sensen, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
then why doesn't it saythat? | ...neden burada öyle yazmıyor? neden burda öle yazmıyor? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
He doesn't know. I do. | Bilmiyormuş. Ben biliyorum. Bilmiyormuş.Ben biliyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It's because you're full of shit. | Çünkü işe yaramazsın. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You probably saw the commotion. | Yine bir kavga görmüşündür. Yine bi kavga görmüşündür. Yine bi kavga görmüşündür. Yine bir kavga görmüşündür. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Figured you'd make up a storyto tryto impress us. | Bizi etkilemek için bir hikaye uydurmuşundur. Bizi etkilemek için bi hikaye uydurmuşundur. Bizi etkilemek için bi hikaye uydurmuşundur. Bizi etkilemek için bir hikaye uydurmuşundur. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Make us yourfriends. | Kendini sevdirmek için. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I'll never be yourfriend, Balbo. | Asla dostun olmayacağım, Balbo. Asla dostun olmuyacağım, Balbo. Asla dostun olmuyacağım, Balbo. Asla dostun olmuyacağım, Balbo. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Things an asshole might say. | Bir hergele gibi konuşuyorsun. Bi hergele gibi konuşuyorsun. Bi hergele gibi konuşuyorsun. Bir hergele gibi konuşuyorsun. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Nah, nah, thing... | Hayır, hayır. Hayır, hayır, şey... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Things a douche bag might blurt out. | Bir hödük gibi zırvalıyorsun. Evet, bu. Bi hödük gibi zırvalıyorsun. Evet bu. Bi hödük gibi zırvalıyorsun. Evet bu. Bir ödük gibi zırvalıyorsun. Evet bu. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Ding, ding, ding, ding, ding. You know what? | Bak ne diyeceğim? Ding, ding, ding, ding, ding. Bak ne diyecem? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Why don't you go out to the loading dock? | Neden yükleme rıhtımına gidip... Neden yükleme rıhtımına gidip.. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Tryto convince one of those neanderthal of your story. | ...hikayenle o ilkel adamlardan birini kandırmaya... Hikayenle o ilkel adamlardan biri kandırmaya çalışmıyorsun? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I'm sure one of those guys will believe you. | ...çalışmıyorsun? Onlardan birinin sana inanacağına eminim. Onlardan birinin sana inanacağına eminim. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Uh, you know what? | Biliyor musun? Ah, biliyor musun? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I have to pee. | Benim tuvalete gitmem gerekiyor. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I'm just gonna pee. | Gidiyorum. Tuvalete gidiyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You're a dick. | Serserinin tekisin. Serseri'nin tekisin. Serseri'nin tekisin. Serseri'nin tekisin. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Isn't this a no smoking area? | Burası sigara içilmeyen alan mı? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Call a cop. | Polisi ara. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Homicide gets a buy. One of the few perks. | Cinayet olaylarında olmazsa olmazlardandır. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Coroners, too, but they never use it. | Adli tıpçılar da gelir ama asla kullanmaz. Adli tıpcılar da gelir ama asla kullanmaz. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
So why are we having this conversation? | Peki bu sohbeti neden yapıyoruz? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I saw the paper this morning, and... | Bu sabah gazeteyi gördüm, ve... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And I didn't see any mention of, uh... | ...şeyden bahsedildiğini görmedim. ve şeyden bahsedildiğini görmedim, ah... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Worried about missing out on your 15 minutes of fame? | 15 dakika ünlü olmak isteyenlerdensin? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
No, sir, I just expected to see | Hayır, bayım, ben sadece... Hayır,bayım, Ben sadece... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
something about the girl | ...kız hakkında bir şeyler görmeyi bekliyordum, ben. ...kız hakkında bi şeyler görmeyi bekliyordum, ben. ...kız hakkında bi şeyler görmeyi bekliyordum, ben. ...kız hakkında bir şeyler görmeyi bekliyordum,ben. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I did you a favor, Mr. Balbo. | Size iyilik yaptım, Bay Balbo. Size iyilik yaptım, Bay Balbo'a. Size iyilik yaptım, Bay Balbo'a. Size iyilik yaptım,Bay Balbo'a. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
If the media caught wind of you claiming you saw a vampire, | Medya bir vampir gördüğünüzü bilseydi,... Medya bi vampir gördüğünüzü bilseydi,... Medya bi vampir gördüğünüzü bilseydi,... Medya bir vampir gördüğünüzü bilseydi, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
theywould turn yourworld into a circus, | ...dünyanızı bir sirke dönüştürebilirdi. ...dünyanızı bi sirke dönüştürebilirdi. ...dünyanızı bi sirke dönüştürebilirdi. dünyanızı bir sirke dönüştürebilirdi | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
and everywacko in the country would be camping outside your door. | Ve bütün kaçıklar evinizin önünde kamp kurarlardı, Bay Balbo. ve bütün kaçıklar evinizin önünde kamp kurarlardı,Bay Balbo. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
His head was torn from his body. | Başı gövdesinden ayrıImış. Başı gövdesinden ayrılmış. Başı gövdesinden ayrılmış. Başı gövdesinden ayrılmış. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Show me a woman who could do that. | Bunu yapabilecek bir kadın gösterin. Bunu yapabilecek bi kadın gösterin. Bunu yapabilecek bi kadın gösterin. Bunu yapabilecek bir kadın gösterin. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
An average bodybuilder couldn't do that. | Vücut geliştirmeci bile yapamaz. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I have a theory about that. | Bu konuda bir teorim var. Bu konuda bi teorim var. Bu konuda bi teorim var. Bu konuda bir teorim var. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Severe trauma to the head and neck, | Başta ve boyunda ısırık yarasını,... Baş ve boyunda ısırık yarasını,... Baş ve boyunda ısırık yarasını,... Baş ve boyunda ısırık yarasını, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
that conceal the bite wound, | ...gizleyecek bir şeyler olursa,... ...gizliyecek bi şeyler olursa,... ...gizliyecek bi şeyler olursa,... gizliyecek bir şeyler olursa, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
So, cops... I mean, uh, no offense to you... | ...siz polisler... Yani... gücenmeyin ama... Siz polisler..Yani... gücenmeyin ama... Siz polisler..Yani..ah.. gücenmeyin ama... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Then they go looking for hulking male psychopaths instead of the real killer. | ...o zaman gerçek katil yerine psikopatların peşine düşerseniz. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
That... that's where that's at, so... | Bu bakımdan bence... Bu bakımdan bence.. Bu...bakımdan bence.. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I've alo got a theory. You want to hear it? | Benim de bir teorim var. Duymak ister misin? Benim de bi teorim var. Duymak ister misin? Benim de bi teorim var. Duymak ister misin? Benim de bir teorim var. Duymak ister misin? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You're a fucking nut job. | Sen tam bir kaçıksın. Sen tam bi kaçıksın. Sen tam bi kaçıksın. Sen tam bir kaçıksın. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
So you're... You... | Yani siz... Yani siz...Siz... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I'm saying your statement indicates what you believe you saw, | İfaden imkansız olsa da,... ...ifaden imkansız olsa da,... İfaden imkansız olsa da,... İfaden imkansız olsa da, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
even though it's impossible. | ...gördüğünü sandığın şeyi içeriyor. gördüğünü sandığın şeyi içeriyor. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Usuallythat means someone's lying and I found my guy. | Bu genelde birinin yalan söylediğini ve asıI adamı bulduğum anlamına gelir. Bu genelde birinin yalan söylediğini ve asıl adamı bulduğum anlamına gelir. Bu genelde birinin yalan söylediğini ve asıl adamı bulduğum anlamına gelir. Bu genelde biri'nin yalan söylediğini ve asıl adamı bulduğum anlamına gelir. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
But when you've been through this drill | Ama bunu benim kadar yaşadığın... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
