Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150527
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I understand what this is about. | Bunun ne olduğunu anladım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| If you stop showing up for dinner, | Eğer akşam yemeği için gelmezsen... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I will know where you are. | ...nerede olduğunu bileceğim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You're hooked on our Lionel Cam, aren't you? | Lionel'i izleyeceksin değil mi? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| [ Chuckles ] That's right. | Doğru. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| And, you know, searching for Lionel alone | Biliyor musun Lionel'i yalnız aramak... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| doesn't sound like much fun. | ...pek eğlenceli gelmiyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| So why don't you come with me, | Neden hemen birlikte gidip aramıyoruz? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Oh, Clark Kent... frisky. I like it. | Hareketli Clark Kent, bunu sevdim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| But if you want to get your hands on Lionel's GPS system, | Eğer Lionel'in nerede olduğunu bulmak istiyorsan... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| you're gonna have to ask Tess. | ...bunu gidip Tess'e sormalısın. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| She's the one with all her claws in daddy dearest. | Sevgili babasının bütün bilgilerine sahip. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I called her. She didn't answer. | Onu aramadım. Cevap vermedi. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| She's taking bids at the mansion, or what's left of it. | Malikaneye olan teklifleri değerlendiriyor ya da ondan kalanlara. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Well, I should go... be a hero and everything. | Ben gidip kahramanlık yapayım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Yeah, but... but, before you go, | Evet ama gitmeden önce buraya bir bakmalısın. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I know the view's not that nice, | Görüntü pek hoş değil biliyorum ama... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| but I thought we could bring a little bit | ...gittiğimiz yere biraz Smallville getirebiliriz diye düşündüm. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| First, we need to get rid of this stargazer's junk. | Önce şu gökbilimci zırvalarından kurtulmalıyız. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Aren't you gonna go? | Gitmeyecek misin? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| The sirens... someone could need you. | Sirenler, birinin sana ihtiyacı olabilir. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| [ Sighs ] Come on, Tess. Damn it. | Hadi Tess. Kahretsin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Answer your phone. | Telefonunu aç. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Tess: I don't want development proposals. | Yeniden yapma ile ilgili teklifler istemiyorum. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I want an estimate on how much it will cost | Bu yeri ortadan kaldırmak kaça mal olur onu bilmek istiyorum. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Man: My team's doing some exploratory work | Ekibim binanın dayanıklılığı ile ilgili araştırma yaptı ama... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Let us take another look. | ...bir kez daha bakalım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| The weeds will grow up and take the place over. | Tohumlar büyüyüp bu binanın yerini alacaktır. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| They are Luthor weeds, after all. | Ne de olsa Luthor tohumları. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| There was a life here... | Burada bir hayat vardı, bir aile. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| They lived here, but this was never a home. | Burada yaşadılar ama asla bir ev olmadı. Burada bir hayat vardı, bir aile. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| So, do you want to have some fun, hmm, | Biraz eğlenmek ve bu yeri benim için yok etmek ister misin? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You could save me some money. | Para harcamamış olurum. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Tearing this place down | Bu yeri yok etmek Luthor olduğun gerçeğini değiştirmez. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I just meant... | Demek istediğim... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Listen, Tess, I know better than anyone | Dinle Tess ben etrafta bir izle dolaşmanın... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| what it's like to walk around with a... | ...nasıl olduğunu çok iyi bilirim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| With a mark on you. | Dinle Tess ben etrafta bir izle dolaşmanın... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| It's lonely. | Yalnız hissettirir. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Being the world's greatest hero | Dünyanın en büyük kahramanı olmak... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| is just a little bit different than being Satan's child. | ...şeytanın çocuğu olmaktan biraz farklı. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Angel or devil is in the eye of he who beholds it. | Melek ya da şeytan o bunu gören gözlerdedir. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| "He who beholds it"? [ Laughs ] | Bunu gören gözlerde mi? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| What... have you been watching a little too much BBC lately? | Ne, son zamanlarda fazla BBC mi izliyorsun? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Considering our undeniable chemistry, | Aramızdaki inkar edilemez çekimi düşündüğümüzde... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I'd be a little hurt if you didn't recognize me, sis. | ...beni tanımasaydın üzülürdüm kardeşim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| What are you doing here? Where's Clark? | Burada ne yapıyorsun? Clark nerede? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| The only thing that matters in this world is you... | Bu dünyadaki tek önemli şey sen ve sevgili babamız. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Uh, Ms. Mercer? | Bayan Mercer? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| We have all the time in the world. | Daha çok vaktimiz var. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Mr. Kent, I know you're here! I saw you walk in! | Bay Kent burada olduğunuzu biliyorum. Sizi içeri girerken gördüm. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Clark thought he destroyed that months ago. | Clark bunu aylar önce yok ettiğini sanıyordu. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| He is not gonna like the fact | Tess ile senin onun arkasından... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| you and Tess snagged this from behind his back. | ...iş çevirdiğini öğrendiğinde pek mutlu olmayacak. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Yeah, well, maybe he'll feel different | Evet belki onun hayatını kurtarırsak fikri değişir. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Is it drafty in here? | Burası biraz soğuk mu ne? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| 'Cause I feel a little cold... clammy, really. | Çünkü biraz üşüdüm, biraz nemli. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| We're gonna get him back. | Onu geri getireceğiz. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Still no sign of him. Have you two made any progress? | Hala ondan iz yok. Siz de bir gelişme var mı? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| We're just trying to get it juiced up again. | Bu şeyi yeniden aktif etmeye çalışıyoruz. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I'll head to Watchtower next. | Birazdan Watchtower'a gideceğim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| If I find Clark's darker side, I'll stall him, | Eğer Clark'ın karanlık tarafını bulursam onu oyalarım ama... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| but you two need to hurry. | ...sizin elinizi çabuk tutmanız lazım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Lois, I have to call you back. | Lois, seni sonra arayacağım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I can't wait to see you in it. | Üzerinde görmek için sabırsızlanıyorum. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| It's my perfect size. | Tam bedenim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| That's because I know everything about you, Tess. | Çünkü hakkında her şeyi biliyorum Tess. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Every move you make. | Yapacağın her hareketi. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Oh, I think I've got a pretty good idea of who you are. | Sanırım kim olduğun ile ilgili bir fikrim var. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You're the man who single handedly destroyed | Sen önem verdiğim her şeyi tek başına yok eden kişisin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| The day you got here was the worst... | Buraya geldiğin gün hayatımın en kötü günüydü. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| The meteor shower wrecked my farm, | Meteor yağmuru çiftliği mahvetmişti. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| set all of my fields on fire. | Tüm arazimi ateşe vermişti. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I couldn't keep up with the work. | İşlerin üstesinden gelemedim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I couldn't keep up with the bills. | Faturalarımı ödeyemedim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Then Queen comes in and buys it all right out from under me | Sonra Queen gelip elimdekileri aldı ve... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| and won't give me a chance to get it back. | ...geri almak için bir şans bile vermedi. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| He goes around. | Etrafı gezdi. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| He's buying up every little bit of Smallville that he can | Smallville'de alabileceği her şeyi aldı. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| so he can get his hands on these stupid little... | Böylece bu yeşil aptal taşları toplayabildi. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Listen... You have to let me go. | Dinle, gitmeme izin vermelisin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You have no idea what's gonna happen if they... | Eğer beni bulurlarsa ne olacağını... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Have you been living here? | Burada mı yaşıyorsun? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| It's all I've got. | Tek sahip olduğum bu. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| It hasn't been yours for years. | Yıllardır senin değildi. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You've been out here, alone, | Burada tek başına tutunmaya çalışıp... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Hanging onto my land, hanging onto my birthright. | Toprağıma, doğuştan gelen hakkıma tutunmaya çalıştım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You see, nobody has any idea | Benden başka kimse meteor yağmuru ile ne geldi bilmiyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I found a chunk of it once. | Bir parça bulmuştum. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Gold meteorite? | Altın meteor mu? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| And I thought, maybe if I kept digging, | Sonra eğer daha fazla kazarsam... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I would find enough that I could finally buy my farm back. | ...çiftliğimi geri alacak kadar çıkarırım diye düşündüm. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| But now I'm thinking maybe I already have something | Şimdi düşünüyorum da sanırım daha değerli bir şey buldum. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| The most wanted man in the entire world | Dünyanın en çok aranılan adamı... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| is hogtied right here in my living room. | ...benim evimde bağlı durumda. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You're my ticket out of this. | Sen bundan çıkış biletimsin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You see, with the reward money I get for you, | Senden alacağım ödül parası ile... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I can get the deed to my farm back, | ...borcumu ödeyip çiftliği geri alabilirim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| and I can finally start living my life again. | Sonra hayatıma yeniden başlayabilirim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| What about mom? | Peki ya annem? | Smallville Kent-1 | 2011 |