Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 13969
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Would you like to run a full demonstration | Yapabileceğim şeylerle ilgili... | Dark Matter-1 | 2015 |  |
| of my capabilities? | ...detaylı bilgi ister misiniz ...detaylı bilgi ister misiniz | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Uh no, that's alright, we umm, | Sorun yok. Sorun yok. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| we read the manual, Wendy. | Kullanma klavuzunu okuduk, Wendy. Kullanma klavuzunu okuduk, Wendy. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Why does she talk like that? | Neden böyle konuşuyor? Neden böyle konuşuyor? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Umm, the factory default is set to something called "Aussie." | Fabrikadan standart olarak "Avustralya" seçeneğiyle çıkmış. Fabrikadan standart olarak "Avustralya" seçeneğiyle çıkmış. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| What can I do for you? | Sizin için ne yapabilirim? Sizin için ne yapabilirim? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I can sing you a song. | Şarkı söyleyebilirim. Şarkı söyleyebilirim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I'm programmed in multiple popular musical styles. | Bir çok popüler müzik tarzı için programlanmış durumdayım. Bir çok popüler müzik tarzı için programlanmış durumdayım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Dubstep, Tropical House, Classical. | Dubstep, Tropik House, Klasik. Dubstep, Tropik House, Klasik. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| No thanks. | Hayır, Teşekkürler. Hayır, Teşekkürler. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| That's umm, that's fine. | Böyle iyiyiz. Böyle iyiyiz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Perhaps you'd like to take advantage | Belki de aşçılık yeteneklerimden Belki de aşçılık yeteneklerimden | Dark Matter-1 | 2015 | |
| of my advanced culinary programming. | ...faydalanmak istersiniz. ...faydalanmak istersiniz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We don't have much to work with. | Pek de yapabileceğimiz şey yok aslında. Pek de yapabileceğimiz şey yok aslında. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Our rations are kind of low. | Erzağımız epey az durumda. Erzağımız epey az durumda. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Not to worry. | Sorun değil. Sorun değil. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I'll extend the rations by double | Erzağı tadı daha iyi olacak... Erzağı tadı daha iyi olacak... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| and make them taste better than you could ever imagine. | ...ve daha çok olacak şekilde ayarlayabilirim.. ...ve daha çok olacak şekilde ayarlayabilirim.. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Show me the kitchen. | Beni mutfağa götürün. Beni mutfağa götürün. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You were in stasis. | Kapsüldeydin. Kapsüldeydin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Now you're safe on board our ship. | Şimdiyse gemimizde güvendesin. Şimdiyse gemimizde güvendesin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You can call me Two. | Bana iki diyebilirsin. Bana iki diyebilirsin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I was about to ask you the same thing. | Ben de sana kim olduğunu soracaktım tam. Ben de sana kim olduğunu soracaktım tam. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| My name is Sarah. | Benim adım Sarah. Benim adım Sarah. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Do you remember how you got here? | Bu gemiye nasıl geldiğini hatırlıyor musun? Bu gemiye nasıl geldiğini hatırlıyor musun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Marcus! | Marcus! Marcus! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Thank god you're here. | Tanrıya şükürler olsun, Buradasın. Tanrıya şükürler olsun, Buradasın. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Look, I don't know how to tell you this but... | Bak, bunu sana nasıl söylerim bilmiyorum ama... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We had an accident with our stasis pods. | Uyku kapsüllerimizde bir kaza yaşadık. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| In a way, you're lucky that you weren't stored with us | Bizimle birlikte olmadığın için şanslısın | Dark Matter-1 | 2015 | |
| because we all lost our memories. | ..çünkü hepimiz hafızalarımızı kaybettik. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| None of us can remember anything from before a couple weeks ago. | Birkaç hafta öncesinin öncesine dair hiçbir şey hatırlamıyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You really don't remember me? | Gerçekten beni hatırlamıyor musun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I'm sorry, believe me I wish I did but I... | Üzgünüm, Keşke hatırlasam ama... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Then why did you revive me? | O zaman neden beni uyandırdınız? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We thought that maybe you would have some answers for us. | Bize bazı cevaplar verebileceğine inanıyorduk. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I don't know you, or you. | Seni veya seni tanımıyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I've never seen this ship before. | Daha önce bu gemiyi görmedim bile. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The last thing I remember was Marcus putting me in stasis | Hatırladığım son şey... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| on my homeworld telling me everything would be all right. | ...Marcus'un beni gezegenimden kapsüle koyması ve sorun olmadığını söyleyişi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| This looks amazing. | Bu harika görünüyor. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I've utilized less than two percent of current rations | Bu yemeği hazırlamak için eldeki erzağın... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| for the creation of this meal. | ...yüzde ikisinden azını kullandım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Mmm, oh wow! | Çok iyi! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| This is even better than I expected. | Beklediğimden de iyi bu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You'll be happy to know I've improved the efficiency | Soğutma sistemlerinin verimliliğini... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| of the coolant systems by eleven percent. | %11 arttırdığımı duyunca sevinirsiniz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Way to go. | Aferin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Wendy increased the taste of our food by a hundred percent. | Wendy yemeklerimizin tadını %100 arttırdı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You should also know that if I hadn't effected the repairs, | Bu tamiri yapmasaydım... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| the system would have completely in a matter of days, | ...birkaç gün içerisinde sistem... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| crippling the ship. | ...tamamen çökecek ve gemiyi felç edecekti. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Good catch. | İyiymiş. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Shall I prepare the next course? | Sonraki servise başlayayım mı? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| There's a next course? | Bir servis daha mı var? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Hell yeah! | Başla be! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| How much do you know about "Marcus"? | Marcus'u ne kadar tanıyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I I know what he... What he was, what he is. | Eskiden olduğu şeyi, şimdi olduğu şeyi biliyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It didn't... It doesn't matter. | Önemi yoktu, halen yok. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| On my world, anyone who stood up | Benim dünyamda şirketlere karşı | Dark Matter-1 | 2015 | |
| to the Corporations was an outlaw. | ...gelen herkes suçluydu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It was the end of a terrible winter. | Berbat bir kış sonuydu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I was out early one morning gathering firewood. | Sabah erken saatte yakmalık odun arıyordum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I found him lying in the forest near my farm. | Çiftliğimin yanındaki ormanda yatarken buldum onu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| At first, I thought he was dead. | Önce ölü olduğunu sandım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I managed to get him back to my house and dress his wounds. | Evime getirip yaralarını iyileştirmeyi başardım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Later he told me he was a mercenary for hire. | Sonrasında bir paralı asker olduğunu söyledi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| That he'd been wounded on a mission, | Bir görev sırasında yaralanmış ve, | Dark Matter-1 | 2015 | |
| and the others he was with left him behind. | birlikte oldukları onu bırakıp gitmiş. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Did he say who they were? | Kim olduklarını söyledi mi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| And were you alone when you found him? | Onu bulduğunda sen yalnız mıydın? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| my husband died in the uprising. | Kocam ayaklanma sırasında öldüğünden beri bir seneden fazladır yalnız yaşıyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| He was a miner. | Madenciydi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The uprising? | Ayaklanma? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We knew people were getting sick, | İnsanların hastalığının farkındaydık, | Dark Matter-1 | 2015 | |
| but the Ferrous doctors told us everything was fine. | ...ama Ferrous doktorları sorun yok diyorlardı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Then people started dying. | Ardından insanlar ölmeye başladı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| That's when the rebellion started. | İşte o zaman isyan başladı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| But we didn't stand a chance. | Ama hiç şansımız yoktu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Did Three ever umm... | Üç sana hiç... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Did Marcus tell you what he was doing on your planet? | Marcus sana senin gezegeninde ne yaptığını söyledi mi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| He'd said that he was hired by a rival corporation | Serillium nakliyesi yapan bir gemiyi kaçırmak üzere... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| to hijack a shipment of Serillium. | ...rakip bir şirket tarafından işe alındığını söylemişti. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The mission did not go as planned. | Görev beklenenin dışına çıkmış. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Several of his crew were killed. | Yanındakilerden çok fazla ölen olmuş. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| And when he didn't make it back to the rendezvous point, | Ve buluşma noktasına varamayınca, | Dark Matter-1 | 2015 | |
| they probably assumed he was dead. | ...muhtemelen onun öldüğünü varsaydılar. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| So, you saved his life. | Yani, sen onun hayatını kurtardın. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| And he saved mine. | Ve o da benimkini kurtardı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| At least for a while. | En azından bir süreliğine. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Hey, you missed quite the meal. | Çok iyi bir yemeği kaçırdın. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I don't eat for pleasure. | Ben zevk almak için yemem. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Right, anyway. | Doğru, her neyse. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I wanted to introduce you to Wendy. | Seni Wendy ile tanıştırayım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I'm pleased to meet you. | Tanıştığıma memnun oldum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If there's anything I can ever do for you | Eğer sizin için yapabileceğim... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| please don't hesitate to ask. | ...bir şey varsa sormaktan çekinmeyin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I don't require entertainment. | Benim eğlenceye ihtiyacım yok. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Well, you do require a massage. | Yine de bir masaja ihtiyacın vardır. | Dark Matter-1 | 2015 | |
