Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 163732

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Is there a risk that the trial will be postponed?	Duruşmanın ertelenmesi riski var mı?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
No, the police investigation progresses as well as the proceedings.	Hayır, polis soruşturması ilerlemeye devam ediyor	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
ERIKA. IS IT YOUR STYLE, OR DID YOU BUY SOME THING FOR GREGER? HE'LL BE HOME ON SATURDAY. AFRAID, ERIKA? YOU SHOULD BE.	ERIKA. BU SANA UYAR MI YOKSA GREGER'i HATIRLATACAK BAŞKA BİR ŞEY Mİ ALIRSIN? CUMARTESİ EVDE OLACAK. KORKUYOR MUSUN ERİKA? KORKMALISIN!	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Is it from the same sender? Yes.	Aynı kişiden mi? Evet.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
"It'll get worse now. Everything's complete"	"Gittikçe kötüleşecek. Her şey tamamlandı"	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Is it us?	bu bize mi?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Micke traced the sender? He called somebody.	Micke göndereni bulabildi mi? Birilerini aradı.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
It hasn't helped. We might call and report it.	Bunun yardımı olmaz. Belki polisi aramalı ve bildirmeliyiz.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
We can't just wait until it happens I want to talk to Mikael first.	Bir şeyler olana kadar bekleyecek değiliz. Önce Mikael ile konuşmak istiyorum.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I'll call them. No. I'm the publisher.	Ben polisi arayacağım. Hayır. Yayıncı benim.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
It is I who has received the email. I don't go behind Mikaels' back.	Bu e postaları kim gönderiyor olursa olsun, Mikael'in arkasından iş çevirecek değilim.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
We must stick together. And agree. Especially now.	Bir arada kalmalıyız. Özellikle şimdi.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I'll call Mickael.	Mickael'i arayacağım.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
You should know that I'm sorry that you've ended up in this situation.	Durum bu noktaya geldiği için üzgün olduğumu bilmelisin.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I'll try to help you in every possible way I can.	Yapabildiğim her yolla sana yardım etmeye çalıştım.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I hope we can work together, you and me.	Umuyorum sen ve ben bundan sonra buna birlikte çalışırız.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I thought we got to know each other pretty well.	İkimizin de birbirimizi gayet iyi tanıdığımız düşünüyorum.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
At the time.	Geçen zaman içinde.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
You were stubborn	İnatçıydın	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
And unusually difficult to treat at twelve years old.	ve yirmi yaşındayken seni tedaviye çalışmak alışılmadık derecede zordu.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
You bit my finger once.	Parmağımı ısırmıştın.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
You never understood that contact can be a part of the treatment	Fiziksel temasın tedavinin bir parçası olduğunu asla anlayamadın	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
That creates closeness and trust.	ilgi, yakınlık ve güveni geliştirmek için olduğunu.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
This applies especially to children.	Özellikle çocuklar için kullanılan bir yöntemdir.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Do you realize that I'm the person	Sana en büyük yardımı dokunabilecek kişinin	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
With the greatest opportunity to help you?	ben olduğunun farkında mısın?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Hello. Are you still here? I called several times.	Merhaba. Hala burada mısın? Bir kaç defa aradım.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I was writing and had turned it off.	Yazıyordum ve telefonu kapamıştım.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Same sender.	Aynı kişi.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Chriser tried to call the police today. But I stopped him.	Chriser bugün polisi aramaya niyetlendi. Ama onu durdurdum.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
We must solve this now, Mickael.	Bu konuyu çözmeliyiz, Mickael.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
You and I run the newspaper.	Dergiyi sen ve ben çıkarıyoruz.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
We have a responsibility to our employees. This is not just the two of us anymore.	Çalışanlarımıza karşı sorumluluklarımız var. Artık sadece ikimizle ilgili değil.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I've had contact with one of Lisbeth's hacker friends, Plague.	Lisbeth'in hacker arkadaşıyla konuşum, Veba.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
So we don't need the police?	Yani, polise ihtiyacımız yok mu?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
If anyone can find the sender it is him, but it takes some time.	Bunları göndereni bulabilecek biri varsa sadece odur, ama biraz zaman alıyor.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
It's faster than the police.	Gene de polisten daha hızlıdır.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Are we talking days? Or weeks?	Ne kadar hızlı, günler? Haftalar?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Mrs. Giannini, I believe that your Client should avoid trial.	Bayan Giannini, inanıyorum ki müvekkiliniz duruşmadan kaçınıyor.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
This so called autobiography	Bu otobiyografi denen şey	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Containing unsubstantiated and senseless accusations	Avukat Bjurman ve Peter Teleborian'a karşı	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
against Peter Teleborian and sollicitor Bjurman.	uygunsuz ve anlamsız suçlamalar içeriyor.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I know the contents.	Ne içerdiğini biliyorum.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
But doesn't it prove that Lisbeth Salander is in need of care?	Bu sizi Lisbeth Salander'in tıbbi bakıma ihtiyacı olduğuna ikna etmiyor mu?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
For there is an option. What?	Bu bir tercih meselesi. Nasıl yani?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
That what's written there is true and that the people choose to believe it.	Orada yazanların hepsi gerçek, ama inanıp inanmamak insanların tercihi.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
If we assume that Millennium has something to publish	Millenium'un bir şeyler yayınlayacağını biliyoruz	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
What can they have?	Ama ellerinde ne var?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Worst case scenario: A copy of Bj�rcks' investigation.	En kötü durum senaryosu: Bjork'ün soruşturma raporunun bir kopyası.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
They may not know anything about us.	Bizim hakkımızda hiçbir şey bilmiyorlar.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
But he has great credibility. And so does the magazine.	Mikael güvenilir biri ve tabi dergisi de öyle.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
We could reduce that credibility in some way?	Bir şekilde onun bu güvenirliğini azaltabilir miyiz?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Do what you want...	Ne yapmak istiyorsun...	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
We have to put an end to this, once and for all.	Buna son vermeliyiz, tek seferde ve ebediyen.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
She phoned at quarter past three in the night.	Gece üçü çeyrek gece aradı.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
She had locked herself in a room upstairs.	Üst kattaki odaya kendini kilitlemiş.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
We were there 20 minutes later. Do you have any leads?	20 dakika sonra buradaydık. Bir ipucunuz var mı?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
The police should investigate. We're installing alarms in the house now.	Soruşturmayı Polis yapacaktır. Biz şimdi eve alarm yerleştiriyoruz.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Erika told me about the email threats.	Erika e posta tehditlerinden bahsetti.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
They're probably linked with what happened last night.	Muhtemelen bu gece olanlarla bağlantılıdır.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
My contact's trying to trace them. I don't want to involve the police.	Bir arkadaşım bu işin peşinde. Polisin dahil olmasını istemiyorum.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
It's time now. It's about direct physical threats against you and Erika.	Olma zamanı gelmiş. Bu doğrudan sana ve Erikaya'ya karşı fiziksel bir tehdit.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Against me? Yes, against you as well.	Bana mu karşı? Evet, sana karşı, gayet iyi biliyorsun.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Your silent alarm in the apartment went off last night.	Dairendeki sessiz alarm dün gece çalıştı.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
He was in there 17 minutes. When we searched the apartment	17 dakika içeride kalıyor. Daireni aradığımızda	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
We found 180 grams of cocaine hidden in one of your speakers	hoparlörlerin içine saklanmış 180 gram kokain ve	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
And 120,000 Kroner in cash in your closet.	dolabında 120.000 Kron nakit bulduk.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
What the hell? They're trying to discredit you	Ciddi olamazsın? seni itibarsızlaştırarak	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
As they can't discredit the magazine.	derginin güvenilirliğini sarsmaya çalışıyorlar.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Is it still there? The money's still there.	Bulduklarınız hala içeride mi? Para içeride.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
The other has been removed.	Diğeri kaldırıldı.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I'll have to call Erika. I think she's asleep.	Erika'yı aramalıyım. Sanırım uyuyordur.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Erika. Hey. It's me.	Erika. Hey. Benim.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I know what's happened.	Neler olduğunu biliyorum.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I want us to talk. Can I come over? No, you shouldn't come here.	Konuşmak istiyorum. Gelebilir miyim? Hayır, buraya gelme.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
We'll talk it over later.	Daha sonra konuşuruz.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I want to see you now. I have to sleep for a few hours.	Seni şimdi görmek istiyorum. Bir kaç saat uyuyabildim.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Three o'clock?	Saat üç gibi konuşsak?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Samirs Gryta?	Samirs Gryta?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Will you or won't you come? At three o'clock. I'll be there.	Gelmek istemez misin? Saat üçte. Orada olacağım.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Good. Bye. Bye.	Güzel. Hoşçakal. Hoşçakal.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Hi. Do you know where Erika is? No.	Selam. Erika'nın nerede olduğunu biliyor musun? Hayır.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
She doesn't answer when I call. Today's the deadline for the printer.	Aradığımda cevap vermiyor. Bugün baskı için son gün.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I'm going to get in touch with her. Good. You have a visitor up there.	Onun için baskıyı bekleteceğim. Güzel. Yukarıda bir ziyaretçin var.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Teleborian has written an opinion to which I'm unable to respond.	Teleborian'ın görüşüne göre Lisbeth sağlıklı cevap verecek yeterlilikte değil.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
The court will believe that. If you read it, you'll realize I'm right.	Mahkeme de buna inanacaktır. Eğer okursan haklı olduğumu anlayacaksın.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
He has fabricated it together with the Section.	Birim'le birlikte ortaklaşa bu sanal görüşü oluşturmuş olmalılar.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
If we can prove it ... How could that be?	Eğer bunu kanıtlayabilirsek ... Bu nasıl olacak?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
No. I must postpone the trial and convince Lisbeth to undergo another evaluation.	Duruşma öncesi Lisbeth'i başka bir uzman görüşü için ikan etmeye çalıştım.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
But she won't help.	Ama o yardımcı olmadı.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I'm seriously considering giving up.	Ciddi olarak pes etmeyi düşünüyorum.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Samirs Gryta. You know it?	Samirs Gryta. Onu tanıyor musun?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
At three in the afternoon.	Bu öğleden sonra üçte.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
So I'll send these pages to the printer.	Tamam, sayfaları yazıcıya gönderdim.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Haven't you heard from Erica?	Erika'dan haber var mı?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
I talked to her. She was feeling bad last night and wanted to sleep today.	onunla konuştum. Dün gece kötü hissediyormuş bugün evde uyumak istedi.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
How is she now? Better. Damn, I gotta go.	Şimdi nasıl? Daha iyi. Lanet, gitmeliyim.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Has she received more threatening emails?	Yeni tehdit mesajları almış mı?	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
We've really done excellent work with this issue together.	Bu sayıda birlikte gerçekten mükemmel bir iş çıkardık.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009
Shall we all have a beer later? No, I have a meeting at Samir.	Belki hepimize birer bira ısmarlarsın? Hayır, Samiri le buluşmam gerek.	The Girl Who Kicked the Hornet's Nest-4	2009