Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150701
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| that I was gonna mess things up for Clark. | ...Clark için işleri zorlaştırdığımı düşündüm. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| We are so different. | Biz çok farklıyız. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Not a bad different I just don't know | Kötü anlamda değil sadece... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| how his chocolate and my peanut butter are gonna mix. | ...benim ve onun tarzları nasıl birleşecek bilmiyorum. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I've never known you to surrender | Seni hiçbir şeye veya hiç kimseye... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| to anyone or anything. | ...boyun eğmez diye biliyordum. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I'm not actually here to talk about me. | Buraya kendimle ilgili konuşmaya gelmedim. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| There is a guy out there Gordon Godfrey | Şu adam Gordon Godfrey. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| and he thinks that Green Arrow is my ex boyfriend. | Green Arrow'un eski erkek arkadaşım olduğunu düşünüyor. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| You know, I think we just leave him alone. | Sanırım onu rahat bırakmalıyız. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| You know, let the blowhard eventually blow himself out. | Bilirsin palavracılar sonunda hak ettiklerini bulurlar. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| In the meantime, I can handle a few slings and arrows. | Bu arada bende ok atma işimle ilgilenebilirim. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I'm sure you can, too. | Emin sen de yapabilirsin. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Oliver, Godfrey's got proof. | Oliver, Godfrey'in kanıtı varmış. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| He has a secret chapter about you, | Seninle ilgili gizli bir bölüm hazırlamış ve... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| and he's gonna post it online tomorrow. | ...yarın internette yayınlayacak. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Maybe people deserve to know the truth. | Belki insanlar gerçeği bilmeyi hak ediyordur. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| People deserve to be saved. | İnsanlar kurtarılmayı hak ediyor. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| And it is safer for you if you're in the shadows. | Gölgelerin içinde kalarak bunu yapmak daha güvenli. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| It's safer for all the heroes. Maybe. | Bu tüm kahramanlar için öyle. Belki. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Or maybe the cost of keeping my secret is too high, | Belki sırrımı saklamanın bedeli çok yüksekti ve... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| and it's time to pay the piper. | ...şimdi bunu ödeme zamanı geldi. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| If you're not gonna seriously step up | Eğer gerçekten ortaya çıkıp bu salağın... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| and kick this creep to the curb, then I will. | ...işini bitirmeyeceksen ben yapacağım. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Gordon, that interview was hot, hot, hot. | Gordon, bu konuşma harikaydı. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| But we have a problem. | Ama bir problemimiz var. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Your final chapter's going online tomorrow, | Yarın son bölüm yayınlanacak ve... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| and I haven't seen it. | ...ben daha görmedim. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I kept the only copy close to me for safekeeping. | Tek kopyası bana yakın bir yerde güvende. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Didn't want it getting into the wrong hands. Well, I'm your publicist. | Yanlış ellere düşsün istemiyorum. Ben senin yayıncınım. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Don't you think I should take a look? | Sence de ona bakmam gerekmiyor mu? | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| The secret stays with me. | Sırrı bende kalacak. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Okay, well, guess I have to trust you. | Tamam sanırım sana güvenmem gerekiyor. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I don't know what's gotten into you lately. | Sana son zamanlarda ne oldu bilmiyorum. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Three weeks ago, you were a small time radio host. | Üç hafta önce küçük bir radyoda sunucuydun. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Now the whole city's listening. | Şimdi tüm şehir seni dinliyor. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I need you to take me further. | Beni daha ilerlere götürmelisin. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I want to be on every television, | Her televizyonda... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| in every newspaper, on every computer screen. | ...her gazetede, her bilgisayar ekranında olmalıyım. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I want to touch every soul. | Herkese ulaşmam gerekiyor. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| The whole world? Exactly how do you propose to do that? | Tüm dünya mı? Bunu nasıl gerçekleştireceksin? | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| If I can plant an idea, | Eğer bir fikir yerleştirirsem... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| a seed of doubt, within people, | ...insanların içinde bir şüphe uyandırırsam... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| it will grow until it devours | ...bu büyüyüp onları ve kahramanları yok eder. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Faithless, they will be ready to be led down a new path. | İnançsızlık yeni bir yol açacak. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Humans are the best architects of their own undoing. | İnsanları en iyi mahveden şey yine kendileri. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| All you have to do is give them enough rope. | Tek yapman gereken onlara ipi vermek. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| They'll hang themselves. | Onlar kendilerini asarlar. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Take it easy, Gordon. | Yavaş ol, Gordon. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| You sounded a little scary there. | Korkunç olmaya başladın. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Why don't you take a break tonight? | Neden bu gece dinlenmiyorsun? | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Let off some steam. | Biraz elektriğini boşalt. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| [ Distorted ] Take me to Club Desaad. | Beni Club Desaad'a götür. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Kara: I know about your little shortcut to the Fortress. | Kale'ye giden kestirme yolunu biliyorum. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Give me the key, Kara. I want to talk to my father. | Anahtarı bana ver, Kara. Babamla konuşmalıyım. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| There's no point in confronting Jor El. | Şuan Jor El'in karşısına çıkmanın bir manası yok. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| You said he disowned me, and I want to know why. | Beni reddettiğini söyledin nedenini bilmeliyim. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| This is bigger than just Jor El. | Bu şey Jor El'den daha büyük. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I've been trying to draw it towards me so I can stop it. | Onu kendime çekmeye çalışıyorum böylece onu durdurabilirim. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I was the one sent to earth to protect it. | Dünyayı koruması için gönderilen benim. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Jor El should have come to me. | Jor El bana gelmeliydi. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| He's afraid that I'll fail, | Geçtirdiğim onca test ve... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| after the trials and all the training that I've gone through. | ...alıştırmadan sonra başarısız olacağımdan korkuyor. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| He's the one who's confused, because I know my own destiny. | Kafası karışan o çünkü ben kaderimi biliyorum. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Kal El, | Kal El. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| you think you have all the answers. | Tüm cevapların sende olduğunu sanıyorsun. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| But the evil that's coming is like nothing you've ever seen. | Ama bu gelen kötülük diğer gördüklerinden çok farklı. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| It takes advantage of people's doubts. | İnsanların şüphelerini kullanıyor. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| There's nothing out there I can't handle. | Halledemeyeceğim bir şey değil. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Pretty strong words from a guy | Bu kendi güçlerini bile... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| who can't even figure out his own powers. | ...kavrayamamış biri için sert sözler. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| It's the truth, Kal El. | Gerçek bu Kal El. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| You've been on earth all this time, | Bunca zamandır dünyadasın ama... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| and you can't even fly? | ...hala uçamıyorsun. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| You can't come at this thing without all of your abilities. | Tüm güçlerin olmadan bu şeyle karşılaşamazsın. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| What if you can't fight it on your own? | Ya kendi başına savaşamazsan? | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| You'd rather put the world at risk and trust Jor El | Jor El'e güvenip dünyayı tehlikeye sokmayı... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| than believe in me? | ...bana güvenmeye tercih mi ediyorsun? | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| You're my only family. | Sen benim tek ailemsin. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I think I liked it better | Sana ipleri gösterdiğim... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| when i was showing you the ropes. | ...zaman bu daha çok hoşuma gidiyordu. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I guess change is in the air. | Sanırım değişiklik havada var. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I guess this is easy for you, huh? | Sanırım bu senin için çok kolay. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| No, it's it's not easy or hard. | Hayır bu kolay veya zor değil. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| It just is. | Bu sadece olan bir şey. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I mean, I I reach for the sky, | Gökyüzüne ulaştığımda... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| and the world just falls away. | ...dünya aşağıya düşüyor gibi. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I'm not thinking of anything. I'm just in the moment. | Hiçbir şey düşünmüyorum. Sadece anı yaşıyorum. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| The more I try to clear my mind, the more I hear. | Kafamı temizlemeğe ne kadar çalışırsam o kadar çok ses duyuyorum. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Kal El, instead of trying to force the noise out, | Kal El sesleri kesmeye çalışmak yerine... | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| why don't you just focus on one thing... | ...neden tek bir şeye odaklanmıyorsun? | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Like that butterfly? | Mesela kelebeğe. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Live inside that one noise. | Bu tek sesi içinde hisset. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| Make it your whole world. | Tüm dünyanı bu şekilde kur. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| It was a start. | Bir başlangıç sayılır. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| It's not flying if it's mostly falling. | Bu uçmak değil düşmek oldu. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I shouldn't have gone against your father's wishes. | Babanın isteklerine karşı gelmemeliydim. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| I shouldn't have helped you. | Sana yardım etmemeliydim. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| No, look, I just need to figure it out. | Hayır bak, sadece anlamaya çalışıyorum. | Smallville Supergirl-1 | 2010 | |
| You're doubting your powers. | Güçlerinden şüphe ediyorsun. | Smallville Supergirl-1 | 2010 |