Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 163362
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| That's a laugh. | Bu çok komik. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I was handsome at 20. | 20 yaşındayken yakışıklıydım. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| They still find me fun and nice. | Beni hâlâ eğlenceli ve nazik buluyorlar. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| But it's not enough. I have no hold on them. | Ama bu yeterli değil. Onları elimde tutamıyorum. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| And yet, it's only through women | Yine de, sadece kadınlar aracılığıyla... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| that I've felt some hold on life. | ...hayata biraz olsun tutunabildim. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| It's not life itself I blame, | Suçladığım hayatın kendisi değil... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| but what's contemptible in it. | ...içerdiği iğrençlikler. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Where did all this start? | Her şey nasıl başladı? | The Fire Within-1 | 1963 | |
| If I knew, maybe I could help you. | Bilseydim, belki sana yardımcı olabilirdim. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Alcohol was in my blood before I realized it. | Ben fark edene kadar, alkol kanıma işlemişti. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I started to drink while waiting for things. | Bir şeyleri beklerken, içmeye başladım. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Then one day I realized I'd spent my life waiting. | Sonra bir gün anladım ki, hayatımı bekleyerek geçirmişim. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| For women. | Kadınları... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Money. | Parayı... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Action. | Hareketi... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| So I drank myself stupid. | Yani aptal gibi içmişim. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| But you had Dorothy, and a lot of others. | Ama Dorothy ve bir sürü başka kadına sahiptin. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I never had them. I don't have them now. | Onlara hiç sahip olmadım. Şimdi de sahip değilim. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You've got Dorothy. You don't have to sleep with her to prove it. | Dorothy'e sahipsin. Bunu kanıtlamak için onunla yatman gerekmez. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I don't. I wasn't a good lover. | Değilim. Hiçbir zaman iyi bir sevgili olmadım. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| She fled your drinking. | O senin içkinden kaçtı. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I drink because I'm a bad lover. | İçiyordum çünkü kötü bir sevgiliydim. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Funny lives we lead, clinging to women. | Kadınlara bağımlı, gülünç hayatlar yaşıyoruz. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You don't seem to cling to Fanny. | Fanny'ye bağımlı gibi görünmüyorsun. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I wallow in her warmth like a pig in a trough. | Yemlikteki bir domuz gibi, onun sıcaklığında yuvarlanıyorum. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| She makes you want to touch her. | İnsanda dokunma arzusu uyandırıyor. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Paris is like her, and so is life. | Paris de tıpkı onun gibi, hayat da. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You and your mediocre certainties! | Sen ve senin ortalama mutlakların. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Let that mediocrity be enough. | Bu kadar sıradanlık yeter. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You'll recover some of your verve. | Seni yeniden canlandıralım. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You're spineless. And weak. | Güçsüz ve zayıfsın. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| And lazy. | Ve de tembel. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Certainties frighten you. | Mutlaklar seni korkutuyor. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You defend the shadows, since the sun hurts your eyes. | Güneş gözünü acıttığı için gölgeleri savunuyorsun. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Are you my friend? | Benim dostum musun? | The Fire Within-1 | 1963 | |
| If you are my friend, take me as I am. Not otherwise. | Eğer dostumsan, beni olduğum gibi kabul et. Başka türlü değil. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I wanted you to help me die. | Senden ölmeme yardım etmeni istiyordum. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Promise to come see us again. | Yeniden bizi görmeye geleceğine söz ver. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| We lead an organized life. | Düzenli bir hayat yaşıyoruz. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You can write. | Yazabilirsin. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Move in tomorrow. | Yarın gel. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Dubourg, what will you do tonight? | Dubourg, bu akşam ne yapacaksın? | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I'll write a few pages on my Egyptians... | Mısır kitabımla ilgili bir kaç sayfa yazacağım... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| then make love to Fanny. | ...sonra Fanny'le sevişeceğim. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I fall into her silence as into a well. | Bir kuyuya düşer gibi onun sessizliğine düşeceğim. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| At the bottom is a great sun that warms the earth. | Dünyayı ısıtan harika bir güneşin altında. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I work, Alain. | Alain, çalışıyorum. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I'm patient. | Ben sabırlıyım. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Come live with us. You'll see what patience is. | Gel, bizimle yaşa. Sabır neymiş göreceksin. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Alain, I love life. | Alain, hayatı seviyorum. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| What I love in you is that irreplaceable thing... | Sende sevdiğim eşsiz şey... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| the life inside you. | ...içinde var olan hayat. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You look like death warmed over. | Çok perişan görünüyorsun. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You're no spring chicken yourself. | Sen de taze piliç değilsin. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You have lovely eyes. | Sevgi dolu gözlerin var. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You choose your friends. You hang out with healthy people. | Arkadaşlarını seçiyorsun. Sağlıklı insanlarla takılıyorsun. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You go to see Dubourg again. That deadbeat Dubourg. | Dubourg'u görmeye gidiyorsun. Şu beleşçi Dubourg'u. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Manners, manners. | Tavırlar, tavırlar. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| How's your American witch? | Senin Amerikalı cadı nasıl? | The Fire Within-1 | 1963 | |
| New York? | New York'ta mı? | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Yes, we have amazing friends. | Evet, inanılmaz arkadaşlarımız var. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| They think time changes them. | Zamanın kendilerini değiştirdiğini sanıyorlar. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| So they run around like mad, not knowing what they're doing. | O yüzden ne yaptıklarından habersiz, ortalıkta dolanıyorlar. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Having children, making deals, writing books. | Çocuk sahibi olarak, anlaşmalar yaparak, kitaplar yazarak. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Or else they kill themselves. | Ya da kendilerini öldürüyorlar. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Or they get mystical, like Dubourg. | Ya da Dubourg gibi, tasavvufa dalıyorlar. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| The party's over. | Parti sona erdi. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| The bastards talk about sincerity and go about their grubby lives. | Alçaklar, dürüstlükten bahsedip, kirli hayatlarını yaşıyorlar. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Abandoned, ruined, | Terk edilmiş, harcanmış... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| utterly devastated... unshakeable! | ...tümüyle yıkılmış... sapasağlam. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I never change. I never try to understand. | Asla değişmedim. Anlamaya çalışmadım. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Sleep is all I believe in. | Tek inandığım şey uyku. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You have changed. You work now. | Değişmişsin. Artık çalışıyorsun. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Painting? My one weakness. | Resim yapmak mı? Tek zayıf noktam. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| The only one? | Tek mi? | The Fire Within-1 | 1963 | |
| And Carla? Where is she? | Ya Carla? O nerede? | The Fire Within-1 | 1963 | |
| She got herself killed. It was last year in a car accident. | Kendini öldürdü. Geçen yıl bir araba kazasında. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Along with some fool. | Bir aptalla birlikte. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You can stay here if you like. | Hoşuna giderse, burada kalabilirsin. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Thanks, but I'm leaving. | Teşekkürler ama gidiyorum. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I came to say good bye. | Veda etmeye geldim. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Disaster, honey! The stove's died on us. | Facia, tatlım. Fırınımız bozuldu. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| That's Urcel. I warn you, he's a real chatterbox. | Bu Urcel. Seni uyarıyorum, çenesi çok düşüktür. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Detoxication. A strange thing. | Detoksifikasyon. İlginç bir şey. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Why do we pretend to go into detox, dear God! | Neden arınıyormuş gibi yapalım, yüce Tanrım! | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Out of kindness. | Kibarlıktan dolayı. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| To make a few worried friends happy. | Bir kaç endişeli arkadaşı mutlu etmek için. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| So as not to leave poor mankind alone with its misery. | Zavallı insanlığı ıstırabıyla tek başına bırakmamak için. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Shut up, Urcel. | Kapa çeneni, Urcel. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| You went into detox because you were afraid of dying. | Detoksa girdin çünkü ölmekten korkuyordun. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| We poets have no need for drugs | Biz şairlerin, ölümle yaşam arasındaki çizgiye... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| to attain the borderline between life and death. | ...ulaşmak için ilaçlara ihtiyacımız yok. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| What brought me back to drugs, in fact, | Beni yeniden ilaçlara döndüren, aslında... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| was the love of risk in our blood. | ...kanımızdaki risk aşkıydı. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Where do you find death, | Ölüm ve delilik... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| the madness in all this? | ...bütün bunların neresinde? | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Drugs are life. They're boring, | İlaçlar yaşamdır. Onlar da tıpkı yaşam gibi... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| just like life. | ...can sıkıcıdır. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Nice system you have to put your mind at rest. | En güzeli aklınızı dinlendirmenizdir. | The Fire Within-1 | 1963 |