Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150758
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| not without you. dad, i need you. | Sensiz olmaz baba, sana ihtiyacım var. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i cannot do this without you. yes, you can. | Bunu sensiz başaramam. Evet, yapabilirsin. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| this is your destiny, son. | Bu senin kaderin, evlat. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| you are going to touch the lives of so many people. | Bir çok insana ilham vereceksin. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| not just as a man, but as a... | Sadece bir insan olarak değil, ama.. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| as a symbol. | bir simge olarak. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| you're a symbol of peace. | Sen barışın bir simgesisin. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| you're a symbol of justice. | Sen adaletin bir simgesisin. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| and now it's time for you to go. | Artık gitmenin zamanı geldi. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| clark ! | Clark! | Smallville Void-1 | 2006 | |
| no ! not yet ! | Hayır! Daha değil. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i'll always be with you, son. | Ben herzaman seninle olacağım, evlat. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| just the man i was looking for. | Tamda görmek istediğim adam. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| well, if i can avoid dumping soup in my lap in front of the governor. | Tabii eğer valinin önünde üzerime çorba dökmemeyi başarabilirsem. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| no, you'll do great. | Hayır, iyi olacaksın. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| mom, there's something i need to talk to you about. | Anne, seninle konuşmam gereken bir şey var. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| he's early. i'm sorry. | Erken geldi. Üzgünüm. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| well, don't you look dashing. | Çok göz alıcı duruyorsun. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| next to you, i'm a man in rags. | Senin yanında paçavralar içinde bir adamım. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| you should always wear that color, martha. | Herzaman bu rengi giymelisin, Martha. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| doesn't she look beautiful, clark ? | Sencede güzel görünmüyor mu, Clark? | Smallville Void-1 | 2006 | |
| we'll talk tomorrow, sweetie. | Yarın konuşuruz, tatlım. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| your carriage awaits, senator. | Aracınız sizi bekliyor, Senatör. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| goodnight, clark. | İyi geceler, Clark. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| goodnight... | İyi geceler.... | Smallville Void-1 | 2006 | |
| so, apparently, actually dying neutralized the kryptonite in your system. | Görünen o ki gerçekten ölmek, bünyendeki kriptoniti etkisiz hale getirdi. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| that's good to know. | Bunu öğrendiğimiz iyi oldu. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| yeah, although it's nothing i ever plan to try again. | Evet, bir işimize yaramamasına rağmen tekrar denemenin planını yaptım. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| wise decision. | İyi fikir. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| what did you find out about your favorite professor ? | En sevdiğin profesörün hakkında ne buldun? | Smallville Void-1 | 2006 | |
| has milton fine been resurrected ? | Milton Fine dirilmiş mi? | Smallville Void-1 | 2006 | |
| fine was definitely in honduras with the black ship. | Fine kesinlikle siyah gemiyle birlikte Honduras'taydı. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i just don't know how. | Nasıl olduğunu anlayamıyorum. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i'll reach out to my source and see if they know anything else. | Kaynağımla irtibata geçerim ve başka bir şeyler biliyorlar mı öğreniriz. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| don't worry about it. you won the first fight. my money's on you in the rematch. | Kafana takma. İlk döğüşü sen kazandın. Yeni karşılaşmada paramı sana yatırıyorum. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| chloe, i don't think fine is the only thing we need to worry about. | Chloe, endişe etmemiz gereken tek şeyin Fine olduğunu sanmıyorum. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| when i was injected with the serum and died, i saw my father. | Serum enjekte edilip öldüğümde, babamı gördüm. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| yeah, he told me that there's someone else who knows my secret... | Evet, bana sırrımı bilen biri daha olduğunu söyledi..... | Smallville Void-1 | 2006 | |
| well, you can't be sure. i mean, what you saw, it could have been a hallucination. | Bundan pek emin olamazsın. Gördüğün herneyse bir halüsinasyon olabilir. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| you know, a manifestation of your desires and fears. | Bilirsin işte, arzuların ve korkuların dışa vurumu. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| chloe, i could feel my father. it was real. | Chloe, babamı hissedebildim. gerçekti. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i know it in my heart. | Bütün kalbimle biliyorum. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| well, the source that led me to fine was lionel. | Bana Fine'ın izini veren kaynağım Lionel'dı. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| what ? why didn't you tell me ? | Ne? Bana neden söylemedin? | Smallville Void-1 | 2006 | |
| clark, he made me promise to keep his involvement quiet, | Clark, bana, muhabir kaynak gizliliği şemsiyesi adı altında | Smallville Void-1 | 2006 | |
| under the umbrella of a reporter/source confidentiality. | ilişkisini ortaya çıkarmayacağıma dair söz verdirdi. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| he knew exactly how to play me. | Benimle nasıl oynayacağını iyi biliyor. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| he may be playing all of us. | Belkide hepimizle oynuyor. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| it's beautiful. | Çok güzel. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| it's my favorite. | En sevdiğim. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| is this gonna be another apology ? | Başka bir özür mü geliyor? | Smallville Void-1 | 2006 | |
| well, they don't make a card for "sorry i got you killed." | Bana "üzgünüm senin ölümüne neden oldum" yazılı bir kart yapmadılar. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i know what that's like, trust me. | Bunun nasıl bir şey olduğunu iyi bilirim, güven bana. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i'm glad you're all right. | İyi olmana sevindim. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| that i didn't end up like ally. | Sonumun Ally gibi olmamasına mı? | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i have to admit, | Kabul etmeliyim ki, | Smallville Void-1 | 2006 | |
| crossing over was a very enlightening experience. | öteki tarafa geçmek oldukça aydınlatıcı bir deneyim. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| what did you see ? | Sen ne gördün? | Smallville Void-1 | 2006 | |
| what'd she say ? | Sana ne söyledi? | Smallville Void-1 | 2006 | |
| she said that... | Benimle.... | Smallville Void-1 | 2006 | |
| ...she's very proud of the man i'm becoming. | ....gurur duyduğunu söyledi. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| she should be. | Olmalıda. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| clark. hi. | Clark. Selam. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| um, well, to be honest, i've felt a lot better. | Dürüst olmak gerekirse, daha iyi olduğum zamanlarda olmuştu. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i'm sorry. i didn't want to hurt anyone. | Üzgünüm. Kimseye zarar vermek istememiştim. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| except yourself. | Kendin hariç. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| no, that's... | Hayır, öyle... | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i didn't want that either. | İstediğim buda değildi. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| then why were you doing it ? | Öyleyse neden bunu yaptın? | Smallville Void-1 | 2006 | |
| it wasn't because of us, clark. | Bizim yüzümüzden değildi, Clark. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| it was... | Sebebi... | Smallville Void-1 | 2006 | |
| well, it was a lot of things. | aslında, bir çok sebebi vardı. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i've felt alone for a very long time, | Kendimi uzun zamandır yanlız hissediyordum, | Smallville Void-1 | 2006 | |
| even when i was around other people... | birilerinin yanında bile.... | Smallville Void-1 | 2006 | |
| ...even when i was with you. | .....seninle birlikteyken bile. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i guess i just wanted to feel their arms again, | Sanırım tekrar onların kollarında olmak istedim, | Smallville Void-1 | 2006 | |
| feel their warmth. | sıcaklıklarını hissetmek istedim. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| did you ? | Yapabildin mi? | Smallville Void-1 | 2006 | |
| but it'll have to do | Ama artık bitti. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| because i won't let myself be that dependent again, | Çünkü ne ararsam arayayım tekrar saplantı haline gelmesine | Smallville Void-1 | 2006 | |
| no matter what i'm searching for. | izin vermeyeceğim. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| ...all i want is for you to be happy. | ....tek istediğim mutlu olman. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i will be. | Olacağım. | Smallville Void-1 | 2006 | |
| Traduction par Zed, Tibo et Michael_Vaughn Synchro par Kiff, merci � Rockguitar www. forom. com | . | Smallville Void-1 | 2006 | |
| i've just been so confused. i didn't know where to turn. | Kafam çok karışmıştı. Nerede vazgeçeceğimi bilemedim. | Smallville Void-2 | 2006 | |
| i've brought you something. | Sana bir şey getirdim. | Smallville Void-2 | 2006 | |
| the last thing anyone wants to do over dinner is talk shop. | söyleyebilirim ki, yemek boyunca herkesin konuşmak istediği son şey alışveriştir. | Smallville Void-2 | 2006 | |
| excuse me, have you seen this man ? | Afedersiniz, bu adamı gördünüz mü? | Smallville Void-2 | 2006 | |
| but it's gonna cost you. | ama bu sana pahalıya malolur. | Smallville Void-2 | 2006 | |
| 5 grand this time. | Beş binlik bu sefer. | Smallville Void-2 | 2006 | |
| don't move ! | Sakın kıpırdama. | Smallville Void-2 | 2006 | |
| look, i told you to let it go. now i'm done talking with you. | Sana bu işin peşini bırak demiştim. Artık seninle konuşacak bir şeyim kalmadı. | Smallville Void-2 | 2006 | |
| if you really are my dead mother, wouldn't you know ? | Eğer gerçekten benim ölen annem olsaydın, bunu bilmez miydin? | Smallville Void-2 | 2006 | |
| chloe. i got your message. what happened ? | Chloe, mesajını aldım. Neler oldu? | Smallville Void-2 | 2006 | |
| but he said lana's about to take a one way cruise down the river styx if we don't find her soon. | Eğer Lana'yı hemen bulamazsak tek gidişlik bir bilet alacağını söyledi. | Smallville Void-2 | 2006 | |
| you know, the two people she knows love her unconditionally. | Her durumda onu seven iki kişiyi tanıyorsun. | Smallville Void-2 | 2006 | |
| you're a symbol of peace. | Sen barışın bir simgesisin. | Smallville Void-2 | 2006 | |
| There's gonna be a panel starting in 20 minutes | Söyleşinin başlamasına 20 dakika var. | Smallville Warrior-1 | 2010 | |
| Don't touch it, please. | Lütfen ona dokunma. | Smallville Warrior-1 | 2010 | |
| Hey, Harry, | Harry. | Smallville Warrior-1 | 2010 |