• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158214

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
My family is eating leftover meat loaf. Ailem evde kalmış köfteleri yiyor. Taken-5 2002 info-icon
My wife's either called the Peking Inn or Pizza Hut. Benim karım da Çin yemeği ya da pizza söylemiştir. Taken-5 2002 info-icon
I got married really young. First girl I had slept with. İlk yattığım kızla çok erken yaşta evlendim. Yattık, hamile kaldı, evlendik. Taken-5 2002 info-icon
First time I slept with her, she's pregnant, I'm married. avlanmak için bu kadar kaygılısınız? Taken-5 2002 info-icon
Anything to show my father I was grown up. Babama artık büyüdüğümü göstermek içindi. Taken-5 2002 info-icon
I just needed my own identity. Kendi kimliğimi bulmam gerekti. Tom Clarke'ın küçük kız kardeşi olamazdım. Taken-5 2002 info-icon
Big brother shadow. I hear that. Abinin gölgesi...Bunu duymuştum. Güneş, kardeşim Sam'in üzerinde doğup battı. Taken-5 2002 info-icon
I guess a lot of people do that. Hmm. Sanırım çok insan bunu yapıyor. Taken-5 2002 info-icon
They're just kids trying to get away from home. Onlar sadece evden kaçmaya çalışan çocuklar. Taken-5 2002 info-icon
They wind up smack dab in the middle of their lives Daha ne olduğunu anlamadan kendilerini hayatın ortasında buluveriyorlar. Taken-5 2002 info-icon
My kids are great. Benim çocuklarım harika. Taken-5 2002 info-icon
I guess everything's got its upside. Sanırım her şey baş aşağı olmuş. Taken-5 2002 info-icon
BECKY: Where are we? Neredeyiz? Şöyle söyleyeyim. Kardeşin kıskançlıktan çatlardı. Taken-5 2002 info-icon
We brought everything here from Wright Patterson in '76. '76'da her şeyi buraya getirdik. Her şeyin bir çatı altında toplanması daha mantıklı geldi. Taken-5 2002 info-icon
It's breathtaking, isn't it? Nefes kesici değil mi? Taken-5 2002 info-icon
I come in here sometimes by myself. Bazen yalnız başıma buraya gelirim. Taken-5 2002 info-icon
I...sit and just stare at him. Oturup ona bakarım. Taken-5 2002 info-icon
I keep feeling like if I stare just a little longer, Sanki uzun süre bakarsam anlayacakmışım gibi gelir. Taken-5 2002 info-icon
Thank you for showing me this. Bana bunu gösterdiğin için teşekkürler. Göstermeyecektim. Taken-5 2002 info-icon
ALLIE: People move through their lives sometimes İnsanlar hayatlarında bazen nereye gittiklerini bilmeden ilerlerler. Taken-5 2002 info-icon
Days pile up. and they get sadder and lonelier Günler geçer, insanlar daha yalnız, daha üzgün olurlar. Neden bu duruma geldiklerini bilmeden. Taken-5 2002 info-icon
Then something happens Sonra bir şey olur Taken-5 2002 info-icon
they meet someone who looks a certain way Gülüşünde bir şey olan ya da iyi görünen birisiyle tanışırlar. Belki de âşık olmak budur. Taken-5 2002 info-icon
finding someone who makes you feel a little less alone. Kendinizi daha az yalnız hissettiren birini bulmak. Taken-5 2002 info-icon
I'm moving. Did I tell you that? Taşınıyorum, sana söylemiş miydim? Hayır. Taken-5 2002 info-icon
Couple of air force sellouts write books, hit the talk show circuit, Bazı subaylar kitaplar yazarlar, talk şov sirklerine katılırlar... Taken-5 2002 info-icon
couple of guys make movies. ...bazıları film çeker. Taken-5 2002 info-icon
Carter says he saw a UFO. Carter UFO gördüğünü söylüyor. Sonra bir bakıyorsun tepeme üşüşmüşler. Taken-5 2002 info-icon
You and your brother didn't help. Where are you gonna go? Sen ve kardeşin yardımcı olmadınız. Nereye gideceksin? Taken-5 2002 info-icon
I got a spot picked out in Maine. Maine'de bir yer buldum. Taken-5 2002 info-icon
The gawkers will still come to the desert, Zevzekler çöle gelip, gördükleri deney uçaklarını uçan daire sanmaya devam edecekler. Taken-5 2002 info-icon
and we can continue our work undisturbed. Bu çocuk, uzaydan adamları getirecek. Taken-5 2002 info-icon
When are you leaving? Ne zaman gidiyorsun? Yarın gece. Taken-5 2002 info-icon
...come with me. ...benimle gel. Taken-5 2002 info-icon
I I didn't mean for this to happen. Ölüm fermanımızı imzaladın. Ben bunun olmasını istemedim. Seni dürüstlüğümle etkileyip, kardeşin hakkında bilgi koparacaktım. Ama böyle olmadı. Taken-5 2002 info-icon
I don't wanna be the man that I am, but with you, I'm somebody else. Ben kendimden hoşlanmıyorum, ama seninleyken bir başkası oluyorum. Olmak istediğim kişi oluyorum. Taken-5 2002 info-icon
Eric, we can't Eric olmaz Taken-5 2002 info-icon
What is so terribly wrong about that? Bunda ne kötülük var? Taken-5 2002 info-icon
Nothing's wrong with it. Hiç kötülük yok. Taken-5 2002 info-icon
It's just not possible. Sadece mümkün değil. Tabii ki mümkün. Taken-5 2002 info-icon
I'm gonna tell Julie about us. Julie'ye bunu anlatacağım. Taken-5 2002 info-icon
Come with me. Benimle gel. Ronnie'yi bırak ve benimle gel. Taken-5 2002 info-icon
Maine? Maine'e mi? Taken-5 2002 info-icon
The trucks are leaving Groom Lake tomorrow night, Kamyonlar yarın Groom Lake'den yola çıkacak... Taken-5 2002 info-icon
sneaking out across the desert to avoid your brother ...kardeşine ve gözcülerine çaktırmadan gizlice çölden geçecek. Taken-5 2002 info-icon
and his friends by the mailbox. Hepsi öldü. Taken-5 2002 info-icon
Your work. Senin işin. Taken-5 2002 info-icon
Tom says you've been taking people, experimenting on them. Tom insanları kaçırıp üzerinde deneyler yaptığınızı söylüyor. Taken-5 2002 info-icon
He says some of those people have died. Hatta bunlardan bazıları ölmüş. Becky yemin ederim kardeşin yanılıyor. Taken-5 2002 info-icon
Becky, I swear to you that your brother's wrong. Bunda ne kötülük var? Taken-5 2002 info-icon
I've never done anything to harm anyone. Ben kimseye zarar verecek bir şey yapmadım. Taken-5 2002 info-icon
Would you leave Ronnie? Ronnie'yi bırakır mısın? Taken-5 2002 info-icon
TOM: You're sleeping with him? Onunla yatıyor musun? Taken-5 2002 info-icon
It's not as simple as that. O kadar basit değil. Taken-5 2002 info-icon
Oh, okay. Oh tamam. O zaman sorun yok demek ki? Taken-5 2002 info-icon
He's leaving his wife. He wants me to leave Ronnie. O karısını bırakıyor. Benden de Ronnie'yi bırakmamı istiyor. Taken-5 2002 info-icon
He wants us to stop interfering in his business, Becky! İşine karışmamızı engellemek istiyor Becky. Taken-5 2002 info-icon
Owen Crawford's son. Owen Crawford'ın oğlu. Taken-5 2002 info-icon
The son of the man who ruined your mother's life. Annenin hayatını mahveden adamın oğlu. Bunu nasıl yaparsın? Taken-5 2002 info-icon
He's not his father. O, babası değil. Taken-5 2002 info-icon
He's covering up the biggest secret in American history. Amerika tarihinin en büyük sırrını saklıyor. Taken-5 2002 info-icon
He's lying to the entire public on a regular basis. Düzenli bir biçimde kamuoyuna yalan söylüyor. Taken-5 2002 info-icon
What in the hell makes you think he's not lying to you?! Sana da yalan söylemediğini nereden biliyorsun? Taken-5 2002 info-icon
You don't respect anything at all, do you? Hiçbir şeye saygı duymuyorsun değil mi? Taken-5 2002 info-icon
You're just a selfish little girl who married the wrong guy, Sen sadece yanlış adamla evlenmiş olan bencil küçük kızsın... Taken-5 2002 info-icon
and you're willing to walk on anyone's grave you have to get away from him. ...bundan kurtulmak için her şeyi çiğneyip geçmeye razısın. Taken-5 2002 info-icon
This is not about me and Eric. Bu benimle ilgili değil Eric. Owen'ın anneme yaptıklarıyla ilgili. Taken-5 2002 info-icon
It's about blowing the lid on this thing wide open. Bu artık her şeyin ortaya çıkmasıyla ilgili. Taken-5 2002 info-icon
How could something this huge have happened Nasıl olur da böyle büyük bir olaydan dünyanın haberi olmaz? Bu yanlış Becky. Taken-5 2002 info-icon
Did you tell him about Jacob? Ona Jacob'dan bahsettin mi? Taken-5 2002 info-icon
You don't trust him, either. Ona sen de güvenmiyorsun. Taken-5 2002 info-icon
Well...you're making short work of that book. Bayağı hızlı gidiyorsun. Buralarda yapacak fazla bir şey yok. Taken-5 2002 info-icon
Not a lot to do around here, you know. Sanırım bu enerjisi tükenen bir pil gibi. Taken-5 2002 info-icon
Well, your deposit is not disintegrating as quickly as I had hoped. Kafandaki şey tahmin ettiğim kadar hızlı parçalanmıyor. Bu, Brazel kliniğinden Dr. Patterson. Taken-5 2002 info-icon
Does this look anything like an astronaut's helmet? Bu astronot kaskına benziyor mu? Harika görünüyor. Taken-5 2002 info-icon
I wish Dad was here. Keşke babam da olsaydı. O, bu şeyleri iyi yapıyor. Taken-5 2002 info-icon
Go on. Sen bak. Taken-5 2002 info-icon
Hello? Hey. big guy. Alo? Hey koca adam. Taken-5 2002 info-icon
Hey, Dad. Mum, it's Dad. Selam baba. Anne, babam. Oyunuma gelebilecek misin? Taken-5 2002 info-icon
I'm sure gonna try. Deneyeceğim. Cadılar bayramı nasıldı? Taken-5 2002 info-icon
Allan Holmes called you crazy. so I punched him. Allen Holmes sana deli dedi, ben de çaktım yumruğu. Taken-5 2002 info-icon
then some guy pulled me off. I was gonna punch him again. Eğer araya girmeselerdi birkaç tane daha yerleştirecektim. Taken-5 2002 info-icon
but he wanted me to go to the Lemke's house Ama beni Lemke'lerin evine davet etti. Çünkü orada perili ev varmış. Taken-5 2002 info-icon
It was so cool. Can you come to my play? Çok harikaydı. Oyunuma gelecek misin? Taken-5 2002 info-icon
I hope so. Umarım. Annenle konuşabilir miyim? Tamam. Bir saniye. Seni istiyor. Taken-5 2002 info-icon
Hi, honey. Hey. Merhaba canım. Selam. Taken-5 2002 info-icon
They're moving me. Beni naklediyorlar. Kafamdaki şey gitmiyor. Yeni bir doktor geldi... Taken-5 2002 info-icon
and they're gonna take me to someplace called the Brazel Clinic ...beni Brazel kliniği diye bir yere götürüp orada yardımcı olmaya çalışacaklar. Taken-5 2002 info-icon
Call me when you get there. I love you, too. Yeah. Oraya varınca beni ara. Ben de seni seviyorum. Tamam. Taken-5 2002 info-icon
I sure hope that Dad's all right. Umarım babam iyidir. Taken-5 2002 info-icon
Maybe I shouldn't have told him Belki de ona Allan'la kavga ettiğimi söylemeliydim. Taken-5 2002 info-icon
I don't want him to worry about me. Benim için endişe etmesini istemiyorum. Taken-5 2002 info-icon
Mum? Mum, what's wrong? Anne? Anne, sorun ne? Taken-5 2002 info-icon
It's a big country. Yeah. Büyük bir ülke. Evet. Taken-5 2002 info-icon
We'll take care of that thing in your head. Kafandaki şeyi halledeceğiz. Ondan kurtulunca, artık küçük gri adamlar olmayacak. Taken-5 2002 info-icon
I'm ready. That's good. Hazırım. İyi. Taken-5 2002 info-icon
How'd you know the little men were grey? Onların gri olduğunu nereden bildin? Taken-5 2002 info-icon
Educated guess. Right. Eğitimli tahmin. Doğru. Taken-5 2002 info-icon
One small step for mankind I mean, man. İnsanlık için...Yani bir insan için küçük bir adım. Taken-5 2002 info-icon
One giant leap for mankind. İnsanlık için dev bir atılım. Taken-5 2002 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158209
  • 158210
  • 158211
  • 158212
  • 158213
  • 158214
  • 158215
  • 158216
  • 158217
  • 158218
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim