Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 156349
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We can tie it together with No. | Birbirine bağlayabiliriz Hayır. Birbirine bağlayabiliriz... Hayır. Birbirine bağlayabiliriz... Hayır. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Hang on, Stuart! | dayan, Stuart! | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Margalo, what are you doing? Stuart, I'm coming! Grab on! | Margalo, ne yapıyorsun? Stuart, Geliyorum! Tutun! Margalo, ne yapıyorsun? Stuart, Geliyorum! Tutun! Margalo, ne yapıyorsun? Stuart, Geliyorum! Tutun! | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Lower! Lower! | Aşağı! Aşağı! | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Are you all right? Are you hurt? | İyimisin? Yaralandın mı? İyi misin? Yaralandın mı? İyi misin? Yaralandın mı? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Don't scare me like that. | Beni böyle korkutma. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Margalo, you're the best friend I ever had. | Margalo, sahip olduğum en iyi arkadaşımsın. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
What if someone had accidentally turned on the garbage disposal? | Eğer birisi kazayla çöp öğütücüyü çalıştırsaydı? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I would not have let that happen. | Bunun olmasına izin vermem. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
You let him go down the drain. He wanted to go. | Giderden inmesine izin verdin. O gitmek istedi. Giderden inmesine izin verdin. O gitmek istedi. Giderden inmesine izin verdin. O gitmek istedi. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
If Martha wanted to go up the chimney... | Eğer Martha bacaya tırmanmak istese... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
...or George wanted to go into the toilet, would you let them? | ...yada George tuvalet deliğine girmek istese, izin verecekmisin? ...ya da George tuvalet deliğine girmek istese, izin verecek misin? ...ya da George tuvalet deliğine girmek istese, izin verecek misin? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I love Stuart as much as you do. | Stuart ı en az senin kadar ben de severim. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I just don't happen to be quite as.... | Ben sadece bu kadar.... Ben sadece bu kadar... Ben sadece bu kadar... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Emotional? Irrational? What were you going to say? | Duygusal? Mantıksız? Ne söyleyecektin? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I know I'm overprotective, it's just... | Biliyorum ben aşırı korumacıyım, bu sadece... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
...I can't stand the idea of Stuart getting hurt. | ...Stuart a bişey olacağı fikrine dayanamıyorum. ...Stuart a bir şey olacağı fikrine dayanamıyorum. ...Stuart a bir şey olacağı fikrine dayanamıyorum. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I'm sorry, Stuart. | Üzgünüm, Stuart. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
You people sure like your meat loaf. | Eminim rulo köfteyi çok seviyorsunuz. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
You find the ring? | Yüzüğümü buldun mu? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Everything but. | Herşeyi fakat. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Has anyone seen Margalo? I can't find her anywhere. | Margalo yu gören var mı? Onu hiçbir yerde bulamadım. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Maybe she just went for a walk or a little flight around the neighborhood. | Belki yürüyüşe çıkmıştır belkide çevrede bi tur atacaktır. Belki yürüyüşe çıkmıştır belki de çevrede bir tur atacaktır. Belki yürüyüşe çıkmıştır belki de çevrede bir tur atacaktır. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Sure, to strengthen her wing. | Tabi kanadını güçlendirmesi gerek. Tabii kanadını güçlendirmesi gerek. Tabii kanadını güçlendirmesi gerek. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Yeah, maybe. But why'd she leave me her pin? | Evet, olabilir. Ama bana niye rozetini bıraktı? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Oh, you know, Stuart... | Oh, bilirsin, Stuart... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
...Margalo is kind of a free spirit. | ...Margalo sanki özgür ruh gibi. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Maybe she just felt it was time to go. | Belki de gitmesi gerektiğini hissetti. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Without even saying goodbye? | bir hoşçakal demeden bile mi? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I think I know what happened. I think that falcon got her. | Sanırım ne olduğunu biliyorum. Sanırım o şahin onu götürdü. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Yeah? I'm going to find her. | Evet? Onu bulacağım. Evet? Onu bulacağım. Evet? Onu bulacağım. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
And don't try to talk me out of it. I've made up my mind. | ve beni vazgeçirmeye çalışma. Kararımı verdim. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Are you crazy? You can't go out there. | Kafayı mı yedin? Oraya gidemezsin. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Because I'm too small? Let me tell you something, you're as big as you feel. | Çünkü ben çok küçüğüm öyle mi? Sana bişey söyleyeyim mi hissettiğin kadar büyüksündür. Çünkü ben çok küçüğüm öyle mi? Sana bir şey söyleyeyim mi hissettiğin kadar büyüksündür. Çünkü ben çok küçüğüm öyle mi? Sana bir şey söyleyeyim mi hissettiğin kadar büyüksündür. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Then let me come with you. | O zaman gelmeme izin ver. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
No, I need you to stay and cover for me. | Hayır, Burada kalıp beni idare etmelisin. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Cover for you? How? | Seni idare etmek mi? Nasıl? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Make something up. You're smart. | Bişeyler bul. Sen zekisin. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Stuart, she's just a bird. | Stuart, o sadece bir kuş. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
No, George, she's my friend. | Hayır, George, o benim arkadaşım. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
And when you're friends with Stuart Little, you're friends for life. | ve eğer Stuart Little ile arkadaşsan, hayat boyu arkadaşsındır. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Well, ifyou won't let me come, at least get somebody to go with you. | Pekala, eğer gelmeme izin vermezsen, en azından biri seninle gelmeli. Pekâlâ, eğer gelmeme izin vermezsen, en azından biri seninle gelmeli. Pekâlâ, eğer gelmeme izin vermezsen, en azından biri seninle gelmeli. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Snow! | Snow! | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
The good silverware's in the dining room. Take anything, but don't hurt me. | Gümüşlükler yemek odasında. Herşeyi al, fakat canımı yakma. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
It's me. Stuart. | Benim. Stuart. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
You. This better be important. | Sen. Bu baya bi önemli olmalı. Sen. Bu baya bir önemli olmalı. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Margalo's still missing. | Margalo hala kayıp. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I should've been more specific. I meant important to me. | Daha belirgin olmam gerekirse. Demek istediğim o benim için de çok önemli. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I'm going to look for her. I hoped you'd come. | Onu aramaya gidiyorum. Umarım sende gelirsin. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Look, Stuart, do yourself a favor. Buy a parakeet and forget her. | bak, Stuart, kendine bir iyilik yap. Ufak bir papağan al ve unut onu. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I can't forget her. She's in terrible trouble and I have to help her. | Onu unutamam.O berbat bir belanın içinde ve ona yardım etmem gerek. Onu unutamam. O berbat bir belanın içinde ve ona yardım etmem gerek. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I mean what am l, a man or a... | Demek istediğim neyim ben, bir erkek... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
...mouse? | ...yada bir fare? ...ya da bir fare? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Is that a trick question? | Bu aldatmacalı bir soru mu? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
It's important. You got to help me. | Bu önemli. Bana yardım etmelisin. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
And why would I do that? | Ee neden bunu yapayım ki? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Well, because we're family... | Pekala, çünkü biz bir aileyiz... Pekâlâ, çünkü biz bir aileyiz... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
...and because I'd do the same for you. | ...ve çünkü ben de senin için aynısını yapardım. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
And if you don't, and the Littles ask where I am, George'll say you ate me. | eğer yapmazsan, ve Little lar nerede olduğumu sorarlarsa, George onlara beni yediğini söyleyecek. eğer yapmazsan ve Little lar nerede olduğumu... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Why you little rat! | Neden seni küçük fare! | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
You know something? | Biliyormusun? Biliyor musun? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Everybody thinks you're so nice. You're not so nice. | Herkes senin harika biri olduğunu düşünüyor. Sen harika biri değilsin. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Come on! It'll be fun. It's an adventure. | Hadi! Eğlenceli olacak. Bu bir macera. Haydi! Eğlenceli olacak. Bu bir macera. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Hey! Mario Andretti, slow down. Let's pace ourselves. | Hey! Mario Andretti, yavaşla. Birbirimize ayak uyduralım. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I'll have a heart attack. | Kalp krizi geçireceğim. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I think I'm having a thrombosis and I don't even know what it means. | Sanırım bende kan pıhtılaşması var ve ben bunun ne anlama geldiğini bile bilmiyorum. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
George! Stuart! Breakfast! | George! Stuart! Kahvaltı! | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Get it while it's hot. | Sıcakken yiyin. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Say, "Mama." | "Anne" de "Anne" de... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Say, "Dada." | "Baba" de "Baba" de... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Say anything? | Bişey söyle? Bir şey söyle? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
'Morning, George. | 'Günaydın, George. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Where's Stuart? | Stuart nerede? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
He already left. | Biraz evvel çıktı. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
He did? Without eating breakfast? | Çıktı mı? Kahvaltı etmeden mi? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
He had to get to school early... | Erkenden okula gitmesi gerekiyordu... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
...because he's in a school play. | ...çünkü o okulda oyunda rol aldı. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Yes. He plays a mouse. And they rehearse every morning before school. | Evet. Bir fareyi oynuyor. Ve her sabah okuldan önce prova yapıyorlar. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Why didn't he tell us? | Niye bize söylemedi? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
He forgot. You know, being worried about Margalo. | Unutmuştur. Bilirsin Margalo için endişeleniyordu. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Good. This'll keep his mind off it. | Güzel, bu onun kafasını biraz meşgul edecektir . Güzel, bu onun kafasını biraz meşgul edecektir. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Got to go. | Gitmeli. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Say, "Oatmeal." | "Yulaf" de "Yulaf" de... | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Oh, boy. This is a sign, Stuart. Like the burning bush. | Oh, oğlum. Bu bir işaret, Stuart. Yanan bir çalı gibi. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Except it's a carburetor and I'm not Moses. | Tabii bu bir karbüratör ve ben de Musa değilim. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
But it's telling us something. | Ama bize bişeyler söylüyor. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Let your people go! | Bırak gitsin insanların! | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
We're not giving up. Oh, why not? | Vacgeçmiyoruz. Oh, neden olmasın? Vacgeçmiyoruz. Oh, neden olmasın? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Giving up is fun. And look at all the time you save. | Vazgeçmek eğlenceli. ve kazandırdıklarına herzaman bakabilirisn. Vazgeçmek eğlenceli. Ve kazandırdıklarına her zaman bakabilirisn. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
I'm telling you, if more people gave up, there'd be fewer wars. | Söylediğim gibi, daha fazla kişi vazgeçse, daha az savaş olurdu. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
He's not home? | Evde değil mi? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Oh, I just remembered. He told me to tell you that he's rehearsing again. | Oh, şimdi hatırladım. Yine provası olduğunu sana söylememi istemişti. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
At Will's house. And he's sleeping over there tonight. | Will lerde. Bu gece de orada kalacak. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Sleepover? On a school night? | Kalmak mı? Hafta arası mı? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Hey, that's what he said. Got to go. | Hey, söylediği bu. Anlamalısın. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Hey, Will. It's me, George. If my mom calls, Stuart's at your house, okay? | Hey, Will. Benim, George. Eğer annem ararsa, Stuart sizin evde tamam mı? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Hold on a second. | Bi saniye bekle. Bir saniye bekle. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Will, hi. It's Mrs. Little. May I speak with Stuart, please? | Will, Selam. Ben Bayan Little. Stuart ile konuşabilirmiyim, lütfen? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Stuart? You know, my son. | Stuart? Tanırsın, benim oğlum. Stuart? Tanırsın, benim oğlum. | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |
Oh, Stuart. You mean now? | Oh, Stuart. Yani şimdi mi? | Stuart Little 2-1 | 2002 | ![]() |