as manytimes as I have, you get a feel for it. | ...bir his geliştiriyorsun. ...bi his geliştiriyorsun. ...bi his geliştiriyorsun. ...bir his geliştiriyorsun. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Whenever I meet a witness, I do a mental triage. | Ne zaman bir tanıkla, karşılaşsam zihinsel bir yoklama yaparım. Ne zaman bi tanıkla, karşılaşsam zihinsel bi yoklama yaparım. Ne zaman bi tanıkla, karşılaşsam zihinsel bi yoklama yaparım. Ne zaman bir tanıkla, karşılaşsam zihinsel bir yoklama yaparım. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I ask myself... | Ve kendime şunu sorarım... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''Am I talking to the killer? | ..."Katille mi konuşuyorum?" ... ''Katille mi konuşuyorum?'' ''Katille mi konuşuyorum? ''Katille mi konuşuyorum? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Yes? No? Maybe? '' | Evet? Hayır? Belki? Evet? Hayır? Belki? '' Evet? Hayır? Belki? '' | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And I'm no... | Ama ben... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
So what you're really saying is I don't have | Yani benim katil olmak için gereken vasıflara... Yani benim katil olmak için gereken vasiflara... Yani benim katil olmak için gereken vasiflara... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
enough of whatever it takes to be a killer. | ...sahip olmadığımı düşünüyorsunuz. ...sahip olmadığımı düşünüyorsun. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
And if I was you, I'd consider myself lucky. | Ve yerinde olsam, şanslı olduğumu düşünürdüm. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
$7.22. | 7,22. 7 Dolar 22 cent. 7 Dolar 22 cent. $7.22. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Uh, yeah. | Evet. Uh, evet. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Weird how the police say they don't have any leads. | Polisin ipucu bulamadığını söylemesi garip. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I mean, you saw who did it, right? | Yani, kimin yaptığını gördün, değil mi? Kimin yaptığını gördün, değil mi? Kimin yaptığını gördün, değil mi? Kimin yaptığını gördün,değil mi? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Thought you said it was a chick. | Bir piliç yaptı, demiştin. Bi piliç yaptı, demiştin. Bi piliç yaptı, demiştin. Bir piliç yaptı, demiştin. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Yeah, I'm not sure. | Evet, emin değilim. Evet,emin değilim. Evet,emin değilim. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You know, it was dark and sudden, so... | Bilirsin, karanlıktı ve aniden oldu, yani... Sen bilirsin, karanlıktı ve aniden oldu, yani... Sen bilirsin, karanlıktı ve aniden oldu, yani... Sen bilirsin,karanlıktı ve aniden oldu, yani... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
You gettin' enough sleep? | Yeterince uyumuyor musun? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
This new girlfriend I got, she's killin' me. | Şu yeni kız arkadaşım beni öldürüyordu. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
She got a sister? | Kız kardeşi var mı? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Serious, look at me. | Cidden, baksana. Cidden,baksana. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Got this shittyjob and my crummy little apartment, | Berbat bir işim, küçücük bir evim var... Berbat bi işim, küçücük bi evim var... Berbat bi işim, küçücük bi evim var... Berbat bir işim, küçücük bir evim var | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
and we don't talk. | ...ve konuşmuyoruz. ve konuşmuyoruz. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I don't send flowers and she doesn't seem to care. | Çiçek göndermiyorum, ve o da bunu dert etmiyor. Çiçek göndermiyorum ve o da bnu dert etmiyor. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
All she wants is sex. Uh... | Tek istediği seks yapmak. Tek istediği seks yapmak. Ah... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
It's like she needs it to breathe. | Sanki nefes almaya ihtiyacı var gibi. Sanki nefes almaya ihtiyaçı var gibi. Sanki nefes almaya ihtiyaçı var gibi. Sanki nefes almaya ihtiyaçı var gibi. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
What's, uh, what's... | Peki, eee. Peki, ah, peki... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
What's with that? | Peki, o ne? Ona ne? Ona ne? Ona ne? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
This? I don't know. Had it for a couple days. | Bu mu? Bilmiyorum. Bir kaç gündür burada. Bu mu? Bilmiyorum. Bi kaç gündür burada. Bu mu? Bilmiyorum. Bir kaç gündür burda. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Maybe you should get that looked at. | Belki de bir bakmalısın. Belki de bi bakmalısın. Belki de bi bakmalısın. Belki de bir bakmalısın. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
I figure I'm just run down. | Ama çıkartamam kanayacakmış gibi hissediyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Anemic or somethin'. | Çok kötü. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
So you... You still at the Roosevelt, | Hâlâ Roosevelt’esin,... Yani sen... hâlâ Roosevelt’esin,... Yani sen... Hâlâ Rooseveltesin,... Yani sen... Hâlâ Rooseveltesin, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
the place with all those old fashioned fire escapes? | ...değil mi? Şu eski moda yangın çıkışları olan yer. di mi? Şu eski moda yangın çıkışları olan yer. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Yeah, why? | Evet, neden? Evet,neden? | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Uh, my cable goes out, maybe I'll climb up there | Kablom bozuldu, belki bir kaç paket... Kablom bozuldu, belki bi kaç paket... Kablom bozuldu, belki bi kaç paket... Ah,kablom bozuldu, belki bir kaç paket... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
with some nachos and a six pack and just pick up some pointers. | ...çerezle oraya çıkıp şansımı deneyebilirim. Bilirsin işte. ...çerezle oraya çkıp şansımı deniyebilirim. Bilirsin işte. ...çerezle oraya çkıp şansımı deniyebilirim.Bilirsin işte. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Get outta here. Not really. | Saçmalama. Şaka yapıyorum. Şaçmalama. Şaka yapıyorum. Şaçmalama. Şaka yapıyorum. Şaçmalama. Şaka yapıyorum. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Search vampires... | Vampirleri ara... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
No, female vam... | Hayır, dişi vamp... Hayır, dişi vam... Hayır, dişi vam... Hayır,dişi vam... | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''Most lore agrees that vampires evolved from the succubus, | Pek çok kaynak vampirlerin şeytanın evrimleşmiş hali olduğu... ''Pek çok kaynak vampirlerin şeytanın evrimleşmiş hali olduğu... ''Pek çok kaynak vampirlerin şeytanın evrimleşmiş hali olduğu söyler, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''a female demon who visited men at night | ...söyler. Erkekleri geceleri ziyarete gelen... ...söyler ''erkekleri geceleri ziyarete gelen... ''erkekleri geceleri ziyarete gelen dişi bir iblis | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''performing sexual acts on their victims, | ...dişi bir iblis kurbanlarıyla cinsel ilişkiye girer,... ...dişi bi iblis kurbanlarıyla cinsel ilişkiye girer,... ...dişi bi iblis ''kurbanlarıyla cinsel ilişkiye girer,... ''kurbanlarıyla cinsel ilişkiye girer, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
draining them of their life force.'' | ...ve onların yaşam gücünü emerdi. ...ve onların yaşam gücünü emerdi.'' ve onların yaşam gücünü emerdi.'' | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
''Victims of succubae generally appeared pale and listless, | İblisin kurbanları genelde solgun olurdu ve bitkin,... ''İblisin kurbanları genelde solgun olurdu ve bitkin,... ''İblisin kurbanları genelde solgun olurdu ve bitkin düşerdi, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
their condition gradually worsening until they died.'' | ...düşerdi durumları giderek kötüleşir ve sonunda ölürlerdi. ...düşerdi durumları giderek kötüleşir sonunda ölürlerdi. ...düşerdi durumları giderek kötüleşir sonunda ölürlerdi.'' durumları giderek kötüleşir ve sonunda ölürlerdi.'' | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Oh, shit. | Lanet olsun. Oh,lanet olsun. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Loper: His head was torn from his body. | Başı gövdesinden ayrılmış. Loper: Başı gövdesinden ayrılmış. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
This new girlfriend, Harry, she's killin' me. | Şu yeni kız arkadaşım, Harry, beni öldürüyor. | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |
Ronnie You know, the funnything is, | Biliyor musun? Garip olan,... Biliyor musun? Garip olan, | The Insatiable-1 | 2006 | ![]() |