Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164655

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
like, the whole world.	...tüm dünyayı içine alır.	The Hole-1	2001
We're being held to ransom until Martin says so. We can't do anything.	Martin öyle söyleyene kadar fidye için kaçırıldık. Hiçbirşey yapamayız.	The Hole-1	2001
Don't say that! I mean, he could just be ill.	Böyle deme! Demek istediğim, hasta olabilir.	The Hole-1	2001
Isn't that right, Lizzie?	Değil mi, Lizzie?	The Hole-1	2001
Why would he do this? We're his friends!	Bunu neden yapsın ki? Bizler onun arkadaşlarıyız!	The Hole-1	2001
Is he really your friend, Frankie? He's not mine.	O senin arkdaşın mı, Frankie? Benim değil.	The Hole-1	2001
Think about it. I don't know a thing about him.	Düşün. Onun hakkında hiçbirşey bilmiyorum.	The Hole-1	2001
He has no morals, no ethics. Everything's just a game to him.	Maneviyatı yok, etik kuralları yok. Onun için herşey bir oyun.	The Hole-1	2001
Oh, so this is a game? Oh, that's great!	Oh, yani bu bir oyun? Oh, harika!	The Hole-1	2001
That's fucking wonderful Oh, my God, I paid for this.	Lanet olsun harika. Oh, Tanrım, bunun için bir de para verdim.	The Hole-1	2001
Yeah, but he's careful.	Evet, ama dikkatli.	The Hole-1	2001
Nothing's left to chance.	Hiçbirşey şansa bırakılmamış.	The Hole-1	2001
Right now, we're trapped because he wants us trapped.	Şu anda, tuzağa düştük çünkü tuzağa düşmemizi istiyor.	The Hole-1	2001
Well, I guess we're gonna find out.	Sanırım bulacağız.	The Hole-1	2001
Liz. Look at me.	Liz. Bana bak.	The Hole-1	2001
Martin didn't come back.	Martin geri gelmedi.	The Hole-1	2001
You've cracked it! I knew you would.	Çözdün! Yapacağını biliyordum.	The Hole-1	2001
I told the lads. This fucking great cheer went up.	Çocuklara söyledim. Böyle bir bağırtı koptu.	The Hole-1	2001
A bloody schoolboy, I said. Little Lord bloody Fauntleroy!	Kahrolası bir okul çocuğu, dedim. Küçük Lord kahrolası Fauntleroy!	The Hole-1	2001
–Good job, Doctor. –Thanks, Detective.	İyi işti, Doktor. Teşekkürler, Detektif.	The Hole-1	2001
The hunt for the kidnapper of the Brabourne teenagers…	Brabourne'lu gençleri kaçıran kişinin aranması...	The Hole-1	2001
took an unexpected turn today,	...bugün beklenmedik bir hal aldı,	The Hole-1	2001
as it was announced that police have arrested a pupil from the school.	...polis tarafından yapılan açıklamaya göre okuldan bir öğrenci tutuklandı.	The Hole-1	2001
The boy, who cannot be named for legal reasons,	Yasal nedenlerle ismi açıklşanmayan, erkek öğrenci	The Hole-1	2001
was located in the Dominican Republic,	...Dominik Cumhuriyeti'nde bulunuyordu,	The Hole-1	2001
where it is believed he was on holiday with his family.	...orada ailesiyle tatilde olduğu sanılıyor.	The Hole-1	2001
I've put together a rough character sketch based on the information we have.	Edindiğim bilgilere dayanarak zor bir karakter taslağını biraraya getirdim	The Hole-1	2001
Locking the children in suggests a sociopathic personality.	Çocuğa bakınca sosyopat bir kişilik ortaya çıkıyor.	The Hole-1	2001
He doesn't think what he's done is wrong. He probably thinks he's above the law.	Yaptığının yanlış olduğuna inanmıyor. Muhtemelen kendisinin kanunun üzerinde olduğuna inanıyor.	The Hole-1	2001
