Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164601
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
[Door bangs] [Zaphod] We goin' in here? | Buraya mı giriyoruz? Burası mı? Burası mı? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
All right, I like it. It's big, it's gold, it's fancy. Fancy pants. | Pekala, bunu sevdim. Büyük, altın, süslü. Süslü pantalon. Evet, güzelmiş. Hoşuma gitti. Büyük, altından ve süslü. Evet, güzelmiş. Hoşuma gitti. Büyük, altından ve süslü. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Humma] Zaphod Beeblebrox, our infamous President. | Zaphod Beeblebrox, kepaze Başkanımız. Zaphod Beeblebrox, alçak başkanımız. Zaphod Beeblebrox, alçak başkanımız. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
What brings you to our humble planet? | Mütevazi gezegenimize seni getiren nedir? Mütevazi gezegenimize sizi getiren şey nedir? Mütevazı gezegenimize sizi getiren şey nedir? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Zaphod] Oh, I think you know why I'm here. | Oh, sanırım neden geldiğimi biliyorsun. Sanırım neden burada olduğumu biliyorsun. Sanırım neden burada olduğumu biliyorsun. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
No, I don't think I do. | Hayır, bildiğimi sanmıyorum. Bildiğimi sanmıyorum. Bildiğimi sanmıyorum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
I think you think you don't. But we both know... you do. | Bence bilmediğini sanıyorsun. Ama ikimiz de biliyoruz ki... biliyorsun. Bence bilmediğini sanıyorsun. Ama ikimizde bildiğini biliyoruz. Bence bilmediğini sanıyorsun. Ama ikimizde bildiğini biliyoruz. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Eloquent as always. | Dokunaklı, her zaman olduğu gibi. Her zamanki gibi uzdillisiniz. Her zamanki gibi uzdillisiniz. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Your ability to articulate never ceases to amaze. | İfade yeteneğin şaşırtmaya devam ediyor. Duygularını açık seçik ifade etme yeteneğiniz... Duygularını açık seçik ifade etme yeteneğiniz... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Zaphod] That's funny. During the campaign, Humma, | Çok komik. Kampanyan sırasında, Humma, Çok komik. Kampanya sırasında, Humma... Çok komik. Kampanya sırasında, Humma... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
when you were my opponent running against me, | rakibimken ve bana karşı duruyorken ...rakibim olduğun sırada... ...rakibim olduğun sırada yani... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
you said I was stupid. | aptal olduğumu söylemiştin. ...aptalın teki olduğumu söylemiştin. ...aptalın teki olduğumu söylemiştin. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
The election is ancient history, Zaphod, but... | Seçimler tarih oldu, Zaphod, ama... Seçimler tarih oldu, Zaphod ama... Seçimler tarih oldu, Zaphod, ama... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
...if memory serves, you won, | ...hafızam yanıltmıyorsa, sen kazandın, ...eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, sen kazandın... ...eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, sen kazandın... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
proving that good looks and charm win | ve dış görünüm ile çekiciliğin ...ve dış görünüş ve cazibenin... ...ve dış görünüş ve cazibenin... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
over brilliance and the ability to govern. | parlak zekaya ve yönetme kabiliyetine üstün geldiğini kanıtladın. ...parlak zekâ ve yönetme kabiliyetinden üstün olduğunu kanıtladın. ...parlak zekâ ve yönetme kabiliyetinden üstün olduğunu kanıtladın. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
And, incidentally, you are stupid. | Ve, söz açılmışken, aptalın tekisin. Ve aklıma gelmişken, sen aptalın tekisin. Aklıma gelmişken, sen aptalın tekisin. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Arthur] Excuse me, Mr Humma, sir. | Afedersiniz, Bay Humma, efendim. Affedersiniz, Bay Humma. Afedersiniz, Bay Humma. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Uh, I just want to say, there's been some sort of terrible mix up | Uh, söylemeliyim ki, çok büyük bir karışıklık oldu Büyük bir karışık olduğunu söylemek istiyorum... Büyük bir karışıklık olduğunu söylemek istiyorum... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
'cause, actually, he's not with us. | çünkü, aslında, o bizimle birlikte değil. ...çünkü, aslında, biz birlikte değiliz. ...çünkü, aslında, biz birlikte değiliz. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
We came to worship you. He followed us and... | Biz size itaat etmeye geldik. O bizi takip etti ve... Size tapmaya geldik. O da bizi takip etti. Size tapmaya geldik. O da bizi takip etti. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
He grew, didn't he. He's not that tall. | Uzadı, değil mi?. O kadar da uzun sayılmaz. Uzadı, değil mi? O kadar uzun değildi. Uzadı, değil mi? O kadar uzun değildi. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
You didn't come half way across the galaxy to settle a campaign grudge. | Bir kampanya meselesi yüzünden galaksinin yarısını buraya gelmek için tepmediniz, herhalde. Galaksinin yarısını, seçimlerden kalma garezini kusmak için geçmiş olamazsın. Galaksinin yarısını, seçimlerden kalma garezini kusmak için geçmiş olamazsın. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Of course not, that's, that's ridiculous. | Elbette ki hayır, bu çok gülünç. Elbette hayır. Bu çok saçma. Elbette hayır. Bu çok saçma. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
I've been stranded on a strange planet for years, I haven't been avoiding you. | Yıllardır garip bir gezegende mahsur durumdaydım, seni ektiğim falan yok. Yıllardı garip bir gezegende sıkışıp kalmıştım, senden kaçtığım falan yoktu. Yıllardır garip bir gezegende sıkışıp kalmıştım, senden kaçtığım falan yoktu. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
You look great. You're doing well. | Güzel görünüyorsun. İyi gidiyorsun. Harika görünüyorsun. İyi gördüm seni. Harika görünüyorsun. İyi gördüm seni. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
You've grown, obviously. | Büyümüşsün, açık bir şekilde. Biraz uzamışsın. Biraz uzamışsın. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Zaphod] Aggh! Oomph! Wait! We don't know why we're here. | Aggh! Oomph! Bekle! Neden burada olduğumuzu bilmiyoruz. Durun! Durun! Neden burada olduğumuzu bilmiyoruz. Durun! Durun! Neden burada olduğumuzu bilmiyoruz. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
We were trying to get to Magrathea and our ship brought us here. | Magrathea'ya gitmeye çalışırken gemi bizi buraya getirdi. Magrathea'ya gitmeye çalışıyorduk ama gemimiz bizi buraya getirdi. Magrathea'ya gitmeye çalışıyorduk ama gemimiz bizi buraya getirdi. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
How very, very improbable. | Ne kadar da olasılıksız. Çok büyük ihtimalsizlik. Çok büyük ihtimalsizlik. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
I kept a few souvenirs from my former life. | Önceki hayatımdan birkaç hatırayı sakladım. Önceki yaşamımdan bazı anıları sakladım. Önceki yaşamımdan bazı anıları sakladım. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Ah, the heady days of space piracy. | Ah, uzay korsanlığının düşüncesiz günleri. Uzay korsanlığının asi günlerinden kalma şeyler. Uzay korsanlığının asi günlerinden kalma şeyler. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
But... even an Infinite lmprobability Drive requires coordinates. | Ama bir Sonsuz Olasılıksızlık Motoru bile koordinatlara gereksinim duyar Ama... Sonsuz İhtimalsizlik Motor'unun bile koordinatlara ihtiyacı vardır... Ama... Sonsuz İhtimalsizlik Motor'unun bile koordinatlara ihtiyacı vardır... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Which I happen to have. | Ki bende varlar. ...şans eseri edindiğim koordinatlara. ...şans eseri edindiğim koordinatlara. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Zaphod groans] No, no, no. | Hayır, hayır. Yo, yo, yo. Hayır, hayır. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
You don't get something for nothing, Zaphod. | Karşılıksız olarak alamazsın, Zaphod. Karşılıksız bir şey alamazsın, Zaphod. Karşılıksız bir şey alamazsın, Zaphod. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
You must bring me something in return. | Bana karşılığında bir şey getirmelisin. Karşılığında bana bir şey vermelisin. Karşılığında bana bir şey vermelisin. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Chuckles] Wh... What? [Humma] A gun. | Ne? Bir silah. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
A gun? A very special gun. | Silah mı? Çok özel bir silah. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Designed by the greatest computer ever invented. | Yapılmış en süper bilgisayar tarafından dizayn edilmiş bir silah. Şimdiye kadar icat edilmiş en büyük bilgisayar tarafından geliştirildi. Şimdiye kadar icat edilmiş en büyük bilgisayar tarafından tasarlandı. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
But the only way to find it is to go to Magrathea. | Ama onu bulmanın tek yolu, Magrathea'ya gitmek. Ama onu bulmanın tek yolu Magrathea'ya gitmek. Ama onu bulmanın tek yolu Magrathea'ya gitmek. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Fine. I'll get your gun. Just give me the coordinates. | Tamam. Sana silahı getireceğim. Koordinatları ver yeter. Anlaştık. Silahını getireceğim. Bana koordinatları ver. Anlaştık. Silahını getireceğim. Bana koordinatları ver. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
And what will you give me to ensure your return? | Dönüşünün garantisi olması için ne vereceksin peki? Peki dönüşünü garanti etmek için bana ne vereceksin? Peki dönüşünü garanti etmek için bana ne vereceksin? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
My word as President. | Başkan olarak sözümü. Başkan sözü. Başkan sözü. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
No. I need a hostage. | Hayır. Bir rehine gerek. Hayır. Bir rehine istiyorum. Hayır. Bir rehine istiyorum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Only... what does Zaphod Beeblebrox treasure? | Zaphod Beeblebrox için en değerli şey nedir? Zaphod Beeblebrox'un en çok değer verdiği şey ne olabilir? Zaphod Beeblebrox'un en çok değer verdiği şey ne olabilir? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Whistling] Come on. | Hadi. Yapma. Yapma. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Zaphod chuckles hysterically] Oh, no! | Oh, hayır! Olamaz. Olamaz. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Zaphod] Hey, take it easy now. [Electric saw] | Hey, dikkat et şimdi. Hey, yavaş ol. Hey, yavaş ol. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
No, stop it. Ah! Oh, that kind of tickles. | Hayır, kes şunu. Gıdıklanıyorum. Hayır, dur. Gıdıklanıyorum. Hayır, dur. Gıdıklanıyorum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Two heads are better than one. Double your pleasure. | İki kafa bir kafadan iyidir. Zevki ikiye katla. İki kafa, tek kafadan iyidir. Zevki ikiye katlar. İki kafa, tek kafadan iyidir. Zevki ikiye katlar. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Zaphod's second head] You need me! | Bana ihtiyacın var! Bana ihtiyacınız var! Bana ihtiyacınız var! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Come back! Come back! Don't leave me alone. | Geri dön! Bırakma beni böyle. Geri gelin! Geri gelin! Beni terk etmeyin. Geri gelin! Geri gelin! Beni terk etmeyin. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Zaphod's second head] Come back! | Geri dön! Geri gelin! Geri gelin! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Arthur] I thought I alone considered your boyfriend | Erkek arkadaşın olarak sadece ben kabul edilirim sanmıştım Erkek arkadaşının narsist bir moron olduğunu düşünen... Erkek arkadaşının narsist bir moron olduğunu düşünen... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
a narcissistic moron, but the whole galaxy does. | narsist bir aptal, ama bütük galaksi öyle. ...tek kişin benim sanıyorum meğer bütün galaksi öyle düşünüyormuş. ...tek kişi benim sanıyorum meğer bütün galaksi öyle düşünüyormuş. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
What about you? "Excuse me, Mr Humma, sir." | Ya sen? "Afedersiniz, Bay Humma, efendim. " Sana ne demeli? "Affedersiniz, Bay Humma, efendim." Sana ne demeli? "Afedersiniz, Bay Humma, efendim." | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
"We're not with him. We just came to worship you." Very brave. | "O bizimle birlikte değil. Biz size itaat etmeye geldik." Çok cesurca. "Biz onunla birlikte değiliz. Size tapınmaya geldik." Çok cesursun. "Biz onunla birlikte değiliz. Size tapınmaya geldik." Çok cesursun. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Where the hell is Ford? [Whoosh] | Ford hangi cehennemde? Ford, ne cehennemde? Ford, ne cehennemde? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Vogon] By the left, march. Left, right, left, right. | Marş marş. Sol, sağ, sol, sağ. Sol adımla, marş marş. Sol, sağ, sol, sağ. Sol adımla, marş marş. Sol, sağ, sol, sağ. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Mr President, we're here for your protection. | Bay Başkan güvenliğiniz için buradayız. Bay Başkan, sizi korumaya geldik. Bay Başkan, sizi korumaya geldik. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Vogon Kwaltz] Fire upon the kidnapper! | Kaçıran kişiye ateş edin! Suçlulara ateş edin! Suçlulara ateş edin! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
The President is the kidnapper. You'll kill him! | Kaçıran zaten başkanın kendisi. Onu öldüreceksiniz! Suçlu başkan. Onu öldüreceksiniz! Suçlu başkan. Onu öldüreceksiniz! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Arthur] It's locked! | Kilitli! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Thank you, darling. I'll be in touch. | Teşekkür ederim, canım. Seni ararım. Teşekkürler, tatlım. Seni ararım. Teşekkürler, tatlım. Seni ararım. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Come on, Zaphod. | Hadi, Zaphod. Haydi, Zaphod. Haydi, Zaphod. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Hey, what did I miss? What have you been doing? | Hey, ne kaçırdım? Ne yapıyordun sen? Ne kaçırdım? Nerelerdeydin? Ne kaçırdım? Nerelerdeydin? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Field research. So they found where we are? Belgium bummer! | Zemin etüdü. Yerimizi buldular demek? Belçika serserisi! Araştırma yapıyordum. Yerimizi buldular demek? Belçika serserisi! Araştırma yapıyordum. Yerimizi buldular demek? Belçika serserisi! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
They're shooting at us! What are we going to do? | Üzerimize ateş ediyorlar! Ne yapacaktık başka? Ateş ediyorlar! Ne yapacağız? Ateş ediyorlar! Ne yapacağız? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Trillian] I have an idea. Pushing him out and running away? | Bir fikrim var. Onu öne itip kaçmak mı? Bir fikrim var. Onu önlerine atıp kaçmak gibi mi? Bir fikrim var. Onu önlerine atıp kaçmak gibi mi? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Arthur] What? He's the one they want. | Ne? İstedikleri kişi o. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
You can't go out there. What are you doing? | Oraya gidemezsin. Ne yapıyorsun? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Back off! [Vogon] What's going on? | Geri çekilin! Neler oluyor? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
I have the President and I will kill him, I swear. | Başkan elimde ve yemin ederim onu öldürürüm. Başkan elimde, yemin ederim onu öldürürüm. Başkan elimde, yemin ederim onu öldürürüm. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Could that actually kill him? I don't think so. | O şey gerçekten öldürücü mü? Sanmıyorum. O şeyler öldürebilir mi? Sanmıyorum. O şeyle öldürebilir mi? Sanmıyorum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
It's an aerosol can. Oh. | Bir parfüm tüpü. Oh. Elindeki sprey tüpü. Elindeki sprey tüpü. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Arthur] Okay, frightened now, frightened. | Tamam, korktuk, korktuk. Tamam, korkuyorum, korkuyorum. Tamam, korkuyorum, korkuyorum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Zaphod] Hi, little guy. Get her! | Selam, küçük adam. Yakalayın kızı! Selam ufaklık. Yakalayın onu! Selam ufaklık. Yakalayın onu! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Arthur] Zaphod, no, come on! [Trillian] Arthur! | Zaphod, hayır, hadi! Arthur! Zaphod, hayır, kalk! Arthur! Zaphod, hayır, kalk! Arthur! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Trillian] Arthur! Tricia! | Arthur! Tricia! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Arthur! Tricia! Wait! | Arthur! Tricia! Bekleyin! Arthur! Tricia! Bekle! Arthur! Tricia! Bekle! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Trillian] Arthur! | Arthur! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Resistance is useless! | Direnç göstermek yararsızdır! Direnmek faydasız! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Kwaltz] Bring her to Vogsphere for processing, captain. | Onu Vogküre'ye getirin, kaptan. İşlemler için onu Vogküre'ye getirin, yüzbaşı. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Door sighs] [Zaphod] Where's the circus? | Sirk nerede? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
They got her and it's my fault. We have to go! | Onu yakaladılar ve bu benim suçum. Gitmeliyiz. Onu yakaladılar ve hepsi benim hatam. Gitmeliyiz! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Zaphod] Let's go! | Hadi gidelim! Gidelim! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Whoo! Computer, take us to Magrathea! | Whoo! Bilgisayar, bizi Magrathea'ya götür! Bilgisayar, bizi Magrathea'ya götür! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
What? No, no, no. We've got to go after Tricia. | Ne? Hayır, hayır Tricia'yı takip etmeliyiz. Ne? Hayır, hayır. Tricia'nın peşinden gitmeliyiz. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Who? Trillian. | Kimi? Trillian. Kim? Trillian. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
They've got Trillian, you stupid half brained git! | Trillian ellerinde, seni yarım beyinli aptal! Trillian ellerinde, yarım beyinli salak herif! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Right, you're coming out! [Laughs hysterically] | Tamam, sen çıkıyorsun! Evet, sen dışarı çık bakalım! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Computer, we don't want to go to Magrathea, we want to follow the ships. | Bilgisayar, Magrathea'ya gitmek istemiyoruz, şu gemileri takip etmek istiyoruz. Bilgisayar, Magrathea'ya gitmek istemiyoruz... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Computer] I'd love to, but my guidance system has been deactivated. | Seve seve yapardım, ama takip sistemim devre dışı. Çok isterdim ama, yönlendirme sistemim devre dışı kaldı. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Oh, come on! | Oh, hadi! Haydi ama, yapma. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
[Computer] I'm sorry. It wasn't my fault. | Üzgünüm. Benim hatam değildi. Özür dilerim. Benim hatam değil. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
What you doing on this ship? | Gemiye ne yapıyorsun? Senin bu uzaygemisinde işin ne? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
Ford? Marvin. | Ford? Marvin. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
I've been talking to the ship's computer. | Geminin bilgisayarıyla konuşuyordum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |
It hates me. | Benden nefret ediyor. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-1 | 2005 | ![]() |