Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151150

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
So, you don't do dogs, huh?	Köpekleri sevmiyorsun, öyle mi? Evimin her tarafında köpek tüyü istemiyorum.	Something New-1	2006
I hope it's not an imposition. No, I got it. I got it.	Umarım bir zorunluluk değildir. Hayır anladım. Anladım.	Something New-1	2006
Hear that, Max? She doesn't do dogs. So you have to wait in the truck. Okay?	Duydun mu, Max? Köpekleri sevmiyor. Kamyonette beklemek zorundasın. Tamam mı?	Something New-1	2006
Skiddley Max! Go on, Max! In the truck!	Fırla Max! Hadi, Max! Kamyonete!	Something New-1	2006
There's a good boy.	İyi köpek. O iyi bir köpek.	Something New-1	2006
It's around the back. Got you.	Arka tarafta. Anladım.	Something New-1	2006
Listen, thanks for coming out here...	Dinle, buraya geldiğin için teşekkür ederim, ve şey, kabalığımı mazur görürsün umarım.	Something New-1	2006
I appreciate you saying that.	Bunu söylemene memnun oldum.	Something New-1	2006
One thing's certain.	Bir şey kesin. Bana ihtiyacın var.	Something New-1	2006
Now, I'm just gonna throw around some ideas...	Şimdi, sadece bir kaç fikir yürüteceğim...	Something New-1	2006
so I figure the focal point has gotta be a fountain.	...yani odak noktamızın bir fıskiye olması gerektiğini fark ettim.	Something New-1	2006
Fountain? I love that. Good.	Fıskiye mi? Bunu sevdim. Güzel.	Something New-1	2006
But, I can't.	Ama, olmaz. Elektriği, fiyatı...	Something New-1	2006
Oh, no, we can make it work. You gotta have a fountain.	Hayır, çalıştırabiliriz. Bir fıskiyen olacak.	Something New-1	2006
You come home from a hard day's work. You lay back on your chaise.	Zor bir günden sonra eve gelirsin. Koltuğuna yayılırsın.	Something New-1	2006
You listen to the sounds of the water, have a glass of wine.	Suyun sesini dinliyorsun, bir bardak şarap alıyorsun.	Something New-1	2006
Now, this, are you married to this? No. Not at all.	Şimdi, bu, burada mı evlendin? Hayır, hayır tam olarak değil.	Something New-1	2006
All right, the tub's gone. Path.	Pekala, küvet gitti. Patika.	Something New-1	2006
And I was thinking we could build some kind of a structure here.	Buraya bir çeşit bina yapabileceğimizi düşünüyordum.	Something New-1	2006
Drape it in bougainvillea or...	Bougainvillea ya da...	Something New-1	2006
wisteria.	...wisteria ile kuşatırız.	Something New-1	2006
I like that. It's pretty.	Bunu sevdim. Çok hoş.	Something New-1	2006
You should see this job that I just finished. It turned out great.	Yeni bitirdiğim şu işi görmelisin. Harika oldu.	Something New-1	2006
I covered the patio and the walls with this richly hued flagstone.	Bir avlu yaptım ve çevresini şu görkemli, geniş, yassı taşlarla çevreledim.	Something New-1	2006
I did some interesting things with the lighting and stereo.	Işıklandırma ve ses sitemi ile bazı ilginç şeyler yaptım.	Something New-1	2006
Well, what are you doing right now? I can take you by.	Şu an işin var mı? Seni yanımda götürebilirim.	Something New-1	2006
Now? Yeah.	Şimdi mi? Evet.	Something New-1	2006
I can't. I've got way too much work to do. Do you have any pictures of it?	Gelemem. Yapacak çok fazla işim var. Resmi var mı?	Something New-1	2006
Pictures wouldn't do it justice.	Resimler gerçeği göstermeyecektir.	Something New-1	2006
Well, today is out. I'm swamped.	Aslında, gün sona erdi. Yoruldum.	Something New-1	2006
Hey, you mind if I make a quick stop at the community garden?	Hey, halk bahçesinde hızlı bir duruşun senin için sakıncası var mı?	Something New-1	2006
A quick what?	Hızlı bir ne?	Something New-1	2006
I'll be real quick.	Gerçekten çabuk olacağım.	Something New-1	2006
You can come in if you want.	İstersen gelebilirsin.	Something New-1	2006
Maria, look what I got for you.	Maria, sana ne aldığıma bak.	Something New-1	2006
Nice seeing you, Mijo. You, too.	Seni takrar görmek güzel Mijo. Seni de.	Something New-1	2006
How you been? M�s o menos.	Nasılsın? Más o menos.	Something New-1	2006
The business has been good though.	Yine de işler iyi gidiyordu.	Something New-1	2006
I hear about Penelope. Yeah.	Penelope'yi duydum. Evet.	Something New-1	2006
She's a bitch.	O bir fahişe.	Something New-1	2006
Did you see it coming? Yeah, I guess, you know.	Geldiğini gördün mü? Evet, sanırım, bilirsin.	Something New-1	2006
Well, Maria. Honestly?	Pekala, Maria. Dürüstçe mi?	Something New-1	2006
Penelope is great. She is. She's just not great with me.	Penelope harika. Öyle. Sadece benimle birlikteyken iyi değil.	Something New-1	2006
MARIA Are you okay? Yeah.	Sen iyi misin? Evet.	Something New-1	2006
She is cute.	O şirin biri.	Something New-1	2006
There's a spider in my hair. What?	Saçımda bir örümcek var. Ne?	Something New-1	2006
There's a spider in my hair. Wait.	Saçımda bir örümcek var. Bekle.	Something New-1	2006
Get it off! Get it off! Get it off! Wait, wait.	Al onu! Al onu! Al onu! Bekle, bekle.	Something New-1	2006
Just breathe. Just breathe. Breathe, breathe.	Nefes al. Nefes al. Nefes al. Nefes al.	Something New-1	2006
You must think I'm a freak.	Bir kaçık olduğumu düşünüyor olmalısın. Hayır, kesinlikle hayır.	Something New-1	2006
I could draw up some kind of a proposal and submit it to you.	Sana bir kaç öneri sunacağım ve sonra sana itaat edeceğim.	Something New-1	2006
And then the ball's in your court.	Ve sonra avlundaki balo.	Something New-1	2006
If you have any questions or ideas, just give me a call, anytime. All right?	Bir sorun veya fikrin olursa, beni ara. Ne zaman olursa. Tamam mı?	Something New-1	2006
I... I have to think about it.	Ben... ben bunu düşünmeliyim.	Something New-1	2006
Good night. Sleep tight.	İyi geceler, sıkı uyu.	Something New-1	2006
Don't let the spiders bite.	Örümceklerin seni ısırmasına izin verme.	Something New-1	2006
Kenya?	Kenya, sana Pino raporu için küçük bir hediye getirdim.	Something New-1	2006
Excellent. My very own personal computer.	Harika. Benim kişisel bilgisayarım. Bill Lebree.	Something New-1	2006
Welcome aboard. I'll put you right to work. I'm at your service.	Hoşgeldin. Seni işin ortasına koyacağım. Hizmetinizdeyim.	Something New-1	2006
I'll have the engagement letters, the procedures...	Nişan davetiyeleri olacak, prosedürler, ve listeyi saat 3:00 civarı istiyorum.	Something New-1	2006
And I'll need them back by Thursday, no later than 10:00, 10:30.	Perşembe günü onlara tekrar ihtiyacım olacak, 10:00 ya da 10:30'dan geç olmasın.	Something New-1	2006
And in the meantime, you can look these over...	Bu arada, bunlara bak ve amortisman incelemeleriyle ilgilen.	Something New-1	2006
Got it. No problem.	Anladım, sorun değil. Başka bir şeye ihtiyacın olursa, ben buradayım.	Something New-1	2006
Now, Kenya	Şimdi, Kenya...	Something New-1	2006
Edwin, I know how important this account is.	Edwin, bu raporun ne kadar önemli olduğunu biliyorum.	Something New-1	2006
Don't worry. I'm not worried.	Endişelenme. Ben endişelenmedim.	Something New-1	2006
We have complete confidence in you.	Sana tamamen güveniyoruz.	Something New-1	2006
That's why you're being considered for partner.	Ortaklık için gözönünde olma nedenin işte bu.	Something New-1	2006
Contingent, of course, on the Pino account.	Tabi ki Pino raporuna bağlı. Halledeceğim.	Something New-1	2006
Well, this is certainly good news.	Pekala, bu kesinlikle iyi haber.	Something New-1	2006
Just wait till the gray hairs come...	Sadece kır saçlılar gelene kadar beklemeli ve ortağını görmek için tam zamanında planlamalısın.	Something New-1	2006
My new landscaper.	Yeni bahçe tasarımcımdan.	Something New-1	2006
No! Go! No! Go!	Hayır! Git! Hayır! Git!	Something New-1	2006
Max, Max! Get out of there! Get back in the truck.	Max, Max! Çık oradan! Kamyonete geri dön.	Something New-1	2006
Get in the truck! Skiddley Max!	Komyenete bin! Fırla Max!	Something New-1	2006
Yeah, yeah. I'm sorry. He must have... He must have snuck out of the truck.	Evet, evet. Afedersin. O... Arabadan sıvışmış olmalı.	Something New-1	2006
Well, please do everything you can to make sure that he doesn't.	Lütfen, içeri girmesini engellemek için, her şeyi yap.	Something New-1	2006
I spilled your latte.	Kahvenizi döktüm.	Something New-1	2006
Thanks for the latte. It's real sweet.	Kahve için teşekkürler. Gerçekten güzel.	Something New-1	2006
No foam, extra hot. I was making one for myself.	Köpüksüz, extra sıcak. Kendime bir tane yapıyordum.	Something New-1	2006
That's really nice.	Bu gerçekten hoş.	Something New-1	2006
So when do you think you're gonna be done?	Ne zaman bitirebileceğini düşünüyorsun?	Something New-1	2006
Well, we've only been here two days. You sick of us already?	Sadece iki gündür buradayız. Şimdiden bizden sıkıldın mı?	Something New-1	2006
I was thinking that maybe when you're done...	...düşünüyordum da, belki işin bittiği zaman burada bir parti verebilirim.	Something New-1	2006
A housewarming? Yeah.	Yeni ev partisi mi? Evet.	Something New-1	2006
Yeah, I think that's a great idea.	Evet, bence bu harika bir fikir.	Something New-1	2006
You know, it's Saturday, you're wearing a suit and...	Bilirsin, bu gün cumartesi, takım elbise giyiyorsun ve...	Something New-1	2006
I've got to go in. I've got a lot on my plate.	İçeri gitmeliyim. Tabağım çok dolu...	Something New-1	2006
I just found out I'm up for partner.	Ortaklığa yükseldiğimi yeni öğrendim.	Something New-1	2006
Partner, huh? Wow, that's quite an achievement. Congratulations.	Ortak, öyle mi? Bu büyük bir başarı. Tebrikler.	Something New-1	2006
Better get back.	Dönsem iyi olur.	Something New-1	2006
for a hardworking lady that deserves a party.	...bir partiyi hak eden, çok çalışkan bir bayan için.	Something New-1	2006
What's up with Iron Johnny, over there?	Şuradaki Iron Johnny ile işler nasıl gidiyor?	Something New-1	2006
My bad. Stacy, my sister Kenya. Kenya, Stacy.	Benim hatam. Stacy, kız kardeşim Kenya. Kenya, bu Stacy.	Something New-1	2006
It's such an honor. Really.	Benim için bir onur. Gerçekten.	Something New-1	2006
Here's the money for Mom's birthday. Good.	İşte annenin doğum günü için para. İyi.	Something New-1	2006
You didn't tell me you were landscaping.	Bahçe yaptırdığını bana söylemedin.	Something New-1	2006
Am I required to tell you everything?	Her şeyi söylemem gerekiyor mu?	Something New-1	2006
Brian, this is my baby brother, Nelson.	Brian, bu benim küçük kardeşim Nelson.	Something New-1	2006
Nice to meet you, man.	Tanıştığımıza sevindim dostum.	Something New-1	2006