Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 169947
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I got it. I got control. | Tamam aldım. Kontrol bende. | The Running Man-1 | 1987 | |
| He said detain him. Don't drop him. | Göz altına almamız söylendi. Aşağıya düşürmemiz değil. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Richards, you're gonna fry for this. | Richards, bunun yüzünden seni kızartacaklar. | The Running Man-1 | 1987 | |
| And I'll see you in hell. | Cehennemde görüşürüz! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Come on. Keep digging. | Kazmaya devam edin. | The Running Man-1 | 1987 | |
| What's the holdup? | Elimizde ne var? | The Running Man-1 | 1987 | |
| This one's had it. | Bunda da tasma var. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Watch the detonator. | Patlayıcıya dikkat edin. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Get that garbage out of here. | Götürün bu pisliği|buradan. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Move! | Hareket edin hadi! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Hey, Charlie. Did you see The Running Man last night? | Hey, Charlie. Dün akşam Running Man' i izledin mi? | The Running Man-1 | 1987 | |
| I never miss it. | Hiçbir zaman kaçırmam. | The Running Man-1 | 1987 | |
| I even won 500 bucks. | 500 papel kazandım. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Work crew coming through. Prisoner transfer to post. | İşçiler geçecek. Geçişi merkeze ilet. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Okay, hang on. Lenny, this is the eighth perimeter. | Tamam, bekleyin. Lenny, burası kontrol noktası. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Fresh meat just got here. Shut down the deadline. | Buraya yeni işçiler geldi. Sınırı kapayın. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Affirmative. Shutting down now. Stand clear. | Anlaşıldı. Kapatıyorum. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Access code pending. | Şifre giriliyor. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Verified. Perimeter deactivated. | Şifre kabul edildi. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Sonic deadline is down. | Sonik sınır kapatıldı. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Okay, assholes. Move it. Let's go. Let's go. | Tamam, hareket edin.|Hareket edin hadi. Hadi, hadi. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Get out the lead or lose your head. Come on! | Gruptan ayrılmayın yoksa kafanızı kaybedersiniz. | The Running Man-1 | 1987 | |
| East perimeter here. New prisoners are all in compound. We're clear. | Burası doğu kontrol noktası. Yeni mahkumların hepsi bir arada. Hiçbir sorun yok. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Affirmative. Activating deadline. | Anlaşıldı. Sınırı açıyorum. | The Running Man-1 | 1987 | |
| What are you looking at? Get out of here. | Neye bakıyorsun? Git buradan! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Sonic deadline is up. Sonic deadline is up. | Sonik sınır açıldı. Sonik sınır açıldı. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Prisoner restraint collars armed. | Mahkumlar sınırlandırıldı. Tasmalar çalışıyor. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Give you a lift? | Yardım ister misin? | The Running Man-1 | 1987 | |
| Get it open! I got it! | Hadi aç şunu! Anladım! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Repeat the codes. I did! | Kodları tekrar et. Ediyorum. | The Running Man-1 | 1987 | |
| 653. Shit! It's not working! | 653. Çalışmıyor! | The Running Man-1 | 1987 | |
| You're hell of an actor, Laughlin. Who was acting? | Çok kötü rol yapıyorsun, Laughlin. Kim rol yapıyordu ki ? | The Running Man-1 | 1987 | |
| You're still alive, aren't you? | Hala yaşıyorsun, değil mi? | The Running Man-1 | 1987 | |
| Repeat that code. Okay! | Kodu tekrar et. Tamam! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Weiss, what's the holdup? Come on! | Weiss, sorun ne? Hadi yap şunu! | The Running Man-1 | 1987 | |
| The linking computer is denying the code. | Bağlanılan bilgisayar kodu reddediyor. | The Running Man-1 | 1987 | |
| The walls are blocking the signal. It's not happening. | Duvarlar sinyali engelliyor olmalı. Olmuyor. | The Running Man-1 | 1987 | |
| We try it outside. Move! | Dışarıda deneyelim. Hadi! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Let's go! Come on! | Hadi! Çabuk ol! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Do it. | Hadi, yap artık şunu. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Shut off the deadline, or we all lose our heads. | Çabuk kapa şu sınırı, yoksa hepimiz kafalarımızı kaybedeceğiz. | The Running Man-1 | 1987 | |
| The system's blocked. Must be an encryption lockout. Damn! | Sistem bloke edilmiş. Güvenlik kilidi gibi birşey olmalı. Kahretsin! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Perimeter deactivated. Perimeter deactivated. | Sınır kapatıldı. Sınır kapatıldı. | The Running Man-1 | 1987 | |
| All right! All right! | Tamam!|Tamam! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Chico! Come back! | Chico! Geri dön! | The Running Man-1 | 1987 | |
| The deadline's still up. | Sınır hala çalışıyor. | The Running Man-1 | 1987 | |
| He's not gonna make it. That collar's gonna blow. | Başaramayacak. Tasma patlayacak. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Sonic deadline is up. Sonic deadline is up. | Sonic sınır. Sonic sınır. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Prisoner restraint collars armed. | Mahkumların tasmaları çalıştırıldı. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Sonic deadline is up. Sonic deadline is up. | Sınır kapatıldı. Sınır kapatıldı. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Prisoner restraint collars armed. Prisoner restraint collars armed. | Mahkumların tasmaları çalıştırıldı. Mahkumların tasmaları çalıştırıldı. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Zone passes are required at all times. | Alan geçişlerinde geçiş kartı göstermek mecburidir. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Display passes properly. | Geçiş kartlarınızı belirtildiği şekilde düzgünce gösteriniz. | The Running Man-1 | 1987 | |
| All interzone workers with day passes... | Birleşik bölgelerde çalışıp da gündüz geçiş kartlarına sahip olan işçilere... | The Running Man-1 | 1987 | |
| are reminded that curfew begins at midnight. | ...sokağa çıkma yasağı geceyarısı başladığını hatırlatırız. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Anyone without a valid zone card after midnight... | Gece yarısından sonra geçerli bir geçiş kartına sahip olmayan... | The Running Man-1 | 1987 | |
| will be permanently detained. | ...kişiler gözaltına alınacaktır. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Cadre kids, don't forget... | Çocuklar, unutmayın. | The Running Man-1 | 1987 | |
| October is bonus recruitment month. | Ekim, ek asker alma ayıdır. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Earn a double bonus for reporting a family member. | Aile üyelerini ihbar ederek bonus kazanın. | The Running Man-1 | 1987 | |
| ICS, your entertainment and information network... | ICS, eğlence ve haber kanalınız... | The Running Man-1 | 1987 | |
| reminds you, seeing is believing. | ...size görmenin inanmak olduğunu hatırlatır. | The Running Man-1 | 1987 | |
| What's the number one television show... | Dünyanın bir numaralı... | The Running Man-1 | 1987 | |
| in the whole wide world? | ...TV şovu hangisi? | The Running Man-1 | 1987 | |
| The Running Man! | The Running Man! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Yes.! | Evet! | The Running Man-1 | 1987 | |
| Yes, it's The Running Man. | Evet, bu Running Man | The Running Man-1 | 1987 | |
| 400 square blocks of danger, destruction... | 400 blok büyüklüğünde tehlike, yıkım... | The Running Man-1 | 1987 | |
| You guys want to buy a hot stereo? | Teyp satın almak ister misiniz? | The Running Man-1 | 1987 | |
| Stevie. Laughlin. Glad you guys made it. | Stevie Laughlin Kaçmayı başarabildiğinize sevindim çocuklar. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Unstoppable network stalkers give criminals... | Durdurulamaz ağ tarayıcıları... | The Running Man-1 | 1987 | |
| traitors, and enemies of the state exactly what they deserve. | Katiller, vatan hainleri ve devlet düşmanları. Kısacası hak ettikleri herşey. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Sundays, 8... 00 to 11... 00 on ICS Channel 1. Be there.! | Pazarları, 8:00 ile 11:00 arası ICS Kanal 1' de. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Produced in cooperation with the Department ofJustice, rights reserved. | Adalet Bakanlığı ile ortak yapılan bir şovdur. Bütün hakları saklıdır. | The Running Man-1 | 1987 | |
| The Running Man, America's favorite game show. | The Running Man, Amerika' nın en sevilen oyun programı. | The Running Man-1 | 1987 | |
| A child, your child... | Çocuk, sizin çocuğunuz... | The Running Man-1 | 1987 | |
| happy, loving, caring... | ...mutlu, sevimli, özen gösterdiğiniz... | The Running Man-1 | 1987 | |
| Can you believe this shit? Twenty four hours a day. | Buna inanıyor musunuz? Günde 24 saat. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Seven days a week. | Haftanın 7 günü | The Running Man-1 | 1987 | |
| Don't listen to it. I worry about the kids. | Bunu dinlemeyin. Çocuklar için endişeleniyorum. | The Running Man-1 | 1987 | |
| The network shuts down the schools. | Ağ okulları kapatıyor. | The Running Man-1 | 1987 | |
| The kids are either in hiding or getting basic training. | Çocukların hepsinin beyinleri yıkanıyor. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Brainwashed by the TV. | Bunu da TV aracılığıyla yapıyorlar. | The Running Man-1 | 1987 | |
| We can jam the network once we find the uplink to the satellite. | Ağı karıştırabiliriz. Uydu vericisini bulursak işimiz çok kolay. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Then we'll broadcast the truth. The truth? | Böylece gerçeği uydudan her yere dağıtabiliriz. Gerçek mi? | The Running Man-1 | 1987 | |
| Hasn't been popular lately. | Şu sıralar pek de popüler değil. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Can't find the code or the uplink. | Kodu veya vericiyi hala bulabilmiş değiliz. | The Running Man-1 | 1987 | |
| I don't know where the network hid something that big. | Ağını bu kadar büyük birşeyi nereye sakladığını merak ediyorum. | The Running Man-1 | 1987 | |
| But they managed. | Ama saklamışlar. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Stevie, would you mind? | Steve, izin verir misin? | The Running Man-1 | 1987 | |
| Good bye, my lovely. | Güle güle, güzelim. | The Running Man-1 | 1987 | |
| You're one of the cops who locked up all my friends. | Sen arkadaşlarımı hapseden o polislerden birisin. | The Running Man-1 | 1987 | |
| Burned my songs. | Burned my songs. | The Running Man-1 | 1987 | |
| People like you took this country and turned it into a jail. | Senin gibi insanlar bu ülkeyi bir hapishaneye çevirdiler. | The Running Man-1 | 1987 | |
| We don't want his death on our hands. He's a cop. | Onun ellerimizde ölmesini istemiyoruz. O bir polis. | The Running Man-1 | 1987 | |
| He's the Butcher of Bakersfield. Come on, Mic. | O Bakersfield' ın kasabı Hadi, Mic. | The Running Man-1 | 1987 | |
| You can see through that crap. It's network propaganda. | Bunun saçmalık olduğunu sende biliyorsun. Bu bir ağ propagandası. | The Running Man-1 | 1987 | |
| We know we wouldn't be here if he hadn't helped us. | Eğer o bize yardım etmeseydi burada olamazdık. | The Running Man-1 | 1987 | |
| We also know he's not one of us. Perhaps now he's seen too much. | O bizden biri değil. Belki çok da fazla şey gördü. | The Running Man-1 | 1987 | |
| I've seen too much? All I've seen is a bunch of low foreheads... | Tek gördüğüm şey dünyayı hayaller ve konuşma ile... | The Running Man-1 | 1987 |