Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15466
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
she started her buslness An onllne travel portal. | ...kendi işini kurdu. Online bir seyahat hattı. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Today, she Is the 2nd blggest In the market. | Bugün piyasadaki en büyük ikinci şirketin sahibi. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Just llke her father, she too Is self made. | Babası Kamal gibi o da kendi çabalarıyla bir yerlere geldi. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
The dlfference Is, she doesn't say lt. | Aralarındaki farksa Ayesha'nın sürekli bunu dile getirmemesi. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
And here we have Kablr Mehra, | Ve bir de Kabir Mehra var. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
the youngest member of the Mehra famlly. | Mehra ailesinin en genç üyesi. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
The male chlld, or rather God's glft. | Erkek çocuk veya daha doğrusu Tanrı'nın hediyesi. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
After all, he wlll carry on the famlly name. | Sonuçta ailesinin adını taşıyacak. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Just last week, he turned 25. | Geçen hafta 25'ine bastı. Annesinin gözbebeği ve... | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
and the sole helr to hls father's emplre. | ...babasının imparatorluğunun tek varisi. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
So we have a prlnce and we have a throne. | Yani bir prensimiz ve bir tahtımız var. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
But Is that enough? 1 | Ama bazen bunlar da yeterli olmaz. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Only tlme wlll tell If thls prlnce Is worthy of the throne or not. | Prensin tahtı hak edip Kral olup olmayacağını ancak zaman gösterebilir. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
And there you have it, folks. | İşte gördünüz. Bana sorarsanız yeterince açık olduğunu düşünüyorum. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
The Indian rupee keeps fluctuating. | Hint rupisi düşüp yükseliyor. Bunun için acil durum planı nerede? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
If the dollar rises | Eğer dolar yükselirse hammadde maliyetleri de artacaktır. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Actually, you are totally right | Aslında tamamen haklısınız. Bunu da göz önünde bulundurmalıyız. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
You will get our revised proposal by tomorrow. | Yarın revize teklifimizi alırsınız. Haklısınız. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Anything can happen. | Her an her şey olabilir. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Don't you have elections in Sri Lanka next year? | Seneye Sri Lanka'da seçimleriniz yok mu? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
The policy could change | Yeni hükümetle politika değiştirebilir. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
And then the tax concessions | Sonra vergi imtiyazlarında bize taahhüt vermiştiniz. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
may also change. | Ayrıca bu da değişebilir. Bunu da göz önünde bulundurmalıyız. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
You're absolutely right, Mr. Mehra | Tamamen haklısınız, Bay Mehra. Her zamanki gibi. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Oh my god! | Aman Tanrım! Dün yüklediğin Pluto'nun fotoğrafına bayıldım. 1 | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Isn't it the best? | Harika değil mi? Çok tatlı. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
What's Pluto? | Pluto ne? Bir gezegen. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
It was. | Gezegendi. Gezegendi. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Pluto is our doggie. | Pluto, bizim köpeğimiz. Pluto, bizim kardeşimiz. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Brother... | Kardeşimiz. Sana benziyor mu? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Why didn't anyone tell me | Neden bana kimse Manav'ın kuzeninin çok tatlı olduğunu söylemedi? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
When are you going back to Delhi, Kabir? | Delhi'ye ne zaman dönüyorsun, Kabir? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Tomorrow, after the meeting. | Yarın toplantıdan sonra. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Why? What is the hurry? | Niye? Acelen ne? Bir gün daha kalsana. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Do you still ride that plane? | Hâlâ uçak sürüyor musun? Artık ben bile uçuyorum teyze. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
You had promised me you'll come. | Bana geleceğine dair söz vermiştin. Sonra ne oldu? Nasıl geleyim? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I have vertigo. | Bende vertigo var. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
In any case... | Hem bir günlüğüne bile evden ayrılsam bu ev darmadağın olur. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I heard dad is selling the plane? | Duyduğuma göre babam uçağı satıyormuş. Evet. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Don't remind me. | Bana bunu hatırlatmayın. Bir yerlerden atlayabilirim. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Ayesha, please work out a way | Ayesha, lütfen bir yolunu bul da uçağı satmasın. Kabir! | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
but Ayka needs an asset reduction. | ...ama AYKA'nın mal varlığını azaltması gerek. Bu ölü bir yatırım. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
You know... | Biliyor musun? Evlendiğim zaman... | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I was so shy in front of my in laws. | ...kaynanamların yanında öyle utangaçtım ki... | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Forget talking about business. | ...iş konuşmayı bırak. Zorla "evet" veya "hayır" derdim. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
But how times have changed... | Ama zaman nasıl da değişti, değil mi? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Mom tell us that story, | Anne bize şu hikâyeyi anlatsana. Jodhpur'da Maharaja ile tanıştığın zamanı. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
You know... | Biliyorsun. Kabir bile davetiyede benim adımın yazması gerektiğini düşünüyor. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Aysh... The invitation was from the Mehras. | Aysh, davet Mehralar'dan geliyor. Sen artık Mehra değilsin. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
You are a Sangha. | Sen bir Sangha'sın. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
And please tell Kabir... | Ayrıca Kabir'e lütfen söyler misin? Nitya'ya nasıl öyle davranır? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
They are not kids. | Çocuk değiller. Biliyorum ama o benim kuzenim. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
and your brother... | Senin kardeşinse şımarık bir velet! | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Brat or not, Kablr Is my best frlend. | Velet ya da değil. Kabir, benim en yakın arkadaşım. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
We met 5 years ago | 5 yıl önce tanıştık ve o zamandan beri gece gündüz birlikteyiz. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Oh great... I forgot to Introduce myself. | Harika! Kendimi tanıtmayı unuttum. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
After all, even I belong to thls famlly. | Sonuçta ben de bu ailenin bir üyesiyim. Merhaba yakışıklım! | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
And at the rlsk of soundlng Impollte | Kulağa kaba gelme riskine rağmen eğer bu ailede normal birisi varsa... | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
It Is me... | ...o da benim; Pluto Mehra. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Ayesha is upset | Ayesha, davetiyede adı olmadığı için üzülmüş. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
How was your meeting? | Toplantın nasıldı? Babam Skype'dan her şeyi halletti. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
How modest my baby is! | Benim bebeğim ne kadar mütevazi! Aynı annesi gibi. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I don't think Ayka needs me. | AYKA'nın bana ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Ne ima ediyorsun? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
The company is for you. | Şirket senin için var. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
You're our son... who else will manage it? | Sen bizim oğlumuzsun. Başka kim yönetecek? Bilmiyorum. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Maybe Papa can find someone more qualified. | Belki babam daha uygun nitelikli birini bulabilir. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
What is the matter? | Neyin var senin? Al. Diyet bu. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
There is no such thing | Öyle bir diyet yok. Yalan söyleme. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
You want cheese toast? | Peynirli tost mu istiyorsun? Nirula'dan sıcak çikolatalı fudge? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I don't think I belong here. | Buraya ait olduğumu düşünmüyorum. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
If you didn't belong here | Buraya ait değilsen neden burada doğdun? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
This 'mummy' logic na... | Anne mantığı böyle oluyor, değil mi? Tamam. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
If you could wish for one thing right now | Şuan sana bir dilek hakkı verseydim ne dilerdin? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Anything. | Herhangi bir şey. Herhangi bir şey söyle bana. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I wish dad wasn't selling the plane. | Babamın uçağı satmamasını dilerdim. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
It's so oily. | Bu çok yağlı. İnsan bunu nasıl yiyebilir? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
What else is there? Just this. | Başka ne var? Sadece bu var. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Just this? Great. Thank you. | Sadece bu mu? Aferin. Çok sağ ol! | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Sunil! Yes, sir? | Sunil! Evet efendim? Biraz meyve getir. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I've told you to tell them in the morning | Ne yemek istiyorsan sabah işe gitmeden önce onlara söylemeni... | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
what you want to eat. | ...kaç kere söyledim? Sadece benim için değil. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
You think you should be eating this? | Bunu yemen gerektiğini mi düşünüyorsun? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Good luck with your weight loss. | Kilo kaybetmede başarılar. Yoğurdu uzat. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Ayesha is upset her name is not on the card. | Ayesha, davetiyede ismi yazmadığı için alınmış. Öyle mi? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
She did all the planning, not me. | Bütün planı o yaptı, ben değil. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
If we put Ayesha's name on the card | Eğer Ayesha'nın adını karta yazarsak Manav'ın adını da yazmamı gerekecekti. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
and then everyone will think | Sonra herkes gezinin ücretini Manav'ın ödediğini düşünecekti. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
It's confusing. | Kafa karıştırıcı. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I told you she'd be upset. | Sana onun alınacağını söylemiştim. O zaman onunla konuş, Mother İndia. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Guys please. | Çocuklar lütfen. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I am selling some of my shares. | Hisselerimden bir kaçını satacağım. Ne? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I need to buy something. | Bir şey almam gerek. Sahi mi?! | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Those Louis Vuitton bags and shoes aren't enough? | Louis Vuitton çantalar ve ayakkabılar yetmedi mi? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Now you need to own their company? | Şimdi de kendi şirketini mi açman gerekiyor? | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
I want to buy my son a gift if you don't mind?! | Oğluma bir hediye almak istiyorum. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
What gift? The plane you are selling. | Ne hediyesi? Sattığın uçağı. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
Have you no shame? | Hiç mi utanman yok? Ben bir şey demedim. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
What's wrong with you, Kabir? Just leave him out of this. | Senin derdin ne Kabir? Onu bu işe karıştırma. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
At your age I used to take a bus to work. | Senin yaşındayken işe gitmek için otobüse biniyordum. | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |
On foot, when I had no money. | Param olmadığında yürüyerek gidiyordum! Ayakkabılarımın tabanları yoktu! | Dil Dhadakne Do-1 | 2015 | ![]() |