Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 168616
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| David! Okay, sweetheart, bye bye. | Tamam tatlım, görüşürüz. Aşırı tepki göstermiş David! Tamam tatlım, hoşça kal. David! Tamam tatlım, hoşça kal. David! Tamam tatlım, hoşça kal. David! Tamam tatlım, görüşürüz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Yeah. She overreacted. She's a woman. So, you're good to go. | Sonuçta o da bir bayan. Artık özgürsünüz. Evet. Çok abartmış. Sonuçta bir kadın. Gidebilirsiniz. Evet. Çok abartmış. Sonuçta bir kadın. Gidebilirsiniz. Evet. Çok abartmış. Sonuçta bir kadın. Gidebilirsiniz. Aşırı tepki göstermiş. Sonuçta o da bir bayan. Artık özgürsünüz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Heard everything, mate. | Konuştuklarınızı ben de duydum, dostum. Her şeyi duydum dostum. Her şeyi duydum dostum. Her şeyi duydum dostum. Konuştuklarınızı ben de duydum, dostum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Ladies and gentlemen, | Bayanlar baylar, Bayanlar ve baylar... Bayanlar ve baylar... Bayanlar ve baylar... Bayanlar baylar... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| guess who gave me the secrets to making my first billion dollars. | düşünün bakalım ilk milyar dolarımı kazanmam için bana kim akıl vermişti? ...tahmin edin ilk milyar dolarımı kazanmam için bana kim akıl vermişti. ...tahmin edin ilk milyar dolarımı kazanmam için bana kim akıl vermişti. ...tahmin edin ilk milyar dolarımı kazanmam için bana kim akıl vermişti. düşünün bakalım ilk milyar dolarımı kazanmam için bana kim akıl vermişti? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| That man there. | Bu adam. İşte bu adam. İşte bu adam. İşte bu adam. Bu adam. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Go! Go! | Peşinden gidin. Gidin! Gidin! Gidin! Gidin! Gidin! Gidin! Peşinden gidin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Side! Step aside, please. | Çekilin. Çekilin! Kenara çekilin, lütfen. Çekilin! Kenara çekilin, lütfen. Çekilin! Kenara çekilin, lütfen. Çekilin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You don't think I'm a real cop, do you? | Sence ben gerçek polis değilim, öyle mi? Benim gerçek bir polis olduğumu düşünmüyorsun, değil mi? Benim gerçek bir polis olduğumu düşünmüyorsun, değil mi? Benim gerçek bir polis olduğumu düşünmüyorsun, değil mi? Sence ben gerçek polis değilim, öyle mi? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| No, I don't. I've said that directly to your face numerous times. | Defalarca yüzüne söylemiştim zaten. Hayır, düşünmüyorum. Bunu birçok defa yüzüne karşı söyledim. Hayır, düşünmüyorum. Bunu birçok defa yüzüne karşı söyledim. Hayır, düşünmüyorum. Bunu birçok defa yüzüne karşı söyledim. Defalarca yüzüne söylemiştim zaten. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I was really honest about that. | Çok büyük bir dosyamız var. O konuda çok dürüst davranmıştım. O konuda çok dürüst davranmıştım. O konuda çok dürüst davranmıştım. Bu konuda bayağı ciddiydim. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I'm working on a huge case, all right? | Araziyle alakalı. Çok büyük bir dosya üzerine çalışıyorum, tamam mı? Çok büyük bir dosya üzerine çalışıyorum, tamam mı? Çok büyük bir dosya üzerine çalışıyorum, tamam mı? Çok büyük bir dosyamız var. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Property owner with seven buildings under construction. | 7 bina inşaat halinde ama Mülk sahibi oraya yedi tane bina inşa ettiriyor. Mülk sahibi oraya yedi tane bina inşa ettiriyor. Mülk sahibi oraya yedi tane bina inşa ettiriyor. 7 bina inşaat halinde ama... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| He hasn't applied for a single scaffolding permit. | hiçbirinin imar izni yok. Ama hiçbirisi için iskele izni yok. Ama hiçbirisi için iskele izni yok. Ama hiçbirisi için iskele izni yok. ...hiçbirinin imar izni yok. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Now, according to Ask Jeeves, this perp is at the Plaza Hotel speaking right now. | Aldığım habere göre bu herif şimdi Plaza Otel'de konuşma yapıyormuş. Aldığım bilgiye göre, bu suçu işleyen kişi şu anda Plaza Hotel'de konuşma yapıyor. Aldığım bilgiye göre, bu suçu işleyen kişi şu anda Plaza Hotel'de konuşma yapıyor. Aldığım bilgiye göre, bu suçu işleyen kişi şu anda Plaza Hotel'de konuşma yapıyor. Aldığım habere göre bu herif şimdi Plaza Otel'de konuşma yapıyormuş. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| That's your big case? Scaffolding permits? Yeah. | Büyük dosyadan anladığın bu mu? Yeah. Büyük dosyan bu mu? Kaçak bina iskelesi? Evet. Büyük dosyan bu mu? Kaçak bina iskelesi? Evet. Büyük dosyan bu mu? Kaçak bina iskelesi? Evet. Büyük dosyadan anladığın bu mu? Evet. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Guess what? You're coming with me. | Ve sen de benimle geliyorsun. Tahmin et ne var? Sen de benimle geliyorsun. Tahmin et ne var? Sen de benimle geliyorsun. Tahmin et ne var? Sen de benimle geliyorsun. Ve sen de benimle geliyorsun. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| It's a wooden gun. | O tabanca ahşap, Allen. O tahtadan bir silah. O tahtadan bir silah. O tahtadan bir silah. O tabanca ahşap, Allen. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| That hurts, man! | Çok acıttı, lan. Canım acıdı, dostum. Canım acıdı, dostum. Canım acıdı, dostum. Çok acıttı, lan. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I've always got Little River Band loaded up here. I've got six disks in here. | Little River grubunun CD'si her zaman yanımdadır. Yaklaşık 6 albümü var. Her zaman yanımda Küçük Nehir Grubu vardır. Yanımda altı tane cd taşırım. Her zaman yanımda Küçük Nehir Grubu vardır. Yanımda altı tane cd taşırım. Her zaman yanımda Küçük Nehir Grubu vardır. Yanımda altı tane cd taşırım. Little River grubunun CD'si her zaman yanımdadır. Yaklaşık 6 albümü var. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Claude, meet me outside, at the back of the service entrance. | Claude, Benimle arka kapının orada buluş Claude, benimle arka taraftaki hizmetli girişinin dışında buluş. Claude, benimle arka taraftaki hizmetli girişinin dışında buluş. Claude, benimle arka taraftaki hizmetli girişinin dışında buluş. Benimle arka kapının orada buluş. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I'm flying Air Singapore. | Singapur'a uçacağım. Singapur Havayolları ile uçacağım. Singapur Havayolları ile uçacağım. Singapur Havayolları ile uçacağım. Singapur'a uçacağım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hey, Douglas. How's the wife? She died. | Eşin nasıl Douglas? O öldü. Douglas. Karın nasıl? Öldü. Douglas. Karın nasıl? Öldü. Douglas. Karın nasıl? Öldü. Eşin nasıl Douglas? O öldü. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Attaboy! | Erkek bebek, ha? Aferin sana! Aferin sana! Aferin sana! Afferin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I'll be there in two minutes exactly. | 2 dakikaya oradayım. Tam olarak iki dakika sonra oradayım. Tam olarak iki dakika sonra oradayım. Tam olarak iki dakika sonra oradayım. 2 dakikaya oradayım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Another thing I hate about you? You always pay in exact change. | Nefret ettiğim başka bir şey ise, hiç bahşiş bırakmıyorsun. Başka neyinden mi nefret ediyorum? Hep tam para üstü ödüyorsun. Başka neyinden mi nefret ediyorum? Hep tam para üstü ödüyorsun. Başka neyinden mi nefret ediyorum? Hep tam para üstü ödüyorsun. Nefret ettiğim başka bir şey ise, hiç bahşiş bırakmıyorsun. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You're just mad because I have a nice change purse. | Benden bahşiş bırakmadığım için mi nefret ediyorsun? Kızgınsın çünkü güzel bir bozuk para çantam var. Kızgınsın çünkü güzel bir bozuk para çantam var. Kızgınsın çünkü güzel bir bozuk para çantam var. Benden bahşiş bırakmadığım için mi nefret ediyorsun? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Why do you even care? | Niye umursuyorsun ki? Neden umurunda ki? Neden umurunda ki? Neden umurunda ki? Niye umursuyorsun ki? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| How can I help it? You know what? You know what's worse? | En kötüsü ne biliyor musun? Nasıl umursamam ki? En kötüsü de ne biliyor musun? Nasıl umursamam ki? En kötüsü de ne biliyor musun? Nasıl umursamam ki? En kötüsü de ne biliyor musun? Elimde değil. En kötüsü ne biliyor musun? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| The way you fart. Even your farts, they're not manly. | Erkek gibi kavga etmiyorsun. Osuruş şeklin. Osuruğun bile erkeksi değil. Osuruş şeklin. Osuruğun bile erkeksi değil. Osuruş şeklin. Osuruğun bile erkeksi değil. Adam gibi ossuramıyorsun bile. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You're being ridiculous. | Komikleşme. Gülünçleşiyorsun. Gülünçleşiyorsun. Gülünçleşiyorsun. Komikleşme. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| They sound like a baby blowing out the candles on a birthday cake. | Küçük çocuk gibiydi onlar. Sanki bir bebek doğum günü pastasına üflermiş gibi bir ses çıkıyor. Sanki bir bebek doğum günü pastasına üflermiş gibi bir ses çıkıyor. Sanki bir bebek doğum günü pastasına üflermiş gibi bir ses çıkıyor. Doğum günü pastasındaki mumları üfleyen çocuk gibi ses çıkarıyorsun. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What? Like a little... | Böö... Kendine bak sen. Ne? Aynen şöyle... Ne? Aynen şöyle... Ne? Aynen şöyle... Ne? Aynen böyle... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You know what bugs me about you? What? | Beni, senin hakkında ne rahatsız ediyor biliyor musun? Ne? Senin hakkında nefret ettiğim şey ne biliyor musun? Neymiş? Beni, senin hakkında ne rahatsız ediyor biliyor musun? Ne? Beni, senin hakkında ne rahatsız ediyor biliyor musun? Ne? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I'm pretty sure you've never voted. | Eminim ki asla oy kullanmamışsındır. Eminim hiç oy kullanmamışsındır. Eminim ki asla oy kullanmamışsındır. Eminim ki asla oy kullanmamışsındır. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| No, I vote. Sports radio, AM 880. Play of the week. | Hayır, kullandım. Spor radyosunda. Oyun haftasıydı. Her hafta 88.0 Spor Radyosunda oy kullanıyorum. Hayır, kullandım. Spor radyosunda. Oyun haftasıydı. Hayır, kullandım. Spor radyosunda. Oyun haftasıydı. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You're like a child in a leather jacket. That's what you're like. | Deri ceketi olan bir çocuk gibisin. Aynen öylesin. Deri ceketli bir çocuk gibisin. Deri ceketi olan bir çocuk gibisin. Aynen öylesin. Deri ceketi olan bir çocuk gibisin. Aynen öylesin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Get out of the way, man! | Yolumdan çekilsene. Çekil önümüzden dostum! Çekil önümüzden dostum! Çekil önümüzden dostum! Yolumdan çekilsene. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Wait. Are you David Ershon? | David Ershon sen misin? Bekle. Sen, David Ershon musun? Bekle. Sen, David Ershon musun? Bekle. Sen, David Ershon musun? David Ershon sen misin? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Yeah, well, it's Sir David Ershon, but I don't bother with the... | Aslında Sör David Ershon olacaktı ama, umrumda değil, acelem var zaten. Aslında Sör David Ershon ama pek önemli değil... Aslında Sör David Ershon ama pek önemli değil... Aslında Sör David Ershon ama pek önemli değil... Aslında Sör David Ershon olacaktı ama... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Anyway, little bit of a rush, gentlemen, if you don't mind. Thank you. | Neyse, biraz acelem var beyler, kusura bakmazsanız. Teşekkürler. ...umrumda değil, acelem var zaten. Neyse, biraz acelem var beyler, kusura bakmazsanız. Teşekkürler. Neyse, biraz acelem var beyler, kusura bakmazsanız. Teşekkürler. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Excuse me, but you're under arrest, okay? What? | Pardon ama, tutuklusunuz. ne Affedersin ama tutuklusun, tamam mı? Ne? Affedersin ama tutuklusun, tamam mı? Ne? Affedersin ama tutuklusun, tamam mı? Ne? Pardon ama, tutuklusunuz. Ne? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You have the right to remain silent. Anything you do or say can be used... | Sessiz kalma hakkına sahipsiniz.. Söyliyeceğiniz her şey aleyhinizde.. Sessiz kalma hakkına sahipsin. Yapacağın ya da söyleyeceğin her şey... Sessiz kalma hakkına sahipsin. Yapacağın ya da söyleyeceğin her şey... Sessiz kalma hakkına sahipsin. Yapacağın ya da söyleyeceğin her şey... Sessiz kalma hakkına sahipsiniz. Söyliyeceğiniz her şey aleyhinizde... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What's the next part? As a floatation device. | Devamı neydi? Delil olarak kullanılabilir. Ondan sonra ne diyorduk? Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Ondan sonra ne diyorduk? Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Ondan sonra ne diyorduk? Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Devamı neydi? Sermaye kurma aracı olarak. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| As a floatation device. | Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Sermaya kurma aracı olarak kullanılacaktır. Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. Aleyhinde delil olarak kullanılacaktır. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You know what? That's very funny. I have never Miranda ed anyone before. | Aman ne komik. Önceden kimseyi tutuklamamıştım.. Biliyor musun? Bu çok komik. Daha önce kimseye haklarını okumamıştım. Biliyor musun? Bu çok komik. Daha önce kimseye haklarını okumamıştım. Biliyor musun? Bu çok komik. Daha önce kimseye haklarını okumamıştım. Aman ne komik. Daha önce hiç Miranda'lanmamıştım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Really? Are you guys for real? | Harbi mi? Biraz gerçekçi olabilir misiniz? Gerçekten mi? Sizler gerçek misiniz? Gerçekten mi? Sizler gerçek misiniz? Gerçekten mi? Sizler gerçek misiniz? Gerçekten mi? Siz gerçek polis misiniz? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Am I being punk'd? | Keklendim mi yoksa? Yoksa bu kamera şakası mı? Yoksa bu kamera şakası mı? Yoksa bu kamera şakası mı? Keklendim mi yoksa? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Detective Allen Gamble. | Detective Allen Gamble. Dedektif Allen Gamble konuşuyor. Dedektif Allen Gamble konuşuyor. Dedektif Allen Gamble konuşuyor. Dedektif, Allen Gamble. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| We are in a cocaine covered car, and we are bringing in a perp. | eroin kaplı bir arabanın içinde suçlu David Ershon'u merkeze getiriyoruz Üstü kokain kaplı bir arabadayız ve bir suçluyu getiriyoruz. Üstü kokain kaplı bir arabadayız ve bir suçluyu getiriyoruz. Üstü kokain kaplı bir arabadayız ve bir suçluyu getiriyoruz. Ben Dedektif Gamble, eroin kaplı bir arabanın içinde bir suçluyu getiriyoruz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| One David Ershon. 175 pounds. | David Ershon. 175 kilo. David Ershon. 80 kiloyum. David Ershon. 80 kiloyum. David Ershon. 80 kiloyum. David Ershon. 80 kilo. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Thank you. 175 pounds. Shut up, man, shut up! | teşekürler. 175 kilo. Kapa lan çeneni. Teşekkürler. 80 kilo. Kapat çeneni dostum, kapat çeneni! Teşekkürler. 80 kilo. Kapat çeneni dostum, kapat çeneni! Teşekkürler. 80 kilo. Kapat çeneni dostum, kapat çeneni! Eyvallah, 80 kiloymuş. Kapa lan çeneni. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Martin and Fosse are probably on Studio B talking to Shepard Smith right now. | Sabah programı sunucuları gibi konuşuyorsun. Martin ve Fosse muhtemelen B Stüdyosunda Shepard Smith ile konuşuyordur. Martin ve Fosse muhtemelen B Stüdyosunda Shepard Smith ile konuşuyordur. Martin ve Fosse muhtemelen B Stüdyosunda Shepard Smith ile konuşuyordur. Martin ve Fosse büyük ihtimalle Stüdyo B'de Shepard Smith ile konuşuyor. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| We arrest this jerkoff for a scaffolding permit? | Biz ise bu ibneyi, inşaat izni almadığı için tutukluyoruz. Biz ise izinsiz bina iskelesi kurmaktan dolayı bu salağı tutukluyoruz. Biz ise izinsiz bina iskelesi kurmaktan dolayı bu salağı tutukluyoruz. Biz ise izinsiz bina iskelesi kurmaktan dolayı bu salağı tutukluyoruz. Biz ise inşaat izni almadığı için bu ibneyi tutukluyoruz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Wait, wait, wait, what am I being arrested for? | Neyden tutukluyum dediniz? Bekle, bekle, bekle. Tam olarak neden tutuklandım? Bekle, bekle, bekle. Tam olarak neden tutuklandım? Bekle, bekle, bekle. Tam olarak neden tutuklandım? Neyden tutukluyum dediniz? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| For scaffolding permit violation... | Yetkisiz inşaat yapmaktan. İzinsiz iskele kurmaktan... İzinsiz iskele kurmaktan... İzinsiz iskele kurmaktan... İzinsiz inşaat yapmaktan. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I got my insurance card. Somewhere. Easy, mate. | Sigorta bilgilerimi getireyim. Rahatla, dostum. Şurada bir yerde sigorta poliçem olacaktı. Sakin ol, dostum. Şurada bir yerde sigorta poliçem olacaktı. Sakin ol, dostum. Şurada bir yerde sigorta poliçem olacaktı. Sakin ol, dostum. Sigorta bilgilerimi getireyim. Rahatla, dostum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What the hell? You ran right into us! Stand over there. | O bizim üstümüze sürdü. Dur bakayım orada. Ahşapmış la bu. Neler oluyor? Doğrudan üstümüze sürdün! Şu tarafa çekil. Neler oluyor? Doğrudan üstümüze sürdün! Şu tarafa çekil. Neler oluyor? Doğrudan üstümüze sürdün! Şu tarafa çekil. Napıyorsun lan? Herif bize çarptı. Dur bakayım orada. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Wood? | ne Tahta mı? Tahta mı? Tahta mı? Ahşapmış la bu. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What the... | ne bu Ne olu... Ne olu... Ne olu... Bu da ne? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Couldn't see the car. It's big enough, mate. What? | Arabadan belli değil mi? Ne? Arabayı göremedin mi? Aslında çok büyüktür, dostum. Ne? Arabayı göremedin mi? Aslında çok büyüktür, dostum. Ne? Arabayı göremedin mi? Aslında çok büyüktür, dostum. Ne? Arabayı göremedin mi, koçum? Ne? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Do not let these men take me. | Beni götürmelerine izin vermeyin.. Bu adamların beni almasına izin vermeyin. Bu adamların beni almasına izin vermeyin. Bu adamların beni almasına izin vermeyin. Beni götürmelerine izin vermeyin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hi. | Hi. Merhaba. Merhaba. Merhaba. Selam. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Why's she looking at you like that? | Sana niye öyle bakıyordu o? Neden sana öyle bakıyordu? Neden sana öyle bakıyordu? Neden sana öyle bakıyordu? Sana niye öyle bakıyordu o? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| That's my car! | O benim arabam. O benim arabam! O benim arabam! O benim arabam! O benim arabam. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hey, hey, hey! We didn't exchange insurance information! | Hey, hey, hey! Daha sigorta bilgilerini değişmedik. Bekle, bekle! Daha sigorta poliçelerimizi birbirimize vermedik bile! Bekle, bekle! Daha sigorta poliçelerimizi birbirimize vermedik bile! Bekle, bekle! Daha sigorta poliçelerimizi birbirimize vermedik bile! Daha sigorta bilgilerini değişmedik. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hey! Excuse me! | Hey! Pardon? Bakar mısınız? Bakar mısınız? Bakar mısınız? Pardon? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Why did they take our shoes? | Ayakkabılarımızı niye aldılar ki? Ayakkabılarımızı neden aldılar? Ayakkabılarımızı neden aldılar? Ayakkabılarımızı neden aldılar? Ayakkabılarımızı niye aldılar ki? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What the hell just happened? Where's my iPhone? | Ne oldu lan biraz önce? İphone'um nerede? Az önce ne oldu öyle? İphone'um nerede benim? Az önce ne oldu öyle? İphone'um nerede benim? Az önce ne oldu öyle? İphone'um nerede benim? Ne oldu lan biraz önce? İphone'um nerede? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I think we've walked 30 blocks, man. | 30 blok yürüdük zaten. Sanırım 30 blok yürüdük dostum. Sanırım 30 blok yürüdük dostum. Sanırım 30 blok yürüdük dostum. 30 blok yürüdük zaten | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I don't get why we can't just call the office and have a squad car come pick us up. | Niye bizi almaları için merkezi aramıyoruz? Neden büroyu arayıp bizi alması için ekip arabası isteyemiyoruz anlamıyorum. Neden büroyu arayıp bizi alması için ekip arabası isteyemiyoruz anlamıyorum. Neden büroyu arayıp bizi alması için ekip arabası isteyemiyoruz anlamıyorum. Niye bizi almaları için merkezi aramıyoruz? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| No. They took our shoes, our guns, and our car. | Olmaz. Ayakkabılarımızı, silahlarımızı ve ekip otomuzu aldılar. Hayır. Ayakkabılarımızı aldılar, silahlarımızı ve arabamızı. Hayır. Ayakkabılarımızı aldılar, silahlarımızı ve arabamızı. Hayır. Ayakkabılarımızı aldılar, silahlarımızı ve arabamızı. Olmaz. Ayakkabılarımızı, silahlarımızı ve ekip otomuzu aldılar. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| There's no way that's going out on the radio. | Onları arayamayız. Bunu telsizden söylemeyeceğiz. Bunu telsizden söylemeyeceğiz. Bunu telsizden söylemeyeceğiz. Telsizden bildirmemizin imkanı yok. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Look, if we're gonna do this together, there's some issues we need to settle, okay? | Eğer ortak olacaksak, uzlaşmamız gereken bir kaç konu var. Bak, bu işi birlikte yapacaksak, halletmemiz gereken bazı sorunlar var, tamam mı? Bak, bu işi birlikte yapacaksak, halletmemiz gereken bazı sorunlar var, tamam mı? Bak, bu işi birlikte yapacaksak, halletmemiz gereken bazı sorunlar var, tamam mı? Eğer ortak olacaksak, uzlaşmamız gereken bir kaç konu var. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I mean, you said I had a weak chin. You said the way I pee is feminine. | Kadınsı yönlerim olduğunu söylemiştin. Bana cılız sesli dedin. Kadın gibi işediğimi söyledin. Bana cılız sesli dedin. Kadın gibi işediğimi söyledin. Bana cılız sesli dedin. Kadın gibi işediğimi söyledin. Kadınsı yönlerim olduğunu söylemiştin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| How do you think that makes me feel? | Bunu söylemen bende fena etki bıraktı Sence bunlar bana ne hissettirdi? Sence bunlar bana ne hissettirdi? Sence bunlar bana ne hissettirdi? Bunu söylemen bende fena etki bıraktı. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I mean, that list you have, you put a lot of thought in. It's weird. | Ve daha bir sürü garip söz söyledin. Yani bu listeye daha birçok şey koyabilirim. Hiç hoş değil. Yani bu listeye daha birçok şey koyabilirim. Hiç hoş değil. Yani bu listeye daha birçok şey koyabilirim. Hiç hoş değil. Ve daha bir sürü garip söz söyledin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I hear you. | Anlıyorum. Seni anlıyorum. Seni anlıyorum. Seni anlıyorum. Anlıyorum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Let's clean the slate right now. Fresh start. | Hadi sıfırdan başlayalım. Bu işi hemen halledelim. Yeni başlangıç. Bu işi hemen halledelim. Yeni başlangıç. Bu işi hemen halledelim. Yeni başlangıç. Hadi sıfırdan başlayalım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| All right. Fresh start. | Pekala, sıfırdan başlayalım. Tamam. Yeni başlangıç. Tamam. Yeni başlangıç. Tamam. Yeni başlangıç. Pekala, sıfırdan başlayalım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Maybe we should call ourselves the Febreze Brothers, | Febreeze Kardeşler olduk artık, yenilenmiş hissediyorum. Belki de kendimize Ferahlatıcı Kardeşler demeliyiz... Belki de kendimize Ferahlatıcı Kardeşler demeliyiz... Belki de kendimize Ferahlatıcı Kardeşler demeliyiz... Febreeze Kardeşler olduk artık. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| 'cause it's feeling so fresh right now. | Sıfırdan başlayayım. ...çünkü tam bir yeni başlangıç havası var. ...çünkü tam bir yeni başlangıç havası var. ...çünkü tam bir yeni başlangıç havası var. Çünkü kendimi yenilenmiş hissediyorum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Right? | ne? Değil mi? Değil mi? Değil mi? Değil mi? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Let's do another fresh start, 'cause I just wanted to punch you in the face. | Bu nasıl sıfırdan başlamak salak, suratına yumrak atmak istiyorum. Hadi bir yeni başlangıç daha yapalım çünkü suratına yumruk atmak istiyorum. Hadi bir yeni başlangıç daha yapalım çünkü suratına yumruk atmak istiyorum. Hadi bir yeni başlangıç daha yapalım çünkü suratına yumruk atmak istiyorum. Bu nasıl sıfırdan başlamak salak, suratına yumrak atmak istiyorum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Fine, fresh start. | Sıfırdan başlayayım. Tamam, yeni başlangıç Tamam, yeni başlangıç Tamam, yeni başlangıç Sıfırdan başlayayım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| It's the last one. | Son şansın. Benim de söz hakkım var, biliyorsun. Bu sonuncuydu. Bu sonuncuydu. Bu sonuncuydu. Bu son şansın. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I have to be able to express myself and say things, you know. | Kendimi ifade etmem ve arada bir şeyler söylemem gerek, anlarsın. Benim de söz hakkım var, biliyorsun. Kendimi ifade etmem ve arada bir şeyler söylemem gerek, anlarsın. Kendimi ifade etmem ve arada bir şeyler söylemem gerek, anlarsın. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Okay, folks! Everybody, listen up! Listen up! | Herkes buraya baksın. dinleyin Pekâlâ millet! Herkes dinlesin! Dinleyin! Pekâlâ millet! Herkes dinlesin! Dinleyin! Pekâlâ millet! Herkes dinlesin! Dinleyin! Herkes buraya baksın. Buraya bakın. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Got a high profile kidnapping. | Sansasyonel bir kaçırma olayı. Üst düzey bir kaçırılma ile karşı karşıyayız. Üst düzey bir kaçırılma ile karşı karşıyayız. Üst düzey bir kaçırılma ile karşı karşıyayız. Sansasyonel bir kaçırma olayı. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| David Ershon, wealthy banker, multinational team. | Zengin bankacı David Ershon kaçırıldı David Ershon, zengin bir bankacı, uluslararası bir kaçırılma. David Ershon, zengin bir bankacı, uluslararası bir kaçırılma. David Ershon, zengin bir bankacı, uluslararası bir kaçırılma. Zengin bankacı David Ershon kaçırıldı. Uluslararası bir örgüt ya da... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Maybe a sleeper cell, but it's too early to tell. | Uluslararası bir örgüt ya da yeni bir hücrenin işi. Belki bir terörist eylem olabilir ama söylemek için çok erken. Belki bir terörist eylem olabilir ama söylemek için çok erken. Belki bir terörist eylem olabilir ama söylemek için çok erken. ...yeni bir hücrenin işi. Bunu söylemek için henüz çok erken. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hey, Bilbo Baggins. Where are your shoes? 'Cause your feet are black. | Çifte dangalaklar ayakkabılarınız nerede? Ayaklarınız kararmış. Ayakkabıların nerede, Bilbo Baggins. Çünkü ayakların siyahlaşmış. Ayakkabıların nerede, Bilbo Baggins. Çünkü ayakların siyahlaşmış. Ayakkabıların nerede, Bilbo Baggins. Çünkü ayakların siyahlaşmış. Çifte dangalaklar ayakkabılarınız nerede? Ayaklarınız kararmış. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Who cares? It's not important, okay? | Kime ne? Bunlar önemli değil! Kimin umurunda? Bu önemli bir şey, tamam mı? Kimin umurunda? Bu önemli bir şey, tamam mı? Kimin umurunda? Bu önemli bir şey, tamam mı? Kime ne? Bunlar önemli değil! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hoitz, Gamble, Captain. Not good. | İkiniz de Başkomiserin ofisine Hoitz ve Gamble, komiser olmuş. İyi fikir değil. Hoitz ve Gamble, komiser olmuş. İyi fikir değil. Hoitz ve Gamble, komiser olmuş. İyi fikir değil. Hoitz, Gamble başkomserin ofisine. Hiç iyiye işaret değil. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Bye, guys. Bye bye. | Bye, guys. Bye bye. Hoşça kalın hıyarlar. Güle güle. Hoşça kalın hıyarlar. Güle güle. Hoşça kalın hıyarlar. Güle güle. Hoşçakalın, çocuklar. Hoşçakalın, çocuklar. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Come on. | Girin. İçeri gelin. İçeri gelin. İçeri gelin. Girin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Guys, this is Don Beaman, the attorney for Mr. Ershon. | Bu Don Beaman, Ershon Beyin avukatı. Çocuklar, bu adam Bay Ershon'un avukatı Don Beaman... Çocuklar, bu adam Bay Ershon'un avukatı Don Beaman... Çocuklar, bu adam Bay Ershon'un avukatı Don Beaman... Bu Don Beaman, Ershon Beyin avukatı. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Roger Wesley, head of his private security. | Bu da Roger Wesley, Ershon'un koruması. ...ve özel güvenliğin başı, Roger Wesley. ...ve özel güvenliğin başı, Roger Wesley. ...ve özel güvenliğin başı, Roger Wesley. Bu da Roger Wesley, Ershon'un koruması. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hey, how are you? You son of a bitch! Hey, hey, hey! | Ne yaptığını sanıyorsun lan, orospu çocuğu? Hey, hey, hey! Nasılsın seni orospu çocuğu! Nasılsın seni orospu çocuğu! Nasılsın seni orospu çocuğu! Nasılsın, orospu çocuğu? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hey, Terry! Take it easy! | Hey, Terry! Terry! Sakin ol! Terry! Sakin ol! Terry! Sakin ol! Terry, sakin ol. | The Other Guys-1 | 2010 |