Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165439

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Both of us wandering in the dark, aimless, "wasting our potential. "	Her ikimiz de karanlıkta amaçsızca geziniyor, "potansiyelimizi boşa harcıyoruz" İkimiz de karanlıkta serseri gibi, amaçsızca, "potansiyelimizi harcıyoruz." İkimiz de karanlıkta serseri gibi, amaçsızca, "potansiyelimizi harcıyoruz." Her ikimiz de karanlıkta amaçsızca geziniyor, "potansiyelimizi boşa harcıyoruz"	The Kids Are All Right-10	2010
I was just sitting on my ass listening to people spout ideas.	Orada öylece oturmuş, insanların boş fikirlerini dinliyordum. Oturmuş milletin fikirlerini falan dinlerken, Oturmuş milletin fikirlerini falan dinlerken, Orada öylece oturmuş, insanların boş fikirlerini dinliyordum.	The Kids Are All Right-10	2010
so then he said "food services industry. "	...ve sonra da o "yemek servisi endüstrisi" dedi. sonra o da "yemek servisi piyasası" dedi. sonra o da "yemek servisi piyasası" dedi. ...ve sonra da o "yemek servisi endüstrisi" dedi.	The Kids Are All Right-10	2010
And then I get a client, and you're like, "Oh, no, not him. "	Sonra ben müşteri bulduğumda ve sen de "hayır, o olmaz" dersin. Sonra bir müşteri buluyorum, senin de hoşuna gidiyor ve sonra, "Hayır, o kişi olmaz." Sonra bir müşteri buluyorum, senin de hoşuna gidiyor ve sonra, "Hayır, o kişi olmaz." Sonra ben müşteri bulduğumda ve sen de "hayır, o olmaz" dersin.	The Kids Are All Right-10	2010
"But that's just me, you know. I'm weird that way. "	"Fakat ben buyum. Ben böyle iyiyim." "Ama bu benim. Bu konuda çok tuhafım." "Ama bu benim. Bu konuda çok tuhafım." "Fakat ben buyum. Ben böyle iyiyim."	The Kids Are All Right-10	2010
5:00.	Saat 5, iş biter. Saat 17.00 Saat 17.00 Saat 5, iş biter.	The Kids Are All Right-10	2010
(MIMICKING LASER) "Dude, quit it. "	"Dostum, bırak gitsin." "Yapma şunu ahbap." "Yapma şunu ahbap." "Dostum, bırak gitsin."	The Kids Are All Right-10	2010
JULES: What's going on?	Neler oluyor?	The Kids Are All Right-10	2010
Oh, my God! PAUL: Yeah?	Tanrım! Evet?	The Kids Are All Right-10	2010
LUIS: Excuse me? (KNOCKING AT DOOR)	Afedersiniz?	The Kids Are All Right-10	2010
PAUL: Oh, God. Oh, God.	Oh, Tanrım!	The Kids Are All Right-10	2010
LUIS: Excuse me, señora?	Afedersiniz, bayan?	The Kids Are All Right-10	2010
LUIS: Excuse me, señora? Okay!	Afedersiniz, bayan? Geldim!	The Kids Are All Right-10	2010
LASER: That's H.	Bu H.	The Kids Are All Right-10	2010
PAUL: All right.	Pekala.	The Kids Are All Right-10	2010
I think I'd... (EXCLAIMING)	Ben..	The Kids Are All Right-10	2010
SASHA: God, I love your necklace! Can I see it?	Tanrım, Kolyeni çok sevdim! Bakabilir miyim?	The Kids Are All Right-10	2010
STELLA: Oh, my God, these heirloom tomatoes are amazing.	Tanrım, bu domatesler harika.	The Kids Are All Right-10	2010
JULES: Acai fruit packs.	"Acai meyve kaplarını".	The Kids Are All Right-10	2010
JOEL: Here's what I do.	Bunu yapıyorum.	The Kids Are All Right-10	2010
"and then we'll all feel good about ourselves. " You know?	"ve hepimiz kendimizi iyi hissedelim." değil mi?	The Kids Are All Right-10	2010
I'm sorry. STELLA: It's okay.	Üzgünüm. Olsun.	The Kids Are All Right-10	2010
(MOUTHING) Whoa.	Vay canına.	The Kids Are All Right-10	2010
(WHISPERING) What the hell is going on with them?	Ona neler oluyor böyle?	The Kids Are All Right-10	2010
BARTEN DER: Can I get you anything?	Sana birşey getireyim mi?	The Kids Are All Right-10	2010
BARTEN DER: Would you still like the wine?	Hala şarap mı?	The Kids Are All Right-10	2010
NIC: No, thank you. We'll just take the check from inside, please.	Hayır, teşekkürler. Hesabı alacağız biz.	The Kids Are All Right-10	2010
BARTEN DER: Okay, no problem.	Pekala, sorun değil.	The Kids Are All Right-10	2010
(LAUGHING) Fuck you.	Siktir git.	The Kids Are All Right-10	2010
Hey, Joni. It's Paul. (MOUTHING) Don't get that.	Hey, Joni. Ben Paul.	The Kids Are All Right-10	2010
No, not at all. I... (STUTTERING)	Hayır.	The Kids Are All Right-10	2010
(WHISPERING) Wait, wait, wait.	Bekle, bekle.	The Kids Are All Right-10	2010
LUIS: A little bit. You know why?	Biraz. Niye biliyor musun?	The Kids Are All Right-10	2010
NIC: Yeah. Sure.	Evet. Tabi.	The Kids Are All Right-10	2010
Need a hand? JULES: Sure.	Yardım ister misin? Tabi.	The Kids Are All Right-10	2010
(SIGHING) Tanya,	Tanya,	The Kids Are All Right-10	2010
but I don't want to be that, like, 50 year old guy who's just hanging out, you know?	ama ben 50 yaşında bu tarz şeyler yaşayan biri olmak istemiyorum.	The Kids Are All Right-10	2010
JULES: I know. PAUL: Good.	Biliyorum. Güzel.	The Kids Are All Right-10	2010
NIC: Paul, this steak is delicious.	Paul, bu biftek harika.	The Kids Are All Right-10	2010
PAUL: It's so easy. NIC: Wow.	Çok basit. Vay canına.	The Kids Are All Right-10	2010
(SCOFFING) Isn't that annoying?	Bu sinir bozucu değil mi?	The Kids Are All Right-10	2010
PAUL: Hey, red is rare.	Hey, red azdır.	The Kids Are All Right-10	2010
NIC: Oh, God. PAUL: Right?	Tanrım. Di' mi?	The Kids Are All Right-10	2010
(SINGING) I am on a lonely road	Tenha bir yoldayım.	The Kids Are All Right-10	2010
PAU L AN D NIC: What can it be	Ne olabilir?	The Kids Are All Right-10	2010
BOTH: When I forget about me	Kendimi kaybettiğimde	The Kids Are All Right-10	2010
PAUL: Hey. It's already hard enough to open your heart in this world.	Hey. Bu dünyada kalbini açmak zordur.	The Kids Are All Right-10	2010
PAUL: Why, thank you, N ic.	Sağ ol, Nic.	The Kids Are All Right-10	2010
JONI: I really wanna go there.	Cidden oraya gitmek istiyorum.	The Kids Are All Right-10	2010
PAUL: Buenos Aires is literally, like,	Buenos Aires tam olarak şey gibi,	The Kids Are All Right-10	2010
JONI: Can we go? I'll take you.	Gider miyiz? Seni de götürürüm.	The Kids Are All Right-10	2010
PAUL: A big rattlesnake when I was in the desert in Baja, Mexico.	Baja, Meksika'da koca bir çıngıraklı yılan vardı.	The Kids Are All Right-10	2010
JONI: What's it like there?	Nasıl orası?	The Kids Are All Right-10	2010
PAUL: It's really nice having you guys over.	Sizinle burada olmak çok güzel.	The Kids Are All Right-10	2010
JULES: All right. All right.	Pekala. Pekala.	The Kids Are All Right-10	2010
He's not just "other people. "	O başkası falan değil!	The Kids Are All Right-10	2010
MAN: (ON TV) Green chilies, queso sauce, blue corn tortillas.	Green chilies, queso sauce, blue corn tortillas.	The Kids Are All Right-10	2010
Nothing. I'm going to bed. NIC: Hey, honey. I...	Hiç birşey.Ben yatıyorum. Hey, canım..	The Kids Are All Right-10	2010
LASER: How long a drive is it?	Yol ne kadar sürecek?	The Kids Are All Right-10	2010
NIC: About eight hours, I think.	Sanırım 8 saat kadar.	The Kids Are All Right-10	2010
Did you remember the lamp? Thank God. JULES: Here it is. Here.	Lambayı hatırladın mı? Tanrı'ya şükür. İşte burada.	The Kids Are All Right-10	2010
JULES: Is that...	Bu....	The Kids Are All Right-10	2010
NIC: We had to move the car.	Arabayı çektik.	The Kids Are All Right-10	2010
NIC: Thanks, Laser.	Sağ ol, Laser.	The Kids Are All Right-10	2010
Encoded by RippeR	<b>Çeviri : DoodLeZ(mournfulmaniac) Kaynak için BasTarD Teşekkürler..</b>	The Kids Are All Right-11	2010
You are so going to hook up the first week.	İlk haftada birine kancayı takarsın. İşi ilk haftadan bağlarsın. İşi ilk haftadan bağlarsın. İlk haftada birine kancayı takarsın.	The Kids Are All Right-12	2010
H I, guys.	Selam çocuklar. Merhaba, çocuklar. Merhaba, çocuklar. Selam çocuklar.	The Kids Are All Right-12	2010
That was nobody. J just Clay.	Hiç. Yalnızca Clay. Kimse. Sadece Clay. Kimse. Sadece Clay. Hiç. Yalnızca Clay.	The Kids Are All Right-12	2010
Do you think he's the kind of person who's going to help you grow?	Sence o gelişmene yardım edebilecek biri mi? Sence büyümene yardım edebilecek türde birisi mi? Sence büyümene yardım edebilecek türde birisi mi? Sence o gelişmene yardım edebilecek biri mi?	The Kids Are All Right-12	2010
Because if I'm going to start this business,	Çünkü bu işe başladığımda... Çünkü eğer işe başlarsam, Çünkü eğer işe başlarsam, Çünkü bu işe başladığımda...	The Kids Are All Right-12	2010
Hey, you want to watch a movie?	Film izlemek ister misin? Hey, film izlemek ister misin? Hey, film izlemek ister misin? Film izlemek ister misin?	The Kids Are All Right-12	2010
The whole neighbourhood heard that.	Bütün mahalle bunu duydu. Tüm komşular duydu. Tüm komşular duydu. Bütün mahalle bunu duydu.	The Kids Are All Right-12	2010
Hey, hey, Brooke, can you do me a favour?	Brooke, bana bir iyilik yapar mısın? Hey, hey, Brooke, bana bir iyilik yapar mısın? Hey, hey, Brooke, bana bir iyilik yapar mısın? Brooke, bana bir iyilik yapar mısın?	The Kids Are All Right-12	2010
How are we doing tonight? It's going to be tight.	Bu gecemiz nasıl olacak? Sıkı bir gece olacak. Bu gece nasıl olacak? Sıkı olacak. Bu gece nasıl olacak? Sıkı olacak. Bu gecemiz nasıl olacak? Sıkı bir gece olacak.	The Kids Are All Right-12	2010
So what are you going to do?	Ne yapacaksın peki? Ee ne yapacaksın? Ee ne yapacaksın? Ne yapacaksın peki?	The Kids Are All Right-12	2010
M E R. "Zoomer. "	Y I C I. "Zumlayıcı" Z C İ. "Dikizci" Z C İ. "Dikizci" Y I C I. "Zumlayıcı"	The Kids Are All Right-12	2010
That's not a word. If you're going to zoom somewhere,	Kelime değil. Eğer bir yere zum yapıyorsan... Bu bir kelime. Eğer bir yerleri dikizlemek istiyorsan, Bu bir kelime. Eğer bir yerleri dikizlemek istiyorsan, Kelime değil. Eğer bir yere zum yapıyorsan...	The Kids Are All Right-12	2010
Hi. I'm looking for Joni All good.	Merhaba Joni Allgood'u arıyordum. Merhaba. Joni Allgood'u arıyordum. Merhaba. Joni Allgood'u arıyordum. Merhaba Joni Allgood'u arıyordum.	The Kids Are All Right-12	2010
Oh! H I.	Selam. Oh! Merhaba. Oh! Merhaba. Selam.	The Kids Are All Right-12	2010
Great. So you want to,	Çok iyi. Yani sen... Harika. Ee öyleyse, Harika. Ee öyleyse, Çok iyi. Yani sen...	The Kids Are All Right-12	2010
You're Joni, right? H I, I'm Joni.	Sen Joni'sin, değil mi? Merhaba, ben Joni. Sen Joni'sin değil mi? Merhaba, ben Joni Sen Joni'sin değil mi? Merhaba, ben Joni Sen Joni'sin, değil mi? Merhaba, ben Joni.	The Kids Are All Right-12	2010
Laser, do you have any questions that you want to ask?	Laser, sormak istediğin herhangi bir şey var mı? Laser, sormak istediğin bir soru var mı? Laser, sormak istediğin bir soru var mı? Laser, sormak istediğin herhangi bir şey var mı?	The Kids Are All Right-12	2010
H hugs. Come on.	Kucak. Haydi. Sarıl. Hadi Sarıl. Hadi Kucak. Haydi.	The Kids Are All Right-12	2010
I mean, are you going to see them again?	Onlarla tekrar görüşecek misin? Yani, bir daha görüşecek misiniz? Yani, bir daha görüşecek misiniz? Onlarla tekrar görüşecek misin?	The Kids Are All Right-12	2010
You think the whole things like this?	Bunun tamamı böyle midir dersin? Sence hepsi böyle mi yani? Sence hepsi böyle mi yani? Bunun tamamı böyle midir dersin?	The Kids Are All Right-12	2010
J just anything.	Herhangi bir şey. Herhangi birşey. Herhangi birşey. Herhangi bir şey.	The Kids Are All Right-12	2010
and the in authenticity is just unbearable.	...ilgi duyan kadınlar ve uydurma durumu çekilmez oluyor. türlü rollere taşırlar. türlü rollere taşırlar. ...ilgi duyan kadınlar ve uydurma durumu çekilmez oluyor.	The Kids Are All Right-12	2010
Yeah, I was going to tell you.	Evet, sana söyleyecektim. Evet, sana söylemek istemiştim. Evet, sana söylemek istemiştim. Evet, sana söyleyecektim.	The Kids Are All Right-12	2010
You know, if we act like grubby bitches, we're just going to make it worse.	Eğer cadalozlar gibi hareket edersek her şeyi daha berbat ederiz. Bilirsin, sürtüklük yaparsak eğer, herşey boka sarar. Bilirsin, sürtüklük yaparsak eğer, herşey boka sarar. Eğer cadalozlar gibi hareket edersek her şeyi daha berbat ederiz.	The Kids Are All Right-12	2010
We're going to get through this, okay?	Bunu atlatacağız, tamam mı? Bunu aşacağız, tamam mı? Bunu aşacağız, tamam mı? Bunu atlatacağız, tamam mı?	The Kids Are All Right-12	2010
Paul. It's so great to meet you. H I. Yeah.	Paul. Seninle tanıştığıma çok sevindim. Paul. Seni görmek çok güzel. Selam. Paul. Seni görmek çok güzel. Selam. Paul. Seninle tanıştığıma çok sevindim.	The Kids Are All Right-12	2010
Joni, I'm sure you're going to love it.	Joni, senin orayı çok seveceğine eminim. Joni, eminim hoşuna gidecektir. Joni, eminim hoşuna gidecektir. Joni, senin orayı çok seveceğine eminim.	The Kids Are All Right-12	2010
And then, you know, I got really nervous 'cause I thought that I was going to gag	Ve sonra gerçekten çok tedirgindim çünkü ağzım tıkanır gibi oluyordu... Ve birden, yani, çok gerildim. Sonra sanki.. Ve birden, yani, çok gerildim. Sonra sanki.. Ve sonra gerçekten çok tedirgindim çünkü ağzım tıkanır gibi oluyordu...	The Kids Are All Right-12	2010
So, Nic, you, you're a doctor, I know that.	Nic, demek bir doktorsun, bunu biliyorum... Ee, Nic, sen bir doktorsun Biliyorum. Ee, Nic, sen bir doktorsun Biliyorum. Nic, demek bir doktorsun, bunu biliyorum...	The Kids Are All Right-12	2010
Mom, I'm not embarrassed. Jesus, give it a rest. J just let it go.	Anne, utanmıyorum. Tanrım, sus artık. Kafaya takma. Anne, utangaç falan değilim. Yüce isa, bi' rahat olun. Rahat bırakın. Anne, utangaç falan değilim. Yüce isa, bi' rahat olun. Rahat bırakın. Anne, utanmıyorum. Tanrım, sus artık. Kafaya takma.	The Kids Are All Right-12	2010
I'm going to get some ice cream.	Ben gidip dondurma getireyim. Gidip biraz dondurma alacağım. Gidip biraz dondurma alacağım. Ben gidip dondurma getireyim.	The Kids Are All Right-12	2010
He's not going to make that. You're not going to make that, Clay. No way.	Başaramayacak. Bunu yapamazsın Clay. İmkanı yok. Bunu yapmayacak. Bunu yapmayacaksın Clay, olmaz. Bunu yapmayacak. Bunu yapmayacaksın Clay, olmaz. Başaramayacak. Bunu yapamazsın Clay. İmkanı yok.	The Kids Are All Right-12	2010
H I. Come here.	Selam. Gel.	The Kids Are All Right-12	2010
It's perfect. You want to come in?	Mükemmel. Girmek ister misin? Harika. Gelmek ister misin? Harika. Gelmek ister misin? Mükemmel. Girmek ister misin?	The Kids Are All Right-12	2010
I want to get them. I got them special.	Gidip getirmek istiyorum. Onları özel buluyorum. Hayır, koyacağım. Özel onlar. Hayır, koyacağım. Özel onlar. Gidip getirmek istiyorum. Onları özel buluyorum.	The Kids Are All Right-12	2010