Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164308
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
And, uh, we can't re... What time was that at? | Peki bu saat kaç gibiydi? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Well, it was, um... | Saat... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I guess it was around 1, because I had to go back to work and finish my shift. | ...01:00 civari falandi. Çünkü isime geri dönüp mesaimi tamamladim. ...01:00 civarı falandı. Çünkü işime geri dönüp mesaimi tamamladım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
And then when I got out I headed over to the hotel with Tyler. | Sonra ayrildim ve Tyler'la otele geldik. Sonra ayrıldım ve Tyler'la otele geldik. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
And was Doug there then? | Peki Doug da orada miydi? Peki Doug da orada mıydı? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I didn't see Doug because you guys were passed out. The room was a wreck. | Doug'i görmedim. Çünkü herkes kendinden geçmisti. Odaya iti baglasan durmazdi. Doug'ı görmedim. Çünkü herkes kendinden geçmişti. Odaya iti bağlasan durmazdı. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
So I just curled up next to Stu. PHIL: Uh huh. | Ben de sessizce Stu'nun yanina sokuldum. Ben de sessizce Stu'nun yanına sokuldum. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I got a question. Um, you said when your shift ended. | Bir sey soracagim. Mesaini bitirdiginden söz ettin... Bir şey soracağım. Mesaini bitirdiğinden söz ettin... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Does that mean you're a nurse? Or a blackjack dealer? | ...hemsire falan misin? Ya da yirmi bir masasinda kurpiyer misin? ...hemşire falan mısın? Ya da yirmi bir masasında kurpiyer misin? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You know this. I'm a stripper. Mm hm. | Bunu biliyorsun zaten! Striptizciyim. Aslina bakarsan... Bunu biliyorsun zaten! Striptizciyim. Aslına bakarsan... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Well, technically I'm an escort, but stripping's a great way to meet the clients. | ...eskort kizlik yapiyorum, striptizcilik yagli müsterilerle tanismami sagliyor. ...eskort kızlık yapıyorum, striptizcilik yağlı müşterilerle tanışmamı sağlıyor. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Smart. Savvy. | Çok zekice Çaktim köfteyi. Çok zekice Çaktım köfteyi. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
But that's all in the past, now that I married a doctor. | Ama hepsi geçmiste kaldi. Artik bir doktorla evliyim. Ama hepsi geçmişte kaldı. Artık bir doktorla evliyim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I'm just a dentist. | Ben sadece bir disçiyim. Ben sadece bir dişçiyim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Las Vegas Police! Freeze! Okay. | Polis, oldugunuz yerde kalin! Tamam. Tamam. Polis, olduğunuz yerde kalın! Tamam. Tamam. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Shut that baby up! Shut that baby up! | Sustur su bebegi! Sustur su bebegi! Sustur şu bebeği! Sustur şu bebeği! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
STU: Oh, God! PHIL: Okay, okay, okay. | Tanrim! Tamam, tamam. Tanrım! Tamam, tamam. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
After we take the mug shots, we bring them down here... | Sabika fotograflari çekildikten sonra... Sabıka fotoğrafları çekildikten sonra... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...where they wait to be interviewed by the arresting officers. | ...burada kendilerini tutuklayan memurlar tarafindan sorgulanmayi bekliyorlar. ...burada kendilerini tutuklayan memurlar tarafından sorgulanmayı bekliyorlar. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Trust me, kids, you do not wanna be sitting on these benches. | Güvenin bana çocuklar, hiçbiriniz bu siralara oturmak istemezsiniz. Güvenin bana çocuklar, hiçbiriniz bu sıralara oturmak istemezsiniz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
We call this place Loserville. | Çünkü buraya "Ezikler Sirasi" diyoruz. Çünkü buraya "Ezikler Sırası" diyoruz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
FOLTZ: Follow me. All right, let's do it. Come on. | Beni takip edin. Devam edelim, hadi. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Hey, Tracy! It's Phil. TRACY [OVER PHONE]: Hey, Phil. | Merhaba Tracy, ben Phil. Selam Phil. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Where are you guys? We are at the spa at the hotel. | Nerelerdesiniz? Otelin kaplicasindayiz. Nerelerdesiniz? Otelin kaplıcasındayız. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Cool. We're just getting some sun. Is Doug around? | Güzel, biz de günesleniyoruz. Doug oralarda mi? Güzel, biz de güneşleniyoruz. Doug oralarda mı? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Of course. Why wouldn't he be? | Tabii ki burada, neden burada olmasin ki? Tabii ki burada, neden burada olmasın ki? Tanrı'ya şükürler olsun. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I'm just wondering why you're calling me. | Neden beni sen ariyorsun, merak ettim. Neden beni sen arıyorsun, merak ettim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
We made a deal, no talking to girlfriends or wives. | Bir anlasma yaptik, kiz arkadaslarimizla ya da eslerimizle konusamiyoruz. Bir anlaşma yaptık, kız arkadaşlarımızla ya da eşlerimizle konuşamıyoruz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
So we're all calling each other's. | Anca birbirimizin yerine arayabiliyoruz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
TRACY: Okay. What's up? | Pekâlâ, ne var ne yok? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Uh, you are not gonna believe this. We got comped an extra night at the hotel. | Buna inanamayacaksin, ekstradan bir gece daha kalmaya hak kazandik. Buna inanamayacaksın, ekstradan bir gece daha kalmaya hak kazandık. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Yeah. The suite is... It's ridiculous. It's out of control. | Evet. Süit muazzam. Manyak bir sey! Evet. Süit muazzam. Manyak bir şey! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
There's, like, room service and a butler. I mean, just the works. | Oda servisi, kendimize ait bir usak. Oda servisi, kendimize ait bir uşak. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
We're thinking of spending the night... | Düsündük de bir gece daha burada kalip... Düşündük de bir gece daha burada kalıp... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...and we're gonna come back in the morning. | ...yarin sabah rahatlamis bir sekilde dönmeye karar verdik. ...yarın sabah rahatlamış bir şekilde dönmeye karar verdik. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You wanna stay an extra night? But the wedding's tomorrow. | Fazladan bir gece daha mi? Dügün yarin ama! Fazladan bir gece daha mı? Düğün yarın ama! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
That's why we're gonna get up early, and we'll be back in plenty of time. | O yüzden sabah erkenden kalkip yola çikacagiz. Tam vaktinde orada olacagiz. O yüzden sabah erkenden kalkıp yola çıkacağız. Tam vaktinde orada olacağız. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Okay. Are you sure that's a good idea? | Peki. Bunun iyi bir fikir olduguna emin misiniz? Peki. Bunun iyi bir fikir olduğuna emin misiniz? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Wenneck, Price, Garner. Room 3. | Wenneck, Price, Garner. 3 numarali odaya. Wenneck, Price, Garner. 3 numaralı odaya. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Okay, Trace, I gotta go. We'll talk to you later. | Pekâlâ, Tracy. Kapatmaliyim. Sonra konusuruz. Pekâlâ, Tracy. Kapatmalıyım. Sonra konuşuruz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Come on, chop chop. Okay, spin around. | Hadi, hadi, acele edin! Sadece dön. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
That's it. Goddamn it. | iste oldu. Kahretsin. İşte oldu. Kahretsin. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Wait a second. I'll go over. I'll go over. | Dur bir saniye. Üstünden geçecegim. Dur bir saniye. Üstünden geçeceğim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
PHIL: Stop pulling. ALAN: Can you just...? Hold on. | Asilmayi birak. Biraz Durun. Asılmayı bırak. Biraz Durun. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
We got it. Alan, just relax. And then just... There we go. | Hallettik. Alan, rahat ol. Ve iste oldu. Hallettik. Hallettik. Alan, rahat ol. Ve işte oldu. Hallettik. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
We've got some good news, and we've got some bad news. | Size bir iyi bir de kötü haberim var. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
The good news is we found your Mercedes. | İyi haber; Mercedes'inizi bulduk. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
That's great news. That's great. See? | Bu harika bir haber! Bu harika bir haber! Degil mi? Bu harika bir haber! Bu harika bir haber! Değil mi? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Yeah, it's over at impound right now. We picked it up at 5 a.m. This morning... | su anda parka çekili. Bu sabaha karsi saat 05:00 civarinda bulundu. Şu anda parka çekili. Bu sabaha karşı saat 05:00 civarında bulundu. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...parked in the middle of Las Vegas Boulevard. | Las Vegas bulvarinin tam ortasina park edilmis bir hâldeydi. Las Vegas bulvarının tam ortasına park edilmiş bir hâldeydi. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
PHIL: In the middle. That's weird. Yeah, that is weird. | Ortasina demek! Bu biraz garip. Evet, garip. Ortasına demek! Bu biraz garip. Evet, garip. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
There was also a note. | Üstünde bir de not bulduk. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
It says, uh, "Couldn't find a meter, but here's 4 bucks." | Üstünde "Parkmetre bulamadim, ama iste 4 dolar." yaziyor. Üstünde "Parkmetre bulamadım, ama işte 4 dolar." yazıyor. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...we can't get you in front of a judge until Monday morning. | ...pazartesi sabahina kadar mahkemeye çikamayacaksiniz. ...pazartesi sabahına kadar mahkemeye çıkamayacaksınız. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Oh, no, uh, officer, that's just impossible. | Memur bey, bu imkânsiz. Memur bey, bu imkânsız. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
No, we need to be in L.A. Tomorrow for a wedding. | Yarin yapilacak bir nikâh için Los Angeles'ta olmaliyiz. Yarın yapılacak bir nikâh için Los Angeles'ta olmalıyız. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You stole a police car. We didn't steal anything. Um, we found it. | Polis arabasi çaldiniz. Biz hiçbir sey çalmadik. O arabayi bulduk. Polis arabası çaldınız. Biz hiçbir şey çalmadık. O arabayı bulduk. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Yeah, if anything, we deserve a reward or something, like a trophy. | Bizi ödüllendirmeniz gerek. Plaket gibi bir seyle. Bizi ödüllendirmeniz gerek. Plaket gibi bir şeyle. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I see assholes like you every day. Every fucking day. | Her gün sizin gibi pisliklerle ugrasiyorum. Her lanet olasica gün! Her gün sizin gibi pisliklerle uğraşıyorum. Her lanet olasıca gün! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
"Let's go to Vegas, we'll all get drunk and laid! | Hadi Las Vegas'a gidip kafalari bir güzel çekelim! Hadi Las Vegas'a gidip kafaları bir güzel çekelim! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Let's steal a cop car, because it'd be really fucking funny." | Polis arabasi yürütelim, kesin çok eglenceli olur. Polis arabası yürütelim, kesin çok eğlenceli olur. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Think you gonna get away with it? Not up in here. | Bir de elini kolunu sallaya sallaya çikip gideceksin, ha? Burasi dingonun ahiri degil! Bir de elini kolunu sallaya sallaya çıkıp gideceksin, ha? Burası dingonun ahırı değil! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Not up in here! Oh. | Burasi dingonun ahiri degil! Burası dingonun ahırı değil! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...if I may, um... | ...sanirim... ...sanırım... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...l'm assuming that that squad car belongs to one of you. | ...o araba ikinizden birine aitti? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Yeah. PHIL: Yeah. | Evet. iste. Evet. İşte. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Look, I'm not a cop. | Bakin, ben polis falan degilim. Bakın, ben polis falan değilim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I'm no hero. I'm a schoolteacher. | Kahraman da degilim. Sadece bir ögretmenim. Kahraman da değilim. Sadece bir öğretmenim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
But if one of my kids went missing on a field trip... | Bir geziye gittigimizde ögrencilerimden biri kaybolsa.. Bir geziye gittiğimizde öğrencilerimden biri kaybolsa.. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...that would look really bad on me. | ...ben kendime kizardim. ...ben kendime kızardım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
What are you getting at? Yeah, Phil, what are you getting at? | Ne demeye çalisiyorsun? Evet, Phil. Ne demeye çalisiyorsun? Ne demeye çalışıyorsun? Evet, Phil. Ne demeye çalışıyorsun? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
No one wants to look bad. We gotta get to a wedding... | Kimse kötü görünmek istemez. Bizim dügüne gitmemiz gerek. Kimse kötü görünmek istemez. Bizim düğüne gitmemiz gerek. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...and you guys don't need people talking about... | Siz ise insanlarin bir grup turist tarafindan arabanizin ödünç alinip... Siz ise insanların bir grup turist tarafından arabanızın ödünç alınıp... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
But look, the point is, I think we can work out a deal. | Demek istedigim, bu konu üzerinde bir uzlasmaya varabiliriz. Demek istediğim, bu konu üzerinde bir uzlaşmaya varabiliriz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Discreetly of course, ma'am. | Soyut olarak tabii, bayan. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
FRANKLIN: Let me ask you a question: | Size bir sey soracagim. Size bir şey soracağım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Do, uh, any of you gentlemen have a heart condition or anything like that? | içinizden kalp sorunu ya da ona benzer bir seyi olan var mi? İçinizden kalp sorunu ya da ona benzer bir şeyi olan var mı? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Uh, no. | Hayir. Hayır. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Okay, kids, you're in for a real treat today. | Pekâlâ, çocuklar, bugün çok gerçekçi bir deneyim yasayacaksiniz. Pekâlâ, çocuklar, bugün çok gerçekçi bir deneyim yaşayacaksınız. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
These gentlemen have kindly volunteered to demonstrate... | Buradaki beyler size süpheli bir kisinin sok tabancasiyla... Buradaki beyler size şüpheli bir kişinin şok tabancasıyla... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...how a stun gun is used to subdue a suspect. | ...nasil etkisiz hâle getirildigini göstermek için gönüllü oldular. ...nasıl etkisiz hâle getirildiğini göstermek için gönüllü oldular. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
That's right. Wait a sec. What? | Durun biraz. Ne? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Now, there's two ways to use a stun gun. Up close and personal. | sok silahini kullanmanin iki yolu vardir. Ya yakin ve kisisel olarak... Şok silahını kullanmanın iki yolu vardır. Ya yakın ve kişisel olarak... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
What the fuck? Or you can shoot it from a distance. | Yok artik! Ya da uzak mesafeden ates edersiniz. Yok artık! Ya da uzak mesafeden ateş edersiniz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Do I have any volunteers? You wanna come up here and do some shooting? Huh? | Aranizda buraya gelip ates etmek isteyen var mi bakalim? Aranızda buraya gelip ateş etmek isteyen var mı bakalım? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
All right, how about you, young lady? Come on up here. All right. | Aranizda buraya gelip ates etmek isteyen var mi bakalim? Aranızda buraya gelip ateş etmek isteyen var mı bakalım? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Let's go, handsome, come on. | Öne çik bakalim yakisikli. Hadi. Öne çık bakalım yakışıklı. Hadi. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Not you, fat Jesus, slide it on back. You, pretty boy. | Sen degil sisko isa. Geride dur. Sen, tatli çocuk. Sen değil şişko İsa. Geride dur. Sen, tatlı çocuk. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
GIRL: Fat Jesus. FRANKLIN: All right, now, it's real simple. | Pekâlâ, kullanimi oldukça basit. Pekâlâ, kullanımı oldukça basit. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
All you gotta do is point, aim and shoot. | Tek yapman gereken silahi dogrultup nisan almak ve ates etmek. Tek yapman gereken silahı doğrultup nişan almak ve ateş etmek. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
All right? | Anladin mi? Anladın mı? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Okay, look. You don't really wanna do this. | Bunu yapmak istemezsin. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Don't listen to this maniac. Let's think this through. | Bu kaçiga kulak asma. Bunu bir daha gözden geçirelim. Bu kaçığa kulak asma. Bunu bir daha gözden geçirelim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Finish him! | Bitir isini! Bitir işini! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Right in the nuts! That was beautiful. | Çok "tasakli" bir atisti! Bu çok iyiydi! Çok "taşaklı" bir atıştı! Bu çok iyiydi! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Well done. Give her a hand, everybody. Good job. Good job. | Aferin. Hep beraber alkislayalim. Aferin. Aferin. Hep beraber alkışlayalım. Aferin. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Good job. Well done. Good job. That was great. | Çok iyiydi, aferin. Harikaydi. Çok iyiydi, aferin. Harikaydı. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Good. Hey, we got one more charge left. Anybody wanna do some shooting up here? | Geriye tek bir tane kaldi. Buraya çikip ates etmek isteyen baska biri var mi? Geriye tek bir tane kaldı. Buraya çıkıp ateş etmek isteyen başka biri var mı? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
How about you, big man? Come on up here. | Ne dersin koca oglan? Hadi gel bakalim. Ne dersin koca oğlan? Hadi gel bakalım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Okay, same instructions. Just point, aim and shoot. | Pekâlâ, ayni sekilde, silahi dogrult, nisan al ve ates et. Pekâlâ, aynı şekilde, silahı doğrult, nişan al ve ateş et. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |