Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155549
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
The prospect of commanding the Atlantis expedition | Atlantis keşfini yönetmek... Atlantis keşfine komuta etmek insanın gözünü... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
was a daunting one. | ...zordu. ...korkutan bir şey. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Weir and Colonel Carter were incredibly tough acts to follow. | Dr. Weir ve Albay Carter izlemesi zorlu figürlerdi. Dr. Weir ve Albay Carter aşılması güç başarılar yakaladılar. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Yet you availed yourself nicely, Richard. | Yine de gayet iyiydin, Richard. Yine de görevin hakkını verdin, Richard. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
And you survived your nine months here. | Ve burada 9 ay dayandın. Ve burada dokuz ay ayakta kaldın. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Well, I like to think I've accomplished a little more than mere survival, | Sırf dayanmaktan öte şeyler de yaptığımı düşünmek isterim... Ayakta kalmaktan biraz daha fazlasını başardığımı düşünmek isterim... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
and I'm certain that once you've had review my report... | ...ve eminim raporumu inceleme vakti bulduğunda... ...ve eminim ki, raporumu inceleme fırsatı bulduğunuzda... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
That won't be necessary. | Ona gerek olmayacak. Ona gerek yok. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I'm receiving my graduation papers? Of course. | Yani, geçtim mi? Elbette. Yani sınıfımı geçtim mi? Elbette. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
In recognition of the great job you've done here, | Burada çıkardığın harika iş dolayısıyla... Burada yaptığın işi takdir etmek için,... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
the IOA is appointing you as chair | ...IOA seni Dünyanın... ...IOA seni Dünya'nın yeni... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
of Earth's new environmental initiative. | ...yeni çevre girişimcisi olarak atıyor. ...çevre girişimine başkan olarak atıyor. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Congratulations, Richard. | Tebrikler, Richard. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
You're coming home. | Eve dönüyorsun. Eve geri dönüyorsun. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
All right, short range sensors are good to go. | Pekâlâ, kısa mesafeli alıcılar hazır. Pekala, kısa mesafeli algılayıcılar hazır. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Start the sweep. | Taramayı başlat. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Sweep initiated. | Tarama başlatıldı. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
So it should take about 30 minutes to scan the entire planet, | Peki, sanırım bütün gezegeni taraması 30 dakika alır... Bütün gezegeni taraması yaklaşık 30 dakika sürecektir,... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
which means I've time to get down to the cafeteria, | ...ki bu da benim kafeteryaya gidip... ...yani kafeteryaya inip kendime güzel bir acıbadem kurabiyesi... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
get myself some of that fine almond biscotti and a Yoo hoo, | ...kendime güzel bir almond bisküvisi ve bir Yoo hoo almam... ...ve kakaolu süt alıp buraya bana bir şey bulamadığınızı... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
and be back in time for you to tell me you have found nothing. | ...ve bana hiçbir şey bulamadık demeniz için geri dönmem için yeterince zaman demek. ...söylemeniz için dönmeme yetecek kadar zamanım var. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
We've found something. | Bir şey bulduk. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Yes, of course we did. | Evet, elbette bulduk. Evet, tabii ki bulduk. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Whatever it is, it's sitting approximately | Her ne ise, deniz seviyesinin... Her neyse, deniz seviyesinin yaklaşık... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
1,500 feet below sea level. | ...tam olarak 460 metre altında yatıyor. ...450 metre altında bulunuyor. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I don't understand your reaction. | Tepkini anlamadım. Tepkini anlayamıyorum. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Nine months ago, you were dreading coming over here. | 9 ay önce, buraya geleceğin için sıkıntıdan bunalıyordun. Dokuz ay önce buraya gelmeye korkuyordun. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
A lot has changed in nine months. | 9 ayda çok şey değişti. Dokuz ay içinde çok şey değişti. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
And, quite frankly, I don't like the idea of leaving a job unfinished. | Ve, açıkçası, bir işi yarım bırakma fikrini sevmiyorum. Ve açıkçası, bir işi yarım bırakma fikrinden hoşlanmıyorum. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I've done good work. | İşimi iyi yaptım. İyi iş başardım. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
My record speaks for itself. | Sicilim bunu gösteriyor. Sicilim yeterli kanıttır. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
What's really going on? | Gerçekten neler oluyor? Asıl mesele ne? | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
The IOA is concerned about some of the decisions you've made, | IOA senin verdiğin bazı kararlar... IOA bazı kararların konusunda endişeli. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
decisions that have run counter to protocol | ...prokotole karşı gelen kararlar dolayısıyla endişeli... Bazı kararların protokole... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
and, quite frankly, common sense. | ...ve açıkçası, genel düşünce böyle. ...ve açıkçası sağduyuya aykırı. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
They... We... | Onlar... Biz... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
feel that the demands of this position have compromised your judgment, | ...bu pozisyon gerektirdiklerinin karar verme yeteneğini etkilediğini düşünüyoruz. ...bu görevin gereklerinin senin muhakeme yeteneğini tehlikeye attığını... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
and it's time for a change. | O yüzden değişiklik zamanı. ...ve bir değişikliğin zamanının geldiğini düşünüyoruz. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Right here. | İşte burada. Buraya. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
That'll do. | Hepsi bu kadar. Tamam, yeterli. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I wonder how long it's been down there. | Ne kadar zamandır oradaydı merak ediyorum. Acaba ne kadardır orada? | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
To think, it would have remained undiscovered if we hadn't have... | Düşünürsek, eğer biz tarama yapmasaydık... Onu oradan çıkarmasaydık orada keşfedilmeden kalacağı düşüncesi... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Nice job on reconfiguring the short range sensors. | Kısa mesafe alıcıları ayarlamada iyi iş çıkardın. Kısa mesafeli algılayıcıları ayarladığın için tebrikler. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Nice job on the... wild guess. | Kaba tahmininde... iyiydi. Şanslı tahmin için tebrikler. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Shall we? Yes. | Başlayalım mı? Olur. Başlayalım mı? Evet. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
There's nowhere for them to go. They're scientists. | Kaçabilecek hiçbir yerleri yok. Onlar bilim adamları. Kaçacak yerleri yok. Onlar bilim adamı. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Trust me. They don't run very fast. | Güven bana. Fazla hızlı koşamazlar. Bana güvenin. Fazla hızlı koşamıyorlar. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Save your energy. You're not getting away this time. | Gücünü sakla. Bu sefer kaçamayacaksın. Enerjini sakla. Bu sefer kaçamayacaksın. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
You shot me. There's a difference. | Beni vurdun. İkisi arasında fark var. Beni vurdun. Arada fark var. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
No. I killed you. | Hayır. Ben seni öldürdüm. Hayır. Seni öldürdüm. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Beckett confirmed it. You were dead. I'm sure that's what he thought. | Beckett öldüğünü doğruladı. Sen ölmüştün. Evet, eminim öyle düşünmüştür. Beckett doğruladı. Ölüydün. Evet, eminim o öyle düşündü. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Let's just say your friend... Lucius? | Sadece diyelim ki senin arkadaşın... Neydi adı? Lucius mu? Şöyle söyleyeyim, arkadaşın... Adı neydi? Lucius? | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
He wasn't the only one using Ancient technology that day. | O gün üzerinde Kadim teknolojisi olan tek o değildi. O gün Eskilerin teknolojisini kullanan bir tek o değildi. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
How did you get here? | Buraya nasıl geldin?? Buraya nasıl geldin? | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Turns out some of your off world contacts | Görünüşe göre, dış dünya temaslarından... Görünüşe göre gezegen dışı bağlantılarınızdan bazıları... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
aren't as trustworthy as you think. | ...bazıları düşündüğün kadar güvenilir değiller. ...düşündüğünüz kadar güvenilir değilmiş. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Your secret's out, Sheppard. | Sırrın açığa çıktı, Sheppard. Sırrınız ortaya çıktı, Sheppard. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
A half day's walk in that direction will bring us to the edge of the mainland. | Şu tarafa doğru yarım günlük bir yürüyüş bizi anakaranın kıyısına götürecek. Şu yönde yarım günlük yürüyüş bizi anakaranın kıyısına götürecek. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I figure it'll take us maybe two days to reach Atlantis by boat. | Sanırım Atlantis'e botla ulaşmak da iki gün kadar sürer. Atlantis'e kayıkla gitmek iki gün sürer. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
You won't get to the edge of the City. They'll blow you out of the water. | Şehre ulaşamazsın bile. Seni havaya uçururlar. Şehre ulaşamazsınız bile. Sizi suda patlatırlar. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
No. They won't even see us coming. They'll be too busy counting their dead. | Hayır. Geldiğimizi göremeyecekler bile. Ölülerini saymakla meşgul olacaklar. Hayır. Geldiğimizi bile görmeyecekler. Ölülerini saymakla meşgul olacaklar. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Send an explosive through your Gate, | Geçidinizden bir patlayıcı yollayıp... Geçidinizden bir patlayıcı göndereceğim,... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
cripple the City's defenses. | ...şehrin savunmalarını felç edeceğim. ...şehrin savunmasını zayıflatacağım. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
But for that, I'm gonna need something from you. | Ama onun için, senden bir şeye ihtiyacım var. Ama onun için, sendeki bir şeye ihtiyacım var. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I think you call it | Sanırım ona... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
an IDC. | ...IDC diyorsunuz. ...geçit kodu diyorsunuz. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Go to hell. | Geber. Cehenneme kadar yolun var. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I thought you would need some convincing. | Biraz iknaya ihtiyacın olacağını düşünmüştüm. Biraz ikna edilmeye ihtiyacın olacağını biliyordum. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Conrad. Vanessa. Come in. | Dr. Conrad. Vanessa. Buyurun. Dr. Conrad. Vanessa. Cevap ver. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I hope I'm not intruding. Not at all. What brings you by? | Umarım bölmüyorumdur. Hiç de bile. Sizi buraya getiren nedir? Umarım rahatsız etmiyorumdur. Hiç de değil. Seni buraya hangi rüzgar attı? | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
This may be wholly inappropriate, but I was wondering | Bu belki bayağı uygunsuz olabilir, ama sana... Bu çok uygunsuz olabilir belki, ama sinemaya gitmek... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
whether you'd like to catch a movie. A movie? | ...film izlemek ister misin diye soracaktım. Film mi? ...ister misin diye soracaktım. Sinema mı? | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
They're screening two of my favorites... | Bu akşam iki favorimi yayınlıyorlar... Bu gece benim en sevdiğim filmlerden ikisi oynuyor... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Planes, trains, and automobiles and dirty rotten scoundrels. | ...Uçaklar, Trenler, Otomobiller ve Kirli, Çürük ve Adi. Uçaklar, Trenler ve Otomobiller ile Kirli, Çürük ve Adi. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Truth be told, | Doğrusunu söylemek gerekirse... Doğruyu söylemek gerekirse,... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I'm having a horrible day and I'm not of a laughing mood. | ...berbat bir gün geçiriyorum ve pek gülme havasında değilim. ...çok kötü bir gün geçiriyorum ve gülecek havada değilim. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
We can wait until tomorrow | O zaman Mad Money ve Kanguru Jack gösterecekleri... O zaman yarına kadar bekleriz. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
when they'll be screening Mad Money and Kangaroo Jack. | ...yarına kadar bekleyebiliriz. Yarın da Deli Para Kanguru Jack oynuyor. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Is it something you'd like to talk about? | Konuşmak istediğin bir şey mi? Konuşmak ister misin? | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
It seems the time for talk has passed. | Konuşma zamanı geçti gibi görünüyor. Konuşulacak bir şey kalmadı. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I've just been informed that I'm being relieved of my command | Kısa bir süre önce bana Atlantis'teki görevimden... Az önce Atlantis'teki görevimden... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
here on Atlantis. | ...alındığım söylendi. ...alındığım bildirildi. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry. Why? | Üzüldüm. Neden? Üzgünüm. Neden? | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Apparently, I'm not very good at toeing the company line. | Görünen o ki şirket kurallarına uymakta pek başarılı değilim. Görünüşe göre, emirlere uymakta iyi değilmişim. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I assumed I got this position on the strength of my record. | Bu mevkiiye sicilimin gücü dolayısıyla geldiğimi sanıyordum. Ben bu göreve sicilim güçlü olduğu için getirildiğimi sanmıştım. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
But now it's clear that the only reason they appointed me | Ama şimdi beni atamalarının nedeninin... Ama şimdi belli oldu ki beni buraya atamalarının tek nedeni... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Is because they expected I would just roll over for them. | ...buraya onlar için göz kulak olmam olduğunu öğrendim. ...onlara boyun eğmemi beklemeleri. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Then don't. | O zaman bunu yapma. O zaman yapma. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
What? Don't roll over for them. | Ne yapmayayım? Onlar için göz kulak olma. Ne? Onlara boyun eğme. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Fight this. I can't. | Bununla mücadele et. Edemem. Buna karşı savaş. Yapamam. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
The decision's been made. | Karar verildi. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
If that was true, then why didn't they just forward you a communique | Eğer öyle olsaydı, neden sana bir iletiyle bildirmek yerine... Bu doğru olsaydı, o zaman neden sana bir bildiri göndermediler de... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
instead of sending a mouthpiece on a 3 week journey to the Pegasus galaxy? | ...sözle söylemesi için birini 3 haftalık yolculukla Pegasus Galaksisine yollasınlar ki? ...onun yerine bir sözcüyü Pegasus Galaksisi'ne 3 haftalık bir yolculuk ile yolladılar? | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Did you really expect me to just give up without a fight? | Benim gerçekten savaşmadan vazgeçeceğimi mi düşündün? Gerçekten de hemen pes edeceğimi mi düşündün? | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
Honestly? Yes. | Doğrusu mu? Evet. Doğrusunu söylemek gerekirse, evet. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
I assumed you'd let common sense guide you on this one. | Bunda sağduyunun sana yol göstereceğini düşünmüştüm. Bu sefer sağduyuya kulak vereceğini düşündüm. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
You weren't sent here to fire me. | Buraya beni kovmaya gelmedin. Buraya beni kovmak için gönderilmedin. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
You were sent here to evaluate my performance | Buraya benim performansımı değerlendirmek... Buraya benim performansımı değerlendirip bulgularına... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
and make a recommendation based on your findings. | ...ve bulduklarına göre bir tavsiye vermeye geldin. ...göre bir tavsiyede bulunmak üzere gönderildin. | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |
The IOA may be leaning a certain way, | IOA belki kesin bir taraf almış olabilir... IOA bir yöne doğru eğilim gösteriyor olabilir,... | Stargate: Atlantis Remnants-1 | 2008 | ![]() |