• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15889

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
this is gonna be the best night of my life! Bu gece hayatımın en iyi gecesi olacak. Bu gece hayatımın en iyi gecesi olacak. Bu hayatımın en güzel gecesi olacak. Dollhouse-1 2009 info-icon
I am ready. I am so ready. Hazırım. Öyle hazırım ki... Hazırım. Öyle hazırım ki... Hazırım. Çok hazırım. Dollhouse-1 2009 info-icon
Go on. Right there. Oh, thanks. Al bir tane. Tam orada. Teşekkürler. Al bir tane. Tam orada. Teşekkürler. Sen de al. Şurada. Teşekkürler. Dollhouse-1 2009 info-icon
hey, I thought you weren't getting fan mail anymore. Artık hayranlarından mektup almadığını sanıyordum. Artık hayranlarından mektup almadığını sanıyordum. Artık hayran mektubu almadığını sanıyordum. Dollhouse-1 2009 info-icon
These people think they actually have a relationship with you. Bu insanlar gerçekten seninle bir ilişkileri olduğunu düşünüyor. Bu insanlar gerçekten seninle bir ilişkileri olduğunu düşünüyor. Bu insanlar gerçekten seninle bir ilişki yaşadıklarını düşünüyorlar. Dollhouse-1 2009 info-icon
Comes with the territory. Bu şöhretle birlikte gelen bir şey. Bu şöhretle birlikte gelen bir şey. İşimin getirdiklerinden biri de bu. Dollhouse-1 2009 info-icon
My music touches people, so they want to touch me back. Müziğim insanlara dokunuyor, onlar da bana dokunmak istiyor. Müziğim insanlara dokunuyor, onlar da bana dokunmak istiyor. Müziğim insanlara bir şeyler hissettiriyor, onlar da beni hissetmek istiyorlar. Dollhouse-1 2009 info-icon
Shouldn't the cops be getting all this stuff? Polislerin bunları alması gerekmiyor muydu? Polislerin bunları alması gerekmiyor muydu? Polisin bu mektupları alması gerekmiyor muydu? Dollhouse-1 2009 info-icon
Oh, those are old. Bunlar eski. Bunlar eski. Onlar eski. Dollhouse-1 2009 info-icon
This one isn'T. Bu değil. Bu değil. Bu eski değilmiş. Dollhouse-1 2009 info-icon
It mentions last night's show. Dün geceki gösteriden bahsediyor. Dün geceki gösteriden bahsediyor. Dün geceki gösterinden bahsediyor. Dollhouse-1 2009 info-icon
These are all from the same guy. Hepsi aynı adamdan. Hepsi aynı adamdan. Bunların hepsi aynı kişiden gelmiş. Dollhouse-1 2009 info-icon
It's him. The one they're all afraid of. Bu o. Herkesin korktuğu kişi. Bu o. Herkesin korktuğu kişi. Bu o, herkesin korktuğu kişi. Dollhouse-1 2009 info-icon
You're communicating with him? Onunla haberleşiyor musun? Onunla haberleşiyor musun? Şimdi 24:25:14'e atla. Dondur. Şimdi 24:25:14'e atla. Dondur. Onunla haberleşiyor musun? Şimdi 24:25:14'e atla. Dondur. Dollhouse-1 2009 info-icon
He's my1 fan. O benim 1 numaralı hayranım. O benim 1 numaralı hayranım. O, en büyük hayranım. Dollhouse-1 2009 info-icon
Audra's a sweet girl, but... Audra tatlı bir kız ama... Audra tatlı bir kız ama... Audra tatlı bir kız ama... Dollhouse-1 2009 info-icon
she's got nothing on him. ...ondan üstün değil. ...ondan üstün değil. …onun eline su dökemez. Dollhouse-1 2009 info-icon
Yo, he's not a fan. He's insane. O bir hayran değil. Bir akıl hastası. O bir hayran değil. Bir akıl hastası. O hayran falan değil, kafayı yemiş biri. Dollhouse-1 2009 info-icon
What do you know? Ne biliyorsun? Ne biliyorsun? Sen ne anlarsın ki? Dollhouse-1 2009 info-icon
You're a background singer. Sen bir vokalistsin. Sen bir vokalistsin. Sadece bir geri vokalsin. Dollhouse-1 2009 info-icon
A wannabe. A nothing. Bir özenti. Önemsiz biri. Bir özenti. Önemsiz biri. Bir özentisin. Bir hiçsin. Dollhouse-1 2009 info-icon
three minutes! Show time. Üç dakika! Gösteri zamanı. Üç dakika! Gösteri zamanı. Üç dakika. Gösteri zamanı. Dollhouse-1 2009 info-icon
The biggest show ever. Tüm zamanların en büyük gösterisi. Tüm zamanların en büyük gösterisi. Gelmiş geçmiş en büyük gösteri. Dollhouse-1 2009 info-icon
TONIGHT BU GECE... BU GECE... BU GECE. Dollhouse-1 2009 info-icon
WILL BE YOU LAST... ...SON VEDAN... ...SON VEDAN... SON GECEN OLACAK... Dollhouse-1 2009 info-icon
GOODBYE! ...OLACAK. ...OLACAK. ELVEDA! Dollhouse-1 2009 info-icon
Don't do this! Bunu yapma! Bunu yapma! Sahneye çıkma! Dollhouse-1 2009 info-icon
This is what I do. Bu benim işim. Bu benim işim. İşim bu. Dollhouse-1 2009 info-icon
He's gonna kill you. Seni öldürecek. Seni öldürecek. Seni öldürecek. Dollhouse-1 2009 info-icon
I think you know that. Sanırım bunu biliyorsun. Sanırım bunu biliyorsun. Bence bunu farkındasın. Dollhouse-1 2009 info-icon
You have no idea what it's like. Bunun nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. Bunun nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. Nasıl olduğunu bilemezsin. Dollhouse-1 2009 info-icon
You can't go out there. Oraya çıkamazsın. Oraya çıkamazsın. Sahneye çıkamazsın. Dollhouse-1 2009 info-icon
You don't tell me what I can and can't do. Ne yapıp ne yapmayacağımı söyleyemezsin bana. Ne yapıp ne yapmayacağımı söyleyemezsin bana. Neyi yapıp yapamayacağımı söyleyemezsin. Dollhouse-1 2009 info-icon
You want him to shoot you. On stage. Tonight. Onun seni vurmasını istiyorsun. Sahnede. Bu gece. Onun seni vurmasını istiyorsun. Sahnede. Bu gece. Bu gece seni o sahnede vurmasını istiyorsun. Dollhouse-1 2009 info-icon
You're crazier than he is. Sen ondan daha delisin. Sen ondan daha delisin. Ondan bile delisin. Dollhouse-1 2009 info-icon
I'm not crazy. Ben deli değilim. Ben deli değilim. Deli değilim. Dollhouse-1 2009 info-icon
I just wanto be free. Sadece özgür olmak istiyorum. Sadece özgür olmak istiyorum. Sadece özgür olmak istiyorum. Dollhouse-1 2009 info-icon
Biz! Biz! Biz! Biz! Dollhouse-1 2009 info-icon
* Boy, I've been watching you, stalking you I know...* Seni izliyorum Sana yaklaşıyorum, biliyorum Seni izliyorum Sana yaklaşıyorum, biliyorum Dollhouse-1 2009 info-icon
* Are you all alone tonight?'Cause you're looking fine * Yalnız mısın bu gece? Çünkü çok iyi görünüyorsun Yalnız mısın bu gece? Çünkü çok iyi görünüyorsun Dollhouse-1 2009 info-icon
* and I want to make you mine * Benim olmanı istiyorum Benim olmanı istiyorum Dollhouse-1 2009 info-icon
* I think I could be the one for you * Bence senin aradığın kişi olabilirim Bence senin aradığın kişi olabilirim Dollhouse-1 2009 info-icon
* if you think that, too, you need to make your move * Sen de öyle düşünüyorsan Hamleni yap Sen de öyle düşünüyorsan Hamleni yap Dollhouse-1 2009 info-icon
you have to stop the show. Rayna... Gösteriyi bitirmelisin. Rayna... Gösteriyi bitirmelisin. Rayna... Gösteriyi durdurmalısın. Rayna... Dollhouse-1 2009 info-icon
jordan, get your ass stage left. Jordan, hemen kıçını sahneden çek. Jordan, hemen kıçını sahneden çek. Jordan, hemen sahneye çık. Dollhouse-1 2009 info-icon
Where's biz? I'll take you there myself. Biz nerede? Seni oraya kendim götüreceğim. Biz nerede? Seni oraya kendim götüreceğim. ...bana hemen hemen hiç ödeme yapılmadı. Biz nerede? Kendi elimle sahneye çıkaracağım. Dollhouse-1 2009 info-icon
I will smack you. Sana vururum. Sana vururum. Feci paralarım. Dollhouse-1 2009 info-icon
* baby, make your move make your move...* Bebeğim hamleni yap Hamleni yap Bebeğim hamleni yap Hamleni yap Ekibi çıkarman için sana ödediğimizin iki katını ödeyeceğiz. Dollhouse-1 2009 info-icon
You guys got me in the mood tonight. Beni tam havamda yakaladınız bu gece. Beni tam havamda yakaladınız bu gece. Bu gece beni keyfim yerinde yakaladınız. Dollhouse-1 2009 info-icon
I want you to meet somebody special. Özel biriyle tanışmanızı istiyorum. Özel biriyle tanışmanızı istiyorum. Özel biriyle tanışmanızı istiyorum. Dollhouse-1 2009 info-icon
This person... Bu kişi bana... Bu kişi bana... Bu kişi... Dollhouse-1 2009 info-icon
reminds me why I do what I do. ...yaptığım işi neden yaptığımı hatırlatıyor. ...yaptığım işi neden yaptığımı hatırlatıyor. ...bu işi neden yaptığımı hatırlamamı sağladı. Dollhouse-1 2009 info-icon
You know who you are. Kim olduğunu biliyorsun. Kim olduğunu biliyorsun. Kim olduğunu biliyorsun. Dollhouse-1 2009 info-icon
Come on. Show yourself! Haydi. Göster kendini! Haydi. Göster kendini! Haydi göster kendini. Dollhouse-1 2009 info-icon
Give it up for my1 fan! 1 numaralı hayranım için bir alkış! 1 numaralı hayranım için bir alkış! En büyük hayranım için bir alkış. Dollhouse-1 2009 info-icon
this is audra! Bu Audra! Bu Audra! Bu Audra! Dollhouse-1 2009 info-icon
What up, los angeles? Ne haber, Los Angeles? Ne haber, Los Angeles? N'aber, Los Angeles? Dollhouse-1 2009 info-icon
he's here. I feel it. I know it. O burada. Hissediyorum. Biliyorum. O burada. Hissediyorum. Biliyorum. O burada hissediyorum, biliyorum. Dollhouse-1 2009 info-icon
Stop the show. Gösteriyi bitir. Gösteriyi bitir. Gösteriyi durdur. Dollhouse-1 2009 info-icon
Because the background singer said so? Do it. Vokalist söyledi diye mi? Dediğimi yap. Vokalist söyledi diye mi? Dediğimi yap. Geri vokal istedi diye mi? Durdur dedim. Dollhouse-1 2009 info-icon
There's no way psycho got through security. O sapığın güvenliği aşmasına olanak yok. O sapığın güvenliği aşmasına olanak yok. O psikopatın güvenliğimizi aşmasının imkanı yok. Dollhouse-1 2009 info-icon
U know how many extra guys I hired just for tonight? Sırf bu gece için fazladan kaç adam tuttum, biliyor musun? Sırf bu gece için fazladan kaç adam tuttum, biliyor musun? Bu gece için fazladan kaç kişi kiraladım biliyor musun? Dollhouse-1 2009 info-icon
Just relax. Rahatla. Rahatla. Rahatla. Dollhouse-1 2009 info-icon
Hey, wait a minute. Bekle bir dakika. Bekle bir dakika. Dur bir dakika. Dollhouse-1 2009 info-icon
rayna, get down! Rayna, yere yat! Rayna, yere yat! Rayna, yat! Dollhouse-1 2009 info-icon
we got gunshot wounds to the right lower abdomen. Sağ alt karın bölgesinde kurşun yarası var. Sağ alt karın bölgesinde kurşun yarası var. Sağ alt karın kısmından vurulmuş bir yaralımız var. Dollhouse-1 2009 info-icon
Can you hear me? Beni duyabiliyor musun? Beni duyabiliyor musun? Beni duyabiliyor musun? Dollhouse-1 2009 info-icon
What's your name, buddy? Adın ne ahbap? Adın ne ahbap? Adın ne, arkadaş? Dollhouse-1 2009 info-icon
chest sounds are good; no sign of hothorax. Soluk alış verişi iyi, hemotoraks işareti yok. Soluk alış verişi iyi, hemotoraks işareti yok. Solunumu iyi gibi. Hemothoraks belirtisi yok. Dollhouse-1 2009 info-icon
He's cyanotic. I thought the lungs checked out. Siyanotik. Sanırım ciğerleri kontrol edildi. Siyanotik. Sanırım ciğerleri kontrol edildi. Siyanotik durumu geldi. Ciğerlerinde problem yok sanmıştım. Dollhouse-1 2009 info-icon
Must be the gases. I'm gonna lay some pvc. Dumandan olmalı. Polivinil klorür vereceğim biraz. Dumandan olmalı. Polivinil klorür vereceğim biraz. Gaz yüzünden olmalı. Ona pvc vereceğim. Dollhouse-1 2009 info-icon
He's gonna arrest... any... minute. Here we go. Her an kalbi durabilir. Hadi. Her an kalbi durabilir. Hadi. Her an kalbi durabilir. Haydi başlıyoruz. Dollhouse-1 2009 info-icon
What the hell is wrong with you? Senin sorunun ne? Senin sorunun ne? Senin derdin ne? Dollhouse-1 2009 info-icon
With me? You shut down my show. Sorunum mu? Benim gösterimi bitirdin. Sorunum mu? Benim gösterimi bitirdin. Benim derdim mi ne? Gösterimi durdurdun. Dollhouse-1 2009 info-icon
I saved your life. Hayatını kurtardım. Hayatını kurtardım. Hayatını kurtardım. Dollhouse-1 2009 info-icon
You've got no understanding of my life. Benim hayatımdan bir halt anladığın yok. Benim hayatımdan bir halt anladığın yok. Benim hayatımla ilgili hiçbir fikrin yok. Dollhouse-1 2009 info-icon
Okay, are there any drugs you're not on? Uyuşturucu falan mı aldın? Uyuşturucu falan mı aldın? Kullanmadığın uyuşturucu kaldı mı? Dollhouse-1 2009 info-icon
The guy was about to put a bullet in you, which, ps: Also stops the show. Adam seni vurmak üzereydi. Not: O zaman da gösteri sona erecekti. Adam seni vurmak üzereydi. Not: O zaman da gösteri sona erecekti. Hep öyle olur zaten. Hep öyle olur zaten. Bu adam seni vuracaktı ki bu da gösterinin biteceği anlamına geliyor. Hep öyle oluyor zaten. Dollhouse-1 2009 info-icon
You disappointed all those people. Tüm bu insanları hayal kırıklığına uğrattın. Tüm bu insanları hayal kırıklığına uğrattın. Herkesi hayal kırıklığına uğrattın. Dollhouse-1 2009 info-icon
I was gonna give 'em a show. Onlara bir gösteri yapacaktım. Onlara bir gösteri yapacaktım. Onlara gerçek bir gösteri verecektim. Dollhouse-1 2009 info-icon
Now all they'll say is I didn't give 'em a finish. Artık hep gösteriyi bitiremediğim konuşulacak. Artık hep gösteriyi bitiremediğim konuşulacak. Şimdi tek konuşacakları gösterimi bitiremediğim olacaktır. Dollhouse-1 2009 info-icon
They don't want to see you die. Onlar öldüğünü görmek istemiyor. Onlar öldüğünü görmek istemiyor. Senin ölmeni istemezler ki. Dollhouse-1 2009 info-icon
Did they grow you in a lab? Seni laboratuarda mı büyüttüler? Seni laboratuarda mı büyüttüler? Seni bir laboratuarda mı büyüttüler? Dollhouse-1 2009 info-icon
Do you know anything about people? İnsanlar hakkında herhangi bir şey biliyor musun? İnsanlar hakkında herhangi bir şey biliyor musun? İnsanlar hakkında en ufak bir şey biliyor musun? Dollhouse-1 2009 info-icon
They'd love to see me die. Benim öldüğümü görmeye bayılırlardı. Benim öldüğümü görmeye bayılırlardı. Ölmemi çok isterler. Dollhouse-1 2009 info-icon
80 years old, they'd be talking about tonight they was there when. 80 yaşında bile bu geceyi konuşacaklardı. O sırada orada olduğunu söyleyeceklerdi. 80 yaşında bile bu geceyi konuşacaklardı. O sırada orada olduğunu söyleyeceklerdi. 80 yaşına gelince bile bu geceden, burada olduklarından bahsedeceklerdi. Dollhouse-1 2009 info-icon
Rayna... you are not okay, okay? Rayna... İyi değilsin, tamam mı? Rayna... İyi değilsin, tamam mı? Dollhouse-1 2009 info-icon
You are having a breakdown. Bir çökme yaşıyorsun. Bir çökme yaşıyorsun. Bir sinir krizi geçiriyorsun. Dollhouse-1 2009 info-icon
Not a shave your head, flash your junk whacky phase. Bu saçını sıfıra vurmak gibi, uyuşturucudan kaynaklanan bir durum değil. Bu saçını sıfıra vurmak gibi, uyuşturucudan kaynaklanan bir durum değil. Kafanı kazıtıp oranı buranı millete gösterdiğin türden bir kriz değil. Dollhouse-1 2009 info-icon
You are truly unwell. Gerçekten iyi değilsin. Gerçekten iyi değilsin. Gerçekten hiç iyi değilsin. Dollhouse-1 2009 info-icon
So he puts me out of my misery. Beni öldürerek acılarımdan kurtaracaktı. Beni öldürerek acılarımdan kurtaracaktı. Acıma son verecekti. Dollhouse-1 2009 info-icon
What misery? Ne acısı? Ne acısı? Hangi acına? Dollhouse-1 2009 info-icon
What have you got to be miserable about? Acı duyacak neyin var? Acı duyacak neyin var? Acı çekecek neyin var ki? Dollhouse-1 2009 info-icon
No. Right, uh... Evet, doğru... Evet, doğru... Tabii ya... Dollhouse-1 2009 info-icon
I got to be happy. I got to be grateful.I got to be rebellious ...mutlu olmalıyım. Minnet etmeliyim. İtibar sağlayacak kadar... ...mutlu olmalıyım. Minnet etmeliyim. İtibar sağlayacak kadar... Mutlu olmalıyım. Şükretmeliyim. Asi olmalıyım... Dollhouse-1 2009 info-icon
but just enough to give me cred, so people know I'm not a factory girl. ...isyankâr olmalıyım, böylece insanlar fabrikada üretilmiş bir kız olmadığımı anlar. ...isyankâr olmalıyım, böylece insanlar fabrikada üretilmiş bir kız olmadığımı anlar. Dollhouse-1 2009 info-icon
But I am. Ama üretilmiş biriyim. Ama üretilmiş biriyim. Ama yapay biriyim. Dollhouse-1 2009 info-icon
I don't exist. I'm not a real person. Aslında yokum. Gerçek bir insan değilim. Aslında yokum. Gerçek bir insan değilim. Ben yokum. Gerçek bir insan değilim. Dollhouse-1 2009 info-icon
I'm everybody's fantasy. Herkesin fantezisiyim. Herkesin fantezisiyim. Milletin kafasında yarattığı biriyim. Dollhouse-1 2009 info-icon
And god help me if I try not to be. Ve tanrı korusun olmak istemiyorum. Ve tanrı korusun olmak istemiyorum. Öyle biri olmazsam günümü görürüm. Dollhouse-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 15884
  • 15885
  • 15886
  • 15887
  • 15888
  • 15889
  • 15890
  • 15891
  • 15892
  • 15893
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim