Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 182793
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Don't you both look good all dressed up. | Damatlık yakışmış, gelinlik de yengeye... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
So what have you been up to? 'Course you don't know the latest. | Eee, neler yaptın? Sen son olanları bilmiyorsun tabii... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
After that day the woman's brothers went crazy. | O günkü meseleden sonra karının kardeşleri iyice delirdi. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Recently they've been following me The whole time. | Son zamanlarda hep peşimdeler. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I've seen them hanging around here a few times, too. | Birkaç defa şuralarda dolaşırlarken de gördüm. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
It's not that I'm scared. I just don't want to end up inside. | Hani korktuğumdan değil de durup dururken içeri girmek istemem. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
It's their business if they really want to go for it. | Çok da ısrar ediyorlarsa abicim kendileri bilir. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
There's this friend of mine over in �ile. A fisherman. | Bu, Şile tarafında balıkçılık yapan bir arkadaşım var. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I stayed with him a bit to keep out of trouble. Well, fish and all that. | Belaya bulaşmamak için onun yanında takıldım, balık filan yani... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What's that? A Browning. | Ne marka? Browning, | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Takes 14 bullets. 15 if you count the muzzle. | 14'lü, ağzıyla 15 tane alıyor. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Is there one in the muzzle? | Var mı ağzında? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
All these payments have piled up. I don't know how I didn't notice. | Baya ödeme birikmiş ya, nasıI fark etmedik biz bunu? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
The bills are OK. It's just I can't pay all of this right now. | Faturalar da tamam. Yalnız bu miktarda ödeme için hazırlığımız yok. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
How about next week? | Haftaya halletsek? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Fine by me, but Mr Naim insisted that I pick up the money today. | Benim için fark etmez; ama Naim Bey bugün mutlaka tahsil etmemi istedi. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I have to ask him. Sure. You can give him a call. | Ona bir sormam lazım... Tabii... arayabilirsiniz kendisini. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Yavuz, is Mr Naim there? | Yavuz, Naim bey oradamı? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
OK, I'll call back later. | Tamam ben sonra ararım | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
He's not there, right? No. | Yok galiba? Yok. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What shall we do? I don't know. | Ne yapalım? Bilmem. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Look, see to your other business first. And have a word with Mr Naim. | Bakın şöyle yapalım, siz diğer işlerinizi halledin dışarda. Naim beylede görüşürsünüz. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
And I'll try and fix the money by this evening. | Bende akşama kadar sizin için bişeyler hazırlamaya çalışırım | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I don't have any other business. | Peki siz söyleyin ne yapalım? Benim başka işim kalmadı. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Then you tell me what we should do. | Peki siz söyleyin ne yapalım? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Musa? | Musa kardeş? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
How come you're not at work? | Hayrola bu saate işte değilsin? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I had some time to kill so I came home. | Bir boşluk vardı eve uğradım. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I was at home, too, but I got bored so I dropped by the caf�. | Bende evdeydim banyo filan yaptım. Sonra canım sıkıldı kahveye bir uğrayayım dedim. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You want to hang out for a bit? Sure. | Vaktin varsa takılalım biraz? Olur. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You like playing pool? Yes. | Bilardo sever misin? Severim. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You want to play now? Sure. | Bir parti oynayalımmı? Olur. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
For what? Whatever you want. | Neyine? Neyine istersen. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
To the death then. | O zaman ölümüne. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Which ball was mine? That one. | Orda oturanlar işte. Kim? Hangi top benimdi? Şu. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
See the guys sitting over there? Who? | Orda oturanlar işte. Kim? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Don't make it obvious. That woman's brothers. | Çaktırma, karının kardeşleri. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
These guys mean business. You go. Don't get yourself in trouble. | Benim için fark etmez. Böyle diyeceğini biliyordum. Bunlar hazırlıklı gelmişe benziyor, sen git istersen, başını belaya sokma. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I don't mind. I knew you'd say that. | Benim için fark etmez. Böyle diyeceğini biliyordum. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
But you're only just married. I don't want any trouble. | Ama sen evlisin, bir aksilik olsun istemiyorum. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Shall we go this way? | Şöyle yürüyelim mi? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
They don't have the guts to follow us. Let them if they want to. | Peşimizden gelmek yemedi herhalde. Gelirlerse de gelsinler abicim, kendileri bilir. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What are you going to do? I don't know. | Sen ne yapacaksın? Bilmem. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You want to go to Beyoglu? Sure. | İstersen Beyoğlu'na çıkalım. Olur. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
They're following us. | Peşimizdelermiş. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What shall we do? Up to you. | Ne yapalım? Sen bilirsin. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Let's sit down over there. See what they do. | İstersen şurda oturalım, bakalım ne yapacaklar? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
They've stopped. I don't get what they're up to. | Durdular. Ne bok yiyeceklerini anlamadım. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Should I shoot them? | Vurayım mı şunları? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
If you want. But they haven't done anything yet. | O zaman analarına küfredeyim. Vur istersen; ama daha bir hareket yapmadılar. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Then I'll curse their mothers. | O zaman analarına küfredeyim. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
And shoot if they answer back. OK. | Karşılık verirlerse vururum. Olur. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Fuck your mothers! Fuck your sisters! | Ananızı, bacınızı sikeyim ulan sizin! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
They didn't fall for it. | Yemedi. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Lf you're real men, lets fight. Come here. | Erkeksen gel teke tek kapışalım! Gel. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What do I do with my gun? | Üstümdekini ne yapayım? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Give it here. If he tries anything, I'll shoot. | Bana ver, yanlış hareket yaparsa sıkarım. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Hey, come on. I'm waiting... | Gel lan hadi, bekliyorum seni! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I beat your brother up once. Guess you want the same treatment. | Silah var, kaç! Kardeşini bir kere dövmüştüm, senin de canın çekti herhalde. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Run! He has a gun! | Silah var, kaç! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Son of a bitch! Bastard! Ass hole! | Orospu çocuğu! Kalleş ibne, orospu çocuğu! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Thanks. I knew you were a sound friend. | Sağol, delikanlı bir arkadaş olduğunu biliyordum. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Musa... Are you asleep? | Musa, uyudun mu? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Our men are at customs right now. | Arkadaşlarımız şu anda gümrükteler efendim. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
If there'd been a problem, they'd have let us know for sure. | Bir aksilik olsa mutlaka haber verirlerdi. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Sure. We'll call around 5:00 to let you know. No need to worry. | Tabii, beş gibi arayıp biz sizi mutlaka haberdar ederiz. Siz hiç endişelenmeyin. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
No, no, definitely. Goods like these usually take two days to clear. | Hayır, hayır kesinlikle; normalde bu tür malların çekilme süresi iki gündür... | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
But they may already have been cleared today. | ...ama bu gün bile çekilmiş olabilir. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Yavuz, is this document OK? | Yavuz ya, şu evrak tamam mı? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Musa, how are you doing? Fine. | Musa n'aber? İyilik. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
How's Sinem? Fine. | Sinem nasıI? İyi. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
OK. Good. File it. | Tamam abi. lyi, koy dosyasına. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
She's pretty relaxed then. Has no intention of coming back to work. | Rahatı buldu bakıyorum artık işe gelmeye niyeti yok. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Wait a bit... | Az bekle. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You've done a good job with them? Yes. | İyi boyadın mı? Boyadım abi. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Do you have a shoehorn? Yes. | Çekeceğin var mı? Var. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
How much? Whatever you feel like. | Kaç para? Ne verirsen abi. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Whatever you feel like? 100 thousand. | Olur mu lan ne verirsen! Yüz bin. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Here's two hundred. Thanks. | AI sana iki yüz bin. Sağol. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
What's up Musa? You like my shoes that much? | Ne o Musa, çok mu beğendin ayakkabıları? | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Yes. They're very nice. Shall we get some for you, too? | Evet, çok güzel. Sana da alalım. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Really, what is Sinem up to? She's fine. | Sahi ya Sinem ne yapıyor, hiç arayıp soramadık İyi, ne yapsın. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I miss her. Maybe I'll come over for coffee one evening. | Özledim valla, bir akşam kahvesini içmeye geleyim. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Sure. How about this evening? | Olur. Bu akşam geleyim mesela. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Sure. OK. | Gel. Tamam. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Yavuz, come here a sec. Coming, Mr Naim. | Yavuz bir baksana buraya. Geliyorum Naim Abi. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
You know about computers? Yes, but Musa is better. | Bilgisayar işinden anlar mısın sen? Anlarım; ama Musa daha iyi bilir. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Where's Musa? On his way. | Nerde Musa? Geliyor. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Send him in. OK. | Ya, bir bana bakıversin! Tamam. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Musa, Naim wants to see you. OK. | Musa, Naim Abi'ye bir baksana! Tamam. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
I need a favour. We got our Cenk a computer, only he can't work it. | Senden bir ricam var Musa: "Şu bizim Cenk'e bir bilgisayar almıştık; ama bir türlü çalıştıramıyor." | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Can you have a look at it? All right. | Başımın etini yedi, bir bakıversen şuna. Olur. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Can you remember the house? I guess so. | Evi hatırlayabilir misin? Hatırlarım herhalde. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Great. Get it sorted then, will you? | Canımsın, şu işi hallet be! | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Come in, Musa. Sorry to do this to you. | Gel Musa, sana da zahmet oldu. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Don't let your coffee get cold. Have a break. | Kahven soğumasın, isterseniz biraz ara verin. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Yes, he's here. | Evet geldi. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Hang on a minute. I'll go through. | Bir dakika içeri geçeceğim. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
OK so far? Yes. | Buraya kadar tamam mı? Tamam. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |
Then start it up again and have a go while I go to the toilet. OK. | Sen şimdi yeniden başlatıp dene, ben de tuvalete gideyim. Tamam. | Yazgi-1 | 2001 | ![]() |