• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158190

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
but in 1 958, there was something in the sky Ama 1958'de, gökyüzünde başka bir şey vardı. Aurora Borealis değildi. Taken-1 2002 info-icon
There were these lights in the sky...dancing, Gökyüzünde inanamayacağın hareketlerle dans eden ışıklar vardı. Taken-1 2002 info-icon
coming down out of the sky and disappearing into the woods. Gökten inip, ormanda kayboluyorlardı. Taken-1 2002 info-icon
My Nadine went walking in there, trying to see what they were. Nadine ne olduğuna bakmak için oraya gitti. Taken-1 2002 info-icon
She came back a day and a half later, Bir buçuk gün sonra nerede olduğunu, başına neler geldiğini hatırlamaz bir halde geri döndü. Taken-1 2002 info-icon
It was about four months after that she started to show. Geri dönmesinden 4 ay sonraydı. 59 başında ikizler doğdu. Taken-1 2002 info-icon
The pregnancy was hard, real hard, and the birth killed her. Hamileliği çok zor geçti. Doğum sırasında öldü. Taken-1 2002 info-icon
I was Nadine's only family, so I took the boys. Nadine'in tek ailesi bendim. Oğlanları ben aldım. Onlara Larry ve Lester adını verdim. Taken-1 2002 info-icon
They were all wrong, those boys, right from the start, O çocuklarda en başından beri bir terslik vardı. Ama sadece bu değildi. Taken-1 2002 info-icon
It was how they looked and what they could do. Dış görünüşleri ve yapabildikleri şeyler de farklıydı. Taken-1 2002 info-icon
They could peer inside a fellow, even when they were small. Çok küçüklerken bile her şeyi dikkatle inceliyorlardı. Taken-1 2002 info-icon
When I looked in this boy's eyes. what I saw... O çocuğun gözlerine baktığım zaman gördüğüm... Taken-1 2002 info-icon
what I saw there was all my memories and all my fears. Orada tüm anılarımı ve korkularımı gördüm. Taken-1 2002 info-icon
After a little while, it got too hard for us to stay in town. Çok geçmeden kasabada kalmak bizim için zorlaştı. Taken-1 2002 info-icon
Folks just didn't want them around, so... İnsanlar onları civarda istemiyorlardı. O yüzden biz de ormana geldik. Taken-1 2002 info-icon
stayed in this cabin my father had built for hunting trips Babamın avcılık zamanında yaptığı kulübede kaldık. Taken-1 2002 info-icon
How much did you tell him, Leo? Ona ne kadarını anlattın Leo? Taken-1 2002 info-icon
Well, doesn't really matter. Pek fark etmez. Taken-1 2002 info-icon
We're gonna take that drive I promised you. Şimdi sana söz verdiğim gibi ormana gideceğiz. Taken-1 2002 info-icon
You killed one of the twins, didn't you? İkizlerden birini sen öldürdün değil mi? Taken-1 2002 info-icon
You killed him, you wrapped him up and stuck him in that chamber. Onu öldürdün, sardın ve o mezara koydun. Larry. En kötü olanıydı. Taken-1 2002 info-icon
Took to trying out his abilities when he was 1 6 years old. 16 yaşına geldiğinde yeteneklerini denemeye başladı. Leo bundan bahsetti mi? Taken-1 2002 info-icon
Leo mention that? Hmm? Hadi! Taken-1 2002 info-icon
All the dead dogs and cattle? Ölü köpeklerden ve ahır hayvanlarından? Ormandaki avcılara yaptıklarından? Taken-1 2002 info-icon
This town makes its living off of hunting season. Bu kasaba geçimini avcılıkla sağlıyor. Neredeyse on yıl, kimse ormana gitmeye cesaret edemedi. Taken-1 2002 info-icon
Leo wouldn't go near that cabin himself. Leo bile o kulübeye gidemiyordu. Taken-1 2002 info-icon
It's my job to keep this town safe for everybody. Benim işim bu kasabayı herkes için güvenli kılmak. O oğlan bir tehlikeydi. Taken-1 2002 info-icon
I went up there to try to talk some sense into him. Onunla konuşmak için oraya gittim. Taken-1 2002 info-icon
Anyway, I didn't wrap him up. İki hafta önce, bir gün onları görmüş. Tarlasının üzerinde gökyüzü gemilerle doluymuş. Güpegündüz. Neyse. Onu ben sarmadım. Bir ağacın altına gömdüm. Taken-1 2002 info-icon
How he wound up in that burial pit, wrapped up like that... Nasıl sarılıp o mezara gittiği hakkında bazı fikirlerim var. Taken-1 2002 info-icon
Come on! Get after him! Hadi düş peşine! Taken-1 2002 info-icon
KERBY: Damn it! Kahretsin! Taken-1 2002 info-icon
This way. Come on. Şu tarafa. Hadi. Taken-1 2002 info-icon
MAN: It's the sheriff. ...GMC Sierra sürüyor. Şerif burada. Taken-1 2002 info-icon
Louise, what the hell is going on? Louise neler oluyor? Onun peşine gidiyoruz Kerby. Taken-1 2002 info-icon
My daughter's still missing, and we know who's responsible. Kızım hala kayıp ve kimin sorumlu olduğunu biliyoruz. Pekâlâ gidelim. Taken-1 2002 info-icon
She's hurt bad. Kötü yaralanmış. Taken-1 2002 info-icon
Must have tried to climb a tree to see where she was, and she fell. Herhalde nerede olduğuna bakmak için ağaca tırmandı ve düştü. Taken-1 2002 info-icon
Her leg's broke in a couple of places. Bacağı bir kaç yerden kırılmış. Taken-1 2002 info-icon
I sneak up when she's asleep, leave her food and water, Uyurken gizlice gelip ona su ve yiyecek bırakıyorum. Ama kasabaya geri götüremem. Taken-1 2002 info-icon
I'm afraid she'll look at me. Bana bakacak diye korkuyorum. Taken-1 2002 info-icon
What happens when people look at you? İnsanlar sana bakınca ne oluyor? Taken-1 2002 info-icon
When my brother and I were kids... Kardeşimle ben küçükken genelde insanları korkuturduk. Taken-1 2002 info-icon
I think people look at us, they see too much. Galiba insanlar bize bakınca çok fazla şey görüyor. Taken-1 2002 info-icon
All their memories. Tüm anılarını. Taken-1 2002 info-icon
All their fears. Tüm korkularını. Taken-1 2002 info-icon
I guess you could say. Herhalde öyledir. Taken-1 2002 info-icon
Why'd you wrap your brother up like that? Havalandırma borularında da bir adamımız var. Kardeşini neden öyle sardın? Taken-1 2002 info-icon
My brother and l...sometimes... Kardeşim ve ben...bazen... Taken-1 2002 info-icon
we would draw in this weird language. ...bu garip şekilleri çizerdik. Taken-1 2002 info-icon
We never knew what it meant, Ne anlama geldiğini bilmiyorduk. Taken-1 2002 info-icon
but it looked kind of like in books and stuff about ancient Egypt. Ama kitaplarda gördüğümüz eski Mısır yazılarına benziyordu Taken-1 2002 info-icon
I knew it was important, like...maybe magic or something. Önemli olduğunu biliyordum... Sihir falan gibi bir şey. Taken-1 2002 info-icon
I thought maybe if l... wrapped him up like that, Düşündüm ki, eğer onu öyle sararsam ve o yazılarla dolu özel bir yere koyarsam.... Taken-1 2002 info-icon
put him somewhere special with that writing all around him... Tamam. Taken-1 2002 info-icon
Maybe he'd come back to life. Belki canlanır diye mi düşündün? Taken-1 2002 info-icon
Kind of foolish, huh? Aptalca değil mi? Hayır Lester hayır. Hiç de aptalca değil. Taken-1 2002 info-icon
I think you loved your brother very much. Bence sen kardeşini çok sevdin. O mezarı kazan kişilerin hiçbirine... Taken-1 2002 info-icon
Whatever it is I do to people... İnsanlara her ne yapıyorsam... Taken-1 2002 info-icon
I guess it got stronger after Larry died. Sanırım Larry öldükten sonra daha da güçlendi. Taken-1 2002 info-icon
I really never meant for anyone to get hurt. Gerçekten, asla kimseye zarar vermek istemedim. Taken-1 2002 info-icon
You're hurt, too. Sen de yaralısın. İkiniz için bir doktor bulayım. Taken-1 2002 info-icon
Just worry about the little girl. Sen sadece küçük kızı düşün. Taken-1 2002 info-icon
Are you the one who's been bringing me food? Bana yiyecekleri sen mi getiriyordun? Hayır canım. Ben değildim. Taken-1 2002 info-icon
Is that him over there? O muydu? Teşekkür etmek istiyorum. Taken-1 2002 info-icon
His name's Lester. You can thank him later, okay? Onun adı Lester. Daha sonra teşekkür edersin tamam mı? Taken-1 2002 info-icon
Right now, I'm gonna have to pick you up, Şimdi seni kucağıma almam lazım. Canın biraz yanabilir. Cesur olacak mısın? Taken-1 2002 info-icon
Hey, stop! Hey. Durun! Küçük kız burada! Bir şeyi yok! Taken-1 2002 info-icon
Stop! Stop pouring the gas! Durun! Benzin dökmeyi kesin! Dışarı çıkıyoruz! Taken-1 2002 info-icon
Come on, sweetie. It's okay. Gel canım her şey yolunda. Taken-1 2002 info-icon
Come on. All right. Gel. Aferin. Taken-1 2002 info-icon
Mister? Bayım? Teşekkürler. Taken-1 2002 info-icon
Oh, God. Baby. Tanrım. Bebeğim. Taken-1 2002 info-icon
Oh, my God. Baby, did he do this to you? Bebeğim bunu sana o mu yaptı? Hayır anne ağaçtan düştüm. Taken-1 2002 info-icon
Get her back to the car, Louise. Onu arabaya götür Louise. Bu işi artık sona erdirelim. Taken-1 2002 info-icon
Why don't you let me take it from here? Bırakın bundan sonrasını ben halledeyim. Eric sen burada ne arıyorsun? Taken-1 2002 info-icon
You're not a hard man to follow, Sam. Sen takip edilmesi zor bir adam değilsin Sam. Taken-1 2002 info-icon
From everything the sheriff and Dr Shilling have told me, Şerifin ve Dr. Shilling'in anlattıklarına bakılırsa, proje için çok önemli şeyler bulmuşsun. Taken-1 2002 info-icon
some sort of half breed or something. Bir çeşit melez, ya da onun gibi bir şey. Taken-1 2002 info-icon
That's why you're here? Bu yüzden mi geldin? Yanlış bir şey yapmayasın diye buradayım. Taken-1 2002 info-icon
The sheriff says you've been uncooperative. Şerif pek işbirlikçi olmadığını söyledi. Taken-1 2002 info-icon
Look, there's nothing here for you. Bak burada seni ilgilendiren bir şey yok. Sanırım kendim görsem daha iyi olur. Taken-1 2002 info-icon
Eric, you can't go in there. Eric içeri giremezsin. Beni durduracak mısın? Taken-1 2002 info-icon
You could be killed. Öldürülebilirsin. Taken-1 2002 info-icon
You care about me, Sam. I'm touched. Beni düşünüyorsun Sam. Çok etkilendim. Haklı evlat. Oraya girmek istemezsin. Taken-1 2002 info-icon
Eric, no. Get your hands off me! Eric hayır. Çek ellerini üzerimden. Taken-1 2002 info-icon
I'm not gonna let you take him! Onu almana izin vermeyeceğim. Taken-1 2002 info-icon
Lester don't want to hurt anybody. Get out of here. Lester kimseye zarar vermek istemiyor. Gidin buradan. Taken-1 2002 info-icon
Step away from the porch, Leo. Avludan çekil Leo. Anne, Lester'a zarar mı verecekler? Taken-1 2002 info-icon
Hush, honey. Sessiz ol canım. Acısına son vereceğiz. Taken-1 2002 info-icon
I let you people take my boys before, Daha önce oğullarımı almanıza izin verdim, bakın başıma neler geldi? Hayır efendim çekilmiyorum. Taken-1 2002 info-icon
MAN: Get that gasoline on it. Dök üzerine benzini. Anne hayır! Taken-1 2002 info-icon
You want him now, little brother? He's all yours. Onu istiyor musun? kardeşim. Hepsi senindir. Taken-1 2002 info-icon
Lester, you gotta get out of here. Lester buradan çıkmalısın. Taken-1 2002 info-icon
Larry didn't mean to hurt anyone, either. Larry'de kimseye zarar vermek istemiyordu. Taken-1 2002 info-icon
They came out with cameras to take pictures of the freaks. Ucubelerin resmini çekmek için kameralarla geldiler. Larry kendini kaybetti. Taken-1 2002 info-icon
We gotta go! Gitmeliyiz. Ne gerek var? Nereye gideceğim ki? Taken-1 2002 info-icon
We'll figure something out. You better get out of here. Bir yolunu buluruz. Buradan çıksan iyi edersin. Taken-1 2002 info-icon
Lester, come on. Lester hadi. Taken-1 2002 info-icon
Oh, my goodness! Aman yarabbi! Taken-1 2002 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158185
  • 158186
  • 158187
  • 158188
  • 158189
  • 158190
  • 158191
  • 158192
  • 158193
  • 158194
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim