Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 156458
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Yeah. No, I get it. I get it. | Evet. Anladım. Anladım Peki tamam. Anladım, anladım. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Maybe I was showing off a little bit, | Belki birazcık hava atıyordum, Belki biraz gösteriş yapıyordum... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| but you're a tough man to compete with, George. | ama sen de yarışması zor adamsın, George. ...ama sen yarışmak için zorlu bir rakipsin George. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Are we in competition? | Yarış mı yapıyoruz? Yarışmada mıyız? | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I mean, back in college, you were the guy. | Demek istediğim, üniversitedeyken sen popüler çocuktun. Demek istediğim üniversitede sen taşaklıydın. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| You got invited to all the great parties. | Tüm büyük partilere davet edilirdin. Tüm muhteşem partilere sen davet edilirdin. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| You got all the hot chicks. | Tüm giderli kızları sen kapardın. Tüm ateşli hatunları sen kapardın. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Alissa Berlinger was hot, | Diğerlerini bilmem ama, Alissa Berlinger ateşliydi... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| but I don't know about the rest of 'em. | Alissa feciydi dostum. ...ama diğerlerinden pek emin değilim. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Okay, maybe some of them were hot, too, | Tamam, diğerleride biraz giderli olabilir Tamam belki bir kaç tanesi daha ateşliydi. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| but come on, man. You got Jill. | ama baksana. Jill'i sen aldın. Hadi ama adamım sen Jill'i kaptın. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Yeah, I got Jill. I did. | Evet, Jill'i ben aldım Evet ben Jill'i kaptım. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I just felt like people gave you crap | Sadece insanlar seninle takıldığım için sana Benimle takıldığın için, insanların hayatı sana zehir ettiğini düşünüyorum. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| for hanging out with me. | kötü davranıyolar gibi hissediyordum | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| They did... | Davrandılar... Öyle yaptılar... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| But I'm sure people out here give you crap | Ama eminimki burdaki insanlarda sana benimle takıldığın ...ama eminim benimle takıldığın için senin hayatında zehir oldu. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| for hanging out with me. | için kötü davranıyorlardır. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I'm ke the... the village idiot... | Ben köyün... köyün aptalıyım. Budala köylü gibiydim... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Or something. | Ya da onu gibi birşey. ...ya da öyle bir şey. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Village idiot? No. | Köyün aptalı mı? Hayır. Budala köylü mü? Hayır. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| It's just... you're poorer than everyone else, | Sadece... sen diğerlerinden daha çulsuzsun, Sadece herkesten fakirdin... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| and some people question your ethnicity. | ve bazıları kökenin hakkında soru soruyorlar. ...ve insanlar etnik kökenini sorguluyordu. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Come on. | Hadi ama. Neyse. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Let... let's put all of this behind us, all right? | Sadece bunların arkamızda bırakalım olur mu? Hadi bunların hepsini geride bırakalım olur mu? | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Let's fix that tooth. | Şu dişi düzeltelim. O dişi düzeltelim hadi. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Uh, wait, wait. | Ah, bekle, bekle. Dur bir saniye. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| So we're good? | Aramız iyi mi? Barıştık mı yani? | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| We're good. | İyi. Barıştık. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I'm serious, Noah. | Ben ciddiyim, Noah. Ciddiyim Noah. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I don't want you to work on me if you're still angry. | Hala kızgınsan üzerimde çalışmanı istemiyorum. Eğer hala bana kızgınsan dişime dokunmanı istemiyorum. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| What's a little fear between friends? | Arkadaşlar arasında küçük bir kızgınlığın ne önemi varki? Arkadaşlar arasında neyin korkusu olabilir ki? | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Smoothie? I didn't put ice in it. | Meyve suyu? İçine buz atmadım. Smoothie ister misin? İçine buz koymadım. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I know your mouth's still a little sensitive | Ağzının hala hassas olduğunu biliyorum. Dişlerinin hâlâ hassas olduğunu biliyorum. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| hey. Look at me. You are a good person. | hey. Bana bak. Sen iyi bir insansın. Bana bak. Sen iyi bir insansın. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Mnh. Pfft. Doubtful. | Mnh. Pfft. Şüpheli. Orası şüpheli. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| What did I accomplish? | Neyi başarabildim ki? Neyi başardım ki? | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I sent a homeless lady man countertop appliances, | Evsiz bir travestiye tezgah aletleri yoladım, Evsiz bir eşcinsele mutfak aletleri gönderdim... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| and she doesn't even have a countertop. | ve bir tezgahı bile yok. ...ve onun mutfağı bile yok. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Yeah, but you also made a group of very self obsessed people | Evet, ama aynı zamanda bir grup sadece kendini düşünen insana Evet ama aynı zamanda sadece kendini düşünen insanlardan... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| care about someone other than themselves, | başkalarını da düşünmeyi öğrettin. ...başkalarını da düşünen bir grup oluşturdun... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| and that's huge. | Bu büyük bir şey. ...ve bu büyük bir şey. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I guess it is. | Sanırım öyle. Galiba öyle. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Yes, it is, and it was you they decided to care about, | Evet öyle ve onlara bunu yaptıran sendin, Evet öyle ve onlara bunu öğreten sensin... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| and I know why because you are a sweet lady, | çünkü sen tatlı bir bayansın ve, ...ve nedenini biliyorum çünkü sen tatlı bir kızsın... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| and you have a smart heart on your holders. | içinde çok zeki bir yüreğin var. ...ve harika bir kalbin tutuluyor. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I'm on pain medication. | İlaçların etkisindeyim. Ağrı kesici aldım. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I know, dad. Whoa. I know. | Biliyorum, baba. Vav. Biliyorum. Biliyorum baba. Hop. Biliyorum. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Go to sleep, okay? | Bi güzel uyu, tamam mı? Uyu tamam mı? | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Mm hmm. | Mm hmm. Olur. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Sleep. | Uyuyorum. Uyumak. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Gladys? | Gladys? Gladys mi? | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Hey, girl. | Selam, kızım N'aber kız. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Justanted to thank you for the blessings. | Yardımların için teşekkür etmek istiyorum. Sadece nimetler için teşekkür etmek istedim. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I sold most of that crap you sent me | Bana yolladığı ıvır zıvırları sattım Bana gönderdiğin o çerçöpün çoğunu sattım... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| and used the money to buy a pop up tent, | ve parayla şişme bir çadır aldım, ...ve o parayla açılır çadır almak için kullandım... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| so... If you ever need a place | Eğer şehirde kalacak bir ...eğer şehirde kalacak yere ihtiyacın olursa kızım ara beni. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| to stay in the city, girl... Call me. | yere ihtiyacın olursa, kızım... Beni ara. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I also bought a prepaid cell phone, | Aynı zamanda kullanımı kolay, Ayrıca kontörlü bir cep telefonu aldım... | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| which has made turning tricks a whole lot easier. | faturalı bir cep telefonu aldım kendime. ...işleri halletmek çok daha kolaylaştı. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Good looking out, Gladys. | Kendine iyi bak, Gladys. Kendine cici bak, Gladys. | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| I can't believe he has her own stationery. | Kendine ait bir yeri olduğuna inanamıyorum. Kendine ait mektup kağıdı ve zarfı olduğuna inanamıyorum! | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| Sync and corrected by dr.jackson for www.addic7ed.com | ozgun.kasap & furkancavus | Suburgatory Charity Case-1 | 2011 | |
| They say it's always quiet before the storm, | Fırtınadan önce her zaman sessiz olur derler... | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| but here in the suburbs, it's just quiet. | ...ama burada, varoşlarda, sadece sessizdir. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Swallowed. | ...yutkundum. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| I can't eat any quieter. | Daha sessiz yiyemem. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| No. Listen. | O değil. Dinle. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Sirens. Police sirens! | Sirenler. Polis sirenleri. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| How great is it to not hear that all the time? | Bunu sürekli duymamak ne güzel değil mi? | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Are you kidding? It sounds like home. | Dalga mı geçiyorsun? Eve benziyor. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| What chirping birds are to the suburbs, | Varoşlarda kuşların cıvıltısı neyse... | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| police sirens are to the city, | ...şehirde de polis sireni odur. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| and for a homesick girl, this was music to my ears. | Ve bu evini özleyen bir kız için müzik gibiydi. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| A siren could signify almost anything... | Sirenler her şeye işaret olabilirdi. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Arson, murder... | Kundakçılık, cinayet... | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Dolls! Dolls? | Oyuncak bebekler! Oyuncak bebekler mi? | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Someone stole my entire Shirley temple doll collection. | Birisi tüm Shirley bez bebek koleksiyonumu çaldı. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Can you describe the dolls, ma'am? | Bebekleri tarif edebilir misiniz bayan? | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| "Lollipop" Shirley was last seen wearing a sailor outfit. | Lolipop Shirley son görüldüğünde denizci kıyafeti giyiyordu. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Um, "curly top" Shirley was | Kıvırcık Shirley kısa kollu kırmızı puantiyeli elbise giyiyordu. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| I don't know what's wrong with me. I'm so flustered. | Ne sorunum var bilmiyorum. Çok fena allak bullak oldum. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Take a deep breath, ma'am. | Derin bir nefes alın bayan. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| It's natural to be a little shaken up. | Birazcık sarsılmak doğaldır. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Well, of course I am shaken up. | Ya tabii ki de sarsıldım. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| They're valuable dolls, collectibles. | Onlar çok değerli bebekler. Koleksiyonluk. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| Original Shirleys, mint condish. | Orijinal Shirley'ler, çok değerliydi. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| The cops are here for dolls? | Polisler bebekler için mi burada? | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| I've been up since 4:00 A.M. | Sabah 4'ten beri ayaktayım. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| This is so exciting. | Çok heyecanlı. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| It's probably the most exciting thing | Bu muhtemelen şimdiye kadar bu civarda olan en heyecanlı şeydir. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| I bet it is. | Kesin öyledir. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| I don't know. Try to fit her in at 3:00. | Bilmiyorum. Onu 3'e ayarlamaya çalış. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| I am on my way in right now. | Şu anda yoldayım. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| God. I am sorry that I am late. | Tanrım. Kusura bakma geç kaldım. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| It has been a crazy morning. | Çok çılgın bir sabahtı. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| I mean, this break in is a gift. | Yani bu hırsızlık süper oldu. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| I mean, terrible for the shays, of course, | Yani Shay'ler için berbat tabii ki... | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| but great if you're in the dental game. | ...ama eğer dişçiysen mükemmel. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| They're not asking you to look | Bebeklerinin dişlerine bakmanı istemiyorlar, değil mi? | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 | |
| This whole town is on edge. They are grinding their teeth. | Halk çok endişeli. Hepsi dişlerini gıcırdatıyor. | Suburgatory Don't Call Me Shirley-1 | 2011 |