Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19902
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I think that from the standpoint of the consumer, | Tüketicilerin noktasından baktığımızda Tüketicilerin noktasından baktığımızda | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
a lot of people would support the idea | pek çoğu çok az bir ücret farkıyla pek çoğu çok az bir ücret farkıyla ...fiyatta küçük bir artışa karşılık çok daha güvenli bir yemek fikri... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
of paying a little more if they could be guaranteed | daha yüksek bir güvenlik standardı garantileyecekse daha yüksek bir güvenlik standardı garantileyecekse | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
a higher standard of safety. | bu işin arkasında durur gibi geliyor.. bu işin arkasında durur gibi geliyor.. ...kabul edilir gibi görünüyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. But I also know... | Evet. Fakat... Evet. Fakat... Evet. Ama biliyorum ki... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
...that there are other players... | ..diğer oyuncular ..diğer oyuncular ...yemek üretim işinde başka insanlar da var. Evet. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
...in the food production chain... We know. | ...gıda üretimi işindekiler ... Biliyoruz. ...gıda üretimi işindekiler ... Biliyoruz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
...that tend to worry about that, | ...onların yaklaşımı bu işin ...onların yaklaşımı bu işin Bu insanlar bize karşı çıkacak... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
because it's gonna be seen as an add on to their costs. | ..maliyetleri artıracağı yönünde.. ..maliyetleri artıracağı yönünde.. ...çünkü maliyetin artmasını istemeyecekler. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I think the advantage here is... | Sanırım buradaki avantaj.... Sanırım buradaki avantaj.... Bence buradaki avantajımız... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Sometimes it does feel like | Bazen gıda endüstrisinin oğlumdan Bazen gıda endüstrisinin oğlumdan Bazen, sanki sanayi, oğlumdan daha çok korunuyor gibi hissediyorum. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
industry was more protected than my son. | daha çok korunup kollandığını düşünüyorum.. daha çok korunup kollandığını düşünüyorum.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
That's what motivated me to become an advocate. | Bu da beni bu olayları duyurma elçisi yaptı.. Bu da beni bu olayları duyurma elçisi yaptı.. Beni güvenli yemeği desteklemeye iten de bu oldu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
In the past year alone, there have been | Sadece geçtiğimiz yıl Sadece geçtiğimiz yıl Sadece geçtiğimiz yılda... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
a multitude of food borne illness outbreaks | ciddi kayıplarla sonuçlanan ciddi kayıplarla sonuçlanan ...ciddi kayıplara yol açan birtakım salgınlar oldu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
which have resulted in significant losses. | ..gıda kaynaklı pek çok salgın baş gösterdi.. ..gıda kaynaklı pek çok salgın baş gösterdi.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Clearly our current approach | Açıkça görülüyor ki, olaya hali hazırdaki yaklaşımımız Açıkça görülüyor ki, olaya hali hazırdaki yaklaşımımız Açıkça yemek üretim... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to food oversight and protection | gıdaya bakış açımız, koruma önlemlerimiz gıdaya bakış açımız, koruma önlemlerimiz ...ve korunmasına şimdiki yaklaşımımız... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
is not meeting the needs of American families. | Amerikan ailelerinin bu konudaki ihtiyaçlarını karşılamıyor.. Amerikan ailelerinin bu konudaki ihtiyaçlarını karşılamıyor.. ...Amerikalıların ihtiyaçları için yeterli değil. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
It's really hard for me to tell Kevin's story. | Kevin'in hikayesini anlatmak benim için gerçekten çok zor.. Kevin'in hikayesini anlatmak benim için gerçekten çok zor.. Kevin'in hikayesini anlatmak benim için çok zor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
But the only way I'm going to be able | Fakat başka insanları koruyup, aynı şeyin Fakat başka insanları koruyup, aynı şeyin Ama, diğer insanların zarar görmesini engellemenin tek yolu... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to prevent it from happening to other people | ..onların başına gelmemesi için tek yapabileceğim ..onların başına gelmemesi için tek yapabileceğim | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
is to go out there and speak about it. | ..oralara gidip, hikayemi anlatmak.. ..oralara gidip, hikayemi anlatmak.. ...bu hikayeyi onlarla paylaşmak. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. | Hımm Hımm | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Six are elementary school students, one is a sibling, | 6 ilkokul çocuğu, iki tanesi ikiz kardeş.. 6 ilkokul çocuğu, iki tanesi ikiz kardeş.. Altısı ilköğretim öğrencisi, birinin kardeşi var... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and there's another one in another county | bir tane daha..Kentucky'de bir tane daha..Kentucky'de ...ve bir tane de Kentucky'de bir şehirde, yani... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
in Kentucky, so... | bir başka kasabadan.. bir başka kasabadan.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
It will be seven years | Oğlum öleli Oğlum öleli Oğlum öleli yedi yıl olacak. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
since my son died. | 7 yıl olacak.. 7 yıl olacak.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
All I wanted the company to do | Şirketten tek istediğim Şirketten tek istediğim Şirketten tek istediğim... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
was say "We're sorry. | .."üzgünüz" demeleriydi.. .."üzgünüz" demeleriydi.. "Özür dileriz, biz... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We produced this defective product | Evet, biz bu hatalı gıdayı ürettik Evet, biz bu hatalı gıdayı ürettik ..kusurlu bir ürün ürettik, ve bu oğlunuzu öldürdü, şimdi de bunun.... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
that killed your child, and this is what | ..ve oğlunun ölümüne neden olduk.. ..ve oğlunun ölümüne neden olduk.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
we're going to do to make sure it doesn't happen again. " | .. ama emin ol, bir daha olmaması için elimizden geleni yapıyoruz.. .. ama emin ol, bir daha olmaması için elimizden geleni yapıyoruz.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
That's all we wanted, | Tek isteğim buydu.. Tek isteğim buydu.. Tek isteğimiz buydu... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and they couldn't give us that. | Ve bunu söyleyemediler... Ve bunu söyleyemediler... ...ve bunu yapamadılar. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The industrial food system is always looking | Endüstriyel gıda sistemi hep Endüstriyel gıda sistemi hep Gıda Sanayisi hep daha verimli çalışmak için uğraşıyor... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
for greater efficiency, but each new step in efficiency | ..daha çok verimliliğin peşindedir, ancak verimliliğin her adımı ..daha çok verimliliğin peşindedir, ancak verimliliğin her adımı | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
leads to problems. | yeni problemleri beraberinde getirir. yeni problemleri beraberinde getirir. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
If you take feedlot cattle off of their corn diet, | Besi çiftliklerindeki sığırları ele alalım Besi çiftliklerindeki sığırları ele alalım Eğer besi yerindeki ineklere beş günlüğüne... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
give them grass for five days, | onları sadece 5 gün mısır yerine otla besleyin onları sadece 5 gün mısır yerine otla besleyin ...mısır yerine çim verirseniz... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
they will shed 80% of the E. coli in their gut. | sindirim sistemlerindeki E.coli'nin %80'inden kurtulurlar.. sindirim sistemlerindeki E.coli'nin %80'inden kurtulurlar.. ...midelerindeki E. coli'nin %80'i ölür. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
But of course that's not what the industry does. | Tabii ki endüstrinin yaptığı bu değil.. Tabii ki endüstrinin yaptığı bu değil.. Ama endüstri işleri böyle yürütmüyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The industry's approach is... | Onların yaklaşımı; Onların yaklaşımı; Endüstrinin yaklaşımı... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
when it has a systematic problem like that... | ..böyle sistematik bir bela başlarına geldiğinde ..böyle sistematik bir bela başlarına geldiğinde ...bir problemle karşılaşınca sorunun kaynağını aramak değil... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
is not to go back and see what's wrong with the system, | ..geriye doğru gidip yanlışın nerede bulmak değil ..geriye doğru gidip yanlışın nerede bulmak değil | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
it's to come up some high tech fixes that allow the system to survive. | .. sırf sistemi ayakta tutmak için yüksek teknoloji yaması yapmak.. .. sırf sistemi ayakta tutmak için yüksek teknoloji yaması yapmak.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The 5x5 product surge tank... | 5 5 5 ürün tankı.. 5 5 5 ürün tankı.. 5x5 basınç tankı... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
low level. Low level. | düşük seviye.. düşük seviye.. düşük seviye.. düşük seviye.. ...düşük seviyede. Düşük. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
This is our operations center. | Bu bizim operasyon merkezimiz.. Bu bizim operasyon merkezimiz.. Bu operasyon merkezimiz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We control all of our plants from here. | Tüm tesisleri buradan kontrol edebiliyoruz.. Tüm tesisleri buradan kontrol edebiliyoruz.. Bütün fabrikaları buradan kontrol ediyoruz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Where's Chicago? Here's Chicago, | Chicago nerede? İşte Chicago, Chicago nerede? İşte Chicago, Chicago nerede? İşte Chicago... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Georgia, Utah, Kansas, | Georgia, Utah, Kansas, Georgia, Utah, Kansas, ...Georgia, Utah, Kansas... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Nebraska, Texas, L.A., Ohio. | Nebraska, Texas, Los Angeles, Ohio. Nebraska, Texas, Los Angeles, Ohio. ...Nebraska, Texas, L.A., Ohio. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We control all levels of the gearboxes, | Tüm seviyeleri dişlilerine.. Tüm seviyeleri dişlilerine.. Eldon Roth BPI Kurucusu Bütün seviyelerdeki makineleri, motor hızlarını, buradan... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
the speed of motors... | motor hızlarını kadar buradan kontrol ediyor motor hızlarını kadar buradan kontrol ediyor | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
we can change those all from here. | ..buradan yönetebiliyoruz. ..buradan yönetebiliyoruz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We built something that... | Biz bir şekilde Biz bir şekilde Öyle bir sistem kurduk ki... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
from a food safety standpoint, | sektördeki herkesin önünde, yepyeni sektördeki herkesin önünde, yepyeni ...bununla güvenli yemek konusunda herkesin önüne geçtiğimizi düşünüyoruz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
we think we're ahead of everybody. | bir gıda güvenliği standardı yakaladık.. bir gıda güvenliği standardı yakaladık.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We think we can lessen the incidents | E.coli 0157:h7'nin zararlı etkilerini E.coli 0157:h7'nin zararlı etkilerini "E. coli 0157:h7" vakalarını azaltabileceğimizi düşünüyoruz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
of E. coli 0157:h7. | azalttığımızı düşünüyoruz.. azalttığımızı düşünüyoruz.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
But I just started working with ammonia | Amonyak ve amonyak hidroksit ile Amonyak ve amonyak hidroksit ile Amonyak ve amonyum hidroksit üzerine çalışmaya başladım. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and ammonia hydroxide. | çalışmaya yeni başladım. çalışmaya yeni başladım. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Ammonia kills bacteria, | Amonyak bakterileri öldürüyor, Amonyak bakterileri öldürüyor, Amonyak bakterileri öldürüyor... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
so it became a processing tool. | böylelikle etler bu işlemden geçiyor.. böylelikle etler bu işlemden geçiyor.. ...bu yüzden de gıda işlenmesinde kullanılıyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I'm really a mechanic. | Ben aslında mekanikerim. Ben aslında mekanikerim. Benim asıl işim makineler. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
That's really what I am. | Yaptığım iş bu.. Yaptığım iş bu.. Gerçek işim bu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We design our own machinery. | Kullandığımız makineleri tasarlarız Kullandığımız makineleri tasarlarız Kendi makinelerimizi kendimiz tasarlıyoruz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
This is our finished product. | Bu bizim satışa hazır ürünümüz.. Bu bizim satışa hazır ürünümüz.. Ürünümüz bu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Is your meat in most of the hamburgers in the country? | Ülkede hamburger kıyması daha çok sizden gidiyor değil mi? Ülkede hamburger kıyması daha çok sizden gidiyor değil mi? Etiniz ülkenin çoğu hamburgeinde kullanılıyor mu? | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
70%. | %70.. %70.. %70. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
In five years, we think we'll be in 100%. | 5 sene içinde tamamı bizden olur diye düşünüyoruz.. 5 sene içinde tamamı bizden olur diye düşünüyoruz.. Beş yıla %100 olacağını düşünüyoruz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We do have some competitors. | Rakipler yok değil Rakipler yok değil Rakiplerimiz var, ama onları yeneceğimizi düşünüyorum. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I think we're gonna beat them. | ..ama onları alt ederiz biz.. ..ama onları alt ederiz biz.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Again, it's a marriage | İşte yine İşte yine Bu, bilim ve teknolojinin bir birleşimi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
of science and technology. | bir bilim ve teknoloji evliliği.. bir bilim ve teknoloji evliliği.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I want dollar meal... | 1 Dolarlık mönü istiyorum.. 1 Dolarlık mönü istiyorum.. Dolarlık menüden... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
...five rodeo cheeseburgers... Five rodeos. Okay. | ...5 rodeo cheeseburger... 5 rodeo. Evet. ...5 rodeo cheeseburger... 5 rodeo. Evet. ...beş rodeo cheeseburger... Beş rodeo. Tamam. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
...two chicken sandwich. | ...2 tavuklu sandviç ...2 tavuklu sandviç ... iki tavuk sandviçi istiyorum. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Anything else? Two small drinks, | Başka bir isteğiniz? İki küçük içecek Başka bir isteğiniz? İki küçük içecek Başka bir şey? İki küçük içecek... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and give me a large Dr. Pepper. | ve bana da bir büyük Dr. Pepper ve bana da bir büyük Dr. Pepper ...ve bir de Dr. Pepper alacağım. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
$11.48. Thank you. | 11.48 Dolar . Teşekkür ederim. 11.48 Dolar . Teşekkür ederim. $11.48. Thank you. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
First window. Thank you. | İlk pencere lütfen. Teşekkür ederim.. İlk pencere lütfen. Teşekkür ederim.. İlk pencere. İyi günler. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We didn't even think about healthy eating | Açıkçası sağlıklı beslenme üzerine hiç kafa yormadık Açıkçası sağlıklı beslenme üzerine hiç kafa yormadık Sağlıklı beslenme hakkında düşünmedik bile. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
because we used to think everything was healthy. | çünkü her şeyin sağlıklı olduğunu düşünüyorduk.. çünkü her şeyin sağlıklı olduğunu düşünüyorduk.. Her şey sağlıklı zannediyorduk. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Here you go. Thank you. | İşte hazır. Teşekkürler.. İşte hazır. Teşekkürler.. Buyrun. Teşekkürler. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Have a nice day. You too. Thank you very much. | İyi günler. Size de, çok teşekkürler.. İyi günler. Size de, çok teşekkürler.. İyi günler. Size de. Çok teşekkürler. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Now that I know that the food is | Şimdi, artık biliyorum Şimdi, artık biliyorum Şimdi, yemeğin çok sağlıksız olduğunu bildiğim için... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
really unhealthy for us, | bu yiyecekler tamamen sağlıksız bu yiyecekler tamamen sağlıksız | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I feel guilty giving it to my kids. | ..ve bunları çocuklarıma yedirdiğim için suçluluk duyuyorum.. ..ve bunları çocuklarıma yedirdiğim için suçluluk duyuyorum.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
But we don't have time to cook because we leave at 6:00. | Yemek pişirmek için de zaman yok.. Evden sabahın 6'sında çıkıyor Yemek pişirmek için de zaman yok.. Evden sabahın 6'sında çıkıyor Ama yemek pişirecek vakit yok. Evden 6:00'da çıkıyoruz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We don't get home until 9:00, 10:00 at night. | gece 9 10'a kadar dışarılarda oluyoruz.. gece 9 10'a kadar dışarılarda oluyoruz.. Akşam 9'a, 10'a kadar eve dönmüyoruz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
When you have only a dollar to spend | Harcayacak sadece 1 dolarınız Harcayacak sadece 1 dolarınız Harcayacak çok az paranız ve iki çocuğunuz olunca... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and you have two kids to feed, | ve iki çocuğunuz varsa ve iki çocuğunuz varsa | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
either you go to the market | ya markete gidip pişirecek ya markete gidip pişirecek ...ya markete gidip ucuz bir şeyler arayacaksınız... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and try to find something that's cheap | ucuz bir şeyler arayacaksınız ucuz bir şeyler arayacaksınız | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
or just go straight through a drive thru | ya da bir burgerciye dalıp ya da bir burgerciye dalıp ...ya da arabaya servise gidip iki küçük hamburger alacaksınız... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and get two small hamburgers for them | onlara 2 küçük hamburger alacaksınız onlara 2 küçük hamburger alacaksınız | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and "Okay, here. Eat them". | Tamam, yiyin bakalım onları. Tamam, yiyin bakalım onları. ...ve "Al. bunu ye." diyeceksiniz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |