Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18938
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Fuck! Fuck! | Hass.ktir! Hass.ktir be! | Fear Clinic-1 | 2014 | ![]() |
Bauer. I'm not in. | Bauer. Ben karışmıyorum. | Fear Clinic-1 | 2014 | ![]() |
Bauer? Bauer! | Bauer? Bauer! | Fear Clinic-1 | 2014 | ![]() |
I did it. I'm so sorry. | Ben yaptım. Çok özür dilerim. | Fear Clinic-1 | 2014 | ![]() |
No. No. | Sakın. Hayır. | Fear Clinic-1 | 2014 | ![]() |
Fear... | Korku, insanı tüketen küçük bir ölümdür. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
From the common to the abstract, everyone is scared of something. | Sıradan bir şeyden soyut bir şeye, herkes bir şeylerden korkar. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I got a cockroach. Somebody kill it. Somebody kill it. | Hamamböceği var. Birisi öldürsün şunu. Birisi öldürsün. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Somebody kill it. Kill it. | Birisi öldürsün. Öldürün şunu. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I was always taught you had to live with it, accept it. | Bununla yaşanılması, kabullenilmesi gerektiği öğretildi bana hep. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I watched as others fought back. | Başkalarının direnmelerini izliyordum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Agoraphobia, nyctophobia, hydrophobia, acrophobia. | Agorafobi, Niktofobi, Hidrofobi, Akrofobi. 1 | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
There are literally thousands of classified phobias. 1 | Abartısız binlerce sınıflandırılmış fobi türü vardır. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I figured out a way to give my patients a fresh start | Hastalarıma, fobilerinin hayatlarında koyduğu engellemeler... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
without the inhibitions and restrictions their phobias had placed in their lives. | ...ve kısıtlamalar olmaksızın... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Oh, the chamber here animates your phobias in the form of hallucinations. | Buradaki hazne fobilerini halüsinasyon şeklinde canlandırıyor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Total immersive exposure therapy, | Genel kapsayıcı teşhir terapisinde... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
that's where I went... | ...ulaştığım nokta... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
pushed to the edge of science and sensory deprivation. | Bu terapi, bilimin sınırlarını ve duyusal yoksunluğu zorladı. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
We had the technology to find a cure all along, | Başından beridir şifa bulacak teknolojiye sahiptik, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
but everyone else was blind to it. | ancak başka herkes bunu göremeyecek kadar kördü. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Smarter men than me all failed, but not me. | Benden daha akıllı insanların hepsi de başarısız oldular, ancak ben başardım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
My agenda was pure, | Gündemim gayet sadeydi, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
and I figured out the key hiding in plain sight, | net görüşte saklı çözümü buldum, hepsi de gözden kaçırmışlardı, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
the amygdala, | Amigdala, beynin korkuyu hisseden bölümü. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Everyone else had danced around it and treated it like something sacred, | Bu konuda herkes yan çizdi ve sanki kutsal bir şeymiş gibi davrandı, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
but I took a slightly different approach. | ancak ben birazcık farklı yaklaştım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
The amygdala also acts as a kind of projector | Amigdala, içinden sinyalin kolaylıkla alınabildiği... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
in which the signal can easily be received | ...çoğunlukla da kendini toparlayan... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
and, most of all, bounced back. | ...bir tür projektör gibi de davranır. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It was working. | İşe yarıyordu. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Round after round, I was fighting fear and winning. | Tekrar tekrar savaşıyor ve kazanıyordum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Some of my colleagues tried to debunk my theories, calling me insane, | Bazı meslektaşlarım, bana çılgın, tehlikeli ve zalim diyerek... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
dangerous, outrageous, but they were just jealous. | ...teorilerimi çürütmeye çalıştılar, ancak bu sadece kıskançlıklarındandı. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
But something, something went wrong. | Ancak bir şeyler, bir şeyler ters gidiyordu. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Now close your eyes, | Şimdi gözlerini kapa, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
and just concentrate | ve sesimin tınısına konsantre ol. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Which one do you want? Strawberry? Vanilla? Chocolate? What? | Hangisinden istersin? Çilekli mi? Sade mi? Çikolatalı mı? Hangisinden? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Vanilla. Vanilla? | Sade. Sade mi? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Don't do this. Please don't... | Sakın yapmayım. Lütfen yapmayın... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I need you to tell me | Gördüklerini bana anlatman lazım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Tell me what you see. | Ne gördüğünü anlat bana. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
A door. | Bir kapı. Güzel. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Is it the door to the diner? | Lokanta kapısı mı? Sanmıyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
That's it, Paige. | İşte oldu, Paige. Sesime odaklan. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Paige, you're not listening to me. Focus! | Paige, beni dinlemiyorsun. Odaklan! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Paige... | Paige... Odaklan dedim! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
That's it, Paige. | İşte oldu, Paige. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
No. Focus on the sound of my voice. | Hayır. Sesime odaklan. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Paige. No! | Paige. Hayır! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Paige, it's just a hallucination. All you need to do is open your eyes. | Paige, sadece bir halüsinasyon bu. Bütün yapman gereken gözlerini açman. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Let me in. | Müsaade et gireyim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Paige! Paige! | Paige! Paige! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
All you need to do is open your eyes. | Bütün yapman gereken gözlerini açman. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Open your eyes, Paige. Paige, open your eyes! | Gözlerini aç Paige. Paige, aç gözlerini! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Paige. Paige! | Paige. Paige! Paige! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Sara. Sara, are your lights out, too? | Sara. Sara, sende de ışıklar gitti mi? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I'm fine. | Ben iyiyim. Öyle mi? Neden, birkaç mum yaktığın için mi? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You know what? I think I have bedbugs. Could you check my neck? It's really itchy. | Bak ne diyeceğim. Sanırım üzerimde tahtakurusu var. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I feel like I can feel them crawling on me. It's just gross. | Sanki üzerimde yürüdüklerini hissedebiliyorum. İğrenç bir şey. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Right there. Relax. Relax. Relax. Relax. | İşte şurası. Sakin ol. Sakin. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Damn it. Nothing. | Lanet olsun. Hiçbir şey yok. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Really? Nothing except lice. | Hakikaten mi? Bitler hariç hiçbir şey. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Oh, fuck you. Why don't you light some more candles? | S.ktir git. Neden birkaç mum daha yakmıyorsun? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
So you got your hot date over there? | Demek seksi sevgiliyi buldun orada? Yeterince içtendir, umarım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Remember that friend of his I told you about? | Sana bahsettiğim o arkadaşı hatırlıyor musun? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
No, I don't. You don't know what you're missing. | Hayır. Neler kaçırdığının farkında değilsin. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
No! Just let me finish grad school and worry about all of that other stuff. | Hayır! Müsaade et de lisansüstünü bitireyim, sen de başka şeylere endişelen. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It's all about sacrifices. Sacrifices for the greater good. | Bütün mesele fedakarlık. Çoğunluğun yararına fedakarlık yapmak. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Shut up. I'll have the last laugh when I'm a horribly underpaid teaching assistant. | Kapa çeneni. Son derece az maaşlı bir öğretim üyesi olduğumda son gülen ben olacağım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Now get out, itchy bitch. I have school in the morning. | Şimdi defol bakalım uyuz fahişe. Sabahleyin okula gideceğim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You could teach this kid a thing or two. Get out. | Bu çocuğa birkaç şey öğretebilirdin. Defol dedim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What? Get out! Come on. | Ne dedin sen? Defol dedim! Haydi. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Oh, come on. He's kind of hot and edgy and dark. | Haydi ama. Seksi, stresli ve esrarlı birine benziyor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I know you like 'em dark. | Esrarlı tiplerden hoşlanıyorsun biliyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
The darker, the better, bitch. | Ne kadar esrarlı olursa, o kadar iyi sürtük. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It's not my fucking job! | Benim işim falan değil bu! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Osborn, are you fucking nuts? | Osborn, çıldırdın mı lan sen? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
For the past few days, I have gone above and beyond. | Son birkaç gün içinde, iyice sınırı aştım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I... yeah. Well, you know, | Ben... evet. Malum... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
it's just a matter of time before the checks start fucking bouncing. | ...lanet olası hareketlerin kontrolünün başlaması an meselesi. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Hey. Oh, my God. Where the fuck are you? | Selam. Aman Tanrım. Nerelerdesin sen yahu? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I'm... I'm at the clinic. | Ben... o klinikteyim. 1 | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Look, I'm sure I'm fine. I just... I wanted to talk to Andover. | Dinle, kesinlikle iyiyim. Sadece... Andover'a anlatmak istedim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What, you couldn't call? You had to drive four hours? | Ne yani, telefon açamaz mıydın? Dört saat araba kullanmak zorunda mıydın? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I'm not sure the fear business is doing too well. | Korku kliniğininin çok iyi çalıştığından pek emin değilim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
And I overheard Bauer on the phone. I think that something happened here. | Bauer'ın telefon görüşmesine kulak kabarttım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
God, I hate that convict creep. He's so rapey. | O suçlu pislikten nefret ediyorum. Tacizci pislik. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Listen to this shit. I saw this article about this bug from Japan. | Dinle bak. Japonya'daki böcekle ilgili bir makale gördüm. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It flies and shoots acid into your eyes. | Böcek uçup gözüne asit fışkırtıyormuş. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Dr. Andover? | Dr. Andover? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Now, we discussed how important it is | Senin bu görüntüleri tekrar görmenin... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Okay, just concentrate on the sound of my voice, | Pekala, sadece sesimin tınısına konsantre ol ve nefes al. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Sara, it's not real! | Sara, bu gerçek değil! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Dr. Andover. | Dr. Andover. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Come on. Come on. You're okay. | Haydi. Haydi ama. İyisin. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It's okay. Come on. Come on. Come on. | Her şey yolunda. Haydi, haydi. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Yo! Yo, can I get some help over here? | Bana biraz yardım edebilir misin? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Excuse me? Yo, lady, I just drove five fucking hours. | Anlamadım? Bayan, beş saattir motor kullanıyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I just need you to come... Wait. You're Dylan Dunn, right? | Senden tek isteğim... Dur bakayım. Sen Dylan Dunn'sın, değil mi? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |