• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 181412

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Wow. That's terrible. Is that what our friendship's come to? Vay. Bu rezalet. Arkadaşlığımızın geldiği nokta bu mu? Wimbledon-1 2004 info-icon
Dodgy shoulder maybe? [ Laughing ] Omuz zorlanması belki? Wimbledon-1 2004 info-icon
The truth is, most everything aches. What doesn't, I can't feel at all. Tell me about it. Hello? En acı veren şey gerçek. Olmayan şeyi hissedemem. Bana bundan bahset. Merhaba? Wimbledon-1 2004 info-icon
Hello? Mm! We should still practice together. Merhaba? Mm! Hala birlikte antreman yapmamız gerekiyor. Wimbledon-1 2004 info-icon
We must stick to the routine. The hotel offered me a better room. Rutin işleri yapmalıyız. Otelin bana daha iyi bir oda önerdiğini biliyor muydun? Wimbledon-1 2004 info-icon
I told them I'm on a roll at the moment and I'm not changing rooms. Onlara şu sıra meşgul olduğumu söyledim ve odamı değiştirmiyorum. Wimbledon-1 2004 info-icon
at such moments, our superstitions are all we have. Exactly. Böyle zamanlarda tek sahip olduğumuz şey batıl inançlarımızdır. Kesinlikle. Wimbledon-1 2004 info-icon
Even when I'm taking a shit, I must do it exactly the same. Sıçarken bile, herşeyi tamamen aynı şekilde yapmalıyım. Wimbledon-1 2004 info-icon
I'd never thought ofthat. That's genius. Hiç böyle düşünmemiştim. Bu dahice. Wimbledon-1 2004 info-icon
You think of everything important you do it the same. Birşeyin önemli olduğunu düşünüyorsan... hep aynı şekilde yaparsın. Wimbledon-1 2004 info-icon
Oh, wait a minute. Yeah. Oh, that's okay. Put me through. Oh, bekle bir dakika. Evet, tamam. Wimbledon-1 2004 info-icon
Lizzie, listen, don't say a word. I was thinking a repeat ofthe other night... Lizzie, dinle, birşey söyleme. Ben önceki gibi birşey düşünüyordum... Wimbledon-1 2004 info-icon
Iike fish and chips, early to bed. fish and chips, erkenden de uyumak. Wimbledon-1 2004 info-icon
Sh Mr. Bradbury, hello. [ Line Clicks ] Şş... Bay Bradbury, merhaba. Wimbledon-1 2004 info-icon
Mr. Bradbury? Damn. Bay Bradbury? Lanet olsun. Wimbledon-1 2004 info-icon
Yeah? Yeah. Evet? Evet. Wimbledon-1 2004 info-icon
peter. [Laughing] Billi. Peter. Billi. Wimbledon-1 2004 info-icon
Come stai? You are the Dragomir slayer. Oturmaz mısın? Sen Dragomir'in katilisin. Wimbledon-1 2004 info-icon
How are you? You look a million... Iira. Nasılsın? Bir milyon liraya gibisin. Wimbledon-1 2004 info-icon
Oh, thankyou, thankyou. I try. Ah teşekkürler, teşekkür ederim. Denerim. Wimbledon-1 2004 info-icon
Doyou know my partner, Sophia? No. Hi. Partnerim Sophia'yı tanıyor musun? Hayır. Merhaba. Wimbledon-1 2004 info-icon
Nice to meetyou. So? Tanıştığıma sevindim. Eee? Wimbledon-1 2004 info-icon
I'm looking for Lizzie Bradbury. Haveyou seen her? Lizzie Brudburry'i arıyorum. Onu gördün mü? Onu gördün mü? Hayır. Jake Hammond'a sor. Wimbledon-1 2004 info-icon
No. Maybeyou should ask Jake Hammond. Oh, really? Why? Hayır. Belki de Jake Hammond'a sormalısın. Ya sahiden mi? Neden? Wimbledon-1 2004 info-icon
Why doyou think? Neden olduğunu sanıyorsun? Wimbledon-1 2004 info-icon
Oh, right. ah. Ah tamam. Wimbledon-1 2004 info-icon
Well, I'd better get a move on. Ciao. [ Laughing ] Güzel, gitmeliyim. Çav. Wimbledon-1 2004 info-icon
Good luck tomorrow. Thankyou. Yarın iyi şanslar. Teşekkürler. Wimbledon-1 2004 info-icon
[ Chattering ] [Man ] Looking forsomeone? Birini mi arıyorsun? Wimbledon-1 2004 info-icon
Yeah. Ye Yes. Wouldn't happen to be my daughter? Evet, E evet. Kızım olabilir mi? Wimbledon-1 2004 info-icon
It's Colt, right? Yes, but please call me Peter. Colt değil mi? Evet, ama lütfen bana Peter deyin. Wimbledon-1 2004 info-icon
Lizzie's on a roll right now, and I don't want her to have any distractions. Lizze şu anda meşgul ve ben onun rahatsız edilmesini istemiyorum. Wimbledon-1 2004 info-icon
Right. Of course. Tabi ki. Şüphesiz. Wimbledon-1 2004 info-icon
S Sorry.Just to clarify. Doyou see me as a distraction? Ö özür dilerim. Açıklık getirmek için. Beni rahatsızlık olarak mı görüyor sunuz? Wimbledon-1 2004 info-icon
That's exactly how I seeyou. Bu tam olarak seni nasıl gördüğümdür. Wimbledon-1 2004 info-icon
So stop looking for her. Stop calling her. Stop coming around. Bu nedenle ona bakmayı bırak. Onu aramayı bırak. Çevresinde dolaşmayı bırak. Wimbledon-1 2004 info-icon
Stop every damn thing that involves my daughter. Kızımı meşgul eden bütün lanet şeyleri bırak. Wimbledon-1 2004 info-icon
[Dieter] isuppose, in a few thousandyears, the English will evolve webbed feet. Sanırım, birkaç bin yıl içinde İngiltere'de perdeli ayaklar evrimleşecek. Wimbledon-1 2004 info-icon
Yes. J ust about the same time the first German evolves a sense of humor. Evet. Aynı zamanlarda ilk defa Almanlarda mizah duygusu evrimleşecek. Wimbledon-1 2004 info-icon
No, no, no. That's unfair. Many times, I make you laugh. Hayır, hayır, hayır. Bu haksızlık. Pekçok defa seni güldürmüşümdür. Wimbledon-1 2004 info-icon
No. I'm laughing atyou, not with you. Ha ha. Hayır. Ben sana gülüyorum, seninle değil. Haha. Wimbledon-1 2004 info-icon
[Dieter] Somebodywantsyou. Birileri seni çağırıyor. Wimbledon-1 2004 info-icon
Oh, you know what? I think I'll I thinkyou will too. Ah, biliyor musun? Sanırım ben... Sanırım sen de.. Wimbledon-1 2004 info-icon
See? Now that was quite funny. Yeah, I know. Gördün mü? Bu oldukça komikti. Evet biliyorum. Wimbledon-1 2004 info-icon
Hey, get some rest tonight. I don't wanna win too easily, Hey gece iyi dinlen. Çok kolayca kazanmak istemiyorum. Wimbledon-1 2004 info-icon
what with you and that, what is it, bad knee? Zaten şu malüm sorunun var, ağrıyan diz miydi, neydi? Wimbledon-1 2004 info-icon
I have a little confession to make. Bir şey itiraf etmem gerekiyor. Wimbledon-1 2004 info-icon
[ Sighs ] When you, uh, walked into my room the other day, Geçen gün odama girdiğinde Wimbledon-1 2004 info-icon
I knew exactly who you were. kim olduğunu gayet iyi biliyordum. Wimbledon-1 2004 info-icon
You did? Mm hmm. Biliyor muydun? Hı hı. Wimbledon-1 2004 info-icon
I sawyou playTommy Haas at the Lipton lastyear. Geçen yıl seni Lipton'da Tom Haas'la oynarken görmüştüm. Wimbledon-1 2004 info-icon
Oh, shit. [ Laughing ] Yeah. Hay lanet. Evet. Wimbledon-1 2004 info-icon
You were ahead, but then you totally fell apart, remember? Öndeydin ve sonra tamamen çuvallamıştın, hatırladın mı? Wimbledon-1 2004 info-icon
Yes. I recall the ball girl couldn't get out ofthe way of my serve. Top toplayıcı kızın servisimden kaçamadığını hatırlıyorum Wimbledon-1 2004 info-icon
You gallantly carried her offthe court. Onu cesurca korttan dışarı taşımıştın. Wimbledon-1 2004 info-icon
I thoughtyou were such a... asshole. Senin tam bir... pislik olduğunu düşünmüştüm. Wimbledon-1 2004 info-icon
[ Coughs ] To lose like that when you were playing so beautifully? Bu kadar iyi oynarken bu şekilde maç kaybetmek? Wimbledon-1 2004 info-icon
I couldn't get it out of my head. I kept hoping I'd run intoyou. Bunu aklımdan çıkartamadım. Hep senle karşılaşmayı ümit ettim. Wimbledon-1 2004 info-icon
Until finallyyou walked into my hotel room. Sonunda sen benim odama dalana kadar. Wimbledon-1 2004 info-icon
Like a knight in shining armor perhaps? Parlayan zırhın içinde bir şövalye gibi, belki? Wimbledon-1 2004 info-icon
Trouble is, I'm the one that needs saving. Sorun kurtarılması gerekenin ben olmam. Wimbledon-1 2004 info-icon
Yesterday, I was losing, and then I sawyou watching. Dün kaybediyordum ve sonra senin seyrettiğini gördüm. Wimbledon-1 2004 info-icon
[ Giggling ] What? Ne? Wimbledon-1 2004 info-icon
Perhaps my first serve's getting a little mushy. Mm hmm. Belki de birinci servisim biraz gevşemiş olabilir. Wimbledon-1 2004 info-icon
@ Thisyear's love hadbetterlast@ This year's love had better last Wimbledon-1 2004 info-icon
@ Heaven knows it's high time@ Heaven knows it's high time Wimbledon-1 2004 info-icon
@ i've been waitin'on my own@ I've been waitin'on my own Wimbledon-1 2004 info-icon
[ Laughing ] @ Too long@ Too long Wimbledon-1 2004 info-icon
@ Whenyou hold me likeyou do @ When you hold me like you do Wimbledon-1 2004 info-icon
Oh. Hey, look. Oh. Hey bak. Wimbledon-1 2004 info-icon
There it is, the comet. See, with the little tail behind it? Orada, kuyruklu yıldız. Gördün mü arkasında küçük bir kuyruk var. Wimbledon-1 2004 info-icon
Hardly anything, is it? Zor birşey değil mi? Wimbledon-1 2004 info-icon
Barely moving. Çok yavaş hareket ediyor. Wimbledon-1 2004 info-icon
We have to wish on it. Bir dilek dilememiz gerekir. Wimbledon-1 2004 info-icon
Did you wish on your next match? Bir sonraki maçını mı diledin? Wimbledon-1 2004 info-icon
It wouldn't work ifl told you. [ Laughing ] Sana söylersem tutmaz. Wimbledon-1 2004 info-icon
Who doyou play? Good friend of mine actually. Dieter Prohl. Kiminle oynayacaksın? Aslında çok iyi bir arkadaşımla. Diether Prohl. Wimbledon-1 2004 info-icon
a friend? Then you should know how to beat him. Bir arkadaşınla mı? O zaman onu nasıl yeneceğini biliyorsundur. Wimbledon-1 2004 info-icon
What are his weaknesses? Um, sausages, Wagner, men in leather shorts. Zayıflıkları nelerdir? Sosisler, Wagner, deri şort giymiş erkekler. Wimbledon-1 2004 info-icon
In his game. That's why I gave up having girlfriends in tennis. Oyunda. Tenis yaparken kızarkadaş edinmeyi bırakmamın nedeni işte bu. Wimbledon-1 2004 info-icon
You have to dig extra deep to kill your friends. Arkadaşlarını öldürmek için iyice derinine inmelisin. Wimbledon-1 2004 info-icon
Now I have to kill him? Without thinking twice. Şimdi arkadaşımı öldürmeli miyim? İkinci kez düşünmeden. Wimbledon-1 2004 info-icon
and I don't envyyou. Why's that? Ve seni kıskanmıyorum. O niye? Wimbledon-1 2004 info-icon
[Lizzie ] Youpractice together, you travel together, Beraber antreman yaptınız, beraber yolculuk yaptınız, Wimbledon-1 2004 info-icon
you practicallylive together. pratik olarak beraber yaşadınız. Wimbledon-1 2004 info-icon
Do you really have what it takes to close out a friend in the third round of Wimbledon? Wimbledon'un 3. turunda bir arkadaşını devirmek için gerekenlere sahip misin? Wimbledon-1 2004 info-icon
Because that is killing him. Çünkü bu onu öldürmektir. Wimbledon-1 2004 info-icon
it's a bullet to the heart. Kalbe sıkılan bir kurşundur. Wimbledon-1 2004 info-icon
That's what's tough about this game. Bu bu oyunun zor kısmıdır. Wimbledon-1 2004 info-icon
There 's a winner, and there 's a loser. Bir kazanan ve bir kaybeden vardır. Wimbledon-1 2004 info-icon
and tomorrow, one ofyou is going to be a loser. Ve yarın ikinizden biriniz kaybeden olacaksınız. Wimbledon-1 2004 info-icon
Bloody pedals! Lanet olası pedallar. Wimbledon-1 2004 info-icon
[ TV playing, indistinct ] al I ri ght. Vi j. Tamam. Vij. Wimbledon-1 2004 info-icon
Wh Where the hell are the men's matches? Erkeklerin maçı hangi cehennemde? Wimbledon-1 2004 info-icon
Man, Roddick lost to Jake Hammond in four sets, mate. Roddick Jake Hammod'a dört sette yenildi dostum. Wimbledon-1 2004 info-icon
Shit. What about Peter and Prohl? Lanet. Peter ve Prohl ne oldu? Wimbledon-1 2004 info-icon
Didn't hear? No. Duymadın mı? Hayır. Wimbledon-1 2004 info-icon
Straight sets, man. Pete decimated him. Tore him to pieces, man. Set vermedi adamım. Pete onu ezdi. Parçalara ayırdı adamım. Wimbledon-1 2004 info-icon
Shit! Oh, what, you bet against him again? Lanet! Ha, ne, yoksa yine ona karşı mı bahis oynadın? Wimbledon-1 2004 info-icon
You know, that bastard usually comes through for me. Biliyor musun bu piç hep üstüme geliyor. Wimbledon-1 2004 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 181407
  • 181408
  • 181409
  • 181410
  • 181411
  • 181412
  • 181413
  • 181414
  • 181415
  • 181416
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim