• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 181428

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Eleventh! I was ranked 11 th in the world. 11' inci! 11' inci sıradaydım. Wimbledon-3 2004 info-icon
What makes one tennis player different from another? Bir tenisçiyi diğerinden farklı yapan şey nedir? Wimbledon-3 2004 info-icon
It isn't a killer forehand or serve. Lots of people have those. Sağ vuruş veya servis değil. Birçok insan bulara sahip. Wimbledon-3 2004 info-icon
But the great ones have something else. Fakat iyi olanlar başka bir şeye sahip. Wimbledon-3 2004 info-icon
Some say it's a supportive family. Bazıları bunun aile olduğunu söyler. Wimbledon-3 2004 info-icon
Others say it's being hungry, really hungry. Bazıları da başarıya açlık olduğunu söyler. Gerçek açlık. Wimbledon-3 2004 info-icon
But as you can see, I've never been hungry. Ama gördüğünüz gibi, ben başarıya hiç aç olmadım. Wimbledon-3 2004 info-icon
Hello. And as far as a supportive family goes... Merhaba. Ailem, olduğu kadarıyla... Wimbledon-3 2004 info-icon
Life still giving you trouble, is it? Hayat hala senin için sıkıcı mı? Wimbledon-3 2004 info-icon
"Deep Throat. " Director's cut. Absolute classic. "Deep Throat." Yönetmen kesimi. Kesinlikle klasik. Wimbledon-3 2004 info-icon
They've been at it like that... like cats and dogs... for weeks. Haftalardır kedi köpek gibiler. Wimbledon-3 2004 info-icon
You all right, Dad? İyi misin, baba? Wimbledon-3 2004 info-icon
You got our Wimbledon tickets sorted yet? Wimbledon biletlerini aldın mı? Wimbledon-3 2004 info-icon
'Cause, you know, I don't wanna miss your grand finale. Çünkü bilirsin, büyük finalini kaçırmak istemiyorum. Wimbledon-3 2004 info-icon
Interesting bit of trivia actually. I've never won a match at Wimbledon with my family in attendance. Aslında çok değersiz şeyler. Ailemin olduğu bir maçta hiç galip gelemedim. Wimbledon-3 2004 info-icon
We're not invited? No. Davetli değil miyiz? Hayır. Wimbledon-3 2004 info-icon
She's not gonna like that. What won't I like? Bundan hoşlanmayacak. Neyden hoşlanmayacağım? Wimbledon-3 2004 info-icon
Hello, darling. You're looking rather gaunt. Merhaba, hayatım. Zayıf görünüyorsun. Wimbledon-3 2004 info-icon
Thank you. Why is Dad so upset? Oh. Ridiculous man. Teşekkürler. Babam neden bu kadar üzgün? Oh. Komik adam. Wimbledon-3 2004 info-icon
For some reason, he believes I'm having an affair with Eliot Larkin. Bazı sebeplerden dolayı, benim Elliot Larkin' le ilişkim olduğunu düşünüyor. Wimbledon-3 2004 info-icon
Mother. He saw you snogging in the club car park. Anne. Seni parkta öpüşürken görmüş. Wimbledon-3 2004 info-icon
Well, that would do it. Not in the kitchen. Olabilir. Mutfakta olmaz. Wimbledon-3 2004 info-icon
I wanted your father to see us. That was the point. Babanın bizi görmesini istiyordum. Önemli olan bu. Wimbledon-3 2004 info-icon
Shake him out of his stupor, compel him to act. Uyuşukluktan çıksın diye, hareket etmesi için. Wimbledon-3 2004 info-icon
I hear you're planning to retire to babysit a bunch of old ladies. Bir grup yaşlı bayana bebek bakıcılığı yapmak için tenisi bırakacağını duydum. Wimbledon-3 2004 info-icon
Not what your father and I had in mind all those years ago cheering you on. Babanla benim, seni yıllarca desteklememizin sonu bu olmamalı. Wimbledon-3 2004 info-icon
And do you know why? Because I believe you to be a truly great tennis player. Neden biliyor musun? Çünkü, büyük bir tenisçi olacağına inanıyorum. Wimbledon-3 2004 info-icon
Oh, God. You've just always been afraid to admit it to yourself. Oh, tanrım. Kendine itiraf etmekten hep korktun. Wimbledon-3 2004 info-icon
I'm not afraid. I'm old. Oh, don't be absurd. Korkmuyorum. Yaşlıyım. Saçmalama. Wimbledon-3 2004 info-icon
I might as well be your age. Thank you, dear. Senin yaşında olabilirdim. Teşekkürler, hayatım. Wimbledon-3 2004 info-icon
And I'm tired of hotels, and I'm tired of airports... Otellerden, hava alanlarında bıktım... Wimbledon-3 2004 info-icon
and long distance love affairs that never go anywhere and... ve uzaklık aşka hiç yaramıyor... Wimbledon-3 2004 info-icon
Losing? Yeah, losing. Thanks, Carl. Kaybetmek? Evet, kaybetmek. Sağol Carl. Wimbledon-3 2004 info-icon
Oh, God. You really are a wanker, aren't you? Oh, Tanrım. Çok aptalsın, öyle değil mi? Wimbledon-3 2004 info-icon
Harsh but fair. Sert ama adil. Wimbledon-3 2004 info-icon
Why doesn't he have the tickets? Neden bilet almıyor? Wimbledon-3 2004 info-icon
I mean, do you know why? What does he think? Yani, nedenini biliyor musun? Ne düşünüyor? Wimbledon-3 2004 info-icon
Does he think we're going to sit here watching it on television? Onu burada televizyondan izleyeceğimizi mi düşünüyor? Wimbledon-3 2004 info-icon
Dad, what are you doing up there? Baba, orada ne yapıyorsun? Wimbledon-3 2004 info-icon
I should've moved up here years ago. Buraya yıllar önce taşınmalıymışım. Wimbledon-3 2004 info-icon
Right. Well, I'm off up to Wimbledon then. Righto. Tamam, o zaman. Wimbledon'u bırakıyorum. Wimbledon-3 2004 info-icon
Peter. Yeah. Peter. Evet. Wimbledon-3 2004 info-icon
Remember I always told you that tennis was a gentleman's game? Sana tenisin bir centilmen oyunu olduğunu söylerdim, hatırlıyor musun? Wimbledon-3 2004 info-icon
Yeah. Total bollocks. Evet. Tamamen saçma. Wimbledon-3 2004 info-icon
Everything I ever told you... total bollocks. Sana daha önce söylediklerim... tamamen saçmalık. Wimbledon-3 2004 info-icon
Right then. Tamam. Wimbledon-3 2004 info-icon
Welcome to the Dorchester, Mr. Colt. Thank you. Dorchester'a hoşgeldiniz, Mr. Colt. Teşekkürler. Wimbledon-3 2004 info-icon
Really, I think you might have made a... Gerçekten, sanırım... Wimbledon-3 2004 info-icon
Well, they weren't wrong about the view. Güzel görünüm konuşunda yanılmamışlar. Wimbledon-3 2004 info-icon
You need something? Yeah, I... Bir şeye mi ihtiyacın var? Evet, ben... Wimbledon-3 2004 info-icon
I'm so sorry. I was given the key to Room 1221. Çok özür dilerim. Bana 1221 no' lu odanın anahtarı verildi. Wimbledon-3 2004 info-icon
This is Room 1221... my 1221. Burası 1221 no' lu oda... benim 1221'im. Wimbledon-3 2004 info-icon
Oh, right. Your 1221. Well, that makes perfect sense. Oh, haklısın. Senin 1221' in. Çok anlamlı oldu. Wimbledon-3 2004 info-icon
What makes perfect sense? You see, I'd reserved a more modest room. Ne anla mı? Görüyorsun, mütevazi bir oda ayırtmıştım. Wimbledon-3 2004 info-icon
Now I'll go down to the front desk and... Aşağı inip... Wimbledon-3 2004 info-icon
thank them for this dreadful error. bu korkunç hata için onlara teşekkür edeceğim. Wimbledon-3 2004 info-icon
Good bye then. Hoşçakal. Wimbledon-3 2004 info-icon
Yes, good bye. And may I say good body... Luck! Evet, hoşçakal. Güzel vücudun olduğunu söyleyebilir miyim?... Şans! Wimbledon-3 2004 info-icon
Shit. I meant... Kahretsin. Yani... Wimbledon-3 2004 info-icon
Oh. Lovely kitchen. Oh. Sevimli mutfak. Wimbledon-3 2004 info-icon
See now? That's much cozier. Bu daha rahat. Wimbledon-3 2004 info-icon
Yeah. I get a lot of questions about my personal life. Evet. Kişisel hayatım hakkında çok soru sordunuz. Wimbledon-3 2004 info-icon
I usually don't answer them. That's why it's called a personal life. Genelde bunları yanıtlamam. Bu yüzden buna kişisel hayat deniyor. Wimbledon-3 2004 info-icon
Right. I mean, I just want to focus on my game, you know? Doğru. Yani, sadece oyunuma odaklanmak istiyorum. Wimbledon-3 2004 info-icon
Unfortunately... I have to agree with my dad on this one... Ne yazık ki... bu konuda babamla aynı fikirdeyim. Wimbledon-3 2004 info-icon
all that other stuff just gets in the way. Her şey yolunda gidiyor. Wimbledon-3 2004 info-icon
But, Lizzie, you have had problems with chair umpires this year. Fakat, Lizzie, bu yıl kürsü hakemleriyle çok sorunun var. Wimbledon-3 2004 info-icon
Some of the players think you go out of your way to disrupt a match. Bazı oyuncular, böyle yaparak maçı katlettiğini düşünüyor. Wimbledon-3 2004 info-icon
I really don't. I mean, you know, Hayır. Yani, bilirsiniz, Wimbledon-3 2004 info-icon
maybe I go a little over the top sometimes, bazen böyle şeyler olabiliyor, Wimbledon-3 2004 info-icon
but, you know, maybe that's what I need to do to play my best. fakat, belki de bu iyi oynamam için ihtiyacım olan şeydir. Wimbledon-3 2004 info-icon
And that's why I came to London... to win Wimbledon. Buraya bu yüzden Wimbledon'u kazanmaya geldim. Wimbledon-3 2004 info-icon
We'll be watching. Good luck. Seni takip edeceğiz. İyi şanslar. Wimbledon-3 2004 info-icon
Gonna knock 'em dead this year, Peter? That's the idea, Danny. Bu sene diğerlerini geçebilecek misin, Peter? Bu bir görüş, Danny. Wimbledon-3 2004 info-icon
I've got a strong feeling. Thanks, Danny. Çok umutluyum. Sağol, Danny. Wimbledon-3 2004 info-icon
Gonna knock 'em dead this year, Ivan? I'll do my best for you. Bu sene diğerlerini ezecek misin, Ivan? Senin için elimden geleni yapacağım. Wimbledon-3 2004 info-icon
I've got a strong feeling. Senden çok umutluyum. Wimbledon-3 2004 info-icon
See you later. Hey, Dieter. You wanna go for dinner? Sonra görüşürüz. Hey, Dieter. Akşam yemeğine gidelim mi? Wimbledon-3 2004 info-icon
Afraid not. There's a chance I may get lucky tonight. Oh, really? Ne yazık ki olmaz. Bu gece şanslı olabilirim. Oh, gerçekten mi? Wimbledon-3 2004 info-icon
Intriguing Irish girl. Her father owns much of Dublin. İlgi çekici İrlandalı bir kız. Babası Dublin'in çoğuna sahipmiş. Wimbledon-3 2004 info-icon
Excellent. She have a sister? Harika. Kız kardeşi var mıymış? Wimbledon-3 2004 info-icon
Only child. Tragic. Sadece çocuk. Talihsizlik. Wimbledon-3 2004 info-icon
I should stay and work on my serve anyway. Servislerime çalışmalıyım. Wimbledon-3 2004 info-icon
This is my last hurrah. I wanna go out in style. Bu son şansım. İyi bir halde bırakmak istiyorum. Wimbledon-3 2004 info-icon
Well, that's the spirit, old man. Tamam, işte ruh, yaşlı adam. Wimbledon-3 2004 info-icon
Sorry. Wrong court. Forgotten me already? Afedersin. Yanlış kort. Beni unuttun mu? Wimbledon-3 2004 info-icon
God, no. You're the lady with the lovely... kitchen. Uh huh. Tanrım, hayır. Sevimli mutfağı olan bayansın. Uh huh. Wimbledon-3 2004 info-icon
Lizzie Bradbury, right? And you're? Lizzie Bradbury, değil mi? Sen? Wimbledon-3 2004 info-icon
Peter. Peter Colt. Nice to meet you, Peter Peter Colt. Peter. Peter Colt. Tanıştığıma memnun oldum Peter Peter Colt. Wimbledon-3 2004 info-icon
Five quid says you can't do it again. Mm hmm. Beş dolarına bahse girerim, bunu tekrar yapamazsın. Mm hmm. Wimbledon-3 2004 info-icon
Ten bucks says you can't hit two in a row. On dolarına bahse girerim, üst üste iki kere vuramazsın. Wimbledon-3 2004 info-icon
Lovely form. Thank you. Güzel vuruş. Teşekkürler. Wimbledon-3 2004 info-icon
Hmm. You're exceeding my expectations. Mine too. Hmm. Beklentilerimi aşıyorsun. Benim de. Wimbledon-3 2004 info-icon
Do it with a slice serve, I'll treat you to fish and chips. Bunu falsolu servisle yap, sana benden patates kızartması ve balık. Wimbledon-3 2004 info-icon
Ooh. The pressure's on. Ooh. Baskı artıyor. Wimbledon-3 2004 info-icon
Lovely toss. Güzel fırlatış. Wimbledon-3 2004 info-icon
Fish and chips it is then. Lizzie, sweetheart, what the heck are you doing? Balık ve patates kızartması geliyor. Lizzie, tatlım, ne yapıyorsun? Wimbledon-3 2004 info-icon
Oh, just one more serve, Daddy. You gotta be back in the hotel in 20 minutes for an interview. Oh, bir servis daha baba. Röportaj için 20 dakika içinde otelde olmalısın. Wimbledon-3 2004 info-icon
Two seconds, okay? Tamam, baba. Wimbledon-3 2004 info-icon
It's funny. You don't seem the "Daddy" type. Bu komik. Babana benzemiyorsun. Wimbledon-3 2004 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 181423
  • 181424
  • 181425
  • 181426
  • 181427
  • 181428
  • 181429
  • 181430
  • 181431
  • 181432
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim