• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 16020

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
I'd have clubbed him with my oar. Ona küreğimle vururdum. Don Juan-1 1998 info-icon
I'm not afraid of anyone. Ben kimseden korkmam. Don Juan-1 1998 info-icon
I've seen worse. Daha kötüsünü gördüm. Don Juan-1 1998 info-icon
It's not nice to beat people. İnsanları dövmek hiç hoş değil. Don Juan-1 1998 info-icon
Poor fellow, go away, and don't say another word. Zavallı dostum, haydi git ve bir söz daha söyleme. Don Juan-1 1998 info-icon
I know the obligations of honor. Onurun gereklerini biliyorum. Don Juan-1 1998 info-icon
There are gentler ways to satisfy it. Bu işi halletmenin daha medeni yolları vardır. Don Juan-1 1998 info-icon
Strange weakness. İlginç bir zayıflık. Don Juan-1 1998 info-icon
What are you doing with Charlotte? Charlotte ile ne işin var? Don Juan-1 1998 info-icon
She wants to be my wife. I said I was engaged to you. Karım olmak istiyor. Senin nişanlın olduğumu söyledim. Don Juan-1 1998 info-icon
What's Mathurine want? Mathurine ne istiyormuş? Don Juan-1 1998 info-icon
She's jealous and would have me marry her. Kıskanmış ve onunla evlenmemi istiyor. Don Juan-1 1998 info-icon
I told her it is you I want. What, Charlotte? Seni istediğindi söyledim ona. Nasıl, Charlotte mu? Don Juan-1 1998 info-icon
It's useless speaking to her. Onunla konuşmak hiçbir işe yaramaz. Don Juan-1 1998 info-icon
She's obsessed by it. What, Mathurine? Buna kafayı takmış. Ne, Mathurine mi? Don Juan-1 1998 info-icon
You'll speak to her in vain. You won't dispel her fantasy. Onunla boşuna konuşma. Sözlerin onu hayallerinden vazgeçiremez. Don Juan-1 1998 info-icon
She simply won't see reason. I'd like to... Mantıklı olanı göremez. Ama ben... Don Juan-1 1998 info-icon
She's stubborn... Çok inatçı... Don Juan-1 1998 info-icon
as the devil. ...tıpkı şeytan gibi... Don Juan-1 1998 info-icon
Say nothing. She's mad. Bir şey söyleme sakın. O delinin teki. Don Juan-1 1998 info-icon
I think... Let her be. She's raving. Sanırım... Bırak canım. O kendi kendine sayıklıyor. Don Juan-1 1998 info-icon
I'll wager she says I promised to marry her. Bahse girerim onunla evlenmeye söz verdiğimi söyleyecek. Don Juan-1 1998 info-icon
No doubt she'll claim to have my pledge. Eminim ona bağlılık sözü verdiğimi iddia edecek. Don Juan-1 1998 info-icon
Both of you claim that I gave my word İkinizde sizi karım yapacağıma dair... Don Juan-1 1998 info-icon
to take you as my wife. ...söz verdiğimi iddia ediyorsunuz. Don Juan-1 1998 info-icon
Why make me repeat myself? Neden kendimi tekrar edeyim ki? Don Juan-1 1998 info-icon
All this talk gets us nowhere. Tüm bu konuşmalar hiçbir yere varmıyor. Don Juan-1 1998 info-icon
We must act, not talk. Konuşmayıp, harekete geçmeliyiz. Don Juan-1 1998 info-icon
I have business to attend to. I'll be with you presently. Bir işim var. En kısa zamanda size katılacağım. Don Juan-1 1998 info-icon
Hey, Charlotte. Hey, Charlotte. Don Juan-1 1998 info-icon
It's not fair to tramp on other folks' things. Başkalarının işine karışmak pek yakışıksız bir hareket. Don Juan-1 1998 info-icon
Or being jealous if he talks to me. Ya da benimle konuşmasını kıskanmak. Don Juan-1 1998 info-icon
He saw me second and he promised me. Beni sonradan gördü ve bana evlilik teklif etti. Don Juan-1 1998 info-icon
It's me he promised, not you! Bana teklif etti, sana değil. Don Juan-1 1998 info-icon
When I marry, we'll see which one of you has my heart. Evlendiğimde, kalbimin sahibi kimmiş göreceğiz. Don Juan-1 1998 info-icon
Is it true that you said you'd marry her? Onunla evleneceğini söylediğin doğru mu? Don Juan-1 1998 info-icon
He can tell you if I'm not right. Doğru olup olmadığını sana söyler. Don Juan-1 1998 info-icon
He'd marry all humanity! Ona kalsa tüm insanlığı, nikahına alır. Don Juan-1 1998 info-icon
Yes, a man of honor. I'll vouch for it. Evet, sözünün eri bir adam. Ona kefilim. Don Juan-1 1998 info-icon
He'll say if I'm telling the truth or not. Doğruyu söyleyip söylemediğimi size açıklar. Don Juan-1 1998 info-icon
Tell us! Speak! Söyle bakalım! Konuş! Don Juan-1 1998 info-icon
Let her believe what she will. Neye inanmak istiyorsa onu söyle. Don Juan-1 1998 info-icon
No, no! The truth! Hayır, hayır. Gerçeği! Don Juan-1 1998 info-icon
Let her flatter herself. Bırak kendi kendine gururunu okşasın. Don Juan-1 1998 info-icon
I insist, it's me. Israr ediyorum. Bana söz verdi. Don Juan-1 1998 info-icon
I adore you. Sana tapıyorum. Don Juan-1 1998 info-icon
I am all yours. Tamamıyla sana aidim. Don Juan-1 1998 info-icon
All faces are ugly beside yours. Senin dışında herkes çirkin. Don Juan-1 1998 info-icon
Others are unbearable when one has seen you. Sizleri gören biri diğerlerini çekilmez bulur. Don Juan-1 1998 info-icon
My master is a scoundrel! Efendim tam bir sahtekâr! Don Juan-1 1998 info-icon
My master is no scoundrel! Efendim bir sahtekâr değil. Don Juan-1 1998 info-icon
Set us straight. End this quarrel. Bu işi açıklığa kavuştur. Bu kavgaya bir son ver. Don Juan-1 1998 info-icon
Let's have the truth. Bize gerçeği söyle. Don Juan-1 1998 info-icon
I must leave on urgent business. But remember my promise. Acil bir iş için gitmeliyim, ama verdiğim sözü unutmayın. Don Juan-1 1998 info-icon
Believe me, you'll hear from me presently. İnanın bana, en kısa zamanda benden haber alacaksınız. Yarına kalmaz. Don Juan-1 1998 info-icon
My heart belongs to all beauties. Kalbim tüm güzellere aittir. Don Juan-1 1998 info-icon
If I had 10,000 hearts, I'd give them all away. Bin kalbim olsa, hepsini verirdim. Don Juan-1 1998 info-icon
I feel intelligent in this outfit. Bu kıyafet içinde kendimi zeki hissediyorum. Don Juan-1 1998 info-icon
True, you look good. Doğru, yakışıklı görünüyorsun. Don Juan-1 1998 info-icon
I feel up to arguing with you. Kendimi sizinle tartışmaya hazır hissediyorum. Don Juan-1 1998 info-icon
Well? Bekliyorum. Don Juan-1 1998 info-icon
I want to get inside your thoughts. Düşüncelerinizin içine girmek istiyorum. Don Juan-1 1998 info-icon
You really don't believe in heaven? Gerçekten cennete inanmıyor musunuz? Don Juan-1 1998 info-icon
And the boogeyman? Peki ya öcüye? Don Juan-1 1998 info-icon
Nincompoop! Daha neler... Don Juan-1 1998 info-icon
I can't accept that! İşte ben de bunu kabul edemem. Don Juan-1 1998 info-icon
Nothing's more real than the boogeyman! Öcüden daha gerçek ne var ki? Don Juan-1 1998 info-icon
You believe in hell? Peki ya cehenneme inanıyor musunuz? Don Juan-1 1998 info-icon
At least. Neyse ki. Don Juan-1 1998 info-icon
And the devil, please? Ya şeytana? Don Juan-1 1998 info-icon
You would have done the same for me. Benim için aynı şeyi siz de yapardınız. Don Juan-1 1998 info-icon
You run when I'm attacked? Bana saldırıldığında kaçıyorsun. Don Juan-1 1998 info-icon
This suit is purgative, wearing it is like taking medicine. Bu elbise arındırıcı. Sanki ilaç almış gibiyim. Don Juan-1 1998 info-icon
Many thanks for your generous deed. Bu cömert hareketiniz için size çok teşekkür ederim. Don Juan-1 1998 info-icon
You don't believe in cathartics? Çıkrıkçıya ya da kan akıtılmasına inanmıyor musunuz? Don Juan-1 1998 info-icon
Why should I? Neden inanayım ki? Don Juan-1 1998 info-icon
Bad humor caused by excess repletion. Fazla kanamanın yol açtığı habis salgılar. Don Juan-1 1998 info-icon
I conclude, administer an emetic. Benim teşhisime göre kusturucu ilaç verilmeli. Don Juan-1 1998 info-icon
I'd put out your right eye if I were you. Yerinizde olsam, sağ gözümü oydururdum. Don Juan-1 1998 info-icon
It would be amusing if the sick recovered and thanked me. Hastalar iyileşip bana teşekkür etseler ne hoş olurdu. Don Juan-1 1998 info-icon
A doctor's skill is pure posturing. Bir doktorun mahareti sadece takındığı o poza göre ölçülüyor. Don Juan-1 1998 info-icon
How did you fall into these brigands' hands? Bu eşkıyaların ellerine nasıl düştünüz? Don Juan-1 1998 info-icon
My brother and I seek vengeance for our sister's seduction by a Don Juan. Kardeşim ve ben, kız kardeşimizi baştan çıkaran... Don Juan-1 1998 info-icon
Don Juan Tenorio. Don Juan Tenorio. Don Juan-1 1998 info-icon
Emetic wine has quite a reputation of late. Kusmaya neden olan şarap son dönemde çok revaçta. Don Juan-1 1998 info-icon
I saw its marvelous power not three weeks ago. Bu şarabın mucizevi etkisine bir kaç hafta önce şahit oldum. Don Juan-1 1998 info-icon
We have sought him in vain. Onu her yerde aradık. Ama nafile. Don Juan-1 1998 info-icon
The man had been at death's door for six days. Adam 6 gündür ölümle pençeleşiyordu. Don Juan-1 1998 info-icon
No remedy had any effect. Hiçbir ilaç etkili olamamış. Don Juan-1 1998 info-icon
Finally, they gave him emetic wine. Sonunda, ona kusturan şarap verdiler. Don Juan-1 1998 info-icon
He recovered, did he? İyileşti mi? Don Juan-1 1998 info-icon
He died. Öldü. Gerçekten de muhteşemmiş. Don Juan-1 1998 info-icon
He was seen on the coast. Bir uşak bize onun sahil bölgesinde görüldüğünü söyledi. Don Juan-1 1998 info-icon
Do you know this Don Juan? Bu Don Juan'ı tanıyor musun? Don Juan-1 1998 info-icon
I heard him described by my brother. Kardeşim bana onu tarif etmişti. Don Juan-1 1998 info-icon
Honor is infinitely more... Gurur sen de ne kadar... Don Juan-1 1998 info-icon
The brain must be soothed. Beyin teskin edilmeli. Don Juan-1 1998 info-icon
His reputation is not the best. Stop, please. He is a friend. Pek iyi bir nam ı yoktur. Durun lütfen. O benim dostumdur. Don Juan-1 1998 info-icon
But he can't offend a gentleman with impunity. Ama bilerek, herkesin önünde bir beyefendiyi rencide etmez. Don Juan-1 1998 info-icon
My brother! You're here with our enem... Kardeşim! Sen buradasın, hem de düşmanı... Don Juan-1 1998 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 16015
  • 16016
  • 16017
  • 16018
  • 16019
  • 16020
  • 16021
  • 16022
  • 16023
  • 16024
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim