Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15489
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Pick that shovel up and put it down right. | Kürekleri burdan alıp yerlerine koyun. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Kirk, Doc, get up there. | Kirk, Doc, siz kamyona çıkın. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
This is it. | Bu O (Beyaz çarpı işaretli olanı). | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
We'll take it up again. | Onu geri yükleyelim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
What did you put that barrel back for? | Niye bu fıçıyı tekrar kamyona koydunuz? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
All right, boys. | Pekala, çocuklar | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Calling all cars, calling all cars, be on the lookout for a black sedan. | Bütün ekip araçlarının dikkatine, siyah bir sedan araba için tetikte olun. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Bandits heavily armed. | Gangsterlerin ağır silahları var. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
They got us pegged. They got us. | Bizim yaptığımızı anladılar. Ellerine düştük. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
It was bound to happen. We're pulling too many jobs. | Bu kendimize bir çeki düzen verdirtti. Çok fazla soygun yapıyoruz. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That's it, we're pulling too many jobs. | Sebep bu, çok fazla soygun yapıyoruz. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
It was that assistant cashier. He spotted us. | Bizi teşhis eden veznede duran adam olmalı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I could have taken care of him, if you hadn't stopped me. | Eğer beni durdurmasaydın onunla yakınen ilginebilirdim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
You're a little too free with the gun, John. | John, silahını çok rahat kullanıyorsun. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That's a matter of opinion. | Herkesin durumu farklıdır. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Around here my opinion is the only one that counts. | Burada sadece benim sözüm geçer. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Any objections? | İtirazın mı var? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Satisfied? | Dersini aldın mı? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Now, our next job is the Farmers National. | Şimdi, sıradaki işimiz Ulusal Çiftçi Bankası. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Farmers National? You nuts? | Ulusal Çiftçi Bankası mı? Kafayı mı yedin? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That's pretty tough. It's full of guards. You can't get near it. | Orası çok sağlam korunuyor. İçi güvenlikçilerle dolu. Yaklaşılmaz. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
It's around the corner from the joint we cracked yesterday. | Dün soyduğumuz dükkan oraya yakındı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That's just why I picked it. | Onu sırf bu yüzden soydum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
They'll never expect lightning to strike twice. | Aynı yerde üstüste iki soygun olmaz diye düşünsünler istedim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That's great thinking, Specs. | İyi düşünmüşsün, Specs. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Now, one of us has got to case the bank, you understand? | Şimdi, birimiz bankaya gidip keşif yapmalı, anlıyor musunuz? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Since the four of us have been identified... | Dördümüzünde polisçe tanındığından beri... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...it's expedient for us to keep out of sight as much as possible. | ...sürekli izlenmekten mümkün olduğunca kaçabilmemizin çaresi sensin, John. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
So that more or less throws it in your lap, John. | Sonuç olarak bu keşifi sen yapacaksın, John. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Smile, John. | Gülümse, John. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Well, there's nothing further we can do until John returns with his report. | John raporu ile geri dönene kadar ilaveten bizim yapabileceğimiz bir şey yok. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
So let's relax. | Bu itibarla biraz dinlenelim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
How about a little game? Table stakes? | Ufak bir oyuna ne dersiniz? Poker? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Okay by me. Deal up. | Bana uyar Kağıtları dağıt. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Deal you in, John? Not tonight. | Sen katılmıyor musun, John? Bu gecelik hayır. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Where you going? Out. | Nereye gidiyorsun? Dışarıya. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Why? Nobody's looking for me. | Niye? Kimse beni aramıyor ki. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I told you he was a fresh punk. | Size onun çaylak olduğunu söylemiştim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Well, he'll learn. | Öğrenecek. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Where you going, honey? | Nereye gidiyorsun, tatlım? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
If you'd have been another minute, I'd have been gone. | Eğer bir dakika daha gelmemiş olsaydın, ben de gitmiş olacaktım. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Oh, there's a little place on the other side of town I'd like to visit again. | Bir daha ziyaret etmek istediğim, şehrin öbür yakasında küçük bir yer var. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Why did you pick this place? Oh, I was here once before. | Niye illa beni buraya getirdin? Daha önce bir kere gelmiştim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
What happened? Oh, I left some unfinished business. | Ne oldu? İşin bir kısmını bitirmeden çıkmıştım. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Yeah, what'll it be? | Evet, ne alırdınız? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Three beers. | Üç bira. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That'll be 6 bits. | 6 papel eder. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I don't think I can change this, sir. | Sanırım bunu bozamam, efendim | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That's all right. Keep it. | Önemli değil. Üstü kalsın. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Thank you, sir. | Teşekkür ederim, efendim | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Why three beers? We're gonna have company. | Niye üç bira? Ziyaretçimiz olacak. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I don't see anyone. | Ben başka kimseyi göremiyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
You will. | Göreceksin. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Who gets this one? You. | Bunu kim alıyor? Sen. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Me? Sure, come on, sit down, join us. | Ben mi? Tabii, hadi, otur, katıl bize. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Many happy returns. | Nice mutlu yıllara. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Wait in the car. | Git arabada bekle. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I said, wait in the car. | Arabada bekle dedim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Well, here's looking at you. | Haydi şerefinize. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
No, sir. I was in here a long time ago. | Hayır, efendim Geleli uzun zaman oldu. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Couldn't pay for a couple of drinks. | İki içkinin parasını ödeyememiştim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
You wouldn't cash my check. | Çekle ödememe mani oldun. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
You called me a two bit chiseler. | Bana iki paralık dolandırıcı dedin. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Mr. Graham, a gentleman wants to see you. | Bay Graham, bu beyefendi sizi görmek istiyor. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Have a chair. | Oturun. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Well, young man, what can I do for you? | Buyur, genç adam, sizin için ne yapabilirim? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Well, I'd like to get a little information. Oh, I see. | Biraz bilgi almak istiyorum. Anlıyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
This pamphlet will give you a statement... | Bu broşür bankamızın geçen mali yılda... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...of our financial condition as of the last fiscal year. | ...finansal durumunun bir özeti niteliğinde. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Well, I was thinking of opening an account. | Bir hesap açmayı düşünüyordum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Oh. Oh, I see. | Anlıyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Well, you can rest assured that your money will be perfectly safe here. | Paranızın burada mükemmel bir biçimde korunacağına inanarak rahat edebilirsiniz. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That's what I wanted to talk to you about. You see, I've got a big deposit to make... | Konuşmak istediğim konu da buydu. Görüyorsunuz, elimde size yatırmak istediğim... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...and with all these bank robberies... We've never been robbed. | ...büyük bir para var ama şu banka soyguncuları... Biz daha hiç soyulmadık. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Now, believe me, Mr.? Peters. Walter Peters. | Bana inanabilirsiniz, Bay? Peters. Walter Peters. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Oh, yes, Mr. Peters. | Evet, Bay Peters. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Believe me, your money will be absolutely safe in this bank. | Bana inanın, paranız kesinlikle bu bankada güvende olacaktır. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Come, let me show you around. | Gelin, size etrafı bir gezdireyim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
You see, Mr. Peters, these windows are all constructed of bulletproof glass. | Buraya bakınız, Bay Peters, bütün pencereler kurşun geçirmez camlardan imal edilmiştir. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
They extend to the bottom of the cage. | Dolapların yere değdiği yere kadar uzanıyor. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
All monies must be slid in and out through the groove. | Paraların hepsi bulundukları oyuğun içinde sadece ileri ve geriye doğru kayarlar. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
This makes it impossible for a thief on the outside... | Bu durum dışarıdaki bir hırsızın elindeki silahı... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...to point a gun at a teller on the inside. | ...içerideki banka çalışanına doğrultmasını imkansız hale getirir. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That's a good idea. And as an added precaution... | İyi düşünmüşsünüz. ve eklenmiş tedbir olarak... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...there's a button at the foot of each teller. | ...her çalışanın ayağında bir buton var. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
These buttons close the front door... | Bu butonlar... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...sealing off the only avenue of escape. | ...tek kaçış yolu olan ön kapıyı kapar. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
They're also connected with the police department. | Butonlar ayrıca polis merkezini harekete geçirir. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Within two minutes, the bank will be entirely surrounded. | İki dakika içinde, bankanın her tarafı polis kuşatmasına alınır. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Hey, that's a good idea too. | Bu da gayet iyi düşünülmüş. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Now I'd like to show you the vault. | Şimdide kasa dairesini göstermek istiyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
No threat of any kind from the outside could force that door open... | Dışarından gelen herhangi bir tehlike olmasa bile kapılar açıkken zorlanabilir... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...because we installed the latest tear gas unit. | ...diye kasa dairesinde en güncel göz yaşartıcı sistemi kurduk. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
In addition to the automatic burglar alarm, we have a large number of armed guards... | Ek olarak otomatik hırsız alarmımız, çok sayıda silahlı güvenlikçimiz var... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...all of whom, incidentally, are pretty good marksmen. | ...laf arasında, hepsi mükemmel nişancıdır. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
So you see, Mr. Peters, the bank is absolutely impregnable. | Gördüğünüz üzere, Bay Peters, bankamız kesinlikle zaptedilemez. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Yep, you got quite a little place here. | Evet, burada epey küçük bir yeriniz varmış. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Now, do you want to open a checking or a savings account? | Şimdi, bir çek mi yoksa mevduat hesabı mı açtırmak istiyorsunuz? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I don't know yet. I'd like to bring the missus around tomorrow. | Daha karar vermedim. Hanımefendiye yarın getirip göstermek istiyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Very well, then. Until tomorrow. | Çok iyi, öyleyse. Yarına görüşürüz. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |