Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150526
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Maybe she thinks we should sell it. | ...belki orayı satmamızı istiyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Oh, just as quaint on the inside! | İçerisi ne kadar antika! | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| A turn key, I hope. | Umarım anahtar teslimdir. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Uh, who, what, when, and why? | Kim, ne, ne zaman ve neden? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Oh, Manners. Marge Manners. | Manners. Marge Manners. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Smallville Real Estate... | Smallville Gayrimenkul. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| We may be small, but we sell big. | Küçük olabiliriz ama büyük şeyler satıyoruz. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Now, you live here with... | Burada kimle birlikte... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Soon to be. Is he here? | Yakında yaşayacağım. Burada mı? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| No, he had an emergency in... | Hayır acil bir durum için... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| The fields this morning... big, something important. | Tarlada, önemli çok büyük bir sorun çıktı. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| A fireplace... how charming. | Şömine ne kadar hoş. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Is it original to the house? | Bu evin orijinalinde var mıydı? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Oh, if you mean old as hell, yes, | Eğer eski demek istiyorsanız evet ve... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| and it has the soot buildup to prove it. | ...is lekeleri bunu kanıtlıyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I mean, this thing smokes like the dickens. | Bu şey acayip duman çıkartıyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Well, if you don't mind, | Eğer sakıncası yoksa... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I'd like to take a look at the rest of the house | ...evin geri kalanını kendim gezmek isterim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Oh, just be careful of the last step. | Son basamağa dikkat edin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| It's a suicide ride. | Çok tehlikeli. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I mean, we can't get it to nail into place to save our lives... | Gerçek anlamda kendimizi korumamız için tutunmamız gerekiyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Clark Kent, if I wasn't late, | Clark Kent, eğer geç kalıyor olmasaydım... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I would kick your bulletproof ass right now. | ...şu an o kurşun geçirmez kıçına tekmeyi basardım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Mom, I really appreciate your gift. | Anne hediye için teşekkürler. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You really didn't have to. | Bunu yapmana gerek yoktu. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| No... yeah. | Hayır, evet. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Okay, well, tell Conner I said hello, | Tamam Conner'a selamlarımı söyle. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| and I'll try to come out and visit soon. | En kısa zamanda ziyaretinize geleceğim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Talk about nature versus nurture. | Doğuştan olanla yetiştirilenden bahsedelim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I'm assuming you destroyed yours? | Sanırım sendekini yok ettin? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| That explains why we didn't switch places. | Bu neden yerleri değişmediğimizi açıklıyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Seems that makes this a one way trip. | Sanırım bu tek taraflı bir gezi sunuyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Like they say, you can't go home again. | Dedikleri gibi tekrar evine dönemezsin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Minister: And we gather here today to say goodbye | Bugün burada toplanmamızın sebebi... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| to our husband and friend | ...bir koca ve dost olan Oliver Queen'i uğurlamak. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| And to offer our continued support to Mrs. Queen. | Ve Bayan Queen'e sonsuz desteğimizi vermek. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| He got what he deserved! Rich brat! | Hak ettiğini aldı! Zengin velet! | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| He s stole all of our land! | Topraklarımızı bizden çaldı! | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| He... he ruined a perfectly good town | Bu çalışkan kadın ve erkeklerle dolu... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| filled with... with honest working men | ...kusursuz güzel kasabayı berbat etti. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| He took it right out from underneath us! | Bunu altımızdan çekip aldı! | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| No, let go of me! I'm gonna show you, | Hayır bırakın beni! Sana saygıyı göstereceğim... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| you son of a bitch! [ Spits ] | ...aşağılık herif! | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Let... let go of me! | Bırakın beni! | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You have some nerve showing up here | Onu o mezara koyduktan sonra... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| after you put him in that grave. | ...buraya gelmen büyük bir cesaret. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| It's not me. | Ben değildim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Clark Luthor... he did this. | Clark Luthor, bunu o yaptı. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| How does it feel knowing that | Dünyada en çok aranan adam olmak... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| you're the most wanted man on Earth, | ...nasıl bir duygu? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| to know that everyone who sees you wants you dead? | Herkesin seni öldürmek istemesi? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Lois, put the rock away. [ Grunting ] | Lois, o taşı uzaklaştır. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I wish that killing you | Seni bu taşla öldürmek isterdim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| to cause you as much pain as you've caused me. | Bende olan acı gibi sana acı vermek isterdim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| But I guess that's the price of having a heart... | Ama sanırım kalbin olmasının bedeli bazen kırılabilmesi. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I'm not him. He sent me from my world. | Ben o değilim. Beni kendi dünyamdan gönderdi. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Please, Lois, you have to believe me. | Lütfen Lois bana inanmalısın. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I was the one on the roof, | Çatıdaki bendim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| and I'm the only one who knows | Bunu bilen tek kişi ben olabilirim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| that I told you I couldn't live in a world... | Sana beni sevmediğin bir dünyada... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Where I didn't love you. | Yaşayamayacağını söylemiştin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You have to get out of here. | Buradan gitmelisin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Everyone knows who you are. | Herkes kim olduğunu biliyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| He took the mirror box with him, Lois. | Aynalı kutuyu yanında götürdü Lois. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I have to get back and stop him. | Geri dönüp onu durdurmalıyım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Everyone in the city is carrying meteor rock with them. | Şehirdeki herkes yanında meteor taşı taşıyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| That's why Ultraman killed Oliver. | Bu yüzden Ultraman Oliver'ı öldürdü. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| He told them that those rocks would protect them from you... | Taşların onları senden koruyacağını söylemişti. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Him. | Yani ondan. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| The whole city? | Tüm şehir mi? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You can't get 10 feet without it hitting you from every side. | Seni etkilemeden 10 metre bile gidemezsin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I just have to check on something first. | Önce bir şeyi kontrol etmeliyim. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You need to go... now. | Hemen gitmelisin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I'll try to throw them off your trail. | Onların seni takip etmemesini sağlamaya çalışacağım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Something tells me that I can, I guess. | Sanırım bir his bana böyle yapabileceğimi söylüyor. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| After I left three messages, | Üç mesaj bıraktıktan sonra... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I got the feeling you might be mad. | ...kızmış olabileceğini düşünmeye başlamıştım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I'm guessing it has to do with the fact | Sanırım bu eve yolladığın emlakçının... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| that the realtor you sent over to the house | ...benim bir psikopat olduğumu söylediği içindir. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| She said I totally freaked out, didn't she? | Tamamen çıldırdığımı söyledi değil mi? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Okay, look, I was mad that you made the decision | Tamam haberim olmadan satma kararı... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| to sell without me, but it is your house, really. | ...almana kızdım ama orası senin evin. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| And, anyway, when I saw the realtor, | Her neyse emlakçıyı görünce... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I realized that I was about to lose something | ...benim için önemli olan bir şeyi kaybediyor hissine kapıldım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| I never had a permanent home growing up, | Ben büyürken sabit bir evimiz olmadı ve... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| and I remember living there with your folks, | ...ailenle yaşadığımız zamanı hatırladım ve hatta... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| even though I thought you were a total dork at the time. | ...o zamanlar tam bir aptal olduğunu düşünüyordum. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Want to help me out here? | Bana yardım etmek ister misin? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| You're kind of cute when you squirm. | Kıvranırken çok şeker oluyorsun. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Bonus. | Bu artı bir şey. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| The point is, | Demek istediğim çiftlik ev olarak bildiğim tek yer. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| And when Marge showed up today, I felt... | Sonra bugün emlakçı gelince... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Afraid that if we lost that, if I lost that home, | ...eğer bu evi kaybedersem bir daha asla evim olmayacak diye düşündüm. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| That'll never happen. That's why we're together. | Bu asla olmayacak. Bu yüzden birlikteyiz. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| That's why I found the rental pages. | Bu yüzden kiralık sayfalarına baktım. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| If you want to sell the farm, we'll make a new start. | Eğer çiftliği satmak istersen yeni bir başlangıç yapabiliriz. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| It's really hard to imagine a new life together | Dışarıda hala bir tehlike varken seninle... | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| with such a threat still out there. | ...yeni bir hayat kurmak biraz ürkütücü. | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| Which threat? | Hangi tehlike? | Smallville Kent-1 | 2011 | |
| And if he's truly walking around on this Earth... | Eğer o hala bu dünyada yaşıyorsa... | Smallville Kent-1 | 2011 |