Right now he's probably creating a very strong alibi.	Şu anda muhtemelen çok güçlü bir aksi kanıt yaratmakta.	The Hole-1	2001
So the longer he has to conjure up this fiction, the harder it'll be to crack.	Bu hikayeyi ne kadar uzun sürede yaratmak zorunda kalırsa, çözmek o kadar zor olacak.	The Hole-1	2001
If you want a confession, you'll have to act quickly.	Eğer bir itiraf istiyorsanız, çabuk hareket etmelisiniz.	The Hole-1	2001
when the police arrest Martin, will they put him in a cell?	...polis Martin'i tutuklayınca, onu bir hücreye koyacaklar mı?	The Hole-1	2001
I presume so.	Sanırım.	The Hole-1	2001
Good. I hope they do.	İyi. Umarım yaparlar.	The Hole-1	2001
Let's see how he likes it.	Bakalım beğenecek mi?	The Hole-1	2001
–All right, let's start. –Er… hang on.	Tamam, başlayalım. Mm... bekle.	The Hole-1	2001
–OK, I'm ready.	Tamam, hazırım.	The Hole-1	2001
–Can we talk? –Sure. Shall I come over there?	Konuşabilir miyiz? Tabi ki. Oraya geleyim mi?	The Hole-1	2001
Can I get in?	Girebilir miyim?	The Hole-1	2001
What's up? Can't sleep?	Ne haber? Uyuyamıyor musun?	The Hole-1	2001
It… it's about Martin.	Mar....Martin hakkında.	The Hole-1	2001
I think he's watching us.	Bence bizi izliyor.	The Hole-1	2001
I saw… a shadow pass the slat. It could be nothing, I… I could be wrong…	Kapının oradan geçen ... bir gölge gördüm. Hiçbirşey de olabilir, ben... yanılıyor da olabilirim...	The Hole-1	2001
but I think it might have been him checking up on us.	...ama sanırım bize bakmak için o gelmiş olmalı.	The Hole-1	2001
It probably is him.	Muhtemelen odur.	The Hole-1	2001
Y'know, Stevie sent me here to protect me from the nut jobs at home.	Biliyorsun, Stevie beni buraya evdeki saçma işlerden korumak için yolladı.	The Hole-1	2001
I think I know what Martin's doing.	Sanırım Martin'in ne yaptığını biliyorum.	The Hole-1	2001
Martin wants me to see that…	Martin seni tanımadığım halde...	The Hole-1	2001
it was stupid of me to like you when I don't even know you.	...senden hoşlanmamın aptalca olduğunu görmemi istiyor.	The Hole-1	2001
He wants me to hate you.	Senden nefret etmemi istiyor.	The Hole-1	2001
We're still down here because he was wrong. He hates being wrong,	Hala buradayız çünkü yanılıyordu. Yanılmaktan nefret eder,	The Hole-1	2001
so we're stuck down here till he's right.	...yani haklı çıkana kadar buraya tıkıldık kaldık.	The Hole-1	2001
Hold on. You knew this would happen even before we came down here?	Dur. Bunun olacağını biz buraya gelmeden önce de biliyor muydun?	The Hole-1	2001
But it's the only explanation I can think of.	Ama aklıma gelen tek açıklama bu.	The Hole-1	2001
But what difference does it make?	Ama ne farkeder ki?	The Hole-1	2001
He likes you, doesn't he?	Senden hoşlanıyor, değil mi?	The Hole-1	2001
Yeah. Since we were eleven.	Evet. 11 yaşımızdan beri.	The Hole-1	2001
One of those.	Şunlardan.	The Hole-1	2001
But you…	Ama sen...	The Hole-1	2001
like me?	..benden hoşlanıyorsun?	The Hole-1	2001
But… how does he know you don't hate me?	Ama... benden nefret etmediğini nereden biliyor?	The Hole-1	2001
I mean… I don't…	Yani... ben ...	The Hole-1	2001
How could he work that out from a split second at the door?	Kapının oradan bir saniyede bunu nasıl çıkarabilir?	The Hole-1	2001
–Is that what I think it is? –Yeah.	Düşündüğüm şey mi? Evet.	The Hole-1	2001
Are there more?	Başka var mı?	The Hole-1	2001
Try that one over there.	Şuradakini dene.	The Hole-1	2001
–Which one? –This one.	Hangisini? Şunu.	The Hole-1	2001
–He's covered the whole place.	Bütün yeri donatmış.	The Hole-1	2001
–Jesus Christ!	Tanrım!	The Hole-1	2001
–What's going on? What is it? –Liz, it's the middle of the night! What?	Ne oluyor? O da ne? Liz, gecenin yarısı! Ne?	The Hole-1	2001
I'm really worried about her. She needs a doctor.	Onun için gerçekten endişeleniyorum. Bir doktora ihtiyacı var.	The Hole-1	2001
That's obvious I thought you were supposed to be smart.	Bu açık. Akıllı olan sendin	The Hole-1	2001
I bet it's that dirty toilet water that's making her ill.	Bahse girerim onu hasta eden o pis tuvalet suyu.	The Hole-1	2001
–It's not my fault! –Yes, it is!	Benim hatam değil! Evet, öyle!	The Hole-1	2001
–It's not that bad! –No! Things are very bad!	O kadar da kötü değil! Hayır! Herşey çok kötü!	The Hole-1	2001
I mean, am I the only one who can smell the toilet?	Yani, tuvalet kokusunu alan bir tek ben miyim?	The Hole-1	2001
Who left the monster log that we can't fucking flush?	Kibar olmaya çalışıyorum ama kocaman kütüğü kim bıraktı, tuvaleti temizleyemiyoruz?	The Hole-1	2001
We're fucked, and it's all your fucking fault!	Mahvolduk, ve hepsi senin lanet hatan!	The Hole-1	2001
–Because he's your best friend! –Yeah!	Çünkü o senin en iyi arkadaşın! Evet!	The Hole-1	2001
I should've never came down here. As soon as I saw you,	Buraya asla gelmemeliydim. Seni görür görmez,	The Hole-1	2001
you fucking geeky little fucking bitch,	...seni, kahrolası sıkıcı küçük lanet sürtük,	The Hole-1	2001
I should've turned the other fucking way!	...diğer tarafa dönmeliydim!	The Hole-1	2001
Just stay the fuck away from me, you fucking loser!	Benden uzak dur, seni kahrolası kaybeden!	The Hole-1	2001
You're not so great yourself, you know. You're full of shit!	Sen de o kadar iyi değilsin, biliyorsun. B.kun tekisin!	The Hole-1	2001
What are you, anyway? You're just a face… and hair!	Sen nesin, zaten? Sadece bir yüz... ve saçlar!	The Hole-1	2001
Oh, shut up, you…	Oh, kes sesini, sen...	The Hole-1	2001
fuckin'…	...kahrolası...	The Hole-1	2001
comebag!	...torba!	The Hole-1	2001
We waited and waited, and nothing happened.	Bekledik bekledik, ve hiçbirşey olmadı.	The Hole-1	2001
–But it worked.	Ama işe yaradı.	The Hole-1	2001
The next morning Mike woke me up and the door was open.	Ertesi sabah Mike beni uyandırdı ve kapı açıktı.	The Hole-1	2001
We were out.	Dışardaydık.	The Hole-1	2001
We all grabbed each other and just stood in the light.	Hepimiz birbirimize sarıldık ve sadece ışıkta durduk.	The Hole-1	2001
It was over. We'd beaten him.	Bitmişti. Onu yenmiştik.	The Hole-1	2001
We'd won.	Kazanmıştık.	The Hole-1	2001
What Martin didn't realise was that I'd even won Mike.	Martin'in farkına varamadığı benim Mike'ı da kazandığımdı.	The Hole-1	2001
We ran up as quickly as we could.	Koşabildiğimiz kadar hızlı koştuk.	The Hole-1	2001
Mike gave me a great big hug and he said “You saved us”.	Mike beni kucakladı ve "Bizi sen kurtardın" dedi.	The Hole-1	2001
–“You saved us all”. –You saved us all.	"Hepimizi sen kurtardın". Hepimizi sen kurtardın.	The Hole-1	2001