Search
English Turkish Sentence Translations Page 168478
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
lift from the knees, and shove it up your butt. | ...sonra da kıçına sokun. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
I came up with a new thing this summer. | Bu yaz yeni bir şey buldum. Bu yaz yeni bir şeyle geldim. Bu yaz yeni bir şey buldum. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
I act like I'm telling someone how to do something. | Sanki ciddi bir şey söylüyormuş gibi yapıyorum. Birisine bir şeyi nasıl yapacağını söylüyormuşum gibi davranıyorum. Sanki ciddi bir şey söylüyormuş gibi yapıyorum. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
I go on with a long description | Uzun uzun anlatıyorum... Uzun bir tarifle devam ediyorum Uzun uzun anlatıyorum... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
and then I say, "and shove it up your butt!" | ...arkasından "Sonra da kıçına sokun" diyorum. ve sonra ''ve popona sok'' diyorum. ...arkasından "Sonra da kıçına sokun" diyorum. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
It's stupid, but it's my thing now. | Aptalca ama sonuçta benim lafım. Aptalca ama şu an benim olayım. Aptalca ama sonuçta benim lafım. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
No one should be planking at all. | Kimse planking yapmamalı. Kimse hiçbir biçimde planking yapmamalı. Kimse planking yapmamalı. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Thank you. Yes. | Teşekkür ederim. Aynen. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Dwight, my enforcer, my number two, | Dwight, icracım, iki numaram... Dwight, uygulayıcım, iki numaram, Dwight, icracım, iki numaram... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
can you take care of this? | ...şunun icabına bakar mısın? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Say no more. | Olmuş bil. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Kids, don't try planking. | Çocuklar, planking yapmayın. Çocuklar, planking'i denemeyin. Çocuklar, planking yapmayın. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
It's dangerous. | Çok tehlikeli. Tehlikeli. Çok tehlikeli. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Especially with me around. | Özellikle de benim yakınlarımda. Özellikle ben etraftayken. Özellikle de benim yakınlarımda. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Are you watching that commercial again? | Şu reklamı mı seyrediyorsun yine? Yine o reklamı mı izliyorsun? Şu reklamı mı seyrediyorsun yine? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Why do you keep watching it | Madem seni ağlatacağını biliyorsun... Eğer seni ağlatıyorsa neden izlemeye devam ediyorsun? Madem seni ağlatacağını biliyorsun... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
if you know it's just going to make you cry? | ...neden yine de seyrediyorsun? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Because everything makes me cry, | Zaten her şey ağlatıyor beni... Çünkü her şey beni ağlatıyor, Zaten her şey ağlatıyor beni... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
so what's the difference? | ...ne fark eder ki? yani ne fark eder? ...ne fark eder ki? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
And this dog... | Şu kökek yok mu... Ve bu köpek... Şu kökek yok mu... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
He just wants to protect his bone. | Tek istediği, kemiğini saklamak. Sadece kemiğini korumak istiyor. Tek istediği, kemiğini saklamak. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
He's got a bank vault, that's a start. | Bankada kasası var, bu da bir şeydir. Banka kasası var, bu bir başlangıc. Bankada kasası var, bu da bir şeydir. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Not enough, though. | Ama yetmez ki. Yeterli değil ama. Ama yetmez ki. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
The new CEO works out of the conference room | Yeni CEO, yarım saatte bir... Yeni CEO aşağı yukarı zamanın yarısında toplantı odasının dışında çalışıyor Yeni CEO, yarım saatte bir... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
about half the time. | ...odasından çıkıyor. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
But whenever he takes a break, | Ama ne zaman çıksa... Ama ne zaman ara verse, Ama ne zaman çıksa... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
he does these weird walks around the office. | ...o tuhaf turlarını atıyor ofiste. Ofisin etrafındaki garip yürüyüşünü yapıyor. ...o tuhaf turlarını atıyor ofiste. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
And you never know who he's going to zero in on | Ve o boş konuşmaları için kimin üzerine... Ve bu gayet şiddetli havadan sudan konuşma için Ve o boş konuşmaları için kimin üzerine... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
for these really intense small talks. | ...odaklanacağını asla tahmin edemiyorsunuz. kimi sıfır noktasına götüreceğini asla bilemiyorsun. ...odaklanacağını asla tahmin edemiyorsunuz. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
You just hope it's not you. | Sadece kendiniz olmamasını umuyorsunuz. Sadece sen olmamasını umuyorsun. Sadece kendiniz olmamasını umuyorsunuz. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
And yet you hope it is you too. | Bir yandan kendiniz olmasını da umuyorsunuz. And yet you hope it is you too. Bir yandan kendiniz olmasını da umuyorsunuz. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
It's strange. | Garip bir şey. Tuhaf. Garip bir şey. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Here we go. | İşte başlıyor. İşte başlıyoruz. İşte başlıyor. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Hello. Robert California. | Merhaba. Robert California. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Let's have a conversation. | Haydi konuşalım. Hadi sohbet edelim. Haydi konuşalım. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Describe your day so far. | Gününün nasıl geçtiğini anlat bakalım. Günü şimdiye kadar tarif et. Gününün nasıl geçtiğini anlat bakalım. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Well, I woke up, and | Öncelikle uyandım ve Şey, uyandım, ve... Öncelikle uyandım ve | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Erin, when you recount your day, | Erin, gününün muhasebesini yaparken... Erin, gününü anlatırken, Erin, gününün muhasebesini yaparken... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
never say you woke up, it's a waste of your time. | ...sakın uyandım diyerek başlama, zaman kaybı olur. asla uyandığını söyleme, senin için bir zaman kaybı. ...sakın uyandım diyerek başlama, zaman kaybı olur. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
That's how every day has begun | İnsanlığın başlangıcından beri... İnsanoğlunun ortaya çıkışından beri İnsanlığın başlangıcından beri... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
for everyone since the dawn of man. | ...herkesin günü bu şekilde başlar. her gün herkes için böyle başladı. ...herkesin günü bu şekilde başlar. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Very smart. Very smart. | Çok zekice. Çok zekice. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Suddenly... I was awake. | Bir baktım, uyanıkmışım. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
And I have a new thing Hey, Robert. | Sonra bir de Robert. Ve yeni bir şeyim vardı.... Hey, Robert. Sonra bir de Robert. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
We have that 9:30 A.M. casual chitchat scheduled. | 9:30'da havadan sudan konuşmayı planlamıştık. 9:30'da gelişigüzel çene çalmayı planlamıştık. 9:30'da havadan sudan konuşmayı planlamıştık. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
I emailed you about it last night to confirm. | Onaylaman için gece mail atmıştım. Geçen gece onaylaman için bunun hakkında email atmıştım. Onaylaman için gece mail atmıştım. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
And again this morning. | Sonra bir de sabah. Ve bu sabah tekrar. Sonra bir de sabah. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
First item on the agenda Can I get everyone | Ajandamdaki ilk konu, Colomb Günü için... Gündemdeki ilk madde Ajandamdaki ilk konu, Colomb Günü için... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
an extra long Columbus day weekend? | ...ilave bir gün tatil alabilir miyim? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Item number two Connect with the guy. | İki numaralı konu, adamla irtibata geç. İki numaralı madde Adamla iletişim kur. İki numaralı konu, adamla irtibata geç. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Robert California What does he think of me? | Robert California, hakkımda ne düşünür? Robert California Benim hakkımda ne düşünüyor? Robert California, hakkımda ne düşünür? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Don't know. Super care. | Bilmiyorum, çok merak ediyorum. Bilmiyorum. Süper merak. Bilmiyorum, çok merak ediyorum. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Number three, time permitting, we lost our biggest client. | Üç numaralı konu, tabii zamanımız kalırsa, en büyük müşterimizi kaçırdık. Numara üç, ruhsat verme süresi, en büyük müşterimizi kaybettik. Üç numaralı konu, tabii zamanımız kalırsa, en büyük müşterimizi kaçırdık. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Uh, nope, I actually have that on last month's order. | Yok, onu geçen ayki siparişte yapmıştık. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Oh, sure. Yeah. | Tabii, olur. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Pam! Pam! Psst! | Pam, Pam. Pam! Pam! Psst! Pam, Pam. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Pam! | Pam. Pam! Pam. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Look... Jim! | Jim. Bak... Jim! Jim. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Can I call you right back? | Sizi birazdan arasam olur mu? Sizi hemen geri arayabilir miyim? Sizi birazdan arasam olur mu? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Thank you very much. | Çok teşekkür ederim. Çok teşekkürler. Çok teşekkür ederim. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
What is this? | Bu da ne? Bu ne? Bu da ne? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
The Friday before Columbus day Thoughts? | Colomb Günü'nden önceki Cuma, ne düşünüyorsun? Columbus günü cumadan önce Fikirler? Colomb Günü'nden önceki Cuma, ne düşünüyorsun? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
What are your thoughts? | Sen ne düşünüyorsun? Senin fikirlerin neler? Sen ne düşünüyorsun? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Just making chitchat. | Laflıyorum öylesine. Sadece havadan sudan konuşmak. Laflıyorum öylesine. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Kind of a medium year for women's soccer, no? | Bayanlar futbol ligi vasat bir sezon geçiriyor, değil mi? Kadınların futbolu için orta düzey bir yıl gibi, hayır mı? Bayanlar futbol ligi vasat bir sezon geçiriyor, değil mi? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
See? I think that... | Gördünüz mü? Bence işte... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
What are you looking at? | Neye bakıyorsunuz öyle? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
It's it's nothing. | Hiç, hiçbir şey. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Can't be nothing. Yeah, it can't be nothing. | "Hiçbir şey" olamaz. Evet, "hiçbir şey" olamaz. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
It's just a list of our names | İki sütuna ayrılmış şekilde... Sadece iki sütuna bölünmüş İki sütuna ayrılmış şekilde... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
split into two columns. What? | ...isimlerimiz yazıyor. Ne? isimlerimizin listesi. ...isimlerimiz yazıyor. Ne? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Okay, just wait one second, all right? | Peki, birazcık bekleyin, tamam mı? Ne? Tamam, bir saniye bekleyin, tamam mı? Peki, birazcık bekleyin, tamam mı? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
I will copy it. | Kopyasını alıyorum. Kopyalayacağım. Kalemin var mı? Kopyasını alıyorum. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
No. No. | Yok. Yok. Hayır. Hayır. Yok. Yok. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Okay. Um, I'll take a photo of it. | Peki. Fotoğrafını çekiyorum. Tamam. Um... fotoğrafını çekeceğim. Peki. Fotoğrafını çekiyorum. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Dwight, can you throw me my phone? | Dwight, telefonumu atabilir misin? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Nice catch. | İyi yakaladınız. İyi yakaladın. İyi yakaladınız. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
If he comes out, distract him. | Eğer gelirse, oyalayın. Gelirse dikkatini dağıtın. Eğer gelirse, oyalayın. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
We need a warning signal. | Bir uyarı işareti lazım bize. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
We don't need a warning signal, Kevin. | Uyarı işaretine ihtiyacımız yok, Kevin. Bir uyarı işaretine ihtiyacımız yok, Kevin. Uyarı işaretine ihtiyacımız yok, Kevin. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
I can see him right there. We do! | Görebiliyorum onu. İhtiyacımız var. Tam buradan onu görebiliyorum. Var! Görebiliyorum onu. İhtiyacımız var. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
I promise you, we don't need Warning! Warning! | Emin ol ihtiyacımız yok. Uyarı! Uyarı! Söz veriyorum, gerek kalm... Uyarı! Uyarı! Emin ol ihtiyacımız yok. Uyarı! Uyarı! | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Warning! Warning! | Uyarı! Uyarı! | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Oh. You okay? | İyi misin? Oh. İyi misin? İyi misin? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Here, watch your neck. | Boynuna dikkat et. Buraya, boynuna dikkat et. Boynuna dikkat et. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
You okay? Yeah, yeah. Oh! | İyi misin? İyiyim, iyiyim. İyi misin? Evet, evet. İyi misin? İyiyim, iyiyim. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Thanks, guys. | Sağ olun, beyler. Sağolun çocuklar. Sağ olun, beyler. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
What side of the list am I on? | Listenin hangi tarafındayım ben? Listenin hangi tarafındayım? Listenin hangi tarafındayım ben? | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Left. Yes! | Sol. Evet! Sol Evet! Sol. Evet! | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Why are you How do you know | Neden se Nereden biliyorsun Neden Nerden biliyorsun Neden se Nereden biliyorsun | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Really great list of names, guys. | Çok iyi bir isim listesi, çocuklar. İsimlerin listesi gerçekten harika, çocuklar. Çok iyi bir isim listesi, çocuklar. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Thank you so much. Good work. | Çok teşekkürler. İyi iş çıkarmışsınız. Çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar. Çok teşekkürler. İyi iş çıkarmışsınız. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Uh, no. Actually, that was in Robert's notebook. | Hayır. Aslında bu Robert'ın not defterindeydi. Uh, hayır, aslında bu Robert'ın not defterindeydi. Hayır. Aslında bu Robert'ın not defterindeydi. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
He left it at reception and we photocopied it. | Resepsiyonda unutmuş, biz de fotokopisini çektik. Resepsiyonda bıraktı ve fotokopisini çektik. Resepsiyonda unutmuş, biz de fotokopisini çektik. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
O oo kay. | Tamam. Pek ala. Tamam. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
I don't want any part of this. | Gözüm görmesin bunu. Bunun bir parçası olmak istemiyorum. Gözüm görmesin bunu. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Maybe it's a list of people he's going to fire. | Belki de kovacağı kişilerin listesidir. Kovulacak insanların listesi olabilir. Belki de kovacağı kişilerin listesidir. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
Okay, it's not that, Pam. | Kovulacaklar listesi değil, Pam. Tamam, o değil Pam. Kovulacaklar listesi değil, Pam. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
You know, I was thinking it reminds me | Düşündüm de, Dwight'ın yaptığı... Biliyor musun, Dwight'ın eskiden yaptığı Düşündüm de, Dwight'ın yaptığı... | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |
of those lists Dwight used to make. | ...listeleri hatırlattı bana. listeleri hatırlattığını düşünüyordum. ...listeleri hatırlattı bana. | The Office The List-1 | 2011 | ![]() |