Search
English Turkish Sentence Translations Page 18511
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Good looking kid. Real good looking. | Yakışıklıydı. Bayağı iyiydi. Yakışıklıydı. Bayağı iyiydi. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
In fact, Leslie even commented... | Hatta, Leslie dedi ki... Hatta, Leslie dedi ki... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. No doubt? | Evet. Kesin mi? Evet. Kesin mi? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
No, no doubt about it. It was today. I came home for lunch. | Evet, kesinlikle. Bugündü. Öğle yemeği için eve gelmiştim. Evet, kesinlikle. Bugündü. Öğle yemeği için eve gelmiştim. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yesterday, I had this bear of a sales conference. | Dün şu satış toplantısına gitmem gerekiyordu. Dün şu satış toplantısına gitmem gerekiyordu. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
This guy just went on. | Herifin teki fena dırdır etti. Herifin teki fena dırdır etti. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Hey, do you think I could go ahead and get that check from you? | Seninle gelip şu çeki alsam olur mu? Seninle gelip şu çeki alsam olur mu? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
It's 110... | 110 dolar 110 dolar | Extract-1 | 2009 | ![]() |
All right, I'll call you! | Pekâlâ, sonra ararım! Pekâlâ, sonra ararım! | Extract-1 | 2009 | ![]() |
BRAD: Hello? | Alo? Alo? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, is this Brad? Yeah. | Brad, sen misin? Evet. Brad, sen misin? Evet. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
What were you doing at my house today? | Bugün ne işin vardı evimde? Bugün ne işin vardı evimde? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Nothing. Bullshit. | Hiç. Sallama! Hiç. Sallama! | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Look, don't worry about it, dude. | Dert etme bu kadar abi. Dert etme bu kadar abi. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I won't charge you for this one. | Bu seferkinden para almayacağım. Bu seferkinden para almayacağım. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Well, I figured we already did it once, so what's the big deal, right? | Zaten bir kere yapmıştık, sorun olmaz demiştim. Değil mi? Zaten bir kere yapmıştık, sorun olmaz demiştim. Değil mi? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Besides, I'm not going to charge you. You're not going to charge... | Senden bir şey talep etmeyeceğim. Benden talep... Senden bir şey talep etmeyeceğim. Benden talep... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
it's not going to be great, all right? | ...hiç iyi olmaz. Tamam mı? ...hiç iyi olmaz. Tamam mı? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Okay, listen, if you know of anyone else who needs... | Peki, baksana, hizmete ihtiyacı olan başka tanıdıkların varsa... Peki, baksana, hizmete ihtiyacı olan başka tanıdıkların varsa... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Hey, do you want to, | Dışarı çıkmak falan... Dışarı çıkmak falan... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I have this work thing I gotta go to. | İşle ilgili şu olaya gitmem gerek. İşle ilgili şu olaya gitmem gerek. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Rory's band's playing. Everyone's got to go. | Rory'nin grubu çalıyor. Herkesin gitmesi gerekiyormuş. Rory'nin grubu çalıyor. Herkesin gitmesi gerekiyormuş. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Are you getting what you deserve? Call me! Joe Adler, the big gun. | Hak ettiğinizi alıyor musunuz? Beni arayın! Ağır top Joe Adler! Hak ettiğinizi alıyor musunuz? Beni arayın! Ağır top Joe Adler! | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Hey, Cliff. Hey. | Selam, Cliff. Selam. Selam, Cliff. Selam. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I cannot believe that my wife slept with that guy. | Karımın o herifle yattığına inanamıyorum. Karımın o herifle yattığına inanamıyorum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I thought you said it wouldn't bother you. | Seni rahatsız etmeyeceğini söylemiştin. Seni rahatsız etmeyeceğini söylemiştin. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
It was so easy for him, too. I can't stand that. | Herif ne kadar kolay başarmış. Buna da katlanamıyorum. Herif ne kadar kolay başarmış. Buna da katlanamıyorum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Maybe I'm just lousy in the sack. | Belki de yatakta kötüyümdür. Belki de yatakta kötüyümdür. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
No, man. It's not your fault. | Hayır, abi. Senin suçun değil. Hayır, abi. Senin suçun değil. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry if, you know... I'm sorry. | Kusura bakma, eğer... Affedersin. Kusura bakma, eğer... Affedersin. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
That's all right. That's all right. Apparently you're right. | Önemli değil. Önemli değil. Sanırım haklısın. Önemli değil. Önemli değil. Sanırım haklısın. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
What is it with women? They say they don't care about looks, | Bu kadınların derdi ne? Dış görünüşe önem vermediklerini söylerler. Bu kadınların derdi ne? Dış görünüşe önem vermediklerini söylerler. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Guess what else? Little prick was at my house again today. | Tahmin et başka ne oldu? Dallama bugün de evimdeymiş. Tahmin et başka ne oldu? Dallama bugün de evimdeymiş. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
