Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20177
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm afraid not. | Korkarım bilmiyorum. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
He's not really my friend. | Gerçekte arkadaşım değil. Yalnızca beni arabasına aldı. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
He gave you a lift here, here you are. | Seni arabasına aldı demek, buyur bakalım çık dışarı. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Dickless asshole. | Ezik herif! | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
You know who I am, Henry. | Kim olduğumu biliyorsun Henry. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
You spoke to my colleague, DI Littlejohn, | Pettigrew soruşturmasında meslektaşım Müfettiş Littlejohn'la konuşmuştun. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Did you take this one too? | Bunu da sen mi çektin? Evet. Hepsini küçük kameramla çektim. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
How close do you have to be to take something like that? | Böyle bir şeyi çekmek için ne kadar yaklaşman gerek? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Little camera, very long lens. | Küçük kamera ama çok uzun objektif. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
They're very big, polar bears. | Bunlar oldukça büyük kutup ayılarıdır. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
So Pettigrew... | Peki Pettigrew... Ne olmuş ona? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Wandered out of town. | Kasabanın çevresinde geziniyordu. Görünen öyle, evet. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Eaten by a bear. | Bir ayı tarafından yendi. Korkunç kötü şans işte! | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Apparently, he liked a drink. | Görünüşe göre içkiyi seviyordu. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
None whatsoever. | Hiçbir şey yok. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Do you think their deaths are connected in any way? | Sence ölümlerinde herhangi bir şekilde bağlantılı var mıydı? Hayır, sanmıyorum. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
You don't? | Sanmıyor musunuz? Hayır. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
You know when they say, "your call may be recorded?" | Bilirsin "aramanız kaydedilebilir" dediklerinde... | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
What they mean is, "your call is being recorded." | ...demek istedikleri "aramanız kaydediliyor"dur. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Billy Pettigrew wasn't eaten by a bear. | Billy Pettigrew bir ayı tarafından yenmedi. Öldürüldü! | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Now Professor Charlie Stoddart has been murdered as well. | Şimdi de Profesör Charlie Stoddart öldürüldü. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
The Governor is responsible. | Sorumlusu validir. İkisini de onun şerifi öldürdü! | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
I can fly you to London | Seni Londra'ya uçakla gönderip koruma garanti edebilirim. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
No point in that. | Bunun bir anlamı yok. Neden olmasın? Bu benim sesim değil. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Dan, can you pass me the GPS? | Dan GPS'i uzatır mısın? Dan! | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Dan? | Dan! | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
So you'd rather stay here | Yani şu anda Eric ve benimle kalmaktansa burada kalmayı tercih ediyorsun öyle mi? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
I've booked a seat. | Yer ayırttım. Yalnız kalmaya ihtiyacım var. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Okay, I understand. | Tamam, anlıyorum. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
My theory is | Benim teorim birinin uzun zaman önce Fortitude'a... | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
The gravel habit stuck. | Çakıl bağımlılığı müptelâsı. İsteyen var mı? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Not for me. | Ben değil. Yapacak işlerim var izninizle. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
You're good friends, huh? | İyi arkadaşsınız değil mi? Evet, Charlie'yle evlendiğinden beri. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
How is she doing? | Nasıl peki? İyi değil. Pek de şaşırtıcı değil. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Really? | Sahi mi? Evet, kocasını öldürdüğünü düşünüyor. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
She has a theory that Charlie was going to deny you permission | Charlie'nin Buzul Oteli'ne verilecek izni reddecek olduğu ve... | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
for your Glacier Hotel, and that you had him killed. | ...bu sebeple onu öldürdüğüne dair bir teorisi var. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
He didn't deny us permission. | İznimizi reddetmedi. Hayır, biliyorum ama raporunu değiştirecekti. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
And he left a message saying that on her phone, | Karısının telefonuna bunu söylediği bir mesaj bıraktı. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
a message which she believes you deleted. | Ki o mesajın senin tarafından silindiğine inanıyor. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
And what do you think? | Peki sen ne düşünüyorsun? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Well, I asked myself, | Hangi senaryonun olası olduğunu kendime sordum. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
A conspiracy involving a Governor and a Sheriff | Valiyi, Şerifi ve çok kârlı bir Buzul Otel'i içeren bir komplo mu yoksa... | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
or some poor bastard off his meds | ...ilaçlarını almayıp bir yabancının evinde psikotik atak geçiren zavallı bir piç mi? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
And... | Sonuç... yarı yarıya. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
or how things were at home recently? | ...evde işlerin nasıl olduğundan hiç söz etmez miydi? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
I wish I could tell you something, but no. | Keşke bir şeyler anlatabilseydim ama hayır. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
So, one minute you're in Afghanistan, | Yani bir an Afganistan'da hemen sonra da Kutup'ta olmak... | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Must be tough. | ...zor olmalı. Biraz kültür şoku. Afganistan'da değildim. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
I was in family quarters at RAF Odiham in the UK | Frank Afganistan'dayken ben de İngiltere'de RAF Odiham'daki aile evindeydim. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
while Frank was in Afghanistan. | Başının üzerinde bir çatı ve kendini geçindiriyor olman gerek. Gerisi hâllolur. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
For long? | Ne kadar süre? Dört belki de beş yıl. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
You hardly saw him. | Neredeyse hiç görüşmüyordunuz. Hayır. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
That's tough. | Bu çok zor. Ben ve Vali Hanım evlendiğimizden beri hiç ayrı kalmadık. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
I am the real power behind the throne. | Tahtın arkasındaki gerçek güç benim. Hildy yalnızca benim yardakçım anlıyor musun? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Never tell her this. | Sakın ona söyleme. Bu gerçek eceli olabilir. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Okay, Ronnie, we're going to have to come aboard! | Pekâlâ Ronnie! Tekneye gelmek zorunda kalacağız. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Carrie Morgan. | Carrie Morgan. Şu anda kayıp. Babasıyla birlikte. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Ronnie? | Ronnie mi? Evet. Şu küçük oğlan Liam'la yakın arkadaş olduklarını biliyor musunuz? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
I think Frank Sutter is the man they should be looking at. | Evet. Aramaları gereken adamın Frank Sutter olduğunu düşünüyorum. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Terrible things happen everywhere. | Her yerde korkunç şeyler oluyor. Evet, tabii ki oluyor ama... | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Terrible things happen here. | Burada da korkunç şeyler oluyor. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
How is that burger? | Hamburger nasıl ama? Lezzetli. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Dan back? | Dan geri döndü mü? Hayır. Lanet olsun! | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
You smell of very strong perfume. | Feci şekilde parfüm kokuyorsun. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Oh, my God. | Aman Tanrım! Kimin kanı bu? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
We have to tell Dan. | Dan'e söylemek zorundayız. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Test the blood, see if it's animal or human. | İnsan mı yoksa hayvan kanı mı olduğunu anlamak için test et. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
I'll try to get ahold of Dan. | Dan'e ulaşmaya çalışacağım. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Ronnie! | Ronnie! Ben, Şerif Anderssen! | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Fuck! | Kahretsin! Dan! | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Dan, you all right? | Dan iyi misin? Dan! | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Scared the fucking life out of me. | Ödümü patlattı. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
How are you gonna get the money for the tickets to Norway | Eve giremezsen Norveç bileti almak için parayı nereden bulacaksın? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
I'm going to bring them something we can sell. | Satabileceğimiz bir şeyler getireceğim. Ne? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
It's a surprise. | Bu bir sürpriz! Yürü hadi. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
A husky will never, ever attack a man. | Bir Haski asla ama asla insana saldırmaz. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Oh, it's a wood burner. | Soba varmış baksana! Burada iyi olacaksın. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Can't I come with you? | Seninle gelemez miyim? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
No, they'll be looking for a man and a little girl. | Olmaz. Bir adam ve küçük bir kız arıyorlardır. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
I'm scared, Dad. | Korkuyorum baba. Bize biraz yemek yap. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
It'll warm me up when I get back. | Geri döndüğümde ısınırım. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Natalie? | Natalie! Beni serbest bıraktılar. Suçlama falan da yok. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
No connection to the Professor's death whatsoever. | Profesörün ölümüyle hiç bağlantı yok. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
I was with my brother in his shop when it happened | Olay gerçekleştiğinde ve seninle gidene kadar kardeşimle birlikte onun dikkânındaydım. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Your brother was attacked by Ronnie Morgan. | Kardeşin Ronnie Morgan tarafından saldırıya mı uğramış? Doğru. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
So they think it's him? | Yani onun olduğunu mu düşünüyorlar? Evet. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
What're you doing with that? | Bununla ne yapıyorsun? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I've been asked to analyze this | Vali ve Müfettiş Morton tarafından bunu analiz etmem istendi. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Right. | Tamam. Sonuç? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
It's a mammoth's tooth. | Mamut dişi. Doğru mu bu? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Radio carbon dating puts it at 32,000 years old. | Radyokarbon testi 32 bin yaşında olduğunu söylüyor. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
So where'd you get it? | Nereden buldun bunu? Yani bir dişten daha fazlası var diyorsun. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
So where's the rest of it? | Öyleyse geri kalanı nerede? Sen de kimsin? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Vincent Rattrey, post doctorate researcher. | Vincent Rattrey, doktora sonrası araştırmacı. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Badger boy! | Porsuk çocuk! Porsuk çocuk bu mu? | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
Animal remains like this | Bunun gibi hayvan kalıntıları yasalar gereği çalışma ve arşivleme için... | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
into the care of the research institute | ...araştırma enstitüsünün himayesine teslim edilmek zorundadır. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
If this was genuinely from here, | Gerçekten buradan olsaydı çok şaşırtıcı bir keşif olurdu ve... | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |
and you'd be required to surrender the remains to us. | ...kalıntıları bize teslim etmen gerekirdi. Teslim etmek mi? Doğru. | Fortitude-1 | 2015 | ![]() |