Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15609
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
They said they had information that 50 Taliban were here. | Bize burada 50 Taliban üyesi olduğuna dair bilgileri olduğunu söylediler. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
But they were all my relatives, and they worked for the government. | Fakat buradaki herkes benim akrabam ve hepsi de hükümete çalışıyor. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
They killed my innocent sons, daughter, and daughter in law. | Masum evlatlarımı, kızımı ve gelinimi öldürdüler. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
They had committed no sin and had no enemies. | Onların hiç bir günahı ve düşmanları yoktu. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
As we prepared to leave, | Gitmeye hazırlanırken Davut'un torunu... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
but only later would I know the meaning of her words. | ...anlamını sonradan anladığım şeyler söyledi. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Daoud's family told me it was time to go. | Davut'un ailesi gitme vaktinin geldiğini söyledi. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
The sun sets early in the mountains, | Dağlarda güneş erken batıyor ve geceler Taliban'a ait. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
The gunfire continued, | Silah sesleri gelmeye devam etti, bu seyahatin ne denli tehlikeli... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
maybe even reckless the trip had been. | ...belki de düşüncesizce olduğu artık açıktı. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
NATO wasted no time issuing a report. | NATO soruşturma açma gereği duymadı. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
They claimed that the women killed in Gardez | Gardez'de öldürülen kadınların kendi katil ailesi tarafından elleri, ağzı bağlanarak... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
bound and gagged | ...töre cinayetine kurban gittiklerini iddia ettiler. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
You saw the U.S. Forces | Amerikalıların kurşunu bedenlerden çıkarttığını mı gördünüz? | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
I believed the family, | Aileye inanmıştım fakat bu ben ve başkaları için yeterli değildi. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Who were these men that stormed into Daoud's home? | Davut'un evini basan bu adamlar kimlerdi? | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
And why would they go to such horrifying lengths | Yaptıklarını örtbas etmek için niye bu kadar ileri gitmişlerdi? | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Tamana. Who did the Americans kill? | Tamana Amerikalılar kimi öldürdüler? | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
They killed my grandfather... | Dedemi öldürdüler,... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
...and Gulalai. | ...ve Gulalai'yi ve Agha Abdulnnor'u da öldürdüler. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
All right. | Pekala hazır mısınız? Evet. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
HOUSE JUDICIARY COMMITTEE WASHINGTON, DC | TEMSİLCİLER MECLİSİ KOMİTESİ WASHİNGTON | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
If my esteemed friend, | Michigan'lı beyefendi, saygı değer dostum bu oturuma devam etmek istiyorsa... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
I think that's fine. | ...benim için sorun yok. Kurulun başkanı kendisidir. Fakat gelecek yıl... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Far from discussing the distant past, | Uzak geçmişi tartışmaktan öte, bu komiteyle Birleşik Devletlerin ölümcül gece... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Sensenbrenner walked out, | Sensenbrenner gitti. Fakat diğerleri gelme zahmetinde bile girmedi. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Just Chairman Conyers and his staffers. | Yalnız Başkan Conyers ve çalışanları vardı. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
In closing, Mr. Ohairman, I told these families | Bu bağlamda sayın başkan bu ailelere dosyaları Birleşik Devletler Kongresi'ne... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
and ask that they be investigated | ...getirerek araştırılmasını isteyeceğimi ve sorumluların hesap vereceğini söyledim. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
On behalf of those families... | Bu ailelerin adına... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
It didn't surprise me | Washington'un Gardez meselesi ile ilgilenmemesi beni şaşırtmadı. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
As an investigative reporter, | Araştırmacı gazeteci olarak nadiren insanların ilgisini çekebiliyorsunuz. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
More often than not, you work alone, | Ekseriyetle yalnız çalışırsınız ve üzerinde emek harcadığınız hikayelere kulak tıkanır. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
But sometimes a story strikes a nerve, | Fakat bazen bir hikaye büyük gürültü koparır ve kendinizi milletin önünde buluverirsiniz. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
It happened to me once before. | Daha önce başıma gelmişti. Irak'taki görevi esnasında Blackwater... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Blackwater has regularly engaged in firefights | ...düzenli olarak çatışmalara ve diğer ölümcül işlere girmiştir. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
It was 2007, | 2007 yılıydı Blackwater, karanlık paralı asker şirketinin... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
a shadowy mercenary company, | ...haberini yapıyordum ve birden haber ön sayfalara çıktı. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
A frequent contributor to The Nation magazine, | The Nation Dergisi'nin düzenli yazarlarından, yeni kitabı Blackwater. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Jeremy Scahill, who authored the book Blackwater... | Blackwaterı yazan Jeremy Scahill... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Who's come to us from London... | Londra'dan gelen... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Joining me now is Jeremy Scahill. | Konuğum Jeremy Scahill. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
I quickly discovered | Çabucak anladım ki talk şovlar dünyası... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
is less a meeting place for ideas | ...fikirlerin buluştuğu bir ortamdan çok boks ringine benziyordu. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
That is hooey. | Bu çok saçma! Pakistan'da askeri karargah için 700 milyon dolar? | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
The whole thing feels like a game. | Tüm bunlar bir oyun gibiydi... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
But every time you step into the ring, | ...fakat ringe her çıkışınızda hikayenizin yankı uyandırma ihtimali vardı. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Journalists have done nothing | Gazeteciler Beyaz Saray'ı veya Bush'u olanlardan sorumlu tutmak konusunda... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Chuck, or under Bush. | ...hiç bir şey yapmadılar Chuck. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Let me get to the story | Hikayeyi doğru anlamış mıyım? Neden hala hayattasın? | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Are you paranoid? | Paranoyak falan mısın? Hayır cidden söylüyorum. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
I mean, it's an amazing book that you've written, | Yani yazdığınız kitap bir harika. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
and I'm curious that "Oh, that guy had a" | Merak ediyorum "Maher ile programa çıkardığımız diğer elemanı hatırlıyor musun? | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
"Oh, he's dead. " "What happened?" | AA evet ölmüş. Ne olmuş? Bir kaza geçirmiş." Demem o ki... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
And here are the | Burada... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Residents are being picked up, abducted... | Vatandaşlar evlerinden alınıyor, kaçırılıyor... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Congress wasn't going to investigate | Kongre, Gardez Baskınını inceleyecek gibi durmuyordu. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
And my Freedom of Information requests | Bilgi edinme dilekçelerim orduda oradan oraya dolaştı durdu. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
ending up in an unnamed agency awaiting review. | Sonunda isimsiz ve ajanstan onay bekleyen bir yazı olup çıktı. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
but no one would speak openly about Gardez... | ...fakat kimse Gardez konusunda açık konuşmak istemedi. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Until I met with General Hugh Shelton, | Ta ki General Hugh Shelton, 9/11 Müşterek Komutanlarından biri ile tanışana dek. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
GEN. HUGH SHELTON CHAIRMAN, JOINT CHIEFS OF STAFF | Gen. Hugh SHELTON Müşterek Komuta Başkanı | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
One incident that I looked into in Afghanistan, | Afganistan'da üzerinde durduğum olaylardan birisi de Afgan Polis şefi... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
and two pregnant women were killed | ...ve iki hamile kadının öldürülmesi hadisesidir. Fakat size sormak istediğim... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
in that kind of case let's say that's true | ...böyle bir durumda velev ki doğru diyelim böylesi bir durum nasıl çözülür... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
or investigated or reviewed? | ...yada soruşturulur veya gözden geçirilir? | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
If they go flying in | Birlikler havadan intikal ederse ve herhangi bir direnişle karşılaşırsa... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
I mean, shots are fired | ...kastım silahlı çatışmadır. Öldürülmeleri talihsizlik olmuş. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
but they're in the wrong place at the wrong time, | fakat yanlış zamanda yanlış yerdeler bunun soruşturulması gerektiğini düşünmüyorum. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
I think you write it off | Sanıyorum siz bu durumu yazınızda savaşın lanet sonuçlarından biri olarak ele aldınız. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
But one of the victims was a senior police commander | Fakat kurbanlardan biri Amerika tarafından eğitilen kıdemli polis şefiydi. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
And two of them were pregnant women. | Ve iki de hamile kadındı. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Now, just 'cause he's a police chief | Şimdi adam sırf polis şefi diye... Teröristte olabilir. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
You know, he could've been working both sides, | Her iki tarafa da çalışıyor olabilir. Ne kadar nahoş gelse de bu da mümkündür. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
but two pregnant women? | Ama iki hamile kadın? Hamile olmaları çok ama çok talihsizlik... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
but it's also unfortunate that they were women. | ...aynı zamanda kurbanların bayan olması ayrıca talihsizlik fakat öte yandan... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
I've been shot at by women myself, | kadınların bana ateş ettiği bile olmuştur yani bu pek, bana ateş edildi diyorum yani. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
That doesn't excuse 'em. | Bu onları haklı çıkartmaz. Silah kullanırlarsa tıpkı erkekler gibi ölürler... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Congress wasn't interested. | Kongre ilgilenmiyordu. Ordu önüme engeller çıkartıyordu. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
And General Shelton told me | Ve General Shelton bana soruşturma açılmaması gerektiğini söyledi. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
KAIA AIRPORT KABUL, AFGHANISTAN | KAIA HAVAALANI KABİL AFGANİSTAN | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
And back in Afghanistan, | Afganistan'da Gardez Hadisesini ilk ortaya çıkaran gazeteci... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
had been publicly attacked by NATO. | ...NATO tarafından yerden yere vuruldu. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
JEROME STARKEY TIMES OF LONDON | JEROME STARKEY TIMES LONDRA | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, we went to print on a Saturday. | Cumartesi baskısına yetiştirdik. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
By Saturday afternoon, | Cumartesi öğleden sonraya kadar Kabil'deki diğer gazeteci arkadaşlarımdan... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
from other journalists in Kabul who are my friends | ...NATO'nun hakkımda bilgilendirme yaptığını öğrendim. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
NATO was trying to discredit me, | NATO beni itibarsızlaştırmaya, hikayenin yanlış olduğunu söylemeye çalışıyordu. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
and effectively trying to kill it dead. | Hikayemi bitirmeye uğraşıyorlardı. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
To my knowledge, that was the only time | Bildiğim kadarıyla ilk kez bir gazetecinin adı açık açık... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
and sort of singled out a journalist so specifically | ...dile getiriliyor ve vurgulanarak yazdıkları yalanlanıyordu. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
NATO accused Starkey of lying. | NATO Starkeyi yalancılıkla suçladı. Bu bir gazetecinin kariyerini bitirmeye yeterliydi. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
But information about Gardez kept leaking out. | Fakat Gardez hakkında bilgiler sızmaya devam etti. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
A secret UN investigation confirmed | Birleşmiş Milletler soruşturması ailenin bize anlattığı bir çok detayı doğruladı... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
and an Afghan police inquiry was under way. | ...ve Afgan polisinin şikayeti işleme alınmıştı. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
MOHAMMED DAOUD | MUHAMMET DAVUT | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
I didn't realize what the family was showing me. | Ailenin bana göstermeye çalıştığı şeyin ne olduğunu anlamamıştım. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
It was just a grainy cell phone video | Saldırıdan sonraki sabah çekilmiş belli belirsiz bir cep telefonu videosuydu. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
Until the voices began. | Ta ki konuşmaları işitene dek. | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |
When I get to here... | Buraya geldiğimde... | Dirty Wars-1 | 2013 | ![]() |