For real? Why? Why do you think? | Harbi mi? Niye ki? Sence niye olabilir? Harbi mi? Niye ki? Sence niye olabilir? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Unreal. You hire a guy to do a job on one day, | İnanmıyorum. Herifi bir günlük iş için tutuyorsun... İnanmıyorum. Herifi bir günlük iş için tutuyorsun... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
and he comes back the next day, drops it in your wife again for free. | ...sonra ertesi gün yine gelip karına beleşe dalıyor. ...sonra ertesi gün yine gelip karına beleşe dalıyor. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, well, I'm not letting him do it for free. I am paying him. | Evet, öyle ama bedava yapmasına izin vermeyeceğim. Ödeyeceğim. Evet, öyle ama bedava yapmasına izin vermeyeceğim. Ödeyeceğim. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
The same, I guess. Why? | Aynı fiyat olur herhalde. Niye sordun ki? Aynı fiyat olur herhalde. Niye sordun ki? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Well, I mean, should I contact Brad for my 20 bills | Yani, 20 dolarım için Brad'i arayıp ona fatura etmeli miyim... Yani, 20 dolarım için Brad'i arayıp ona fatura etmeli miyim... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
and invoice him, or should I go to you, or... | ...yoksa direk sana gelip... ...yoksa direk sana gelip... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Don't even worry about that right now. | Neyse, sen şimdilik bunu kafana takma. Neyse, sen şimdilik bunu kafana takma. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You can just table that. That's not what's important. | Bu meseleyi sonraya bırakabilirsin. Şimdi önemi yok. Bu meseleyi sonraya bırakabilirsin. Şimdi önemi yok. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
What's important is that you should be going out right now | Şu anda senin çıkıp, için rahat olarak... Şu anda senin çıkıp, için rahat olarak... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
and calling Cindy, guilt free. Conscience clear. | ...Cindy'yi araman gerekiyor. Vicdanın rahat olsun. ...Cindy'yi araman gerekiyor. Vicdanın rahat olsun. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. I don't know about that. She's at that party. | Ne yapsam bilemiyorum. Şu anda o partide. Ne yapsam bilemiyorum. Şu anda o partide. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Look. You know what you need to do? I don't need any more drugs. | Ne yapmalısın, biliyor musun? Başka uyuşturucu istemiyorum. Ne yapmalısın, biliyor musun? Başka uyuşturucu istemiyorum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
but I'm serious right now. This is real advice. | ...ama şu anda çok ciddiyim. Bu gerçek bir tavsiye. ...ama şu anda çok ciddiyim. Bu gerçek bir tavsiye. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Okay? So, I want you to listen to me. | Tamam mı? Beni iyi dinlemeni istiyorum. Tamam mı? Beni iyi dinlemeni istiyorum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You should try smoking a little pot. | Biraz ot içmeyi denemelisin. Biraz ot içmeyi denemelisin. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
That's a drug. It's not a drug. It's a flower. | O da uyuşturucu. Uyuşturucu değil, bir çiçek. O da uyuşturucu. Uyuşturucu değil, bir çiçek. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
It has healing properties. Stress is a killer. | Şifa özelliği var. Stres adamı öldürür. Şifa özelliği var. Stres adamı öldürür. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Okay, I get paranoid when I smoke pot. | Tamam da, esrar içtiğim zaman paranoyak oluyorum. Tamam da, esrar içtiğim zaman paranoyak oluyorum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Not if you smoke a little, bro. | Biraz içersen olmazsın, abi. Biraz içersen olmazsın, abi. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You know what you need to do? | Ne yapman gerekiyor biliyor musun? Ne yapman gerekiyor biliyor musun? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You need to hang out with my boy Willie. | Dostum Willie ile takılman gerekiyor. Dostum Willie ile takılman gerekiyor. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
He's a great guy. He's the one who gave me that horse tranquilizer. | Çok iyi adamdır. Bana o at sakinleştiricisini veren de o. Çok iyi adamdır. Bana o at sakinleştiricisini veren de o. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Dude, the Atlantians gave mankind the secret 10,000 years ago. | Atlantisliler bu sırrı insanlığa 10.000 yıl önce vermişler abi. Atlantisliler bu sırrı insanlığa 10.000 yıl önce vermişler abi. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
See, drugs don't give you a hangover, man. You know what I mean? | Uyuşturucular insanı akşamdan kalma yapmaz, abi. Anlıyor musun? Uyuşturucular insanı akşamdan kalma yapmaz, abi. Anlıyor musun? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
People are just now starting to use that shit. Embrace it. | Bunu insanlar daha yeni kullanmaya başlıyor. Kabul et. Bunu insanlar daha yeni kullanmaya başlıyor. Kabul et. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
That's how we're going to solve modern problems, man. | Çağımızın sorunlarını böyle çözeceğiz, abi. Çağımızın sorunlarını böyle çözeceğiz, abi. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Wisdom of the ancients. Ask Willie, bro. He's a shaman. | Eski toprakların bilgeliğini kullanarak. Willie'ye sorabilirsin abi. O bir şaman. Eski toprakların bilgeliğini kullanarak. Willie'ye sorabilirsin abi. O bir şaman. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Right on. | Doğru. Doğru. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
All right, man. No. | Pekâlâ, abi. Hayır. Pekâlâ, abi. Hayır. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I'm really kind of a lightweight. If you've got a beer, or even some wine... | Ben gerçekten hafif sıklet sayılırım. Biranız varsa veya şarap da olur... Ben gerçekten hafif sıklet sayılırım. Biranız varsa veya şarap da olur... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
It's not really my thing. Bullshit. | ...bu bana göre değil. Saçmalık. ...bu bana göre değil. Saçmalık. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Come on, Joel. Man, he thinks he gets paranoid. | Haydi, Joel. Abi, paranoyak olacağını düşünüyor. Haydi, Joel. Abi, paranoyak olacağını düşünüyor. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I do get paranoid. Okay. | Paranoyak oluyorum. Tamam. Paranoyak oluyorum. Tamam. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You familiar with the Graffix bong? | Esrar piposuna aşina mısın? Esrar piposuna aşina mısın? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You ever used one before? No. | Daha önce hiç kullandın mı? Hayır. Daha önce hiç kullandın mı? Hayır. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Okay. Put your thumb right here. | Tamam. Başparmağını buraya koy. Tamam. Başparmağını buraya koy. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Hey! You put your right thumb here, on the carburetor. | Hey! Sağ elinin başparmağını buraya, karbüratörün üstüne koy. Hey! Sağ elinin başparmağını buraya, karbüratörün üstüne koy. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Now, when I tell you to let go, I want you to let go and inhale hard. | Şimdi, ben sana bırak dediğimde, bırakıp kuvvetlice içine çekeceksin. Şimdi, ben sana bırak dediğimde, bırakıp kuvvetlice içine çekeceksin. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Okay. Exhale! | Tamam. Nefes ver! Tamam. Nefes ver! | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I'm going to let you guys do this. Bullshit! | Bunu sizin yapmanıza izin vereceğim. Saçmalık! Bunu sizin yapmanıza izin vereceğim. Saçmalık! | Extract-1 | 2009 | ![]() |
This doesn't work for me. Just give mine to Dean. | Bu bana uygun değil. Benimkini Dean'e ver. Bu bana uygun değil. Benimkini Dean'e ver. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Exhale hard! I get paranoid, so I don't... | Nefes ver! Paranoyak oluyorum, o yüzden... Nefes ver! Paranoyak oluyorum, o yüzden... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Exhale! | Nefes ver! Nefes ver! | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Put your lips on it. Yeah. | Dudaklarını üzerine koy. Evet. Dudaklarını üzerine koy. Evet. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Go! Inhale! Go! Go! Harder! | Haydi! İçine çek! Çek! Çek! Daha kuvvetli! Haydi! İçine çek! Çek! Çek! Daha kuvvetli! | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Inhale! | İçine çek! İçine çek! | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. It's Jesus. You see him? | Evet. İsa bu. Onu görüyor musun? Evet. İsa bu. Onu görüyor musun? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
JOEL: Oh, fuck. | Hassiktir! Hassiktir! | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I thought I heard somebody say something. | Birinin bir şey dediğini duyduğumu sandım. Birinin bir şey dediğini duyduğumu sandım. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
JOEL: Jesus Christ. | Tanrı aşkına. Tanrı aşkına. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Did you see the look on his face? | Yüzündeki bakışı gördün mü? Yüzündeki bakışı gördün mü? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Man, you do get paranoid when you get stoned. | Abi, sen kafayı bulunca paranoyak oluyorsun gerçekten. Abi, sen kafayı bulunca paranoyak oluyorsun gerçekten. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You do, dude. | Gerçekten, abi. Gerçekten, abi. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Did you get paranoid when he jumped at you? | Üzerine atladığında paranoyak oldun mu? Üzerine atladığında paranoyak oldun mu? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I told you guys. | Size demiştim beyler. Size demiştim beyler. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Hey, dude, man. You should call that girl now. | O kızı şimdi aramalısın abi. O kızı şimdi aramalısın abi. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Well, yeah, what time is it? | Evet, saat kaç? Evet, saat kaç? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Time for you to call her and finally get laid, man. Come on! | Onu arayıp sonunda biriyle yatma zamanın geldi, abi. Haydi! Onu arayıp sonunda biriyle yatma zamanın geldi, abi. Haydi! | Extract-1 | 2009 | ![]() |
All right. DEAN: It's 12:30, man. | Pekâlâ. Saat 00:30, abi. Pekâlâ. Saat 00:30, abi. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
She's probably at home now. | Şu an muhtemelen evdedir. Şu an muhtemelen evdedir. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
What does she look like? | Kız neye benziyor? Kız neye benziyor? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
She's... She has dark hair. She's kind of pretty, | Saçları esmer. Güzel sayılır... Saçları esmer. Güzel sayılır... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
and, you know, working class looking. | ...ve işçi sınıfından biri gibi görünüyor. ...ve işçi sınıfından biri gibi görünüyor. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
What do you mean by that? | O ne demek oluyor? O ne demek oluyor? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
That she's kind of slutty looking? | Yani orospu gibi mi görünüyor? Yani orospu gibi mi görünüyor? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Kind of. Yeah. | Biraz. Evet. Biraz. Evet. | Extract-1 | 2009 | ![]() |