Search
English Turkish Sentence Translations Page 181607
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
To be so close, to have someone's life in your hands... | Birilerini hayatının senin, ellerinde olması... Çok yakın olmak, birisinin hayatını ellerinde tutmak... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
knowing that with each passing second she's dying... | ve her geçen saniye onun ölmesi... ...her geçen saniyede, senin bir parçanla beraber... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
and a part of you is dying, too. | ve senin de bir kısmın ölüyor. ...onun da öldüğünü bilmek. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Part of you dies every day on this job, doesn't it, Jack? | Bir parçan, bu işi yaparken her gün ölüyor, değil mi, Jack ? Bu işte her gün bir parçan ölüyor değil mi Jack? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Because you can't save them all. | Çünkü hepsini birden kurtaramazsın. Çünkü hepsini kurtaramıyorsun. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
You need to save them all, don't you? Because you couldn't save her. | Hepsini kurtarman lazım, değil mi ? Çünkü onu kurtaramadın. Hepsini kurtarman gerek değil mi? Çünkü onu kurtaramadın. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
God, that must have been so hard. | Tanrım, bu çok zor olmalı. Tanrım, çok zor olmalı. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Sixteen years old, losing your mother like that? | Onaltı yaşında, böyle anneni kaybetmek? 16 yaşında anneni o şekilde kaybetmek. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
You know, that explains a lot. | Biliyorsun ki bu çok şeyi açıklıyor. Bu birçok şeyi açıklıyor. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
You're clearly a troubled man, Jack, and now I know why. | Sen çok sıkıntılı bir adamsın, Jack, ve şimdi neden olduğunu biliyorum. Sorunlu bir adam olduğun açık Jack ve ben neden olduğunu biliyorum. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I wonder, though... | Gece yarısı uyanıp da "Ya eğer ?"... Gece oturup... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
do you ever lie awake at night, wondering, '"What if? '" | ..dedin mi hiç merak ediyorum.. ..."Peki ya?" diye düşünüp düşünmediğini merak ediyorum. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
What if you'd been a better son, a little smarter, a little better behaved? | Ya eğer daha iyi bir çocuk olsaydın, biraz daha akıllı, biraz daha iyi huylu? Peki ya daha iyi bir evlat olsaydın, biraz daha zeki, biraz daha terbiyeli olsaydın? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Maybe she'd still be alive. | Belki hala hayatta olurdu. Belki hâlâ hayatta olabilirdi. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Maybe she wouldn't have killed herself. | Belki kendini öldürmezdi. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
And you wouldn't be walking around with your little secret. | Ve sende küçük sırrınla ortalarda dolaşmazdın. Sen de küçük sırrınla etrafta gezmek zorunda kalmazdın. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I came home from school one day when I was 16. | 16 yaşşımdayken bir gün okuldan eve geldim. 16 yaşındayken bir gün okuldan eve geldim. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
There was nobody home. | Evde kimse yoktu. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
So I just sat on the couch and I watched TV. | Ben de kanepede oturup TV izledim. Kanepeye oturup televizyon seyrettim. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I sat there for hours. | Orada saatlerce oturdum. Saatlerce orada oturdum. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
It wasn't till my father came home that we realized something was wrong. | Taa ki babam işten gelip, birşeylerin ters gittiğini anlayana kadar. Babam eve gelince kadar bir şeylerin ters gittiğini anladık. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
We went in the garage... | Garaja gittik... Garaja gittik ve... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
and the motor was running. | ve motor çalışıyordu. ...motor çalışıyordu. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
All the windows were rolled up except for the one where she put the hose in. | Boruyu koyduğu pencere dışında bütün hepsi kapalıydı. Hortumu içeri soktuğu cam hariç hepsi kapalıydı. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
My mother's name was Doris. | Annemin ismi Doris'ti. Annemin adı Doris'ti. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Jack, I see the way you walk around here and... | Jack, buralarda dolaşmanın... Jack, neler hissettiğini anlıyorum ve... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Viv, I'm fine. | Viv, ben iyiyim. Ben iyiyim Viv. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Check with Forensics... | Adli tıbbı kontrol et... Adli tıpla konuş. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
and see if they've come up with anything on Spaulding's car. | Spaulding'in arabasından bakalım birşeyler bulmuşlar mı? Spaulding'in arabasında bir şey bulabilmişler mi öğren. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Sure. | Tabii. Olur. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Hey. Hi. | Hey. Merhaba. Selam. Selam. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Anything new? Nope. Just keep coming up empty. | Yeni bir gelişme? Hayır. Ellerimiz hala boş. Yeni bir şey var mı? Yok. Hiçbir şey çıkmadı. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
How's Jack doing? | Jack nasıl ? Jack nasıl? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I don't know. I gotta tell you, it was really... | Bilmiyorum, sana söylemem lazım... Bilmiyorum. Orada olmadığın için... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Just be glad you weren't there. | Orada olmadığın için mutluyum. ...şanslısın. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I just got off the phone with Sotheby's. | Sotheby'le yeni telefonda görüştüm. Az önce Sotheby'le telefonla konuştum. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I had them track down every Clemente ball sold over the last six months. | Son altı ay içerisinde sattıkları Clemente toplarının izini sürdüm. Son altı ayda satılan bütün Clemente toplarını araştırttım. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
There was only two. One in Texas and one at an art gallery in TriBeCa. | Sadece iki tane. Biri Texas'ta ve diğeri TriBeCa'da bir sanat galerisinde. Sadece iki tane satılmış. Bir tanesi Teksas'ta diğeri de TriBeCa'da bir sanat galerisinde. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
An art gallery? | Sanat galerisi mi ? Sanat galerisi mi? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Spaulding had the owner track a ball down all the way in LA. | Spaulding sahibini bulmak için LA'den bütün yolu gelmiş. Spaulding topun sahibini Los Angeles'a kadar takip etmiş. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
He bought it on consignment. He paid $3,000 for it. | Konsinye olarak almış. Ve 3.000 dolar ödemiş. Posta ile teslim almış. 3 bin dolar ödemiş. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
So Spaulding's in the city. Wait a second. | Yani Spaulding şehirde. Bekle bir saniye. Yani Spaulding şehirde. Bir dakika. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Where in TriBeCa is the art gallery? | TriBeCa sanat galerisi nerede? Sanat galerisi TriBeCa'nın neresinde? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Duane. Duane and what? | Duane. Duane ve ne ? Duane. Duane ve ne? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Duane and Church. What is it? | Duane ve Kilise. O ne? Duane and Church. Ne oldu? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
That's two blocks from where Jack lives. Spaulding's right in his backyard. | Jack'in yaşadığı terden 2 blok ötede. Spaulding şu an onun arka bahçesinde. Orası Jack'in evine iki blok ötede. Spaulding onun arka bahçesinde. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
So, Jack, what do you want to do? What do I want to do? | Yani, Jack. Ne yapmak istiyorsun? Ne mi yapmak istiyorum ? Ne yapmak istiyorsun Jack? Ne mi yapmak istiyorum? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I want him to make a mistake. I want... | Hata yapmasını istiyorum. İstiyorum ki... Hata yapmasını istiyorum. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I have to get him to call us. How? | Bizi aramasını sağlamalıyım. Nasıl? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Home, Jack? Yeah. | Eve mi, Jack? Evet. Eve mi Jack? Evet. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
If I can make him think that I've quit... | Eğer işi bıraktığımı düşünmesi sağlarsam... Ona vazgeçtiğimi düşündürtebilirsem... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
maybe it'll piss him off enough to make him call me. | belki beni arayacak kadar onu kızdırabilirim. ...belki bu onu beni arayacak kadar kızdırabilir. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Okay. But how are we gonna let him know that you quit? | Tamam. Ama işi bıraktığını nereden bilecek ? Tamam. Vazgeçtiğini ona nasıl haber vereceksin? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I'm pretty sure that he's watching. | İzlediğinden eminim. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
But just in case he's not, you are gonna issue a statement to the press. | Ama izlemiyorsa diye, basına açıklama yapman garanti olur. Ama ne olur ne olmaz basına bildiri dağıt. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
We got enough time to make the 11:00 news. | 11:00 haberlerine vaktimiz var. 11 haberlerine yetiştirmek için yeterli vaktimiz var. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I'm on it. | Ben hazırlıyorum. Tamamdır. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Once again, to recap our top story tonight. | Bir kez daha, bu geceyi özetlersek eğer. Flaş haberimizi bir kez daha özetleyelim. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Thank you, ma'am. | Teşekkürler, hanımefendi. Teşekkürler bayan. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
The lead agent in the FBI's efforts to locate missing Rockville housewife... | Rockville'deki kayıp ev hanımını Dorris Lovit'i bulmaya çalışan... Rockville'li ev hanımı Doris Lovitt'in yerini tespit etmeye çalışan... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Doris Lovitt, has announced he's stepping away... | FBI yöneticisi olaydan geri çekildiğini... ...FBI ekibinin baş ajanı sağlık nedenlerinden dolayı... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
from the case and taking a medical leave. | medikal tedavi gördüğünü söyledi. ...soruşturmadan çekileceğini bildirdi. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Jack Malone, who 12 years earlier... | Jack Malone, 12 yıl önce... 12 yıl önce Jack Malone... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
The girls are asleep. Good. | Kızlar uyudu. Güzel. Kızlar uyuyor. Güzel. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Do you wanna talk about this? | Bu konuda konuşmak ister misin? Bunun hakkında konuşmak ister misin? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I think you know pretty much all there is to know. | Bence bir kısmını biliyorsun zaten. Sanırım bilinmesi gereken her şeyi zaten biliyorsun. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Maybe you should take a real break. Yeah, maybe I should. | Belki gerçekten bir ara vermeye ihtiyacın var. Evet, belki vermeliyim. Belki de gerçekten bir ara vermelisin. Evet. Belki de vermeliyim. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I just hate what this job does to you. Right. | Bu işin sana yaptıklarından nefret ediyorum. Doğru. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Sometimes I think that it's the only thing that you really live for. | Bazen bunun senin tek yaşama sebebin olduğunu düşünüyorum. Bazen sadece onun için yaşıyormuşsun gibi geliyor. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Malone. Should I be worried? | Malone. Endişelenmeli miyim? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I heard about your medical leave. How are you feeling? | Tıbbi ayrılma sebebini duydum. Nasıl hissediyorsun ? Sağlık sorunlarını duydum. Nasılsın? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Well, I must tell you, Jack, I'm disappointed. | O zaman, hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim, Jack. Sana şunu söyleyeyim Jack, hayal kırıklığına uğradım. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I thought you had more in you. Why? You got what you wanted. | Sende daha fazlası olduğuna inanıyordum. Neden ? İstediğini aldın. Seni daha hırslı sanırdım. Neden? İstediğini aldın. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
You won. You won the game. Yeah. It's no fun if the other team forfeits. | Sen kazandın. Oyunu sen kazandın. Evet. Eğer diğer takım çekilirse eğlenceli olmaz. Sen kazandın. Oyunu kazandın. Evet. Diğer takım çekilirse hiç de eğlenceli değil. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I didn't realize that my job was the source of your amusement. | Mesleğimin, senin ilham kaynağın olduğunu düşünemedim. İşimin, zevklerinin kaynağı olduğunu düşünmemiştim. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
No, your job is saving lives, remember? | Hayır, senin işin hayat kurtarır, unuttun mu ? Hayır. Senin işin hayat kurtarır hatırladın mı? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
You know, I'm still moved by that... | Biliyorsun, hala bununla hareket ediyorum... Mahkemedeki konuşmanda üstüne basa basa... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
"I save people, it's my job" speech you gave so eloquently in court. | Mahkeme de ki "Ben insanları kurtarırım, bu benim işim" konuşmalarınla. ...söylediğin "Benim işim hayat kurtarmak" cümlesi hâlâ beni etkiliyor. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
What happened to that, Jack? | Ne oldu onlara, Jack? Ona ne oldu Jack? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Don't tell me that in the end, you're nothing more than a spineless hypocrite. | Sakın bana sonunda cesaretsiz bir hipokrat olduğunu söyleme. Sakın bana yüreksiz, iki yüzlü birisinden başka bir şey olmadığını söyleme. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
He's close. We know that already. | Yakında. Bunu zaten biliyoruz. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Within 10 square blocks. We know that, too. | 10 blok içinde. Bunu da biliyoruz. 10 blok içerisinde. Bunu da biliyoruz. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
We need an exact location. I'm doing the best I can. | Tam yere ihtiyacımız var. Elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Bize tam yeri lazım. Elimden geleni yapıyorum. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Is it worth it, Graham? I mean, am I worth it? | Değdi mi, Graham ? Yani, ben buna değer miyim ? Buna değer mi Graham? Buna değer miyim? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I mean, you don't even like women. Oh, you'd be surprised. | Demek istediğim, sen kadınları sevmiyorsun bile. Oh, şaşırmış olmalısın. Kadınlardan hoşlanmıyorsun bile. Görsen şaşırırdın. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
So what do you think is gonna happen? | Yani ne olacağını düşündün? Ne olacağını zannediyorsun? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Where do you think this is gonna end up? I mean, what do you do after this is over? | Bunun nerede biteceğini düşündün? Demek istediğim, bu bitince ne yapacaktın? Bunun nerede son bulacağını sanıyorsun? Bu bittikten sonra ne yapacaksın? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Oh, this is just the beginning for me. | Oh, bu benim için sadece başlangıç. Bu sadece başlangıç. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
After this, I'm going out West. Start a new life. | Bundan sonra, batıya gideceğim. Yeni bir hayata başlayacağım. Bundan sonra batıya gideceğim. Yeni bir hayata başlayacağım. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Go back to my old ways. | Eski yöntemlerime döneceğim. Eski yöntemlerime geri döneceğim. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
What about you? What are you gonna do with yourself now? | Ya sen ? Şimdi kendinle ne yapacaksın ? Peki ya sen? Sen kendinle ne yapacaksın? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Pace around your apartment for the rest of your life? | Hayatının geri kalanında apartmanın etrafında mı gezineceksin ? Hayatının geri kalanında evinde dönüp duracak mısın? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Fret about your lovely wife? | Sevgili karın için mi kaygılanacaksın ? Güzel karın için endişelenecek misin? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Your daughters? | Kızların ? Kızların? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
You know, if I'd wanted them, I would've already taken them. | Biliyorsun, eğer isteseydim, Onları çoktan almıştım. Onları isteseydim, zaten çoktan alırdım. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
But that would've been too easy. | Ama bu çok kolay olurdu. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Oh, poor Jack. Living with all this stress. | Oh, zavallı Jack. Bu kadar stresle yaşamak. Zavallı Jack. Bütün bu stresle yaşamak. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
I wonder is it the job? | Merak ediyorum, iş yüzünden miydi ? İşten mi yoksa senin... | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Or is it your whole miserable existence? | Yoksa bütün sefil varoluşun yüsünden mi ? ...sefil varlığından mı merak ediyorum? | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |
Now, I have to go. | Şimdi gitmem lazım. Şimdi kapatmam gerek. | Without a Trace Copy Cat-1 | 2003 | ![]() |