• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155907

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Look, l'm, uh l'm Sheriff Kennelly. Bakın, ben... Ben Sheriff Kennelly. Bakin, ben... Ben Sheriff Kennelly. Bakın, ben... Ben Sheriff Kennelly. Stay-1 2005 info-icon
Now, l l know you already spoke with Deputy Carlyle... Memur Carlyle ile konuştuğunuzu biliyorum... Memur Carlyle ile konustugunuzu biliyorum... Memur Carlyle ile konuştuğunuzu biliyorum... Stay-1 2005 info-icon
but l just wanted to confirm a few things. ...ama bir kaç şeyi doğrulamak istedim. ...ama bir kac seyi dogrulamak istedim. ...ama bir kaç şeyi doğrulamak istedim. Stay-1 2005 info-icon
You said the, uh the assault took place at 9625 Rickover Street? Siz saldırının 9625 Rickover Caddesi'nde olduğunu söylemiştiniz değil mi? Siz saldirinin 9625 Rickover Caddesi'nde oldugunu soylemistiniz degil mi? Siz saldırının 9625 Rickover Caddesi'nde olduğunu söylemiştiniz değil mi? Stay-1 2005 info-icon
That's right. The home belonging to the Letham family? Evet doğru. Letham ailesine ait olan evde mi? Evet dogru. Letham ailesine ait olan evde mi? Evet doğru. Letham ailesine ait olan evde mi? Stay-1 2005 info-icon
Right. Her dog attacked me, and... she needs some help. Doğru. Köpeği bana saldırdı ve... onun yardıma ihtiyacı var. Dogru. Kopegi bana saldirdi ve... onun yardima ihtiyaci var. Doğru. Köpeği bana saldırdı ve... onun yardıma ihtiyacı var. Stay-1 2005 info-icon
She has a severe head wound. She should be in a hospital. Başında çok ciddi bir yara var. Bir hastaneye gitmesi gerek. Basinda cok ciddi bir yara var. Bir hastaneye gitmesi gerek. Başında çok ciddi bir yara var. Bir hastaneye gitmesi gerek. Stay-1 2005 info-icon
l went to high school with Maureen Letham. Maureen Letham'la liseye gittim. Stay-1 2005 info-icon
Oh, yeah? Maybe you know her son, Henry. He's a patient of mine. Öyle mi? Belki oğlunu tanıyorsunuzdur, Henry. Benim bir hastam. Oyle mi? Belki oglunu taniyorsunuzdur, Henry. Benim bir hastam. Öyle mi? Belki oğlunu tanıyorsunuzdur, Henry. Benim bir hastam. Stay-1 2005 info-icon
l remember Henry. Pale, skinny kid, always drawing pictures. Henry'i hatırlıyorum. Yüzü soluk, zayıf bir çocuk, hep resim çizer. Henry'i hatirliyorum. Yuzu soluk, zayif bir cocuk, hep resim cizer. Henry'i hatırlıyorum. Yüzü soluk, zayıf bir çocuk, hep resim çizer. Stay-1 2005 info-icon
Yeah, that's him. He kind of gave me the creeps. Evet o. Beni biraz korkuturdu. Stay-1 2005 info-icon
What's strange, Doctor Garip olan, Doktor... Stay-1 2005 info-icon
What l'm trying to figure out is... Anlamaya çalıştığım şey... Anlamaya calistigim sey... Anlamaya çalıştığım şey... Stay-1 2005 info-icon
who you were speaking with over there at 9625 Rickover Street. 9625 Rickover Caddesi'nde kiminle konuştuğunuz. 9625 Rickover Caddesi'nde kiminle konustugunuz. 9625 Rickover Caddesi'nde kiminle konuştuğunuz. Stay-1 2005 info-icon
l'm sorry. l thought we already established Maureen Letham. Üzgünüm. Maureen Letham olduğunu resmileştirdik sanıyordum. Uzgunum. Maureen Letham oldugunu resmilestirdik saniyordum. Üzgünüm. Maureen Letham olduğunu resmileştirdik sanıyordum. Stay-1 2005 info-icon
She told you her name was Maureen Letham? Size isminin Maureen Letham olduğunu mu söyledi? Size isminin Maureen Letham oldugunu mu soyledi? Size isminin Maureen Letham olduğunu mu söyledi? Stay-1 2005 info-icon
Yeah. We were talking about her son. Evet, oğlu hakkında konuşuyorduk. Evet, oglu hakkinda konusuyorduk. Evet, oğlu hakkında konuşuyorduk. Stay-1 2005 info-icon
She wasn't entirely coherent. She needs medical assistance. Tutarlı bir yapıya sahip değildi. Tıbbî yardıma ihtiyacı var. Tutarli bir yapiya sahip degildi. Tibbî yardima ihtiyaci var. Tutarlı bir yapıya sahip değildi. Tıbbî yardıma ihtiyacı var. Stay-1 2005 info-icon
But why did you want to talk to this woman at 1:00 in the morning? Ama neden sabaha karşı 1:00'de bu kadınla konuşmak istediniz? Ama neden sabaha karsi 1:00'de bu kadinla konusmak istediniz? Ama neden sabaha karşı 1:00'de bu kadınla konuşmak istediniz? Stay-1 2005 info-icon
Look, l'm treating her son. lt's an emergency situation. Bakın, oğlunu tedavi ediyorum. Acil bir durumdu. Bakin, oglunu tedavi ediyorum. Acil bir durumdu. Bakın, oğlunu tedavi ediyorum. Acil bir durumdu. Stay-1 2005 info-icon
The Sheriff, she needs help. She's lost a lot of blood. Şerif, yardıma ihtiyacı var. Çok fazla kan kaybetti. Serif, yardima ihtiyaci var. Cok fazla kan kaybetti. Şerif, yardıma ihtiyacı var. Çok fazla kan kaybetti. Stay-1 2005 info-icon
l told you l went to school with Maureen Letham. Size liseye Maureen Letham'la beraber gittiğimi söylemiştim. Size liseye Maureen Letham'la beraber gittigimi soylemistim. Size liseye Maureen Letham'la beraber gittiğimi söylemiştim. Stay-1 2005 info-icon
l also went to her funeral. Ayrıca cenazesine de gittim. Ayrica cenazesine de gittim. Ayrıca cenazesine de gittim. Stay-1 2005 info-icon
She's been dead for months. Aylar önce öldü. Aylar once oldu. Aylar önce öldü. Stay-1 2005 info-icon
Car wreck her and her husband. Araba kazası... o ve kocası. Araba kazasi... o ve kocasi. Araba kazası... o ve kocası. Stay-1 2005 info-icon
As far as l know, that house is empty still. The family's trying to sell it. Bildiğim kadarıyla o ev hâlâ boş. Aile evi satmaya uğraşıyor. Bildigim kadariyla o ev hâlâ bos. Aile evi satmaya ugrasiyor. Bildiğim kadarıyla o ev hâlâ boş. Aile evi satmaya uğraşıyor. Stay-1 2005 info-icon
l spoke to Maureen Letham an hour ago. Bir saat önce Maureen Letham ile konuştum. Bir saat once Maureen Letham ile konustum. Bir saat önce Maureen Letham ile konuştum. Stay-1 2005 info-icon
lt's probably just someone's confused. Büyük ihtimalle birisinin kafası karışmış. Buyuk ihtimalle birisinin kafasi karismis. Büyük ihtimalle birisinin kafası karışmış. Stay-1 2005 info-icon
So how long they keeping you here? Sizi daha ne kadar burada tutacaklar? Stay-1 2005 info-icon
l don't know. l gotta head back into the city. Look, 9625 Rickover Street. Bilmiyorum. Şehre geri dönmeliyim. Bakın, 9625 Rickover Caddesi. Bilmiyorum. Sehre geri donmeliyim. Bakin, 9625 Rickover Caddesi. Bilmiyorum. Şehre geri dönmeliyim. Bakın, 9625 Rickover Caddesi. Stay-1 2005 info-icon
l was there. Henry's mother was there. Oradaydım. Henry'nin annesi de oradaydı. Oradaydim. Henry'nin annesi de oradaydi. Oradaydım. Henry'nin annesi de oradaydı. Stay-1 2005 info-icon
All right, Dr. Foster. Pekâlâ, Dr. Foster. Stay-1 2005 info-icon
We'll be in touch. l've got your number. Daha sonra konuşuruz. Numaranız bende var. Daha sonra konusuruz. Numaraniz bende var. Daha sonra konuşuruz. Numaranız bende var. Stay-1 2005 info-icon
Sheriff? Şerif? Serif? Şerif? Stay-1 2005 info-icon
Uh huh. Mrs. Letham Bayan Letham... Stay-1 2005 info-icon
Did she have brown eyes? Gözleri kahverengi miydi? Gozleri kahverengi miydi? Gözleri kahverengi miydi? Stay-1 2005 info-icon
Oh, no, sir. Bluest eyes in town. Hayır bayım. Kasabadaki en mavi gözlere sahipti. Hayir bayim. Kasabadaki en mavi gozlere sahipti. Hayır bayım. Kasabadaki en mavi gözlere sahipti. Stay-1 2005 info-icon
No, no, no, no, no. Hayır, hayır, hayır, hayır! Hayir, hayir, hayir, hayir! Hayır, hayır, hayır, hayır! Stay-1 2005 info-icon
Doing good. Up slow,Jerry. Mommy, hurry up! İyi gidiyor. Yavaşla Jerry. Anne, acele et! İyi gidiyor. Yavasla Jerry. Anne, acele et! İyi gidiyor. Yavaşla Jerry. Anne, acele et! Stay-1 2005 info-icon
l got it. Not so fast. Tamamdır. O kadar hızlı değil. Tamamdir. O kadar hizli degil. Tamamdır. O kadar hızlı değil. Stay-1 2005 info-icon
Stop that sway. Easy. Come on, Mommy. Faster. Şu sallanmayı durdur. Yavaş. Haydi anne, daha hızlı. Su sallanmayi durdur. Yavas. Haydi anne, daha hizli. Şu sallanmayı durdur. Yavaş. Haydi anne, daha hızlı. Stay-1 2005 info-icon
Hold it. Stay clear, you guys. Oh! Wait. Wait! Durun. Tehlike yok çocuklar. Bekle! Bekle! Durun. Tehlike yok cocuklar. Bekle! Bekle! Durun. Tehlike yok çocuklar. Bekle! Bekle! Stay-1 2005 info-icon
My balloon! Balonum! Stay-1 2005 info-icon
Sorry, kid. lt's gone to balloon heaven. Uzgunum evlat. Balon cennetine gitti. Üzgünüm evlat. Balon cennetine gitti. Stay-1 2005 info-icon
That's okay, sir. We're gonna get another one at the park. Onemli degil bayim. Parkta yenisini alacagiz. Önemli değil bayım. Parkta yenisini alacağız. Stay-1 2005 info-icon
Go ahead, honey. Promise, Mommy? Devam et tatlim. Soz mu anne? Devam et tatlım. Söz mü anne? Stay-1 2005 info-icon
Comin'at you, guys. Comin'your way. Pekâlâ beyler. Size dogru geliyor. Pekâlâ beyler. Size doğru geliyor. Stay-1 2005 info-icon
You were here on Thursday, right? You were moving the piano on Thursday too, right? Persembe gunu de buradaydiniz degil mi? Persembe yine bir piyano tasiyordunuz, degil mi? Perşembe günü de buradaydınız değil mi? Perşembe yine bir piyano taşıyordunuz, değil mi? Stay-1 2005 info-icon
Can l help you with something? Yeah, the kid and the balloon Yardimci olabilir miyim? Evet, cocuk ve balon... Yardımcı olabilir miyim? Evet, çocuk ve balon... Stay-1 2005 info-icon
The same thing happened on Thursday, right? We're a little busy here. Ayni sey persembe gunu de oldu, degil mi? Burada biraz mesguluz. Aynı şey perşembe günü de oldu, değil mi? Burada biraz meşgulüz. Stay-1 2005 info-icon
Why don't you go bother someone else, huh? Neden baskasinin canini sikmiyorsun? Neden başkasının canını sıkmıyorsun? Stay-1 2005 info-icon
Your way, guys! There you go. Watch that thing. That's it. Artik sizde cocuklar! İste boyle. Suna dikkat edin. Tamamdir. Artık sizde çocuklar! İşte böyle. Şuna dikkat edin. Tamamdır. Stay-1 2005 info-icon
Christ! Where have you been? Tanrim! Neredeydin? Tanrım! Neredeydin? Stay-1 2005 info-icon
l've been calling people all over the city, looking for you. Seni bulmak icin sehirdeki herkesi ariyordum. Seni bulmak için şehirdeki herkesi arıyordum. Stay-1 2005 info-icon
l was about to call the police. What happened to you? Polisi aramak uzereydim. Ne oldu sana? Polisi aramak üzereydim. Ne oldu sana? Stay-1 2005 info-icon
l was about to call the police. What's going on, Sam? Polisi aramak uzereydim. Neler oluyor Sam? Polisi aramak üzereydim. Neler oluyor Sam? Stay-1 2005 info-icon
l don't know. No, you've gotta talk to me. l've been up all night. Bilmiyorum. Hayir, benimle konusmak zorundasin. Butun gece ayaktaydim. Bilmiyorum. Hayır, benimle konuşmak zorundasın. Bütün gece ayaktaydım. Stay-1 2005 info-icon
What happened to your arm? Dog bite. Koluna ne oldu? Kopek isirdi. Koluna ne oldu? Köpek ısırdı. Stay-1 2005 info-icon
Dog bite? Yeah, l had the shots and the painkillers. Kopek mi isirdi? Evet, agrikesicileri ve kuduz asisini yaptirdim. Köpek mi ısırdı? Evet, ağrıkesicileri ve kuduz aşısını yaptırdım. Stay-1 2005 info-icon
What dog? Where? Look, l'm seeing things that don't make any sense... Ne kopegi? Nerede? Bak, hicbir anlam ifade etmeyen seyler goruyorum... Ne köpeği? Nerede? Bak, hiçbir anlam ifade etmeyen şeyler görüyorum... Stay-1 2005 info-icon
and l'm meeting people that are supposed to be dead... ...ve olmus olmasi gereken insanlar ile bulusuyorum... ...ve ölmüş olması gereken insanlar ile buluşuyorum... Stay-1 2005 info-icon
and Beth's had a nervous breakdown. ...ve Beth bir sinir krizi geciriyor. ...ve Beth bir sinir krizi geçiriyor. Stay-1 2005 info-icon
The kid l'm treating knows what's gonna happen before it happens. Tedavi ettigim cocuk olaylari daha olmadan once biliyor. Tedavi ettiğim çocuk olayları daha olmadan önce biliyor. Stay-1 2005 info-icon
Okay,just slow down. And l saw the same boy lose the same balloon twice. Tamam, biraz yavasla. Ve ayni cocugun ayni balonu kaybetmesini iki kere gordum. Tamam, biraz yavaşla. Ve aynı çocuğun aynı balonu kaybetmesini iki kere gördüm. Stay-1 2005 info-icon
Baby, you're not making any sense. No, nothing makes any sense. Bebegim, hic anlamli konusmuyorsun. Hayir, hicbir sey anlam ifade etmiyor. Bebeğim, hiç anlamlı konuşmuyorsun. Hayır, hiçbir şey anlam ifade etmiyor. Stay-1 2005 info-icon
You're scaring me. Nothing makes any sense. Beni korkutuyorsun. Hicbir sey anlam ifade etmiyor. Beni korkutuyorsun. Hiçbir şey anlam ifade etmiyor. Stay-1 2005 info-icon
Okay. You just need to relax. Slow down. Tamam. Biraz rahatlamaya ihtiyacin var. Yavasla biraz. Tamam. Biraz rahatlamaya ihtiyacın var. Yavaşla biraz. Stay-1 2005 info-icon
Okay. Hey, you need to sleep. Tamam. Uyuman gerek. Stay-1 2005 info-icon
Yeah. No, l can't. Evet. Hayir, uyuyamam. Evet. Hayır, uyuyamam. Stay-1 2005 info-icon
l gotta find him. l'm running out of time. No, no. Onu bulmam gerek. Zamanim tukeniyor. Hayir, hayir. Onu bulmam gerek. Zamanım tükeniyor. Hayır, hayır. Stay-1 2005 info-icon
Just for a while. Lie down. You think? Sadece bir sure. Uzan. Gercekten mi? Sadece bir süre. Uzan. Gerçekten mi? Stay-1 2005 info-icon
Maybe just for a little bit. Belki bir sureligine. Belki bir süreliğine. Stay-1 2005 info-icon
Maybe just a little bit. Belki bir sureligine. Belki bir süreliğine. Stay-1 2005 info-icon
Jesus Christ. Aman Tanrim! Aman Tanrım! Stay-1 2005 info-icon
l've been looking all over for you. Her yerde seni ariyordum. Her yerde seni arıyordum. Stay-1 2005 info-icon
l want you to come uptown with me. l want you to meet a friend of mine. Benimle sehir disina gelmeni istiyorum. Bir arkadasimla tanismani istiyorum. Benimle şehir dışına gelmeni istiyorum. Bir arkadaşımla tanışmanı istiyorum. Stay-1 2005 info-icon
l don't wanna go uptown. Sehir disina gitmek istemiyorum. Şehir dışına gitmek istemiyorum. Stay-1 2005 info-icon
l met your mother last night. Dun aksam annenle tanistim. Dün akşam annenle tanıştım. Stay-1 2005 info-icon
What do you mean, you met my mother? Annenle tanistim derken ne demek istiyorsun? Annenle tanıştım derken ne demek istiyorsun? Stay-1 2005 info-icon
You told me she was dead. Bana olu oldugunu soylemistin. Bana ölü olduğunu söylemiştin. Stay-1 2005 info-icon
She's okay? O iyi mi? Stay-1 2005 info-icon
Yeah, everyone seems to think your mother's dead... Evet, herkes onun oldugunu dusunuyor gibi... Evet, herkes onun öldüğünü düşünüyor gibi... Stay-1 2005 info-icon
but l'm standing in a kitchen talking to her. ...ama ben onunla mutfakta konustum. ...ama ben onunla mutfakta konuştum. Stay-1 2005 info-icon
Sh She's gonna be okay? Duzelecek mi? Düzelecek mi? Stay-1 2005 info-icon
l don't know. She's sick. She got hurt somehow. l don't know. Bilmiyorum. Hasta. Bir sekilde yaralanmis. Bilmiyorum. Bilmiyorum. Hasta. Bir şekilde yaralanmış. Bilmiyorum. Stay-1 2005 info-icon
ls she mad? Kizgin mi? Kızgın mı? Stay-1 2005 info-icon
The dog seemed pretty fuckin' mad. What dog? Kopek bayagi bir sinirli gozuktu bana. Ne kopegi? Köpek bayağı bir sinirli gözüktü bana. Ne köpeği? Stay-1 2005 info-icon
Olive. Olive? Olive. Olive mi? Stay-1 2005 info-icon
Yeah, we put Olive to sleep when l was 12. Olive'i ben 12 yasindayken uyuttuk. Olive'i ben 12 yaşındayken uyuttuk. Stay-1 2005 info-icon
She had a tumor in her liver. Karacigerinde tumor vardi. Karaciğerinde tümör vardı. Stay-1 2005 info-icon
Well, Olive's not dead. She is very much not dead. Olive olu degil. Hem de hic degil. Olive ölü değil. Hem de hiç değil. Stay-1 2005 info-icon
Yeah, she is. But she was a good girl. Evet, olu. Ama iyi bir kizdi. Evet, ölü. Ama iyi bir kızdı. Stay-1 2005 info-icon
Quit playing with me. l wanna know what's going on. Benimle oynamayi birak. Neler dondugunu bilmek istiyorum. Benimle oynamayı bırak. Neler döndüğünü bilmek istiyorum. Stay-1 2005 info-icon
How do you know the future? l wanna help you, but Gelecegi nasil biliyorsun? Sana yardim etmek istiyorum, ama... Geleceği nasıl biliyorsun? Sana yardım etmek istiyorum, ama... Stay-1 2005 info-icon
l need some fuckin' answers! What happened to your parents? Bazi cevaplara ihtiyacim var! Annenle babana ne oldu? Bazı cevaplara ihtiyacım var! Annenle babana ne oldu? Stay-1 2005 info-icon
Look, there are things that you have to tell me. l mean, l mean... Bak, bana soylemen gereken seyler var. Yani, demek istedigim... Bak, bana söylemen gereken şeyler var. Yani, demek istediğim... Stay-1 2005 info-icon
if you were just gonna kill yourself, you'd have done it by now. Sadece kendini oldurecek olsaydin, simdiye kadar yapmistin. Sadece kendini öldürecek olsaydın, şimdiye kadar yapmıştın. Stay-1 2005 info-icon
So why haven't you? Peki neden yapmadin? Peki neden yapmadın? Stay-1 2005 info-icon
Why do you keep coming to me? Neden bana gelip duruyorsun? Stay-1 2005 info-icon
'Cause you're the only one that can help me. Cunku bana yardim edebilecek tek kisi sensin. Çünkü bana yardım edebilecek tek kişi sensin. Stay-1 2005 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 155902
  • 155903
  • 155904
  • 155905
  • 155906
  • 155907
  • 155908
  • 155909
  • 155910
  • 155911
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim