Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 182791
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Great idea. Then she'll get what she deserves. | Bak bunu iyi düşünmüşsün; o zaman cezasını bulur. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
But there's just one problem. I can't write the letter. | Ama yalnız bir sorunum var, ben bu mektubu yazmayı beceremem. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
That's why I thought you could help. After all, you're an educated guy. | Onun için sen yardım eder misin diye düşündüm. Ne de olsa okumuş adamsın. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Sure. I don't mind. | Olur, benim için fark etmez. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I'll get a pen and paper then. | Ben bir kağıt kalem bulayım o zaman. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You've cracked it, Musa. You're the best. | Sen bu işi bitirmişsin Musa kardeş, en kralı sana vız gelir artık. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Time flies. | Zaman çabuk geçiyor. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You shouldn't let yourself go. | İnsan kendini koyvermemeli... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I mean your mum dying. It was going to happen one day anyway. | Annenin ölümünü diyorum, günün birinde nasıI olsa olacaktı. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
It's nice to meet a sound guy like you. | Senin gibi bir delikanlıyı tanıdığım için memnunum. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Good night. Good night. | İyi geceler. İyi geceler | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What are you up to tonight? | Ne yapacaksın akşam? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Don't know. I'll probably stay at home. | Bilmiyorum, gidip evde otururum herhalde. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I'm going to the cinema. You want to come, too? | Ben sinemaya gideceğim, gelmek ister misin? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Sure. Then we'll check out Beyoglu. | Olur. Sonra Beyoğlu'nda eğleniriz. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Have a good weekend, Naim. Good night, boys. Have fun. | İyi hafta sonları Naim Abi. İyi akşamlar çocuklar, iyi eğlenceler. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Sinem, you want to come to the cinema with us? | Sinem, biz sinemaya gidiyoruz, gelmek ister misin? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I still have work to do. You go. OK. | Benim biraz daha işim var, siz gidin. Sen bilirsin. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Yavuz, I'm not coming. What's up? | Yavuz, ben gelmeyeceğim. N'oldu? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Nothing. I just don't feel like it. | Bir şey yok, canım gitmek istemiyor. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
We'll do something else then. | Sinemaya gitmeyiz, başka yere takılırız. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
No. I'm going home. To bed. At this time? And it's Friday. | Başka şey de yapmak istemiyorum. Eve gidip yatacağım. Bu saatte yatılır mı ya, üstelik cuma akşamı. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I'm going now. See you Monday. | Ben burdan ayrılayım, pazartesi görüşürüz. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Musa, did I do something wrong? No, no. | Musa, kötü bir şey filan mı yaptım? Yok... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Musa! | Musa. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Hi! What are you doing here? Nothing. Looking at the posters. | N'aber, n'apıyorsun burda? Hiç, afişlere bakıyorum. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Didn't you leave with Yavuz? Yes. But then I changed my mind. | Siz Yavuz'la çıkmamış mıydınız? Evet; ama ben sonra vazgeçip... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
And I went home. But you're here... | ...eve gittim. Burdasın? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
When I got home I changed my mind again. | Eve varınca gene vazgeçtim. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Are you going to watch the film? I don't know. Maybe. | Filme mi gireceksin? Bilmem, girerim belki. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I'm waiting for my friends, but they're not here yet. | Ben de arkadaşları bekliyorum; ama daha gelmediler. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You still have time. | Daha vakit var. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I don't suppose they'll show up now. Come on, let's go in. | Bu saaten sonra da geleceklerini sanmıyorum, hadi beraber girelim. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Come on then. I have to go to the toilet. | Iyi hadi girelim, benim çişim var. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Can you take this? | Şunu oraya koyar mısın? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Switch the light on. | Işığı yaksana. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Stop it. What are you doing? | Dur! Ne yapıyosun? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Musa, I said stop it. | Musa, dur dedim! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Musa, stop it. | Musa dur! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What's wrong? Don't go too far. | Ne var? Daha ileri gitme! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Why not? Just don't. | Niye? Gitme işte! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Are you angry? No. It's up to you. | Kızdın mı? Yok, senin bileceğin iş. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Can I ask you something? I don't mind. Go on. | Bir şey sorabilir miyim? Fark etmez, sor. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I don't mind about this. I don't mind about that. | O fark etmez bu farketmez... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What do you mind about? Nothing. | ...ne fark eder senin için? Hiçbir şey... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What's that? A dog. | Bu ne? Köpek. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I know it's a dog. Why's it whining? | İnliyor işte. Köpek olduğunu biliyorum; neden inliyor böyle? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
It just is. | İnliyor işte. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Breakfast's ready. But there's no bread. | Kahvaltı hazır; ama ekmek yok. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Fuck off! Fuck you! Son of a bitch! | Siktir git lan, siktir! Orospu çocuğu! Orospu çocuğu! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
This place is actually quite nice if you took a bit of care. | Aslında biraz dikkat etsen, güzel evin var. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I haven't been able to do a lot since my mum died. | Annem öldükten sonra pek ilgilenemedim. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Are you very upset? Not really. | Çok üzüldün mü? Sayılmaz. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You don't beat about the bush. Why? | Ne kadar açık sözlüsün. Niye? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I don't know. You're almost about to say you're glad. | Bilmem. Hiç sakınmıyorsun, nerdeyse sevindim diyeceksin. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
We more or less wish the death of those we love. | Her insan yakınlarının ölümüne biraz sevinir... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Even if it's their mother. | ...annesi bile olsa fark etmez bu. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Hey, you insulted me. You humiliated me. | Bana hakaret ettin ulan, onurumla oynadın! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What's this about? | Bu ne? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Necati's punishing his mistress. | Necati metresini cezalandırıyor. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Who's Necati? From the apartment opposite. | Necati kim? Karşı dairedeki... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What do you mean he's punishing her? | Cezalandırıyor ne demek? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
It's complicated. Hard to explain. | Karışık bir iş, anlatması zor. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You humiliated me! Humiliated me! | Onurumla, oynadın, onurumla oynadın! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Fuck off, cunt! Don't do that! | Siktir git, siktir! Amına koduğumun yavşağı, amına koduğumun yavşağı! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Fuck off! Go on, fuck off! | Siktir git! Hadi, siktir! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Go and call the police. I don't like the police. | Git hemen bir polis çağır! Ben polisleri sevmem. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What do you mean you don't like the police? Go on! | Ne demek polisleri sevmem, hadi! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You humiliated me! | Siktir git hadi! Görürsün sen, görürsün! Sen benim onurumla oynadın! Yavşak! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Now fuck off! Just you wait. | Siktir git hadi! Görürsün sen, görürsün! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You know I was going to ask you something last night? | Dün gece hani bir şey soracaktım ya? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Do you really fancy me? I don't know. | Benden gerçekten hoşlanıyor musun? Bilmem. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Exactly that. But I guess I don't. | Öyle işte; ama galiba hoşlanmıyorum. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
That's the apartment. | Bu kapı işte. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Has he gone out? I didn't notice. | Dışarı mı çıktı bu? Farkında değilim. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What's your name? Necati. | Adın ne senin? Necati. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Take that cigarette out of your mouth. | At o sigarayı ağzından! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Take it out. Didn't you hear what I said? | Atsana lan! Dediğimi duymadın mı? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Show some respect, asshole. | Saygısızlık etme pis herif! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Bastard, you can only handle women, right? | Pezevenk, gücün kadınlara yetiyor, değil mi? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You keep quiet, lady. Just you wait... | Bayan, sen sus! Sen görürsün yine! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Move, come on! Down to the police station. Take your jacket. Move! | Hişt! Ne diyorsun lan sen? Yürü hadi karakola! Al ceketini, yürü! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Play your games down there. Now move, come on! | Orda yaparsın artisliği, yürü! Hadi sallanma! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Come on! Come on! Come on! | Hadi, hadi, hadi! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Well, what happened? | Ee, ne oldu? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Like I said, | Ne olsun, söylediğim gibi... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
just as she was about to come, I pulled out. | ...işi tam bitiriken yarıda bıraktım. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I spat in her mouth. She slapped me. | Ağzına tükürdüm, o da bana tokat attı. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You know the rest anyway. | Gerisini biliyorsun zaten... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You could say the woman got what she deserved. | Karı cezasını buldu sayılır... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
And how! | ...hem de fazlasıyla. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Did the police do anything? | Polisler bir şey yaptı mı? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What could they do? I'd fixed the problem anyway. | Ne yapabilirler ki abicim, ben meselemi halletmişim nasıl olsa. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
This world sucks. | Bu dünya bitmiş be! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I want to ask you, | Bir şey soracağım: | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
did you expect me to get the cop back when he hit me? | "Polis tokat attı ya, karşılık vermemi bekledin mi?" | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
No, I didn't expect anything. | Yoo, hiçbir şey beklemedim... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I don't like the police. | ...ben polisleri sevmem. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I was going to, then I changed my mind. But I know that bastard. | O an orada bi çakacaktım ama... Neyse, mesele uzuyor diye vazgeçtim. Ama tanıyorum o ibneyi! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Let's go out. Get some fresh air. I really don't feel like it. | Şöyle bir çıkalım istersen, biraz hava alırız. Hiç halim yok. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |