• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155908

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
That's why. İste bu yuzden. İşte bu yüzden. Stay-1 2005 info-icon
l've seen people go through what you're going through. Senin basindan gecenleri yasayan insanlar gordum. Senin başından geçenleri yaşayan insanlar gördüm. Stay-1 2005 info-icon
l've helped them come out the other side. Diger tarafa gecmelerine yardim ettim. Diğer tarafa geçmelerine yardım ettim. Stay-1 2005 info-icon
lf you work with me, l can help you. Benimle calisirsan, sana yardim edebilirim. Benimle çalışırsan, sana yardım edebilirim. Stay-1 2005 info-icon
The way you helped your girl? Kiz arkadasina ettigin gibi mi? Kız arkadaşına ettiğin gibi mi? Stay-1 2005 info-icon
lt's Lila, right? Lila, degil mi? Lila, değil mi? Stay-1 2005 info-icon
l've seen the, uh, scars on her wrists. Bileklerindeki kesikleri gordum. Bileklerindeki kesikleri gördüm. Stay-1 2005 info-icon
Did you save her? Onu sen mi kurtardin? Onu sen mi kurtardın? Stay-1 2005 info-icon
She saved herself. O kendini kurtardi. O kendini kurtardı. Stay-1 2005 info-icon
Yeah, but you helped, right? Evet, ama sen yardim ettin degil mi? Evet, ama sen yardım ettin değil mi? Stay-1 2005 info-icon
No. Sometimes suicide is an attempt for attention. With Lila it wasn't. Hayir. Bazen intihar dikkat cekmek icin yapilir. Ama Lila ile oyle degildi. Hayır. Bazen intihar dikkat çekmek için yapılır. Ama Lila ile öyle değildi. Stay-1 2005 info-icon
She put three four inch vertical slits in each wrist. Her bilegini uzunlamasina ve dikey olarak 3 4 inc kesmisti. Her bileğini uzunlamasına ve dikey olarak 3 4 inç kesmişti. Stay-1 2005 info-icon
She split both sets of ulnar and radial arteries. Dal ve dirsek kemigine ait ana damarlari iki kolunda da birbirinden ayirmis. Dal ve dirsek kemiğine ait ana damarları iki kolunda da birbirinden ayırmış. Stay-1 2005 info-icon
By the time l got to her, she'd lost five pints of blood. Yanina geldigimde, 2.5 litre kan kaybetmisti. Yanına geldiğimde, 2.5 litre kan kaybetmişti. Stay-1 2005 info-icon
l just pulled her out of the bathtub, put tourniquets on both arms... Hemen kuvetten cikardim, iki koluna da turnike uyguladim... Hemen küvetten çıkardım, iki koluna da turnike uyguladım... Stay-1 2005 info-icon
and called an ambulance. ...ve ambulans cagirdim. ...ve ambülans çağırdım. Stay-1 2005 info-icon
Aren't you afraid she's gonna do it again? Tekrar yapacak diye korkmuyor musun? Stay-1 2005 info-icon
'Cause she loves me. Cunku beni seviyor. Çünkü beni seviyor. Stay-1 2005 info-icon
lf she were here, l know she'd say... Burada olsaydi sana gozlerini... Burada olsaydı sana gözlerini... Stay-1 2005 info-icon
to open your eyes a little wider. ...biraz daha acmani soylerdi. ...biraz daha açmanı söylerdi. Stay-1 2005 info-icon
l know she'd tell you that there's too much beauty to quit. Sana, birakip gitmemek icin cok fazla kahrolasi guzellik oldugunu soylerdi. Sana, bırakıp gitmemek için çok fazla kahrolası güzellik olduğunu söylerdi. Stay-1 2005 info-icon
She's probably right. Buyuk ihtimalle hakli da. Büyük ihtimalle haklı da. Stay-1 2005 info-icon
Anyway... it's too late. Her neyse... Artik cok gec. Her neyse... Artık çok geç. Stay-1 2005 info-icon
l can't let you leave this time. Bu sefer gitmene izin veremem. Stay-1 2005 info-icon
You gotta stay with me. l gotta take you uptown to meet this Benimle kalmalisin. Seni arkadasimla tanismak icin gotur... Benimle kalmalısın. Seni arkadaşımla tanışmak için götür... Stay-1 2005 info-icon
Get the fuck outta my way. No, you gotta come with me to the Kahrolasi, yolumdan cekil! Hayir, benimle birlikte gelmelisin... Kahrolası, yolumdan çekil! Hayır, benimle birlikte gelmelisin... Stay-1 2005 info-icon
Get outta my way, all right? Move. Move. l can't. Yolumdan cekil, tamam mi?! Cekil, cekil! Yapamam. Yolumdan çekil, tamam mı?! Çekil, çekil! Yapamam. Stay-1 2005 info-icon
l can't let you Let me show you something. İzin veremem. Sana bir sey gostereyim. İzin veremem. Sana bir şey göstereyim. Stay-1 2005 info-icon
l killed my parents. Ebeveynlerimi oldurdum. Ebeveynlerimi öldürdüm. Stay-1 2005 info-icon
l killed my mother and my father. Anne ve babami oldurdum. Anne ve babamı öldürdüm. Stay-1 2005 info-icon
l'm gonna go to hell. Cehenneme gidecegim. Cehenneme gideceğim. Stay-1 2005 info-icon
Or maybe l'm already there. l don't know. Ya da belki oradayim zaten. Bilmiyorum. Ya da belki oradayım zaten. Bilmiyorum. Stay-1 2005 info-icon
l'm sorry, Sam. Uzgunum Sam. Üzgünüm Sam. Stay-1 2005 info-icon
Don't follow me. Beni takip etme! Stay-1 2005 info-icon
Canal Street. A diner. Kanal Caddesi. Bir restoran. Stay-1 2005 info-icon
Canal Street. A diner. Yeah, which diner? There's maybe 20. Kanal Caddesi. Bir restoran. Evet, ama hangi restoran? Orada belki 20 tane falan var. Stay-1 2005 info-icon
l don't know, pick one. Keep the meter running. Bilmiyorum, sec bir tane. Taksimetreyi calisir durumda tut. Bilmiyorum, seç bir tane. Taksimetreyi çalışır durumda tut. Stay-1 2005 info-icon
Excuse me. Do you have an Athena working here? Ozur dilerim, burada Athena adinda bir calisan var mi? Özür dilerim, burada Athena adında bir çalışan var mı? Stay-1 2005 info-icon
Yeah. Athena! Evet. Athena! Stay-1 2005 info-icon
Yeah, what? Athena? Evet, ne? Athena? Stay-1 2005 info-icon
All right, next one. All right, next one. Pekâlâ, digeri. Pekâlâ, digeri. Pekâlâ, diğeri. Pekâlâ, diğeri. Stay-1 2005 info-icon
All right, next one. Pekâlâ, digeri. Pekâlâ, diğeri. Stay-1 2005 info-icon
We're running out of options here. l really don't know what you want. Seceneklerimiz azaliyor. Ne istedigini gercekten bilmiyorum. Seçeneklerimiz azalıyor. Ne istediğini gerçekten bilmiyorum. Stay-1 2005 info-icon
All right. Just try one more, please. Pekâlâ. Bir tane daha dene, lutfen. Pekâlâ. Bir tane daha dene, lütfen. Stay-1 2005 info-icon
Excuse me. Do you have a waitress here named Athena? Ozur dilerim. Athena adinda bir garsonunuz var mi? Özür dilerim. Athena adında bir garsonunuz var mı? Stay-1 2005 info-icon
Athena? Yeah. Athena mi? Evet. Athena mı? Evet. Stay-1 2005 info-icon
No, never heard of her. Hayir, hic duymadim. Hayır, hiç duymadım. Stay-1 2005 info-icon
Can l get a coffee, please? Sure. Bir bardak kahve alabilir miyim lutfen? Tabii. Bir bardak kahve alabilir miyim lütfen? Tabii. Stay-1 2005 info-icon
Planning on proposing to Athena? Athena'ya evlenme teklif etmeyi dusunuyorsun? Athena'ya evlenme teklif etmeyi düşünüyorsun? Stay-1 2005 info-icon
No. Do you know her? Hayir. Onu taniyor musun? Hayır. Onu tanıyor musun? Stay-1 2005 info-icon
Are we talking about the same girl? You a cop? Ayni kizdan mi bahsediyoruz? Polis misin? Aynı kızdan mı bahsediyoruz? Polis misin? Stay-1 2005 info-icon
No, l'm more of a matchmaker. Hayir, daha cok bir copcatanim. Hayır, daha çok bir çöpçatanım. Stay-1 2005 info-icon
Doesn't work here anymore. But she's in my acting class. Artik burada calismiyor. Ama benimle ayni oyunculuk sinifinda. Artık burada çalışmıyor. Ama benimle aynı oyunculuk sınıfında. Stay-1 2005 info-icon
She is? Could you tell me where she lives? Gercekten mi? Bana nerede yasadigini soyleyebilir misiniz? Gerçekten mi? Bana nerede yaşadığını söyleyebilir misiniz? Stay-1 2005 info-icon
What are you, her stalker? Nesin sen, onun sapigi mi? Nesin sen, onun sapığı mı? Stay-1 2005 info-icon
No. No. Hayir, hayir. Hayır, hayır. Stay-1 2005 info-icon
l'm a psychiatrist. Ben psikiyatristim. Stay-1 2005 info-icon
See? Gordun mu? Gördün mü? Stay-1 2005 info-icon
A psychiatrist, huh? So you could write a Xanax prescription. Psikiyatrist, oyle mi? Yani sen Xanax icin recete yazabilirsin. Psikiyatrist, öyle mi? Yani sen Xanax için reçete yazabilirsin. Stay-1 2005 info-icon
l could write a Xanax prescription... Xanax icin receteyi hastalarimdan ihtiyaci olan... Xanax için reçeteyi hastalarımdan ihtiyacı olan... Stay-1 2005 info-icon
for one of my patients who needed it, yeah. ...birisi icin yazabilirim, evet. ...birisi için yazabilirim, evet. Stay-1 2005 info-icon
Good luck finding Athena. Athena'yi bulmada iyi sanslar. Athena'yı bulmada iyi şanslar. Stay-1 2005 info-icon
Prison, my lord? Denmark's a prison. Hapishane mi lordum? Danimarka bir hapishane zaten. Stay-1 2005 info-icon
Then is the world one? A goodly one... O zaman dunyada degil mi? İyi bir tane... O zaman dünyada değil mi? İyi bir tane... Stay-1 2005 info-icon
in which there are many confines, wards and dungeons. ...icinde sinirlarin, muhafizlarin ve zindanlarin oldugu. ...içinde sınırların, muhafızların ve zindanların olduğu. Stay-1 2005 info-icon
Denmark being one of the worst. Danimarka en kotulerinden biri. Danimarka en kötülerinden biri. Stay-1 2005 info-icon
We think not so, my lord. Biz oyle dusunmuyoruz lordum. Biz öyle düşünmüyoruz lordum. Stay-1 2005 info-icon
Well, then 'tis none to you, for there is nothing either good or bad... O zaman, sizi ilgilendirmez iyi veya kotu hicbir seyin olmamasi; ... O zaman, sizi ilgilendirmez iyi veya kötü hiçbir şeyin olmaması; ... Stay-1 2005 info-icon
but thinking makes it so. ...ama dusuncenin onu kotu veya iyi yapmasi disinda. ...ama düşüncenin onu kötü veya iyi yapması dışında. Stay-1 2005 info-icon
To me, it is a prison. Bana gore bir hapishane. Bana göre bir hapishane. Stay-1 2005 info-icon
We already had this conversation. Oh, um, uh, wait a minute. Bu kismi zaten yapmistik. Bir dakika bekle. Bu kısmı zaten yapmıştık. Bir dakika bekle. Stay-1 2005 info-icon
''Why then your ambition'' Why then your ambition makes it one. "O zaman hirsiniz..." O zaman hirsiniz oyle olmasini sagliyor. "O zaman hırsınız..." O zaman hırsınız öyle olmasını sağlıyor. Stay-1 2005 info-icon
'Tis too narrow for your mind. Akliniz icin cok sig bir dusunce. Aklınız için çok sığ bir düşünce. Stay-1 2005 info-icon
l could be bounded in a nutshell... Az cok aklim sinirli bir halde de olsa... Az çok aklım sınırlı bir halde de olsa... Stay-1 2005 info-icon
and count myself a king of infinite space... ...ve kendimi sinirsiz uzayin krali da ilan etsem... ...ve kendimi sınırsız uzayın kralı da ilan etsem... Stay-1 2005 info-icon
were it not that l have bad dreams. ...bu kotu duslerim oldugu anlamina gelmez. ...bu kötü düşlerim olduğu anlamına gelmez. Stay-1 2005 info-icon
That's my favorite line in the whole play. lt's a good line. Tum oyunda ev sevdigim replik bu. İyi bir replik. Tüm oyunda ev sevdiğim replik bu. İyi bir replik. Stay-1 2005 info-icon
However, my favorite line of the play is: Ancak, oyunda benim en sevdigim replik ise: Ancak, oyunda benim en sevdiğim replik ise: Stay-1 2005 info-icon
''O what a rogue and peasant slave am l.'' "Ne kadar yaramaz ve budala bir koleyim ben." "Ne kadar yaramaz ve budala bir köleyim ben." Stay-1 2005 info-icon
l have no idea what any of it means, but l love the word ''slave''. Ne anlama geldigi hakkinda en ufak bir fikrim bile yok; ama "kole" kelimesine bayiliyorum. Ne anlama geldiği hakkında en ufak bir fikrim bile yok; ama "köle" kelimesine bayılıyorum. Stay-1 2005 info-icon
l love it. l gotta go. Cok seviyorum. Gitmem gerek. Çok seviyorum. Gitmem gerek. Stay-1 2005 info-icon
l've got a solo in choir tomorrow morning. Thanks for reading with me. Yarin sabah koroda solom var. Benimle beraber okudugun icin tesekkurler. Yarın sabah koroda solom var. Benimle beraber okuduğun için teşekkürler. Stay-1 2005 info-icon
You're a good Rosencrantz. l know. Bye. İyi bir Rosencrantz oldun. Biliyorum. Gorusuruz. İyi bir Rosencrantz oldun. Biliyorum. Görüşürüz. Stay-1 2005 info-icon
l always pictured Hamlet as a man. Her zaman Hamlet'i erkek olarak hayal etmistim. Her zaman Hamlet'i erkek olarak hayal etmiştim. Stay-1 2005 info-icon
That's a bit narrow minded of you, isn't it? Sizinki biraz dar gorusluluk degil mi? Sizinki biraz dar görüşlülük değil mi? Stay-1 2005 info-icon
This is the lesbian Hamlet. All the parts are played by women. Bu Hamlet'in lezbiyen versiyonu. Butun roller kadinlar tarafindan oynaniyor. Bu Hamlet'in lezbiyen versiyonu. Bütün roller kadınlar tarafından oynanıyor. Stay-1 2005 info-icon
Oh. l'm joking. Saka yapiyorum. Şaka yapıyorum. Stay-1 2005 info-icon
l'm Ophelia. l just get so sick of playing her. Ben Ophelia'yim. Onu oynamaktan cok sikildim. Ben Ophelia'yım. Onu oynamaktan çok sıkıldım. Stay-1 2005 info-icon
Things get tough, she jumps in the drink. Olaylar sarpa sarinca ickiye sariliyor. Olaylar sarpa sarınca içkiye sarılıyor. Stay-1 2005 info-icon
Hamlet hogs all the good lines. Hamlet butun iyi replikleri kapmis. Hamlet bütün iyi replikleri kapmış. Stay-1 2005 info-icon
Well, he's notorious for that. Bunun yuzunden adi cikmis zaten. Bunun yüzünden adı çıkmış zaten. Stay-1 2005 info-icon
We've met before, haven't we? Daha once karsilastik degil mi? Daha önce karşılaştık değil mi? Stay-1 2005 info-icon
No, l don't think so. l'm Sam Foster. Hayir, sanmiyorum. Ben Sam Foster. Hayır, sanmıyorum. Ben Sam Foster. Stay-1 2005 info-icon
Athena. Hi. Athena. Selam. Stay-1 2005 info-icon
Hi. Are you joining the class? Selam. Sinifa katilacak misiniz? Selam. Sınıfa katılacak mısınız? Stay-1 2005 info-icon
No. l've been looking for you, as a matter of fact. Hayir. Aslinda, ben sizi ariyordum. Hayır. Aslında, ben sizi arıyordum. Stay-1 2005 info-icon
That's flattering. Why? Bu gurur verici. Neden? Stay-1 2005 info-icon
l'm a psychiatrist, and l have a patient who, uh... Ben bir psikiyatristim, sizden cok hoslanan... Ben bir psikiyatristim, sizden çok hoşlanan... Stay-1 2005 info-icon
likes you very much. ...bir hastam var. Stay-1 2005 info-icon
That's an unusual way of trying to get a date. Bu randevu koparmak icin hic de alisildik bir yol degil. Bu randevu koparmak için hiç de alışıldık bir yol değil. Stay-1 2005 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 155903
  • 155904
  • 155905
  • 155906
  • 155907
  • 155908
  • 155909
  • 155910
  • 155911
  • 155912
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim