• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 226

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
'Remember this place.' 'Unutma burasını' 1920 London-1 2016 info-icon
'This is where l trusted you.' 'Sana olan bu güvenim nereye gitti.' 1920 London-1 2016 info-icon
'And handed over my knowledge to you before l died.' 'Ve ben ölmeden önce sana bilgilerimi verdim.' 1920 London-1 2016 info-icon
'For doing good deeds.' 'İyi işler yapmak için.' 1920 London-1 2016 info-icon
'To help those in need.' 'İhtiyacı olanlara yardım etmek.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Because l knew...' 'Çünkü biliyordum...' 1920 London-1 2016 info-icon
'...you were serving time for the crime you never committed.' '...işlemediğin bir suç yüzünden hapiste yattın.' 1920 London-1 2016 info-icon
'l was so lost in your innocent eyes...' O mahsum gözlerinde kaybolmuştum...' 1920 London-1 2016 info-icon
'...that l forgot to peek in your heart.' '...ben senin kalbine bakmayı unuttum' 1920 London-1 2016 info-icon
'The seeds of hatred were already sown in there.' 'Nefret tohumları zaten orada ekilidiydi.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Forgive me, Guru.' 'Affet beni, Guru." 1920 London-1 2016 info-icon
'That hatred raging in my heart...' 'O azgın nefret kalb için...' 1920 London-1 2016 info-icon
'...was never right.' '...hiç iyi olmadı.' 1920 London-1 2016 info-icon
'l was wrong, Guru.' 'Yanıldım, Guru.' 1920 London-1 2016 info-icon
'l was wrong.' 'Yanıldım.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Help me, Guru.' 'Bana yardınm et, Guru.' 1920 London-1 2016 info-icon
'l must rectify my mistakes.' 'Hatamı düzeltmem lazım.' 1920 London-1 2016 info-icon
'What you're trying to do, Jai, isn't as easy as it looks.' "Yapmaya çalıştığın şey, Jai, göründüğü kadar kolay değil.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Because what you did...is quite dreadful.' Çünkü yaptığın şey... çok korkunç.' 1920 London-1 2016 info-icon
'You awakened that witch.' 'Cadıyı uyandırdın.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Promised her a soul.' 'Ona bir ruh verdin.' 1920 London-1 2016 info-icon
'And now...' 'Ve şimdi...' 1920 London-1 2016 info-icon
'...she won't rest in peace without the soul.' '..o ruhu olmadan huzur içinde olamaz.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Right now...she's searching for Veer's soul.' 'Şu anda o... Veer'in ruhunu arıyor.' 1920 London-1 2016 info-icon
'You're the only one who can help me right now.' 'Şu anda bana yardım edebilecek tek kişi sensin.' 1920 London-1 2016 info-icon
'l must save Veer.' 'Veer'i kurtarmamız gerekiyor.' 1920 London-1 2016 info-icon
'l must protect Shivangi's happiness.' ' Shivangi'nin mutluluğunu korumam gerekiyor.' 1920 London-1 2016 info-icon
'There's one way.' 'Bir yolu var.' 1920 London-1 2016 info-icon
Guru has shown me the way. Guru bana doğru yolu gösterdi. 1920 London-1 2016 info-icon
Yes, madam. Evet, madam. 1920 London-1 2016 info-icon
Ask him is there's place where God's foundation was laid... Ona sorunu olmadığı Tanrını temelinin atıldığı yer... 1920 London-1 2016 info-icon
...but no one goes there anymore. ...fakat kimse oraya gitmiyor. 1920 London-1 2016 info-icon
What kind of a question is that? Nasıl bir soru, ne oluyor? 1920 London-1 2016 info-icon
How can he have the answer to such a question? Böyle bir sorunun cevabı ne olabilir? 1920 London-1 2016 info-icon
Didn't he tell you a name? Sana bir isim söylemedi mi? 1920 London-1 2016 info-icon
'On a moonless night... amidst the mountains.' 'Aysız bir gecede... dağların ortasında.' 1920 London-1 2016 info-icon
'God's broken home... that's where you'll find your path.' 'Tanrının yıkık evi... orada yolunuzu bulacasınız.' 1920 London-1 2016 info-icon
What is all this? What my guru told me. Nedir bütün bunlar? Gurum bana ne söyledi? 1920 London-1 2016 info-icon
George, is there a place here... George, burada bir yer var... 1920 London-1 2016 info-icon
...where people go on a no moon light night. ...ay ışının olmadığı bir gece de insanlar nereye gider? 1920 London-1 2016 info-icon
Like a hill or a mountain? Bir tepe ya da dağ gibi mi? 1920 London-1 2016 info-icon
Not that l know of. Bilmiyorum. 1920 London-1 2016 info-icon
Wait a minute, there a place called no moon hill. Bir dakika bekle, ay ışının olmadığı bir tepenin olduğu söylenir. 1920 London-1 2016 info-icon
But there is nothing there except for a broken down church. Ama orada hiçbir şey yok, yıkık bir kilise dışında. 1920 London-1 2016 info-icon
l got it. Tamam. 1920 London-1 2016 info-icon
That's where we must go. Gitmemiz gereken yer orası. 1920 London-1 2016 info-icon
But what will we do once we get there. Ama oraya vardığımızda ne yapacağız. 1920 London-1 2016 info-icon
We'll know that once we get there. Oraya vardığımızda bunu bileceğiz. 1920 London-1 2016 info-icon
l don't get it. Anlamıyorum. 1920 London-1 2016 info-icon
All l could understand was that... Tüm anladığım şey... 1920 London-1 2016 info-icon
...someone will help us once we're there. ...oraya vardığımızda birinin yardım edeceği. 1920 London-1 2016 info-icon
'Let me cry my heart out today...' 'İzin ver kalbim bugün ağlasın...' 1920 London-1 2016 info-icon
'You betrayed my breath, left me alone... "Nefesime ihanet ettin, beni yalnız bıraktın... 1920 London-1 2016 info-icon
'...and me destroyed completely, beloved.' '...ve tamamen harabım, sevgili.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Make my wounds fresh again.' 'Yaralarım yine tazelendi.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Cure my sorrows.' 'Dertlerime çare.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Make those loyal again, beloved.' 'O'nu yeniden sadık yap,sevgili.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Am l addicted to you...' "Ben sana bağımlıyım..." 1920 London-1 2016 info-icon
'...or is it your intoxication?' "...ya da sarhoş mu?" 1920 London-1 2016 info-icon
'How do l tell you, my benefactor?' 'Nasıl söyleyeyim sana, hayırseverim?' 1920 London-1 2016 info-icon
'...and destroyed me completely, beloved.' '...ve tamamen harabım, sevgili.' 1920 London-1 2016 info-icon
'l need you to stay alive...' "Hayatta kalmak için sana ihtiyacım var..." 1920 London-1 2016 info-icon
'...how can one narrate it?' ...nasıl anlatabilir bu?" 1920 London-1 2016 info-icon
'There's grace in my eyes...' ' Lütuf gözlerinde var ... ' ' 1920 London-1 2016 info-icon
'...that can lighten up an entire world.' "...bu şekilde aydınlatabilirsin bütün bir dünyayı." 1920 London-1 2016 info-icon
'The heart's down with love.' 'Kalbimin derinliklerindeki sevgiyle.' 1920 London-1 2016 info-icon
'All it wants is some peace.' "Tek istediği biraz huzur." 1920 London-1 2016 info-icon
'Your sorrows are my destiny.' 'Senin üzüntün benim kaderim.' 1920 London-1 2016 info-icon
'Why can't you be mine?' "Neden benim olmasın ki?" 1920 London-1 2016 info-icon
'You're the sea and l'm the shore, beloved.' 'Deniz sensin ben de kıyı, sevgilim.' 1920 London-1 2016 info-icon
'You betrayed my breath, left me alone... "Nefesimi ihanet ettin, beni yalnız bıraktın... 1920 London-1 2016 info-icon
You've come. Geldin. 1920 London-1 2016 info-icon
l was waiting for you. Seni bekliyordum. 1920 London-1 2016 info-icon
Don't be surprised. Sakın şaşırmayın. 1920 London-1 2016 info-icon
lt was me you were meant to meet. Ounula karşılaşmayı amaçlamıştım. 1920 London-1 2016 info-icon
She already knew we were coming. O zaten geleceğimizi biliyor. 1920 London-1 2016 info-icon
Maybe she's the one who's going help us? Belki o bize yardımcı oluyor biri? 1920 London-1 2016 info-icon
Ask her... how is she going to help us? Sor ona... bize nasıl yardım edecek? 1920 London-1 2016 info-icon
l am going to help you... sana yardım edeceğim... 1920 London-1 2016 info-icon
...by giving you these knives. ...sana bu bıçağı vererek. 1920 London-1 2016 info-icon
Does she understand our language? Dilimizi anlıyor mu? 1920 London-1 2016 info-icon
l don't understand the language of the body... anlamıyorum vücut dili... 1920 London-1 2016 info-icon
...but, l understand the language of the soul. ...ama ruh dilini de anlayabiliyorum. 1920 London-1 2016 info-icon
She understands the language of the soul, not body. O ruh dilinden anlar, beden dilinden değil. 1920 London-1 2016 info-icon
Ask her... Ona sor... 1920 London-1 2016 info-icon
...what do we have to do with these knives? bu bıçaklar ne için? 1920 London-1 2016 info-icon
Veer saa! Veer saa! 1920 London-1 2016 info-icon
Veer saa, what's happening to you? Veer saa, sana neler oluyor? 1920 London-1 2016 info-icon
ln the last 24 hours... son yirmi dört saat... 1920 London-1 2016 info-icon
... l've felt his heart stop beating twice. ... Kalbinin durduğunu ilk kez hissettim.. 1920 London-1 2016 info-icon
We don't have much time, Kesar maa. Fazla zamanımız yok, Kesar maa. 1920 London-1 2016 info-icon
But this knife will tell us how much? Bize bıçağın ne yapacağını söyleyecek mizsin? 1920 London-1 2016 info-icon
But how? Ama nasıl? 1920 London-1 2016 info-icon
What are you going to do? How are you going to do it? Ne yapacaksın? Bunu nasıl yapacaksın? 1920 London-1 2016 info-icon
l don't understand, Jai. Anlamıyorum, Jai. 1920 London-1 2016 info-icon
Did you get everything l asked for? İstediğim her şeyi aldın mı? 1920 London-1 2016 info-icon
That was the first knife. İlk bıçak. 1920 London-1 2016 info-icon
Now...we've only until the sand's completely over. Şimdi...sadece kum bitinceye kadar işimiz kaldı. 1920 London-1 2016 info-icon
The second knife has done its job. İkinci bıçak işini yaptı. 1920 London-1 2016 info-icon
lt's opened a door for me into the other world. Diğer bir dünyadan bana bir kapı açıldı. 1920 London-1 2016 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 221
  • 222
  • 223
  • 224
  • 225
  • 226
  • 227
  • 228
  • 229
  • 230
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim