Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15454
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
But first I ga you a thorough decorate course. Okay? Listen carefully! | Ama önce seni tam olarak... süsleyip, adam etmeliyiz... Dikkatle dinle! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
's from point A to point G. | ben işaret verdiğimde olacaklar.. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Try not original. Your head is original enough. | orijinal değildir belki ama denenir, Kafanız yeterince orijinal durur o. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
You have no scoop on top of it. So listen up. | Şunların üstüne çalışmalısın... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
A: Make sure you remain soft. | A: yumuşak kalmasını sağla. ama sağlam.. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Two: If you have her talk ... | İki: Onunla sakın tartışma... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
avoid with her tits to negotiate. | Üç: göğüsler önemli.. göğüsleri ile her tartışmayı bastıracaktır zaten. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Three is something that I have tried. | sahip olduğum bu üç şey çalışırsa iş yaparsın. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
This is called 'sus of his fall. What? | Bu ağına düşürme olayına da 'süs' denir. Ne? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Sus of his fall. Sus? | Ağına düşürme, Süs. Süs? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
You act like you 'n slaptitude get. | Bunları duymamış gibi davranıyorsun. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
You get a fit of hysterics, in French. | Sen Fransızca bilmiyor musun? histeri nöbetidir belki. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Your head is always just a meter above the ground. | Başınız her zaman sadece bir metre mesafede olmalı. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Your risk is not that you bezeert! | Kişisel risk alırım ben bazen! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Okay, listen. If you can stop ... | Tamam, dinle. Bunlar işine yarar ... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
What? Dan doe je 'r in. | Ne? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
That would surprise me. I am blood in shape! | Bu bana sürpriz olurdu. Kan dolaşımın hızlandı gibi sanki.. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Love you with that asshole doing it. Do not miss that car! | Bu makinaları hız yaparken seviyorum. O arabayı kaçırmayın! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Sports. Bit tricky to get off. | Spor. Spora ihtiyacım var. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Have you 's identity, young man? Yes. Minute. | Eğer kimliğini.. var mı? Evet. Bir dakika. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
But I know you! Yes it is, 't hearing ... | Ama ben seni tanıyorum! Evet, duydun... 938 00:58:30,060 > 00:58:32,449 Ben, günlük 1000 gibi görünüyorsun demiştim... tamam tamam | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Paper 's vehicle, driving license, | Arabanın ruhsatı, ehliyet, | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
registration, insurance, tutti quanti. | tescil, sigorta, tutti quanti. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Never thought that I had so much beer. Sir! | O kadar çok bira içmiş miyim ya. Efendim! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Ho but kastaar! Almost done! | Çok az kaldı! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Calm down! I badly parked? | Sakin ol! Sadece kötü park mı? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Do you know how fast you drove? | Siz ne kadar hızlı sürdüğünüzü biliyor musunuz? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
No. But when I look around scheurijzer therefore never been to the counter. 200? | Hayır ama zaten.. Sayacı ayarlanmamıştı... kaç 200 mü? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Exactly 200. | Tam 200 demek. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
That joke hole soon 200,000 balls costs. | Bu şaka olmalı, yakında 200.000 olur o, cezalarla beraber. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Excessive speed. Wait, you. | Aşırı hız. Biraz bekle. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Excessive speed? | Aşırı hız mı? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Can I ask where ... I look out of my caps and ... | İspatlanabilir mi... Baktığımda o kadar hızlı değildi ... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
I look at you, however. Exaggerated speed? 's Mobile or' n. .. | Ama ben, bakıyorum da. Abartılı söylemiş olabilir misin? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
's radar, sir. A fixed? | Radar, efendim. Sabit mi? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
a fixed radar post? Wait 's. .. | Sabit radar sonrası? bekleyin. .. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
I know that you are on bridges, transverse now, but I have not seen you. | Ben, köprü olduğunu sanıyordum, hızlandım ve ama seni görmedim. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
If I see you, I immediately on my brake stand! Then go here cogs turning! | Ben seni görseydim, hemen durur... ve yanındayım! Sonra buradan giderim! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
't I do not care a straw. I know high ranking figures. | Benim umurumda değil. Ben yüksek biliyorum. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Good as that. | O kadar iyi. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Day D 1, but I got my license bought ... achieved. | 1 gün sonra, ama benim lisansım var satın aldım ... elde ettiğim şey... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Then you start with practice. | Bu uygulamadan sonra başladı o. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Take 't drive, and Mr is the killing place. | sürücü koltuğuna geçin. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
No, because women in 't make me send ... Shut up! Follow me to go to the station. | Hayır, kadınların bana.. çünkü ... Kapa çeneni! Istasyonuna gidiyoruz beni takip edin. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Better a good system than a poorly process, as they say. | Kötü sistem kötü süreçten iyidir, derler. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
But be plumes by a delicious chicken, that's something else. | Ama lezzetli bir tavuk tüyleri iyi yolunmuşsa çok iyidir... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Bourgeois as pigs. The older ... | Burjuva domuzu. Eskiden... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Get your paws off of my seat, you! | Patilerini koltuklarımdan çek! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Where should I park here? | Burada nereye park etmeli? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
I put me here, I lock the whole lot. | Buraya koyarım, kimse de bişe diyemez. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
If the red road will, move me as I want it. | Kırmızı yol benim istediğim yere giden yoldur. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Tedju! You see where the money goes. | Tedju! Paralar nerelere gidiyor bak. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
That is not a residence, just a holiday. | Buralarda oturulmaz, tatile geleceksin. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Tedju ... | Tedju ... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
As in the movie. | Filmlerdeki gibi. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
You see me? You see me? | Gördün mü? Gördün mü? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Draw a long face? | Uzun suratlı seni? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Not, I say you. If they do not with 200, get back with me. | Hey söylediklerine dikkat et, 200 alıyoruz burdan. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
You're on top. 'S case. | Şunun üstünden.. Durumu... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
As a precaution. From professionalism. | Önlem olarak. Profesyonellik gereği. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
We are now once true professionals. Come now. Come, come. | Biz şimdi gerçek profesyonelleriz. Gel şimdi, gel, gel. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Let me not ... How are we now? | Yapmamalıydın... Nasıl olacak şimdi? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
It seems nothing. Come, come now ... | Birşey de görünmüyor, gel bakalım... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Nothing to ado, so that once. | Uzatacak bir şey yok, bir kerede. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
It's like a dog, nothing more. | Bu da köpek gibi ya. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Stay with me, because I do not know I must go. | Burda kal gitmeliyim ben. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Stay there, you! | Olduğun yerde kal, sen! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Is it not, no? Dirty snot monkeys! | Hayır mı? Sümüklü maymun seni! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Times it back to your caravan, bohemerin dirty! | Karavana dönme zamanı, pislik! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Who is the king who lives here, huh? | Burada yaşayan kral kim, ha? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
What a cute piggy! a Really? | Ne sevimli bir domuzcuk! Gerçek mi? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
No, a power. Claudy Focan, pleasant. | Bu bir güç. Claudy Focan, hoş bulduk. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Director 's slaughterhouse of Anderlecht. Fabienne Michel. | Anderlecht Kesimevi'nin yöneticisiyim. Fabienne Michel. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Al 2 Dool I am here in the neighborhood around. They put me out ... | Buralarda dolaşıyordum da. Onlar bana verdi... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
very friendly, moreover, your mom or your grandmother, no idea ... 1 | Komik, dahası da var, anne yada büyükanne, emin değilim... 1 | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
a white house with a red roof. But you see nothing else here. | Kırmızı çatılı beyaz bir ev. Ama başka bir şey yok gibi. 1 | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Is this a quote or something? No, no cite. | Bu bir teklif yada onun gibi bişeyse eğer... Hayır hayır sadece sezgi... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
I park in front me, I watch 'house. | Öndeki parkta evi izliyordum. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Gray with a black roof. Did they 't herschilderd tonight? | Gri ve siyah çatılılar. Onlar geceleri boşlar mı? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Say 's, Nat, is' t now between JC and you? | Bana Nat diyebilirsin? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
I mean ... are you in love? | Yani... aşık mısın? | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
What you actually see in him? He is not a playboy. | Sadece onu görmek istiyorsun? O playboy değil sonuçta. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
He is unpredictable, shy ... | Utangaç aslında, hiç göstermiyo... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
very sensitive. I know, you see absolutely not, but ... | ama çok hassas. Biliyorum kesinlikle öyle, ama... | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
He still has a large mug. | Hala koca bir haytın var, hadi. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
And living with that guy? That I do not understand. | Bu adamla yaşanır mı? Anlayabiliyorum. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
He always has money in his pocket, and he does not work. | Bir de o çalışmıyor ama her zaman cebinde parası var. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Tell me that he is a thief. No. | Sence bir hırsız mıdır? Hayır. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
He takes the money where it is. | Parayı nereden buluyor o zaman. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Not just money. These bikes, for example. | Para. Bisiklet, örneğin. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Tell me that he has rented! | Kiralık mı sence! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Not rented, but stolen, yes! | Belki kiralıktır, ama çalıntı değil! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
If you rent a bike, there is always a yellow label | Kiralık bir bisiklet olsaydı sarı bir etiketi olurdu.. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
with rental Rene 'or something like it! | Belki de çıkarmıştır etiketi! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Here only Eddy Merckx 'on! | Eddy Merckx'nindir belki! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Cheers! And relax now. | Hadi şerefe! Rahatla biraz. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
But I do nothing else! | Ama başka şeyler de var! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
And how do you Stef? Herbegin not your thing with 4! | Eee Stef nasıl? Dördümüz beraberken eğleniyoruz işte! | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
Nadine, I am talking about Stef and you. | Nadine, Stef ve senden bahsediyorum. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |
He is sweet, but he is totally my type. | Tatlı, tam benim tipim. | Dikkenek-1 | 2006 | ![]() |